KÜLTÜR SANAT - 16 Ekim 2021 Cumartesi 17:31

Konya’da Kitap Günleri heyecanı başladı

A
A
A
Konya’da Kitap Günleri heyecanı başladı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Konya Kitap Günleri’nin açılışı yapıldı.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Konya Kitap Günleri’nin açılışı yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kitap Günleri süresince Konya’da adeta bir kültür bayramı yaşanacağını belirterek, “Konya Kitap Günleri’ne gelen misafirlerimiz, kitaplarla birlikte sevdikleri yazarların imza günlerine, konferanslara, tiyatrolara, şiir dinletilerine, söyleşilere katılabilecek. Hem Konya’mızdan hem de tüm Türkiye’den kültür-sanat insanlarını, kitapseverleri Konya’mızdaki bu coşkuya ortak olmaya davet ediyorum.” dedi. Milli Eğitim Eski Bakanı Nabi Avcı, “Beş üniversitesi olan bir şehre çok yakıştı bu organizasyon. İnşallah daha da büyüyerek devam edecek. Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Konya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Konya Kitap Günleri’nin açılışı yapıldı. Selçuklu Kongre Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleşen açılış programında konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, insanlığa yüce dinimiz İslam’ın ilk emri olan “Oku” ayetini ulaştıran, bizlere beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi tavsiye eden Peygamber Efendimizin doğum yıldönümü olan Mevlid Kandili arefesinde Konya Kitap Günleri’nin açılışını yapıyor olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.



“Konya’mızda bir kültür bayramı yaşanacak”


İlim, irfan ve kültür şehri olan Konya’da 2019 yılında 521 bin kitapseverin rekor katılımıyla gerçekleştirilen Konya Kitap Günleri’nin, pandemi sebebiyle verilen bir yıllık aranın ardından yeniden düzenlendiğini ifade eden Başkan Altay, “24 Ekim akşamına kadar açık kalacak Konya Kitap Günleri’nde 1 milyondan fazla kitap, 250 yayınevi, 450 yazar ve 500’den fazla etkinlik yer alıyor. Konya’mızda adeta bir kültür bayramı yaşatacak Konya Kitap Günleri’ne gelen misafirlerimiz; kitaplarla birlikte sevdikleri yazarların imza günlerine, konferanslara, tiyatrolara, şiir dinletilerine, söyleşilere katılabilecek. Hem Konya’mızdan hem de tüm Türkiye’den kültür-sanat insanlarını, kitapseverleri Konya’mızdaki bu coşkuya ortak olmaya davet ediyorum” diye konuştu.



“Selçuklu’yu ayakta tutan Osmanlı’yı büyüten kadrolar burada yetişti”


Kadim Selçuklu başkenti Konya’nın bin yıllık ilim, kültür ve medeniyet şehri olduğunu vurgulayan Başkan Altay, “Medeniyetimizin temellerinin atıldığı şehrimiz, Anadolu Selçuklulara başkentlik yaptığı dönemde dünyanın dört bir tarafından ilim tahsili için gelen insanları buluşturmuştur. Selçuklu’yu ayakta tutan, Osmanlı’yı büyüten kadrolar burada yetişmiştir. Muhyiddin-i Arabiler, Mevlana’lar, Şemsler, Koneviler, Ahi Evranlar yolu bu şehirden geçen veya burada yetişip kök salan alimlerdendir. Karatay Medresesi, İnce Minareli Medrese, Sırçalı Medrese ve daha niceleri Konya’ya gelen binlerce talebenin ilim yuvaları olmuştur” dedi.



“Okuyan, eğitimli, donanımlı gençlerimizden beklentimiz çok yüksek”


Konya’nın tarihten gelen bu kadim geleneğini bugün de sürdürdüğüne dikkat çeken Başkan Altay, “Türkiye’nin TÜBİTAK destekli ilk Bilim Merkezi Konya’mızda bulunuyor. Türkiye’nin en fazla kütüphaneye gidilen şehri de yine Konya’mızdır. Bizler de gençlerimizin bu okuma ve kütüphane ilgisine karşılık vermek üzere Türkiye’nin en güzel kütüphanelerinden birini şehrimize kazandırmak için çalışmalarımıza başladık. Ülkemizin ve dünyamızın daha müreffeh yarınları için okuyan, eğitimli, donanımlı, vatan-millet aşkıyla yetişmiş gençlerimizden beklentimiz çok büyük. Gençlerimiz için, şehrimiz için hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.



