GENEL - 13 Ocak 2019 Pazar 13:57

SEDEP geleceğe ışık tutuyor

A
A
A
SEDEP geleceğe ışık tutuyor

Selçuklu Değerler Eğitimi Programı (SEDEP) Öğretmen Seminerlerinde, "Mutlu ve Başarılı Çocuklar Nasıl Yetiştirilir" konusu ele alındı.

Selçuklu Değerler Eğitimi Programı (SEDEP) Öğretmen Seminerlerinde, "Mutlu ve Başarılı Çocuklar Nasıl Yetiştirilir" konusu ele alındı.


Türkiye’nin en başarılı eğitim projesi olan SEDEP, öğrenci ve veli seminerleri ile gelecek için güvenli bir rota çizerken, öğretmenler için düzenlenen programlar ile eğitim camiasına önemli katkıda bulunuyor.



"Çocuklarımızın en iyi şekilde geleceğe hazırlanmalarına önem veriyoruz"


Selçuklu Kongre Merkezinde düzenlenen programda konuşan ve SEDEP’in başarısını getiren temel etkenin birlikte çalışma kültürü olduğunu ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, öğrenciler, öğretmenler, yöneticiler ve velilerin yer aldığı seminerlerde, alanında uzman konuklardan azami derecede istifade ettiklerini söyledi. Selçuklu’da eğitim alanında sürdürülen Selçuklu Değerler Eğitimi Projesinin 7. yılında da öğrencilere değerleri anlatmaya ve her yıl farklı etkinlikler gerçekleştirmeye devam ettiklerini belirten Başkan Pekyatırmacı, "Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın bilgi birikimleriyle donanımlı nesiller olmalarının yanı sıra değerlerine bağlı bireyler olarak yetişmeleri ve geleceğe hazırlanmaları en büyük hedefimizdir" dedi.



"SEDEP, Türkiye’de önemli bir marka haline geldi"


Selçuklunun markası haline gelen SEDEP kapsamında eğitim seminerlerinin geleceğe ışık tuttuğunu ifade eden Başkan Pekyatırmacı, SEDEP ile geride kalan 6 yıl içinde çok güzel neticeler aldıklarına dikkat çekti. Başkan Pekyatırmacı, "SEDEP kapsamında her yıl kendini yenileyen projelerimiz bizlere umut veriyor, geleceğe ışık tutuyor. Bu kapsamda çok değerli faaliyetler icra ediliyor. Türkiye’nin en iyi markası olan SEDEP programları ile çocuklarımızın değerlerini öğrenmeleri ve değerlerimizle hayatlarını sürdürmeleri hedefleniyor. Bugüne kadar çok güzel neticeler aldık. Bundan sonrada yine başarılı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.



"Tasarım ve sanat atölyelerimiz ve doğa okullarımız SEDEP’e katkı sunacak"


SEDEP’in kendini yenileyen özelliği ile yeni faaliyetlerin uygulamaya konacağının müjdesini veren Başkan Pekyatırmacı, tasarım ve sanat faaliyetleri ve Doğa Okulları ile çocukları farklı bir atmosfere taşıyacaklarını dile getirdi. Başkan Pekyatırmacı, "Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezinde önümüzdeki günlerde sanat ve tasarım atölyesini de kurarak burada çocuklarımızın ve gençlerimizin özgürce kendilerini geliştirebilecekleri bir ortamı temin etmiş olacağız. Bununla beraber Doğa Okullarını faaliyete geçiriyoruz. Doğa okullarında çocuklarımız doğayla tabiatla evcil hayvanlarla iç içe olacaklar, toprağa bitkiye dokunacaklar, bitkilerin ve hayvanların bizim için ne denli önemli olduğunu görecekler. Aynı zamanda burada bir çocuk kütüphanemizi faaliyete geçireceğiz. Çocukların kitaplarla iç içe olmalarını sağlayacağız. Burada yapılan çalışmalarımızda Milli Eğitim Müdürlüğümüzün katkısı çok büyük. Öğretmen ve idarecilerimizin katkısı çok büyük. SEDEP kapsamında yaptığımız faaliyetlere katkı sunan tüm öğretmen, öğrenci ve velilerimize çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.


Daha sonra "Mutlu ve Başarılı Çocuklar Nasıl Yetiştirilir" sunumuyla söz alan Dr. Özgür Bolat ise, çocuklarda ödüllendirmenin gizli zararlarını anlatarak mutlu, özgüvenli, sorumluluk sahibi ve başarılı çocuk yetiştirme adına önemli adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti. Son 70 yılın literatürünü taradığını, ödülün çocuğa zarar verdiği kanısında odaklandığını kaydeden Dr. Bolat, yeni bir yol haritası ile pratik çözümler ve uygulama önerileri sundu.


Ödüllün çocukların hayatında çok büyük etkisi olduğunu belirten Dr. Bolat, “Çocuk yarışmayı kazanıp ödülü alınca mutlu olur. Yani kazanma sonucunda gelen ödül keyif verir. Ama onun da riski yüksektir. Kazanmayla mutlu olan çocuk, mutlu olmak için sürekli kazanmak zorundadır. Sürekli yerini korumak zorunda hissetmek çocuğa endişe verir. Kaybedince de ödülü almadığı için kendisini cezalandırılmış hisseder. Kazanmaya bağlı bir mutluluk sürdürülebilir değildir. Onun için bir ortamda öğretmen veya aile ne kadar çok ödül kullanırsa, çocuk da o kadar performans odaklı olur ve kolay işleri seçer. Bu da gelişimi durdurur ve ilerleyemez. Onun için çocuklarımızı asla performans odaklı yetiştirmemeliyiz” diye konuştu.


Ödüllendirmenin motivasyonu artırmadığını, değerleri de öldürdüğü öğrenmeyi de olumsuz etkilediğini ifade eden Dr. Özgür Bolat, şimdiye kadar uygulanan yöntemlerin hatalı olup olmadığı yönünde önemli analizler sundu.



"Çocuğunuzu uzaktan kontrol etmeyin"


Çocuğun ödüllendirildiğinde, iç denetiminin azaldığına dikkat çeken Dr. Bolat, “Sürekli sizin denetlemeniz ve kontrol etmeniz gerekir. Bu da çocukta kısır bir döngüye dönüşür. Yani çocuğun hem başarısını hem de mutluluğunu olumsuz etkiler. Ödül aslında bir cezadır. Gerçek sevgide koşul yoktur. Bireyler ödül, koşul koyduğu için çocuğun gerçek sevgiyi yaşamasını engelliyor ve değersizlik duygusu oluşturuyor” ifadelerine yer verdi.


Seminer, Dr. Özgür Bolat’ın kitaplarını imzalaması ile son buldu.


Gerçekleştirilen programa, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy, SEDEP koordinatörleri, Selçuklu’da görevli öğretmenler ve idareciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.