GÜNDEM - 12 Kasım 2024 Salı 09:42

Kasım ayı indirim çılgınlığında dolandırıcılar iş başında

A
A
A

Kasım ayında alışveriş sitelerinin indirimlerinde dolandırılma tehlikesine dikkat çeken uzmanlar, güvenli alışveriş için vatandaşlara uyarılarda bulundu.

Uzmanlar, her yıl kasım ayında alışveriş siteleri tarafından düzenlenen indirimlerde vatandaşların mağdur olmamak için bilinçli olmalarını istedi. Çok fazla dolandırıcılık yönteminin olduğunun altını çizen uzmanlar, bazen bir mesajla bazen popüler sitenin kopyası ile dolandırıcıların vatandaşları ağlarına düşürdüğünü ifade etti.

“Kişisel bilgileri kaybetme riski ile karşı karşıya kalınıyor”

KTO Karatay Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ali Osman Çıbıkdiken, indirimlerin vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi ile karşılandığını belirterek, “Kasım ayı indirimleri ile insanlar ‘nerede ne indirim var, fiyatlar nasıl’ bunları takip etmek için yoğun bir çaba sarf ediyor, sosyal medyadan da etkileşim içerisinde kalıyorlar. Burada süreçlerin çoğu online alışveriş siteleri üzerinden yapılıyor. Vatandaşlar, online taraftan bu işlemler yürürken insanlar iki tür sorunla karşı karşıya. Birincisi alışverişlere olan ilgi karşı tarafın bilgilerini ele geçirmek için kullanılıyor olabilir. Bunun en basit örneği bir ‘Bir mağazanın bir indirimi var, bu indirim için şu linke tıklayın’ dediği zaman orada bir zararlı yazılım varsa kullanıcı bu zararlı yazılımı bilgisayarına indirdiği için kişisel bilgilerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalıyor. Diğer husus ise genellikle popüler olan alışveriş sitelerinin kopyaları yapılıyor. Kullanıcı birebir görüntüye sahip olan o sitede alışveriş yapıyormuş gibi düşünürken kredi kartı bilgilerini paylaştığı zaman ciddi bir zarara uğramış oluyor” şeklinde konuştu.

Kasım ayı indirim çılgınlığında dolandırıcılar iş başında

“Bedava peynir fare kapanında olur”

İkinci bir yöntemin ise ucuz fiyatlı ürünler üzerinden olduğunu belirten Çıbıkdiken, “İkinci nokta ise gerçekten bu alışveriş sitesi üzerinde dolandırıcılık yöntemi ile insanların aldatılması. Bir ürünün fiyatının çok cazip gösterilmesi, o ürünle ilgili kampanya yapılıyor gibi gösterip ödemeyi aldıktan sonra o ürünün olmadığını, bittiğini söyleyerek süreçler yönetiliyor. Bu süreç içerisinde kullanıcı epey mağdur oluyor. Parası da karşı tarafta kalmış oluyor. Bu ürünlerin karşılaştırılma sürecinde mutlaka farklı yerlerden bakılması gerekiyor. Ana fikri hiçbir zaman unutmamak lazım; bedava peynir fare kapanında olur. Bir ürün çok ucuzsa mutlaka onda bir hile ve istenmeyen bir durum olabilir” diye konuştu.

“Alışveriş yaparken mutlaka sanal kart kullanmalarını özellikle tavsiye ediyoruz”

