ASAYİŞ - 26 Mart 2025 Çarşamba 19:25

Konya’da 19 ay önce işlenen cinayette 2 şüpheli tutuklandı

A
A
A
Konya’da 19 ay önce işlenen cinayette 2 şüpheli tutuklandı

Konya’nın Ereğli ilçesinde 19 ay önce tarlada bir kişinin öldürülmesiyle ilgili devam eden soruşturmada 2 şüpheli tutuklandı.


Olay, 16 Ağustos 2023 tarihinde Ereğli ilçesi Adabağ Mahallesi Akgöl mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Akgöl mevkiinde bulunan ayçiçeği tarlasında 3 çocuk babası Ahmet Tuzlu (55) av tüfeği ile vurularak öldürülmüş halde bulundu. Olayın şüphelilerini belirlemek için İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı JASAT ekipleri tarafından yapılan geniş çerçeveli çalışmada, olay günü aynı saatlerde baz istasyonundan sinyal veren ve o bölgede olduğu belirlenen M.T. (23) ve M.S. (53) ile olayla bağlantısı olabileceği değerlendirilen 3 şüpheli daha olmak üzere toplam 5 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler suçlamaları kabul etmezken, adliyeye sevk edilen M.T. ve M.S. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı.



Konya’da 19 ay önce işlenen cinayette 2 şüpheli tutuklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de 23 Nisan Çocuk Bayramı’na renkli kutlama Nilüfer Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, çocukların bu özel günü coşkuyla yaşamaları için Cumhuriyet Meydanı’nda renkli bir şenlik düzenliyor. Konserlerden dans gösterilerine, atölyelerden eğlenceli aktivitelere kadar birçok etkinliğin yer alacağı programda çocuklar doyasıya eğlenecek. Nilüfer Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında çocuklara unutulmaz bir gün yaşatmaya hazırlanıyor. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı, 23 Nisan Çarşamba günü rengarenk etkinliklerle 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlenecek. Saat 13.00’te başlayacak programda müzikten dansa, sihirbazlık gösterilerinden eğitici atölyelere kadar çocukların ilgisini çekecek birbirinden keyifli aktiviteler yer alacak. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Yasemin Arslan’ın açılış konuşmalarıyla başlayacak olan program gönüllü müzik eğitim çalışmaları öğretmenlerinden oluşan Grup Meç’in konseriyle devam edecek. Jonglör gösterisi, bubble show, ateşbaz, sihirbaz ve zumba gösterilerinin yer alacağı etkinliklerde Nilüfer Çocuk Korosu ve Nilüfer Kent Konseyi Müzik Çalışma Grubu da konser verecek. Nilüfer Halk Dansları Çocuk Grubu da dans gösterileriyle etkinliklerde yer alacak. Cumhuriyet Meydanı’nda ayrıca çeşitli eğitici ve eğlenceli atölyeler de düzenlenecek. Seramik pano, doodle, gezici renkler ayrac, okçuluk ve badminton, yüz boyama, keçeden anahtarlık, bileklik ve resim çerçevesi yapımı atölyelerinde çocuklar hem eğlenecek hem de yeteneklerini geliştirecekler. Çocukların meydanda hazırlayacağı seramik pano ise kalıcı bir eser olarak Nilüfer Belediyesi tarafından sergilenecek. Etkinliklerde Nilüfer Belediyesi’nin Gezisi Kütüphanesi de yer alacak. Ayrıca alanda bulunacak NAK aracı, zabıta aracı, zabıta bisikleti ve ambulans ile çocuklara meslekler de tanıtılacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın, Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş en değerli bayramlardan biri olduğunu ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, "Bu anlamlı günde tüm çocuklarımızı Cumhuriyet Meydanı’nda düzenleyeceğimiz etkinliklere davet ediyoruz" dedi.
Kastamonu Kastamonu’da geleneksel gelinlikler ve çeyizler görücüye çıktı Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten’in katılımıyla Kastamonu’da Türk aile yapısındaki çeyiz ve gelinliklerin ele alındığı sergi ve panel gerçekleştirildi. Sergide konuşan Bakan Yardımcısı Ökten, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin de ışığında bu güzellikleri, emekleri ve hizmetleri hep birlikte koruyup geleceğimize intikal ettirelim" dedi. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen "Gelenekten Geleceğe: Türk Aile Yapısında Çeyiz ve Gelinlikler" sergisine katıldı. Kastamonu’daki Tarihi Saray Hamamı’nda düzenlenen serginin açılış kurdelesini kesen Bakan Yardımcısı Ökten, Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Ayten Canaslan’dan sergideki ürünler hakkında bilgiler aldı. Ökten, sergiyi gezerek, geçmişten günümüze uzanan kültürel mirasın izlerini taşıyan eserleri ilgiyle inceledi. Ayrıca sergide kına gecesi de canlandırıldı. Serginin açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Ökten, "Hayırlı, uğurlu olsun. Bu güzel çalışmada emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Hayırlara