ÇEVRE - 24 Kasım 2025 Pazartesi 16:47

Konya’da İl Afet Risk Azaltma Planı Değerlendirme Toplantısı düzenlendi

A
A
A
Konya’da İl Afet Risk Azaltma Planı Değerlendirme Toplantısı düzenlendi

Konya’da İl Afet Risk Azaltma Planlama (İRAP) değerlendirme toplantısı yapıldı.


Konya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Konya Valisi İbrahim Akın, obruk duyarlılık haritalarının üretilmesi ve erken uyarı sistemi projesinin 2025 yılı itibarıyla önemli bir aşamaya ulaştığını belirterek, "Hem obruk oluşumları hem de diğer afet türleri açısından özel ve hassas bir coğrafyada bulunan şehrimizde, bilimsel veriye dayalı, bütüncül ve sürdürülebilir bir afet yönetimi anlayışını kararlılıkla sürdürmekteyiz. Bu çerçevede, obruk duyarlılık haritalarının üretilmesi ve erken uyarı sistemi projesi 2025 yılı itibarıyla önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Yeni dönemde çalışmalar, Konya’mızın yanı sıra Karaman ve Aksaray illerini de kapsayacak şekilde genişletilmiş güncel verilerle daha güçlü bir model ortaya koyulmaktadır. 2022-2026 dönemini içerisine alan il afet risk azaltma planımız, tüm kurumlarımızın aktif katılımı, bilimsel yaklaşım ve ortak akıl temelinde hazırlanmış çerçeveli bir stratejik yol haritasıdır. Hazırlık sürecinde, 5 bilgilendirme toplantısı, afet türlerine göre 14 çalıştay düzenlenmiş ve Konya’mızın tüm afet risklerini kapsayan 1 amaç, 15 hedef ve 624 eylem belirlenmiştir. Bu süreçte kurumlarımız arasındaki uyum, kararlılık ve koordinasyon hem ilimiz hem de ülkemiz için örnek bir model olmuştur" dedi.


"Obruk yavaş yavaş yerleşim yerlerini artık tehdit eder hale geldi"


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar da, "Obruklar yavaş yavaş yerleşim yerlerini artık tehdit eder hale geldi. O nedenle biraz daha gündemimizde daha üst sıralarda da tutmamızda büyük fayda var. Tabii bu risk azaltma biraz dert edinmeyi gerektiriyor, biraz proaktif olmayı gerektiriyor, inisiyatif almayı gerektiriyor ve biraz görmezden değil, birtakım şeyleri görüp oralarda sorumluluk almak gerektiren bir tür eylem. Dolayısıyla bir afet olup bittikten sonra vah etmenin de bir anlamı yok açıkçası. Dolayısıyla birazcık böyle dikkatli olmak, birazcık böyle etrafınızdaki tehlikeleri görmek, bunların meydana getireceği hisleri hakikaten çok değerli bir şekilde ortaya koymak eminim birçok şeyin önüne geçecektir" şeklinde konuştu.


"Kriz odaklı değil, risk odaklı bir yönetim anlayışına geçtik"


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Yapım İşleri Genel Müdürü Ahmet Nehar Poçan ise "AFAD Başkanlığı olarak biz artık kriz odaklı değil, risk odaklı bir yönetim anlayışına geçtik AFAD Başkanlığının kurulmasıyla birlikte. Buradaki muradımız afet öncesinde alacağımız önlemlerle birlikte muhtemel afetler için bir hazırlık yapmak. Çünkü hem Konya’mız hem ülkemizde biz reytingleri şu anda ölçebiliyoruz. 10 yıllık periyotlarda 7 üzerinde bir deprem olduğunu 100 yıllık ölçümlerle görüyoruz. ‘Konya deprem bölgesi değil’ dedik ama Konya’da da bir deprem yaşadık ki bir fay hattını ölçmediğimiz için değerlendiriyoruz ki, ölü fayların diri faylarının olduğunu da biliyoruz. Bizim 5 yıllık dönemde 6 buçuk üzerinde, 3 yıllık dönemde 6 üzerinde ve 5 üzerinde de her yıl bir deprem yaşadığımızı istatistikler bize veriyor. Deprem ülkemizin gerçeğiyken sel, taşkınlar da ne yazık ki ülkemizin gerçeği. Bu noktada afetle alakalı risk azaltma odaklı yani kriz yönetiminde risk yönetimine evrildiğimiz bir dönemde AFAD Başkanlığını kurarak bu noktada ilerlemeye gayret ediyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.