En önemli konunun gerçek satıcıya ulaşmak ve alışverişlerde bilinçli olmak olduğunun altına çizen Çıbıkdiken, “Gerçek satıcıları bulabilmek için de tarayıcının adres satırına birebir yazmalarını istiyoruz. Arama motoru ile popüler bir alışveriş sitesini ararken onun kopyası olan ve arama motorunda kendini üst sıraya çıkarmış olan siteler olabilir. Özellikle isim konusunda harflerin benzerlerinin oluştuğu web siteleri isimleri var. Örneğin a ile başlayan bir web sitesi ismi olsun a’nın üzerine nokta koyuluyor. Alışveriş yaparken mutlaka sanal kart ve sanal kart limiti kullanmalarını özellikle tavsiye ediyoruz. En azından kötü bir durumla karşılaştıklarında tüm varlıklarını değil belirli bir miktarlarını kaybetmeye yönelik bir çalışma olursa iyi olur. Bir diğer konu da doğrulama sistemleri uygun olan yerlerden alışveriş yapmaları öneriyoruz. Örneğin bir mesaj ile şifrenin gelmesi gibi yöntemleri tercih eden sitelerden alışveriş yaparlarsa uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.

Arda Akın Akkoca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Amasya’da Dış Ticaret Eğitimi Amasya’da dış ticareti güçlendirecek "Sertifikalı Dış Ticaret Eğitimi" başladı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), dış ticaret alanındaki çalışmalarıyla bölgede uluslararası ticaretin kapılarını aralıyor. Merzifon Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nde başlayan Sertifikalı Dış Ticaret Eğitim Programı, dış ticaret alanında nitelikli personel yetiştirerek bu alandaki istihdamı artırmayı ve bölgenin ihracat kapasitesini güçlendirmeyi hedefliyor. OKA’nın Katma Değerli Üretim ve İhracat Sonuç Odaklı Programı kapsamında düzenlenen eğitim, ihracat yapan işletme sayısını ve kilogram başına ihracat değerini artırma hedefiyle dış ticaret sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli personelin yetiştirilmesine odaklanıyor. Eğitim ayrıca, bölgedeki üretim sürecinde oluşturulan değerin artırılması ve üretilen ürünlerin uluslararası pazarlara açılması için önemli bir adım. Toplam 7 iş günü sürecek olan program, dış ticaret alanında uzman eğitimciler tarafından yürütülüyor. Eğitim kapsamında katılımcılar; Dış Ticaretin Temel Kavramları, Dış Ticaret Operasyonları, İstihbarat ve Pazarlama Stratejileri, Dış Ticarette Yazışmalar gibi konularda bilgi sahibi olacaklar. Eğitimi başarıyla tamamlayan kursiyerlere sertifika verilecek. Bu sertifika, dış ticaret sektöründe iş bulma fırsatlarını artırırken katılımcıların kariyerlerine de değer katacak. Eğitime katılan kursiyerler, eğitime dair düşüncelerini paylaşarak, "Bölgemizde böyle bir programın düzenlenmesi büyük bir şans. Uluslararası ticaret kariyerimiz için ilk adımı burada atıyoruz" dediler.
Gaziantep Ünverdi: “Suriye’deki güven ve istikrar ortamı her anlamda artı sağlar” Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, “Suriye’deki güven ve istikrar ortamı her anlamda artı sağlar” dedi. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, Suriye’de yaşanan son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Ünverdi, “Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve bölgeye en yakın kentlerin başında geliyoruz. Devletimizin hem terör unsurlarının bertaraf edilmesi hem de bölgemizin istikrarı için verdiği mücadele takdire şayandır ve her zaman olduğu gibi bizler de devletimizin yanındayız. Bundan sonraki sürecin de her anlamda ülkemiz ve bölgemiz için hayırlı sonuçlarının olmasını temenni ediyoruz. Ülke olarak iç savaş dolayısıyla Suriye’den gelerek ülkemiz ve şehrimize sığınan insanlara ev sahipliği yaptık ve gelinen noktada 13 yıl sonra Suriye’de yeni bir dönem başlıyor. Gaziantep bu süreçte resmi verilere göre 450 bin civarında