ÇEVRE - 15 Nisan 2025 Salı 13:45

Meram Belediyesinden sahipsiz köpek sorununa insani ve vicdani çözüm

A
A
A
Meram Belediyesinden sahipsiz köpek sorununa insani ve vicdani çözüm

Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi, sahipsiz sokak hayvanları sorununu kökten çözecek projesi ‘Sahipsiz Hayvan Doğal Yaşam Alanı’nı hayata geçirdi. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, tesisin, şehir yaşamını tehdit eden sahipsiz sokak hayvanları sorununu büyük oranda çözeceğini belirterek, "Meram sokakları artık çok daha güvenli, sağlıklı ve huzur dolu olacak" dedi.


Meram Belediyesi, zaman zaman hem şehir yaşamını tehdit eden sahipsiz sokak hayvanı sorununa çözüm üretmek hem de bu hayvanlara insani, doğal ve güvenli bir yaşam alanı sunmak adına örnek bir projeye imza attı. "Sahipsiz Hayvan Doğal Yaşam Alanı" adıyla hayata geçirilen bu özel tesis, modern altyapısı, doğaya uygun tasarımı ve şefkatli yaklaşımıyla Türkiye’ye örnek olacak.



"Bu tesis insanımız için huzur, sağlık, güvenlik ve mutluluk demek"


Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, ilçe genelinde toplanan köpeklerin, Sefaköy Mevkisinde hazırlanan 70 bin metrekarelik alanda en iyi şekilde hayatlarını sürdürmelerini sağlayacak projeyi basına ve kamuoyuna tanıttı. Projenin tanıtım programına yerel ve ulusal basının temsilcileri katıldı. Programda yaptığı açıklamada, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nunda yapılan değişiklik sonrasında hızlı bir şekilde harekete geçtiklerini kaydeden Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, "Bu projeyi, hem insanlarımızın güvenliği ve yaşam kalitesi hem de sahipsiz hayvanlarımızın daha sağlıklı şartlarda, doğal bir ortamda yaşayabilmeleri için hayata geçirdik. Meram sokakları artık eskisinden çok daha fazla güvenli olacak inşallah" dedi.



"Sahipsiz sokak köpekleri burada rahat bir hayat sürecek"


‘Sahipsiz Hayvan Doğal Yaşam Alanı’nın 7 bin köpek kapasiteli bir yaşam alanı olduğunu belirten Başkan Mustafa Kavuş, tesisin detayları hakkında da şu bilgileri verdi: "Tesis, 6 bin 500 köpek için yaşam alanı, 250 köpek kapasiteli karantina ve tedavi bölümü, ayrıca anne ve yavrulara özel 250 köpek kapasiteli bir alandan oluşuyor. İdari bina, veteriner personeli bölümü, dinlenme alanları, yem ve su depoları ile donatılmış bu tesis, köpeklerin hem fizyolojik hem de psikolojik sağlığını koruyacak şekilde planlandı. Yemlik ve suluklar, uzun ömürlü krom malzemelerden, kulübeler mevsim şartlarına dayanıklı polietilen malzemeden üretildi. Ağaçlara yerleştirilen kuş yuvaları sayesinde hem ekosistem desteklendi hem de köpekler için sakinleştirici bir çevre oluşturuldu. Bu alan ve bu tesis, ilçenin sahipsiz sokak hayvanları sorununu büyük oranda insani, vicdani ve modern bir anlayışla çözecek. Biz bu proje ile sadece yasal sorumluluğumuzu yerine getirmekle kalmıyor; sosyal sorumluluk bilinciyle hayvanlara sağlıklı ve doğal bir yaşam alanı sağlıyoruz."



"Bu alan bir barınak değil, yaşam alanı"


Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, projeyle ilgili yaptığı açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verdi: "Bu alan bir barınak değil; sahipsiz hayvanların doğayla bütünleştiği, rehabilite edildiği ve yaşamlarını sağlıklı sürdürebileceği bir ortam. İnsanlarımızın güvenliğini sağlarken, hayvanların da yaşam hakkına saygı duyuyoruz. İnşallah bu yaklaşım, ülkemizdeki benzer sorunların çözümüne de örnek olacaktır. 3 Şubat 2025’te faaliyete geçen merkezde bugüne kadar üç binin üzerinde sahipsiz köpek sağlık kontrolünden geçirildi, kısırlaştırma durumları tespit edildi, cinsiyet ayrımları yapılarak uygun yaşam alanlarına yerleştirildi. Süreç, tamamen hayvan refahını temel alan bir yaklaşımla yürütüldü. Sokak hayvanları konusu doğru şekilde yönetilmesi gereken bir sorumluluktur. Bu projeyle hem hayvanların zarar görmesini engelliyoruz hem de insanlarımızın kaygılarını ortadan kaldırıyoruz."



