GÜNDEM - 12 Aralık 2025 Cuma 13:25

Lastik alırken ve kullanırken ‘bir şey olmaz’ demeden önce kontrol edin

A
A
A
Lastik alırken ve kullanırken ‘bir şey olmaz’ demeden önce kontrol edin

Kış lastiğinde kullanım zorunluluğu bu yıl 15 Kasım’da başlarken, hava şartlarının mevsim normallerinde seyretmesiyle sürücüler lastikçilerin yolunu tutmaya devam ediyor. Kış lastiğinin tercih edilen şartlara uygunluğu ve kullanımıyla ilgili tavsiyelerde bulunan uzmanlar, bayat lastik, hava oranları ve kullanım şartlarının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.


Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için kış lastiği zorunluluğu 15 Kasım itibariyle başladı. Uygulama devam ederken, ticari olmayan araç sürücüleri de lastik değişimi için oto lastikçilere gitmeye devam ediyor. Konya’da hava sıcaklıklarının düşmesiyle kış lastiğinin kullanılmasını öneren lastikçi Osman Doğan, "Lastiklerin kış lastiği takılması gerekiyor. Çünkü havalar 10 derecenin altına düştüğü anda kış lastiği takmamız hem aracımızın sağlığı hem kendi sağlığımız için faydalı olur. Güvenli şekilde hareket etmemizi sağlar. Lastiklerin dişleri iyi görünse de kendisi bayat oluyor. Aracımıza lastiklerini takarken örneğin araba arkadan itişli ise arkaya 2 tane lastik takalım yeter diyorlar ama öyle bir durum yok ve kesinlikle 4 tekerleğe de kış lastiği takmamız zorunlu. Sebebi arkadan itişli bir araç, arkadan çekiyor ama fren hakimiyeti önde olduğu için yol tutuşu biraz daha yüksek performans sağlıyor" dedi.



"Hava ayarları düşük olduğu zaman lastiklerin yol tutuşu sağlam olur düşüncesi kesinlikle yanlış"


Lastikte doğru hava basıncının önemine değinen Osman Doğan, "Hava ayarı zaten lastiğin hayatıdır. Hava ayarları düşük olduğu zaman lastikler yol tutuşu sağlam olur düşüncesi var ama kesinlikle yanlış. Özellikle kış şartlarında yanlış bilinen gerçek; hava basıncı düşünce lastiğin yol tutuşu biraz daha artar düşüncesi. Lastiğin uygun hava seviyelerinde olması lazım. Lastik diş dediğimiz vakumların açılması gerekiyor ki yola tam temas olsun. Bir diğer konu ise balans ayarı. Aracımız normal yolda 100 -120 kilometre süratle giderken titreme yapıyor. Titreme zaten araca bir engel değil ama sürücüye tabii ki engel. Sürüş konforu için bu ayarların da düzenli olarak yapılmasını tavsiye ediyoruz" şeklinde konuştu.



"Su, güneş gördüğünde lastik bayatlıyor"


Araç lastiklerinin üretim tarihine dikkat çeken Doğan, "Lastik sıfır olduğu zaman lastiğin raf ömrü 10 yıldır. Uygun saklama şartlarında 10 yıl lastik takılabilir. Ama üretim tarihi 3-5 sene geçmiş lastikler ikinci el olarak satılır, bunlar bazen dışarıda düzenli olarak muhafaza edilmemiştir. Su, güneş gördüğünde lastiğimiz bayatlıyor. Diş vakum olsa da arabanın lastikleri yolu tutmuyor. Uygun saklama şartlarında lastiklerimizi muhafaza etmemiz gerekiyor, bunlar çok önemli hususlar. Lastiğin en büyük düşmanı su ve güneş. Lastiğin bakımında eğer müşterimiz kışlık, yazlık kullanıyorsa, lastikleri değiştirdiği zaman uygun saklama yapması lazım. Lastik mesela çivi batıyor, vida batıyor, lastiğin daha ömürlü olması için önemli olan nokta lastiğe fitil attırmamamız, içinden yama attırmamız gerekiyor. Lastiğin ömrünü zaten fitil kısaltır ve sıkıntı oluşturabilir. O yüzden bunlara müşterimizin dikkat etmesini rica ediyoruz" ifadelerini kullandı.



