SAĞLIK - 11 Aralık 2025 Perşembe 10:56

Göz muayenesi nörolojik hastalıkların tanısında büyük önem taşıyor

A
A
A
Göz muayenesi nörolojik hastalıkların tanısında büyük önem taşıyor

Gözün, sinir sistemi ile doğrudan bağlantısı olan tek organ olduğunu, bu nedenle çoğu zaman beynin dışardan görülebilen parçası olarak tanımlandığını belirten Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü doktorlarından Uzman Dr. Hatice Şap, bu nedenle yapılacak bir göz muayenesinin, yalnızca görme sağlığı açısından değil, aynı zamanda beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesi açısından da büyük önem taşıdığını belirtti.


Vücuttaki özel konumu nedeniyle göz, yalnızca görme organı değil, aynı zamanda beynin dışarıdan görülebilen tek parçası olma özelliği taşıyor. Embriyonik dönemde gözün ön beyin (diensefalon) yapısından geliştiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Hatice Şap, bu nedenle gözdeki sinir dokusunun ’beynin bir uzantısı’ niteliğinde olduğunu hatırlattı. Uzm. Dr. Hatice Şap, bu yapısal özellik nedeniyle nörolojik hastalıkların değerlendirilmesinde göz muayenesinin önemli bir konuma sahip olduğunu vurguladı.



Göz muayenesi beyin hastalıklarına nasıl ışık tutar


Göz dibi muayenesinin, nörologların beyinle ilgili birçok hastalık hakkında erken ve değerli bilgiler edinebildiği en önemli tanısal yöntemlerden biri olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Hatice Şap, gözün beynin dışarıdan görülebilen tek parçası olması nedeniyle bu muayenenin nörolojide vazgeçilmez bir yer tuttuğunu vurguladı. Diyabet hastalığının uzun yıllar devam ettiği kişilerde retinada ’atılmış pamuk görünümü’ olarak adlandırılan küçük damar hasarlanması görülebildiğini kaydeden Uzm. Dr. Hatice Şap, "Gözde tespit edilen bu bulgu, beyinde de sessiz ve yaygın damarsal hasarların oluşmuş olabileceğini düşündürüyor. Benzer şekilde, beyinde yer kaplayarak basınç artışına neden olan kitleler veya farklı patolojiler görme sinirinde ödem oluşturabiliyor. Bu durum da hastalarda baş ağrısı ve bulanık görme gibi yakınmalarla kendini gösteriyor. Göz dibinde optik sinir ödeminin tespiti, nörolojik açıdan son derece kritik kabul ediliyor" dedi.


Uzm. Dr. Şap, kafa içi basınç artışının da göz muayenesiyle anlaşılabileceğini belirterek, "Nasıl kolumuzdan ölçtüğümüz tansiyon bize bir değer veriyorsa, kafa içi basıncını da görme sinirindeki ödem, solukluk gibi bulgularla değerlendirebiliriz. Bu bulguların ardından hastaya beyin görüntülemesi yapılarak basınç artışının nedeni araştırılır. Eğer yapısal bir sebep bulunamaz ise ’intrakraniyal hipertansiyon’ tanısı konulur ve tedavi süreci başlatılır. Tedavinin etkinliği ise yine göz dibindeki bulguların takibiyle yakından izlenir’’ şeklinde konuştu.


Göz hareketlerindeki bozuklukların, göz kaslarını yöneten beyin sinirlerinin etkilenmiş olabileceğine işaret edebileceğini kaydeden Uzm. Dr. Hatice Şap, bu bulguların beynin hangi bölgesinde sorun olabileceğine dair yönlendirici bilgiler sağladığını kaydetti.



Göz tarama teknikleri Alzheimer için umut vaat ediyor


Güncel araştırmaların Alzheimer hastalığının henüz bilişsel yakınmalar başlamadan önce retinadan yapılacak özel görüntülemelerle tespit edilebileceğini ortaya koyduğunu ifade eden Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Hatice Şap, retina üzerinden elde edilecek bu erken bulguların hastalığın seyrini değiştirebilecek kadar değerli olduğunu ve bilim dünyasında büyük ilgi uyandırdığını belirtti. Uzm. Dr. Hatice Şap, nörolojik değerlendirmenin daima bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini ancak gözün beyne olan anatomik yakınlığı ve yapısal bağlantıları nedeniyle muayenede ayrı bir yeri olduğunu vurgulayarak, "Göz, beynin bize açılan penceresidir. Bu nedenle nörolojik değerlendirmede en değerli ve vazgeçilmez muayene alanlarımızdan biridir" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda mütalaa açıklandı: Savcıdan sanıklara ağır ceza talebi Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada savcı, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları yönünde mütalaasını sundu. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20) bulundukları cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklardan Cemal Çelikay (21) ise hastane randevusu nedeniyle duruşmaya katılamadı. Duruşmada sanıklardan Cemal ve Rıza Çelikay’ın avukatları, müvekkillerinin hisse sahibi olduğu evdeki haklarının tamamını devrederek kısmi zararın giderilmesini istediklerini ifade etmesine karşı katılımcı Ahmet Güldemir bunu kabul etmediğini belirterek şahısların cezalandırılmasını istedi. Duruşmada cumhuriyet savcısı, mütalaasını açıkladı Sanıklar Cemal Çelikay, Emre Ünlük, Rıza Çelikay, Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’in, olaydan yaklaşık altı ay önce bir araya gelerek bir kuyumcuya yönelik soygun planı yaptıklarını hatırlatan savcı tüm sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarını, sanıkların tutukluluk hâllerinin devamını ve yargılama giderlerinin sanıklardan alınmasını talep etti. Sanık avukatları mütalaayı kabul etmediklerini ifade ederek yazılı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 22 Aralık’a erteledi.