vesile olsun. Bu güzel mirasımız, inşallah gelecek kuşaklara da intikal etsin. Kültürümüzü korumanın temel bilinciyle, yeni müfredatımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin de ışığında bu güzellikleri, emekleri ve hizmetleri hep birlikte koruyup gözeterek geleceğimize intikal ettirelim" dedi. Serginin ardından Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Eren Ökten, beraberindeki heyet ile birlikte Kastamonu Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen "Türk Aile Yapısında Sandık Kültürü, Çeyiz ve Gelinlikler" paneline katıldı. "Anadolu’daki hazinelerin gelecek kuşaklara aktarılması için büyük işler yapmamız gerekiyor" Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Tarihi süreç içerisinde baktığımızda büyük medeniyetleri ve dünyaya istikamet vermiş toplulukların toplumsal yapılarında aile bağlarının, kültürel zenginliklerinin ve diğer değerlerine sıkı sıkı bağlı olduklarını ve büyük bir bağ kurduklarını görüyoruz. Bizler de kıyamete kadar al yıldızı bayrağı dalgalandıracağımız Anadolu coğrafyasının çok kıymetli hazineleri mevcut. Bu hazinelerin gelecek kuşaklara aktarılması için büyük işler yapmamız gerekiyor. Bunların da başlangıcı sayılabilecek Kastamonu’muzun zenginliklerini tüm ülkemize ve gelecek kuşaklara aktarabileceğimiz çalışmaları da sizlerin destekleriyle sürdürme gayreti içerisindeyiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde aklıselim, kalbi selim, zevki selim yetişen gençlerimiz yine Türkiye yüzyılını imar edecek bu imarı gerçekleştirirken de köklerine sıkı sıkı bağlı, geleneklerine bağlı, ailesine sahip çıkan bireyler olarak ülkemizin büyük ve güçlü Türkiye hedeflerine ulaştırılacaktır. Bizler de bu kutlu yolculukta yürümeye yorulmadan, usanmadan yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu. "Aile, ne kadar sağlam bir aile üzerine şekillenirse toplumda o kadar sağlam yol alır" Panelin moderatörlüğünü yapan Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten Küçükbasmacı da, "Aile, Türk toplumunun temelidir. Aile, ne kadar sağlam bir aile üzerine şekillenirse toplumda o kadar sağlam bir şekilde geleceğe doğru yol alır. Toplumda ne kadar sağlam değerler üzerine kurulursa ailede o kadar sağlam değerler üzerine kurulur. Dolayısıyla aile ve toplum denklemi, birbirini destekleyen bir döngüdür. Türk milletinin kendisine has bir aile yapısı bulunuyor. Bu kadar önemli toplumun gelişmesinde varlığında, geleceğe doğru yürümesinde devam etmesi bu kadar önemli olan ailenin kuruluşu, tabii ki pek çok sosyal, kültürel, dini, toplumsal ve ekonomik anlamda pek çok temel üzerinden şekilleniyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın içerisinde bulunduğumuz yılı Aile Yılı ilan etmesi son derece önemlidir. Bu vesile ile ilgili bugün burada Kastamonu’da, ailenin kuruluşunda çeyiz ve sandık geleneklerinin yerini konuşacağız" şeklinde konuştu. Panelde, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Karakelle Alper, Konya Karatay Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hande Ayşegül Özdemir, İstanbul Medipol Üniversitesi Seçmeli Eğitim Merkezi Dr. Öğretim Üyesi Mutlu Özgen ve Geleneksel El Sanatları Ustası Yazma Sanatçısı Veliye Martı, konuları hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Sergi ve panele, Vali Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, kurum müdürleri, siyasi parti ve StK temsilcileriyle çok sayıda davetli katıldı.
İstanbul Hukukçulardan "Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı" yorumu: "Yürütmeyi durdurma kararı yoksa Galatasaray Üniversitesi’nin kararı acilen uygulaması gerekirdi" İstanbul Üniversitesi’nin diplomasını iptal ettiği Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı’nın görevine devam etmesini değerlendiren Avukat Zeki Bulgan, "İstanbul Üniversitesi’nin diploma iptali kararı Galatasaray Üniversitesi’ne tebliğ edildiyse gerek İstanbul Üniversitesi, gerekse YÖK tarafından resmi işlemler şekli hukuka tabi olduğu için Galatasaray Üniversitesi tarafından bu işlemin acilen uygulamaya konulması gerekirdi, yorum hakkı yok. Süresi içerisinde yürütmeyi durdurma kararı alınmadığı sürece İstanbul Üniversitesi ve YÖK’ün kararının hukuken uygulanması gerekir. Çünkü resmi evraklar yoruma değil, uygulamaya tabidir. Karar alınmadan devam ediyorsa YÖK tarafından Galatasaray Üniversitesi’ne işlemin yapılmadığı için idari soruşturma başlatılabilir" dedi. İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan ve tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar sonrası