"Jant kırık veya kaynaklı olduğu zaman güvenli bir performans sağlamıyor"


Doğan, jant bakımlarının da çok önemli olduğunu, jantlar eğik olduğu zaman sıkıntıya sebebiyet verdiğini belirterek, "Biz deformeleri boyattırarak giderebiliyoruz, yoksa farklı jantlar takabiliyoruz. Ama jantlarımız kırık veya kaynaklı olduğu zaman güvenli bir performans sağlamıyor. Lastiklerde hava inme yapıyor. İndikten sonra da zaten lastiklerimiz ölüyor. O yüzden jant bakımlarını da ihmal etmemeliyiz. Bakımlarını düzenli şekilde yaptırmalarını istiyoruz" diye konuştu.



Lastik alırken ve kullanırken ‘bir şey olmaz’ demeden önce kontrol edin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bilim Kafe etkinlikleri: "Geçmişten Günümüze Halk İnançları" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi (BİO) tarafından düzenlenen Bilim Kafe etkinliklerinin dokuzuncusu, "Geçmişten Günümüze Halk İnançları" başlığıyla OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde gerçekleştirildi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Kızıldağ, halk inançlarının tarihsel yolculuğunu, inanç kavramının çağlar içerisinde nasıl değiştiği ve dönüştüğünü, kültürümüzdeki izlerini ve günümüze yansımalarını katılımcılarla paylaştı. Etkinliğin açılışında, Bilim Kafe’lerin tarihî gelişimi ve içeriği hakkında kısa bilgi sunan OMÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Emine Şendurur, "Hasan Hocamızın davetimizi kabul etmesi bizim için çok değerli. Kendisi, hem saha çalışmalarını yoğun bir şekilde tamamlamış hem de bilgi birikimi muazzam düzeyde olan bir hocamızdır. Sohbet ederken o kadar ilginç şeyler söylüyor ki, eminim sizler de hoş sohbetten çok faydalanacaksınız" diyerek sözü Doç. Dr. Hasan Kızıldağ’a bıraktı. Doç. Dr. Kızıldağ, halk inançlarının tarihsel yolculuğunu, inanç kavramının çağlar içerisinde nasıl değiştiğini ve dönüştüğünü, halk inançlarının toplumsal hafızadaki yerini, ritüellerle ilişkisi ele alındı. Türkoloji, halk bilimi ve kültürel miras alanlarında uzman olan Kızıldağ, "Sibirya Sahası Türk Destanlarında Şamanizm’in İzleri" başlıklı doktora tezi ve bu alandaki yayınlarıyla bilinen bir akademisyen olarak katılımcılara halk inançlarına bilimsel bir çerçeveden bakma imkânı sundu. Etkinlikte halk inançlarının değişen toplumsal yapı içerisindeki karşılığı, modern bireyin kadim kültürel öğelerle ilişkisi ve geleceğe yönelik kültürel projeksiyonlar gibi sorular tartışıldı. Katılımcılar, interaktif bir ortamda sunuma eşlik ederek konuya dair merak ettikleri noktaları uzmanıyla değerlendirme fırsatı buldu. Bilim Kafe etkinliği, toplumun farklı kesimlerini bilim, kültür ve gündelik yaşamın ortak paydasında buluşturarak keyifli ve öğretici bir atmosfer sundu. Dokuzuncu Bilim Kafe buluşmasında OMÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Emine Şendurur’un yanı sıra Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan ve Dr. Öğr. Üyesi Ufuk İnal, Dr. Öğr. Gör. Elif Şefik İnal OMÜTürkçe’de eğitim alan başta Türk dünyası ülkeleri olmak üzere farklı ülkelerden uluslararası öğrenciler, lisansüstü ve İletişim Fakültesi öğrencileri de yer aldı.