ÇEVRE - 01 Mayıs 2025 Perşembe 12:25

Konya Kapalı Havzası’nda kuraklık tehlikesi

A
A
A
Konya Kapalı Havzası’nda kuraklık tehlikesi

Konya Kapalı Havzası’ndaki bilinçsiz su tüketimi ile ilgili uyarılarda bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Savaş Durduran, "Konya Kapalı Havzası’nda yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 4,3 milyar metreküpken, tüketim 6,5 milyar metreküp civarındadır. Eğer su tasarrufu sağlanmaz ve doğru tarım politikaları uygulanmazsa, Konya Ovası’nda tarımsal üretimin geleceği büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir" dedi.


Türkiye’nin tarımsal üretimdeki en önemli merkezlerinden biri olan Konya Kapalı Havzası’nda, sonbahar ve kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesi, bölgeyi kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Son yılların en kurak kış mevsimini geçiren Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası’nda, barajlardaki doluluk oranı alarm seviyesine geldi. Bölgede yaşanan kuraklığı değerlendiren Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Harita Mühendisliği Bölümü Arazi Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Savaş Durduran, "Kuraklık artık günümüzün en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Kuraklık hem kırsal hem de kentsel yerleşimlerde yaşayanları doğrudan etkilemektedir. Yetersiz yağış ve küresel ısınmanın etkisiyle dereler ve nehirler kurumuş, bu durum barajlar ile gölleri olumsuz etkilemiştir. Sulama ihtiyacının artması, yer altı sularının daha da derine çekilmesine neden olmuş; bu da obrukların oluşmasına, maliyetlerin yükselmesine ve kaygı artışlarına sebep olmuştur. Türkiye’nin en büyük kapalı havzası olan Konya Kapalı Havzası da bu sorunlardan ciddi şekilde etkilenmektedir. Son yıllarda artan kuraklık, tarımsal faaliyetlerdeki yoğun su tüketimi, yer altı sularının aşırı kullanımı ve iklim değişikliğinin etkileri, havzanın su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. Konya Kapalı Havzası’nda yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 4,3 milyar metreküpken, tüketim 6,5 milyar metreküp civarındadır" dedi.



Konya’da sulu tarım alanları arttı


Konya Kapalı Havzası’nda sulu tarımın artmasının yer altı su kaynaklarını tehlikeye soktuğunu ifade eden Prof. Dr. Durduran, "Konya Kapalı Havzası, Altınekin Alt Havzası’nda 2024 verilerine göre kuru ekim yapılan alanlar yüzde 20’ye düşerken, sulu ekim yapılan alanlar yüzde 80’e yükselmiştir. Bu durum su ihtiyacını artıracağı için yer altı su kaynaklarının çok daha fazla çekilmesine sebep olacaktır. Havzanın gelecekteki tarımsal sürdürülebilirliği için iklim odaklı politika ve stratejilerin acil bir şekilde tamamlanması gerekiyor. Kuraklık ve su kıtlığına karşı alınacak önlemler konusunda yerel yönetimler, çiftçiler ve ilgili kurumlar daha güçlü iş birliği çalışmaları yapmalı" ifadelerini kullandı.



Vahşi sulamaya acilen son verilmeli


"Eğer su tasarrufu sağlanmaz ve doğru tarım politikaları uygulanmazsa, Konya Ovası’nda tarımsal üretimin geleceği büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir" diyerek açıklamalarına devam eden Prof. Dr. Durduran, "Konya Ovasında vahşi sulama dediğimiz salma sulama kesinlikle yapılmamalı ve damlatmalı sulamaya geçilmelidir. Vahşi sulama toprağı yavaş yavaş tuzlu hale getiriyor. İşçilik, elektrik ve su maliyetlerinin artmasına sebep oluyor. Konya Ovası’nda mısır ve ayçiçeği gibi suyu çok seven bitkilerin üretimi yerine dikenli incir, aloe vera, nohut, mercimek, buğday, arpa, aspir, zeytin, badem, lavanta, safran, biberiye, ölmez çiçek ve keten tohumu gibi çok fazla suya ihtiyaç duymayan ürünlere ağırlık verilmeli. Tarım alanlarında, sanayide ve binalarda su ayak izi mutlaka tespit edilmelidir. Kentlerde su israfının önüne geçilmeli, su tasarrufu konusunda çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Yakın gelecekte muhtemel bir kuraklık sonucunda etkilenecek bölgelerin önceden tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) gibi etkin yöntemlerin kullanılmasının büyük faydaları olacaktır" diye konuştu.



Konya Kapalı Havzası’nda kuraklık tehlikesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.