“Bu topraklarda geçmişte çok büyük ilim insanları yetişti, bugün de yetişmeye devam ediyor”


Başkan Altay, “Bu topraklarda geçmişte çok büyük ilim insanları yetişti, bugün de yetişmeye devam ediyor. Bu vesileyle UNESCO ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu yılı anma yılı olarak ilan edilen Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Ahi Evran ve Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere ilim ve irfan yolunda hayatlarını harcamış müteveffa alim ve yazarlarımızı saygıyla, rahmetle, minnetle anıyorum. Konya Kitap Günleri’ne katılan tüm yazarlarımıza, kitapevlerimize, müzisyenlerimize, tiyatro sanatçılarımıza, lezzet alanında stant açan esnaflarımıza, organizasyon ekibimize, mihmandar arkadaşlarıma, organizasyonun duyurulmasına, tanıtılmasına katkı sağlayan değerli basın mensuplarımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.



“Konya kitap etkinliklerine en yakışacak şehir”


AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, “Son 1 ay içinde Konya’mız, Türkiye’ye dünyaya çok önemli hareketliliğiyle kendini tanıtmayı sağladı. Yemek Festivali, arkasından Bilim, bugün Kitap Günleri ile her birinde yüzbinlerce kişinin ziyaret ettiği önemli etkinlikler hayata geçirildi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Konya’mız medreseler şehri, Konya’mız kitap etkinliklerine en yakışacak şehir. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.



“Konya; ilmini irfanın, tefekkürün en fazla yaşandığı yer”


Konya Valisi Vahdettin Özkan, “Konya Kitap Günleri’nin organizasyonunda emeği geçen başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün katılımcılara, bütün kitapseverlere teşekkür ediyoruz. Konya, ilmini irfanın, tefekkürün en fazla yaşandığı yer. İnsanın tabiatında var olan merak duygusu, çevreyi müşahede etme ve bunu en güzel şekilde terennüm etme, harflere dökme keyfiyeti en önemli öncelikli bir amil olsa gerek. Bu hususta da şehrimizin öncü olması bütün Konyalıların medar-ı iftiharıdır. Bu kadim kültürün gelecek nesillere aktarılması elbette her birimizin hem insani hem vicdani hem kamusal vazifesi. Konya Kitap Günleri’nin ilme, marifete vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.



“Beş üniversitesi olan bir şehre çok yakıştı bu organizasyon”


Açılışa katılan Milli Eğitim Eski Bakanı Nabi Avcı ise, “Büyükşehir Belediye Başkanımıza hem bu ve bundan önceki kültür faaliyetlerinin organizasyonundaki gayretleri için hem de böyle güzel bir kültür merkezini Konya’mıza, Türkiye’mize kazandırdığı için teşekkür ediyorum. Bu Kitap Günleri de Konya’ya çok yakışıyor. Hazreti Pir’in pergel metaforunu hatırlarsanız. Şimdi gençlerimiz bir ayaklarını sapasağlam yola basarken burada 250’yi aşkın yayınevinin sunduğu dünya kültürüne ait farklı kültürlere ait pek çok eserle tanışmış olacaklar. Beş üniversitesi olan bir şehre çok yakıştı bu organizasyon. İnşallah daha da büyüyerek devam edecek. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” açıklamalarını yaptı.


Açılışın ardından Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Gazeteci Nedim Şener ve Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun katıldığı panel gerçekleştirildi.



Konya Kitap Günleri 24 Ekim’e kadar açık kalacak


1 milyondan fazla kitap, 250 yayınevinin yer aldığı Konya Kitap Günleri’nde 450 yazar da okurlarıyla buluşacak. Ayrıca çok sayıda atölye çalışması, söyleşi ve imza günü düzenlenecek. Konya Kitap Günleri, 24 Ekim’e kadar 10.00 - 21.00 saatleri arasında kitapseverlerin ziyaretine açık olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.