"Artık yakala, rehabilite et, yaşam alanında tut dönemi başladı"


İlgili kanunda yapılan yeni düzenleme ile birlikte geçmişte uygulanan "yakala, kısırlaştır ve bırak" modeli yerine daha sürdürülebilir ve insani bir yaklaşımın benimsendiğine işaret eden Başkan Mustafa Kavuş, "Meram Belediyesi olarak kurduğumuz sistemle, sahipsiz hayvanların kontrollü bir şekilde rehabilite edilmesini ve sağlıklı bir ortamda barınmasını sağlıyoruz. Artık ‘yakala, rehabilite et, yaşam alanında tut’ dönemi başladı" şeklinde konuştu. Başkan Kavuş açıklamasında, Sahipsiz Hayvan Doğal Yaşam Alanı’nın hem insan hem de hayvan hakları açısından çok önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, "Vatandaşlarımızın sahipsiz sokak hayvanlarıyla ilgili endişeleri ve şikayetleri vardı. Bu tesisle inşallah bu şikayetlerin ortadan tamamen kalkma sürecini başlatmış olduk. Hemşehrilerimizin çocuklarını okula götürürken, sabah işe giderken ya da akşam yürüyüş yaparken huzurlu ve güvende olduklarını hissetmelerini istiyoruz. Bu güveni yakın zamanda tamamen hissedecekler" ifadelerini kullandı.



"Bu yaşam alanı ile sokaklar güvenli, doğa dengeli, vicdanlar rahat olacak"


Doğal yaşam alanı ile sokak hayvanlarının doğayla iç içe bir ortamda, stres altında kalmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri için her detayı düşündüklerini belirten Başkan Kavuş, "Bu alanın bir diğer özelliği de anneler ve yavrular için özel bölümlerimizin olması. Onların güvenliğini ve gelişimini ön planda tutuyoruz. Ayrıca tedavi ve karantina bölümlerimizle, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını da önlemiş oluyoruz. Amacımız sadece hayvanları bir araya toplamak değil. Burada ilerleyen zamanda sahiplendirme süreçlerine de destek olacağız. Tesisi sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek projelendirdik. Hayvanlarımızın yaşam hakkınının yanında, insanlarımızın huzurunu önemsiyoruz. Bu alan sayesinde sokaklar daha güvenli, doğa daha dengeli, vicdanlar daha rahat olacak. Şehrimize ve ilçemize hayırlı olsun" diye konuştu.