Suriyeli ile en fazla Suriyelinin yaşadığı iller arasında yer almıştır. Suriye’ye sınır olan şehrimiz, sanayi ve ticaret hacmiyle göçle gelen insanların ilk durağı olmuştur, sosyal barış ve ekonomik sürdürülebilirlik için bu dönemde şehrimizde önemli çalışmalar yürütülmüştür. Bugün ise Suriye’de yeni bir sayfa açılmıştır. Bu süreç kolay olmayıp, bölgenin sorunları ve dinamikleri çok iyi okunmalıdır. Suriye’nin geçmiş acılardan ders alınarak hızla kalıcı şekilde istikrara kavuşması ve sınır güvenliğimizin sağlanması en önemli önceliktir. Şehrimizde yaşayan Suriyelilerde de gelişmeler karşısında ülkelerine dönüş konusunda bir hareketlilik olduğunu da gözlemliyoruz. Bu doğrultuda, şehrimizdeki Suriyeliler kendi ülkelerine döndüğünde sanayimiz, üretimimiz yine yoluna devam edecektir. İş gücü anlamında kısa süreli sıkıntılarımız olabilir ama bunu gençlerimizle, istihdam edilememiş ama çalışabilir durumdaki insanımızı aktif ederek, iş beğenmeyerek sosyal yardım alan kişilerin çalışma hayatına kazandırılması ile aşabileceğimize inanıyorum. Göçle gelen insanlar kendi ülkelerine döndükçe, ülkemiz ve kentlerimizdeki sosyal ve ekonomik yükün de hafifleyeceği kanaatindeyim. Bununla birlikte beklentimiz olan normalleşme sürecinde, Suriye’nin yeniden inşasında ülkemiz ve en başta Gaziantep etkin rol üstlenecektir. Suriye’ye en yakın ve sanayisiyle bölgenin en güçlü kenti olan şehrimiz gerek altyapı gerekse üstyapı çalışmaları konusunda üzerine düşeni yapmaya ve gereken desteği vermeye de hazırdır. Halihazırda kasım ayı itibarı ile şehrimizden yapılan ihracatta Suriye 3’üncü sırada yer almaktadır. Suriye’de taşlar yerine oturdukça, artan ihtiyaçla birlikte ihracatımız daha da artacak ve ikili ticaretimiz gelişecektir. Zorluklar oldu ancak, 13 yılda kurulan güçlü bağların gelecek adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Ağrı AİÇÜ ile ABD Andrews Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalandı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Andrews Üniversitesi arasında, 2025 yılında gerçekleştirilmesi planlanan 8. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu’nun birlikte yapılması ve Ağrı Dağı ile ilgili ortak saha araştırmalarının yürütülmesini de kapsayan iş birliği protokolü imzalandı. AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, ABD’deki Andrews Üniversitesi’ni ziyaret etti. Ziyarette, Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ile Andrews Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Rektörü Prof. Dr. John Wesley Taylor V, bilimsel araştırmaları artırmayı ve güçlendirmeyi, eğitimde ve bilimde etkileşime imkân sağlayacak bir protokole imza attı. 7. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu’nun sponsorları arasında yer alan Andrews Üniversitesi’ni ziyaret etmekten dolayı memnun olduklarını belirten Prof. Dr. Karabulut, 2025 Yılında yapılacak 8. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu’nun iki üniversitenin ortaklığında düzenlenmesi amacıyla iş birliği protokolü yapıldığını söyledi. Prof. Dr. Karabulut, Üniversitenin uluslararasılaşmasında önemli bir adım olan protokolle ortak sempozyum düzenlemenin bir başlangıç olduğunu, iki üniversite arasında sosyal alandan teknolojiye birçok alanda çalışmaların yapılacağını ifade etti. Protokol imza töreninde, AİÇÜ Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Danışmanı ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Şimşek ve Dış İlişkiler Genel Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Nimetullah Aldemir ile Andrews Üniversitesi’nden Akademiden Sorumlu Rektör Vekili Prof. Wagner Kuhn ile Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Randall Younker de hazır bulundu.