soruşturma başlatılırken, İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu ile birlikte 28 kişinin diplomalarının ’yokluk’ ve ’açık hata’ gerekçeleriyle iptal edildiğini açıklamıştı. Avukat Zeki Bulgan, 28 kişi arasında yer alan Galatasaray Lisesi’nden mezun olduğu öğrenilen Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı’nın hakkındaki diploma iptali kararı sonrasında görevini sürdürmesini hukuki açıdan değerlendirdi. "Yürütmenin durdurulma kararı olmadığı müddetçe resmi evrakların anında uygulanması ilkesi geçerli" Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı ile ilgili süreç hakkında açıklamalarda bulunan Avukat Zeki Bulgan, "İstanbul Üniversitesi’nin diploma iptali kararı Galatasaray Üniversitesi’ne tebliğ edildiyse gerek İstanbul Üniversitesi, gerekse YÖK tarafından resmi işlemler şekli hukuka tabi olduğu için Galatasaray Üniversitesi tarafından bu işlemin acilen uygulamaya konulması gerekirdi. Eğer Naciye Hoca bu işlemin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa acilen idare mahkemesine başvurup yürütmeyi durdurma kararı alması gerekirdi. Süresi içerisinde yürütmeyi durdurma kararı alınmadığı sürece İstanbul Üniversitesi ve YÖK’ün kararının hukuken uygulanması gerekir. Çünkü resmi evrakların yoruma tabi olmaması gerekiyor. Bu işin hukuka aykırı olduğu düşünülüyorsa gerek Naciye Hoca gerekse Galatasaray Üniversitesi tarafından bununla alakalı idare mahkemesine dava açılıp yürütmenin durdurulması kararı alınması lazım. Herhangi bir yürütmenin durdurma kararı almadan Galatasaray Üniversitesi’nin İstanbul Üniversitesi’nin kararına şahsen yorum hakkı yok, resmi işlemler yoruma değil, uygulamaya tabidir. Aksi takdirde karmaşa ortaya çıkar. Herhangi bir yürütmenin durdurulma kararı olmadığı müddetçe resmi evrakların anında uygulanması ilkesi geçerlidir. İdari işlemlerde, idari işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesine başvurulması gerekiyor. Eğer yürütmeyi durdurma talebi varsa bu kararı vermesi biraz süreç alabilir" şeklinde konuştu. "Karar alınmadan devam ediyorsa YÖK Galatasaray Üniversitesi’ne idari soruşturma başlatabilir" İdare mahkemelerine yapılan başvurularla ilgili bilgi veren Avukat Bulgan, "Çok acil ve çok açık hukuka aykırılık durumlarında idare mahkemeleri anında da yürütmeyi durdurma kararı verebilirler ya da davalı idarenin buradaki İstanbul Üniversitesi’nin 30 günlük cevap hakkının beklenmesi ve bunun değerlendirilmesi gibi bu süreç 1,2,3 ay sürebiliyor. İdare mahkemesine yapılan başvuruda yürütmenin durdurulmasının reddedilmesi durumunda da yine davacının bir üst mahkemeye başvurma hakkı var. Yürütmenin durulması kararının verilmesi durumunda da davalının aynı şekilde itiraz hakları var. Eğer yürütmenin durdurulması kararı alındıysa zaten normalde görevine devam edebilir ancak karar alınmadığı takdirde, sürece resmi olarak YÖK veya İstanbul Üniversitesi tarafından Galatasaray Üniversitesi’ne ‘Diploma iptal edildi, öğretim üyesi olması için yeterli şartlar taşımıyor’ diye bir bilgi gittiyse bunu normalde Galatasaray Üniversitesi’nin derhal uygulaması gerekir. Karar alınmadan devam ediyorsa YÖK tarafından Galatasaray Üniversitesi’ne bu süreçte ilgili evrakın, işlemin yapılmadığı için idari soruşturma başlatılabilir. Akabinde duruma göre Türk Ceza Kanunu’na göre görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçlarından soruşturma açılabilir. Bunun tek istisnası idare mahkemesi tarafından verilecek olan yürütmeyi durdurma kararıdır" diye konuştu. "Galatasaray Üniversitesi’nin YÖK’ün resmi evrakını yorumlama hakkı yok" Diploması iptal edilen kişilerin üniversiteye kayıt süreçlerinde görev alan personellerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Bulgan, "Muhtemelen o şahıslar aradan çok uzun zaman geçtiği için emekli olmuştur, yaşayanları vardır, rahmetli olanları olabilir. Ceza hukuku bakımından da soruşturma yapılır ama zaman aşımına uğramıştır, onların yaptığı eksik, görevi ihmal ya da görevi kötüye kullanma iddialarında zaman aşımından dolayı bir sonuç çıkmaz diye düşünüyorum. Galatasaray Üniversitesi’nin İstanbul Üniversitesi’nin resmi yazısını ya da YÖK’ün resmi evrakını yorumlama hakkı yok, resmi evraklar yoruma tabi değildir, uygulanma ilkesine tabidir. Üniversite burada açık hukuka aykırılık, idari işlemde bir yanlışlık gördüğü zaman, mezun ettiği öğrencilerin mağduriyetini de kendi vermiş olduğu diplomaların da tartışmaya yol açacağını nazara alınarak Galatasaray Üniversitesi’nin de idare mahkemesine dava açma hakkı vardır" dedi.