Meram Belediyesinden sahipsiz köpek sorununa insani ve vicdani çözüm

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Çambaşı Kayak Merkezi’nde yapay karlama sistemi ile sezon uzatılıyor Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin kış turizmi alanındaki en önemli yatırımlarından biri olan Çambaşı Kayak Merkezi’nde kurulan gelişmiş teknolojik yapay karlama sistemi ile kayak sezonu uzatılıyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in 2019 yılında göreve gelmesini ardından bungalov evleri, telesiyejleri, kayak pistleri, 5 yıldız konforunda oteli ile Ordu turizmine kazandırdığı Çambaşı Kayak ve Dinlenme Tesisleri, ilklere imza atıyor. Bu çerçevede Karadeniz Bölgesi’nde ilk ve tek olma özelliği taşıyan 2 adet son teknoloji yüksek kapasiteli kar yapma makinesi Çambaşı Kayak Merkezi’ne kazandırıldı. Satın alınan makineler, kayak pistleri ve kızak alanlarında aktif olarak kullanıma sunuldu. Yapılan bu çalışma ile bölgedeki kış turizmi altyapısında önemli bir eksikliği de giderilmiş oldu. Karadeniz’de ilk kez bu ölçekte kullanılan kar yapma sistemiyle Çambaşı Kayak Merkezi, bölge turizmine ve ekonomiye katkı sağlayacak. Çambaşı Kayak Merkezi’ne kurulan gelişmiş teknolojik yapay karlama sistemi teknolojisi ile ön plana çıkıyor. Çevre dostu makineler, kar üretimini enerji verimli bir şekilde gerçekleştirmekte ve çevreye minimum etki bırakıyor. Bu sayede doğal kar şartlarını taklit edebiliyor. 4 adet su bölümü, 90 adet su nozulları ve 8-40 bar su çalışma basıncı gibi üst düzey donanım özelliklerine sahip makineler, 480 litre/dakika su tüketimi ile 83 metreküp/saat kar üretme kapasitesine sahip. Aşınmaya dayanıklı seramik su nozulları kar püskürtme tabancasının performansını önemli ölçüde arttırıyor. Ayrıca, çok düşük gürültü seviyesi ile ön plana çıkan, ultra hafif tasarımı ve tekerlekli şasiler ile makineler farklı noktalara hızlıca taşınabiliyor. Suni karlama makineleri manuel 360 derece döndürülebilirken, çalışma esnasında ise 120 derece salınım yapabiliyor. 40 metreye kadar kar püskürtebilen makineler, eksi 1 derece ile eksi 14 derece sıcaklığında kar üretebiliyor. Sezon süresi uzuyor Bu teknoloji sayesinde doğal kar yağışının yetersiz olduğu dönemlerde dahi pistlerin açık tutulması mümkün olacak. Makineler sayesinde sezon süresi uzatılarak hem sporcular hem de ziyaretçiler için kesintisiz ve güvenli kış turizmi sağlanacak. Tüm bu çalışmalarla ziyaretçi sayısının artırılması hedeflenirken Çambaşı Kayak Merkezi’nin bölgesel değil ulusal ölçekte rekabet edebilir hale gelmesinin de önü açılacak.
Erzincan Erzincan’da manda yetiştiriciliği için araştırmalar sürüyor Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Üzümlü ilçesinde gerçekleştirdiği işletme ziyaretinde manda yetiştiriciliğinin il tarımı açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti. İl Müdürü Koçaker, Üzümlü ilçesine bağlı Denizdamı Köyü’nde üretici Kenan Tiryaki’ye ait işletmede incelemelerde bulundu. Toplam 27 manda ve 28 inekten oluşan büyükbaş hayvan işletmesini ziyaret eden Koçaker, işletmede yürütülen faaliyetler hakkında üreticiden bilgi aldı. Ahır şartları, hayvan sağlığı, besleme uygulamaları ve üretim kapasitesi yerinde incelendi. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın manda yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, il genelindeki sulak alanların bu üretim modeli için büyük avantaj sunduğunu ifade etti. Manda sütünün besin değeri bakımından son derece zengin olduğunu vurgulayan Koçaker, bu ürünün hem insan sağlığı hem de katma değerli üretim açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Erzincan’da manda yetiştiriciliğinin köklü bir geçmişe dayandığını hatırlatan Koçaker, son yıllarda manda varlığında yaşanan azalmanın nedenlerine yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından manda yetiştiriciliğini desteklemek amacıyla çeşitli destekleme ve hibe programlarının uygulandığını belirten Koçaker, üreticilerin bu desteklerden en üst düzeyde faydalanmasının hedeflendiğini kaydetti. Koçaker ayrıca, manda yetiştiriciliği konusunda tecrübeli üreticilerle sahada birebir görüşmelerin sürdüğünü, elde edilen veriler doğrultusunda üretimin yeniden canlandırılmasına yönelik planlamalar yapıldığını ifade etti. Erzincan’da manda varlığının artırılması, yerel üretimin güçlendirilmesi ve kırsal kalkınmaya katkı sağlanması amacıyla çalışmaların kararlılıkla devam edeceği vurgulandı.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu" dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, aylık üretici ve market fiyat çalışmasına dair açıklama yaptı. Bayraktar, açıklamasında Aralık ayında üretici market fiyatlarındaki farklılıklarla girdi maliyetlerinde yaşanan değişimleri aylık ve yıllık olarak değerlendirdi. TZOB olarak bazı önemli ürün ve gıdalardaki aylık fiyat değişiklikleri ve spekülatif hareketler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere üretici ve market fiyat çalışmasını yaklaşık 20 yıldır her ay gerçekleştirdiklerini belirten Bayraktar, gerçekleştirilen çalışmada Türkiye genelinde beş bölgeden Ziraat Odalarının kanalı ile fiyatlar alınarak yapıldığını sözlerine ekledi. TZOB’un paylaştığı rakamların tüm bölgelerdeki farklı satış kanallarından alınan fiyatların ortalamasına dayandığını da kaydeden Bayraktar, "Rekolte, paketleme-ambalajlama, depolama ve işçilik maliyetleri, nakliye giderleri, ihracat akışı, aracı kârları, fire gibi zincirin tüm aşamaları fiyat oluşumunu etkilemektedir. Dolayısıyla üretici market fiyat makasının varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Önemli olan bu farkın nedenlerini doğru değerlendirmektir. Bu makasın fazla açıldığı durumlarda spekülatif faaliyetleri göstererek ilgili kurumların harekete geçmesini sağlamaktır" açıklamasında bulundu. "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Bayraktar, yıllık üretici market arasındaki fiyat farklılıklarını açıklayarak, sözlerine şu şekilde devam etti: "Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda; 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu. Geçen yıla göre bu yıl markette en fazla fiyat artışı yüzde 133,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını, yüzde 110,4 ile elma, yüzde 106,6 ile fındık, yüzde 100,8 ile Antep fıstığı izledi. Geçen yıla göre bu yıl markette fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 40,6 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 39,8 ile marul, yüzde 39,5 ile karnabahar ve yüzde 29,1 ile kuru soğan takip etti. 2025 yılında, üreticide takip edilen 33 ürünün 16’sında fiyatlar artarken, 15 üründe fiyat düşüşü yaşandı. 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Geçen yıla göre bu 2025’te üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 343,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 160,4 ile Antep fıstığı, yüzde 159,3 ile kuru kayısı, yüzde 125,4 ile fındık izledi. Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 58,8 ile sivri biber görüldü. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 56,3 ile karnabahar, yüzde 54,8 ile marul, yüzde 51,2 ile kuru soğan takip etti." "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü" Aralık ayı üretici-market fiyat değişimine de değinen Bayraktar, "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını, yüzde 245,6 ile mandalina, yüzde 238,5 ile kabak, yüzde 238 ile yeşil soğan takip etti. Havuç 4,2 kat, mandalina 3,5 kat, kabak ve yeşil soğan 3,4 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 8 lira olan havuç 33 lira 93 kuruşa, 10 lira 50 kuruş olan mandalina 36 lira 29 kuruşa, 19 lira 25 kuruş olan kabak 65 lira 17 kuruşa, 12 lira 75 kuruş olan yeşil soğan 43 lira 10 kuruşa satıldı. Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürün; markette kabak, üreticide mandalina olurken, fiyatı en fazla düşen ürün; markette Ayçiçek yağı, üreticide beyaz lahana oldu" diye konuştu. "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı görüldü" Market fiyatlarındaki değişime ilişkin de konuşan Bayraktar, "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldü. Aralık ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 97,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 77,3 ile domates, yüzde 75 ile salatalık ve yüzde 53,3 ile patlıcan takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 16,1 ile ayçiçek yağı oldu. Ayçiçek yağındaki fiyat düşüşünü yüzde 12,2 ile toz şeker, yüzde 11,2 ile portakal, yüzde 5,1 ile ıspanak izledi" bilgisini paylaştı. "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı oldu" Bayraktar, aynı şekilde üreticideki ürünlerin fiyat değişimlerini de paylaşarak, "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı olurken, 15’inde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Aralık ayında üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 38,1 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 28,5 ile marul, yüzde 27,3 ile havuç ve yüzde 18,9 ile pırasa izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 69,4 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 56,6 ile salatalık, yüzde 50,6 ile patlıcan, yüzde 44,5 ile kabak takip etti. Seralarda güzlük sezon bitti ve baharlık sezon için dikimler yapıldı. Ürünler henüz hasat olgunluğuna gelmediğinden bu geçiş aşamasında arz azaldı ve salatalık, patlıcan, kabak ve domateste üretici fiyatları arttı. Kuru soğan, patates, portakal, havuçta talep olmayışı fiyatların düşmesine sebep oldu. Lahana ve marulda arz artış sebebiyle fiyatlar düştü" ifadelerine yer verdi. Aralık ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere de değinen Bayraktar, sözlerine şu şekilde devam etti: "Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Aralık ayında, Kasım ayına göre amonyum sülfat gübresi yüzde 4,4, amonyum nitrat yüzde 2,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,8, oranında artarken, ÜRE gübresi yüzde 0,4, DAP gübresi yüzde 0,1 azaldı. Geçen yılın Aralık ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 50,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 46,3, DAP gübresi yüzde 41,1, amonyum nitrat yüzde 33,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 32,9 oranında arttı. Aralık ayında Kasım ayına göre süt yemi yüzde 2,6, besi yemi yüzde 2,2, son bir yılda süt yemi yüzde 29, besi yemi ise yüzde 30,6 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları geçen aya göre yüzde 19,4 oranında artarken, yıllık yüzde 27,1 oranında artış gösterdi. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 12,8 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 6,6 oranında azalış gösterirken, yıllık bazda yüzde 21,9 oranında arttı."