ÇEVRE - 11 Kasım 2025 Salı 17:28

SÜ’de Milli Ağaçlandırma Günü’nde yüzlerce fidan dikildi

A
A
A
SÜ’de Milli Ağaçlandırma Günü’nde yüzlerce fidan dikildi

Selçuk Üniversitesinde Milli Ağaçlandırma Günü dolayısıyla yüzlerce fidan toprakla buluşturuldu. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, üniversitenin yüzde 40 oranında yeşil alana sahip olduğunu belirterek fidan dikmek kadar yaşatmanın da değerli olduğunu söyledi.


Milli Ağaçlandırma Günü dolayısıyla Alaaddin Keykubat Kampüsü’nde gerçekleştirilen etkinlikte Selçuk Üniversitesi Yeşil Alanlar Birimi tarafından yetiştirilen elma, armut, muşmula, badem, kayısı ve sedir çeşitlerinden oluşan yüzlerce fidan toprakla buluşturuldu. Etkinliğe Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haldun Soydal, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında güzel bir etkinlikte bir araya geldiklerini söyledi. "Yeşil Vatan" için fidanları toprakla buluşturduklarını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, "Tüm vatan topraklarının daha yeşil olması için hem biz hem arkadaşlarımız gayret içerisinde olacağız. Kampüsümüz de oldukça yeşil; yüzde 40 oranında bir yeşil alana sahibiz. Şu anda en büyük önceliğimiz yeşil alanlarımızı korumak. Hem ülkemiz hem içinde bulunduğumuz coğrafya susuzluk ve kuraklıkla ilgili ciddi problem yaşıyor. Ağaç dikmek kadar bunu yaşatmak da oldukça kıymetli" diye konuştu.


Katılımcıların elma, armut, muşmula, badem, kayısı ve sedir çeşitlerinden oluşan yüzlerce fidanı toprakla buluşturarak can suyu döktüğü etkinlik, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığının ikramlarıyla sona erdi.



SÜ’de Milli Ağaçlandırma Günü’nde yüzlerce fidan dikildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sosyal politika uzmanı vatandaşlık maaşının detaylarını açıkladı Türkiye’de gündeme gelen vatandaşlık maaşı, dar gelirli vatandaşlara umut oldu. Sosyal politika uzmanı Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, hayata geçirilmesi planlanan uygulama için, "Bir hane için belirli bir gelir garantisi verilmesi olarak düşünebiliriz" dedi. AK Parti hükümetinin seçim beyannamesinde yer alan vatandaşlık maaşı, Cumhurbaşkanlığı’nda görüşülmeye başlandı. Dar gelirli vatandaşların yaşam standartlarını artırmayı amaçlayan proje heyecanlandırırken, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel vatandaşlık maaşının detaylarını anlattı. "Uluslararası düzeyde yıllardır üzerinde çalışılan bir konu" Vatandaşlık maaşının önemli bir sosyal politika uygulaması olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel, "Biz sosyal politikacılar aslında bu konuların sadece bilimsel yayınlar dışında gündeme geleceğini çok düşünmez, hatta birçoğumuz biraz da ütopik olduğunu ifade ederiz. Son günlerde basında yer alan ‘vatandaşlık maaşı’ kavramı, sosyal politika literatüründe uluslararası düzeyde yıllardır üzerinde çalışılan bir konudur. Aslında literatür karşılığı ‘evrensel temel gelir’ veya ‘vatandaşlık geliri’ olarak ifade edilmektedir. Vatandaşlık geliri ya da evrensel temel gelir; hiçbir şart gözetmeksizin devletin vatandaşlara bireysel olarak vatandaş olma gerekçesiyle yaptığı düzenli ödemedir. Bu uygulama bazı ülkelerde denenmiştir ama tam anlamıyla ulusal düzeyde uygulanan hiçbir ülke bulunmamaktadır" dedi. Gelir garantisi sağlanacak Uygulamanın AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, "2026 yılını da kapsayan Orta Vadeli Program’da ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yayımlanan Türkiye Yüzyılı için Doğru Adımlar 2023 Seçim Beyannamesi’nde ‘vatandaşlık maaşı’ kavramı iki yerde ifade edilmektedir. Vatandaşlık maaşı kavramı beyannamenin ‘sosyal adalet’ ve ‘aile’ başlığı altında yapılacaklar listesinde yer almaktadır. Aile başlığında daha kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır. Bir hane için belirli bir gelir garantisi verilmesi olarak düşünebiliriz. Örneğin hane için belirlenen gelir garantisi 20 bin TL olsun. Hane geliri 20 bin TL altında olan haneler için aradaki fark devlet tarafından verilecektir. Yapılmak istenen uygulama tam olarak bu şekildedir. Fakat örnekte 20 bin TL olarak ifade ettik ama bu sınırın ne olacağı henüz belli değil. Benim bu konudaki tavsiyem; aile bazlı vatandaşlık maaşı miktarının asgari ücrete endekslenmesi ve her yıl belirlenen asgari ücretle güncellenmesidir. Bu sosyal politikanın kazanımları ne olacaktır diye baktığımızda; öncelikle gelir dağılımı arasındaki eşitsizlikleri iyileştirmenin hedeflendiğini, gelir dağılımı makasının daraltılmaya çalışıldığını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra yoksullukla mücadele için de önemli bir sosyal politika uygulaması olacağı aşikardır. Yine bu uygulamanın sosyal yardım sistemini sadeleştireceğini söyleyebiliriz" diye konuştu. Pilot bölge olarak deprem bölgesinde uygulanacak İşgücü piyasasının etkilenmemesi için uygun bir rakam belirleneceğine vurgu yapan Yüksel, "Bazı uzmanlar, özellikle liberal ekonomistler bu uygulamanın işsizliği ve kayıt dışılığı arttıracağı kaygısını ifade etmektedirler. Burada önemli bir nokta belirtilmektedir ki aile bazlı vatandaşlık maaşı uygulaması iş gücüne katılımı etkilemeyecek düzeyde olacaktır. Vatandaşlık maaşı üzerine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışma yürüttüğü ifade edilmektedir. Aldığımız duyumlara göre pilot uygulamalar yapılacak, sonrasında ülke genelinde uygulanması gündeme gelecektir. Öncelikle pilot bölge olarak deprem bölgesi ve yoksulluğun daha derin olduğu büyük şehirlerde başlamasıdır. Önümüzdeki günlerde bir açıklama yapıldığında daha ayrıntılı değerlendirme yapabiliriz" dedi.
Düzce Kışın terin soğuması ve ani hareketsizlik kas yaralanmalarına davetiye çıkarıyor Soğuk havalarda dışarı çıkarken kalın giyinilmesi ve su tüketiminin önemini vurgulayan Fizyoterapist Reşat Hamurcu, egzersiz sonrası vücudu aniden soğutmanın ve terin üzerinde kurumasına izin vermenin ciddi kas yaralanmalarına neden olabileceğini belirtti. Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Merkezi Müdür Yardımcısı Fizyoterapist Reşat Hamurcu, kış aylarında soğuyan havalarla birlikte vatandaşların eve kapandığını, buna bağlı olarak fiziksel aktivitelerin azaldığını söyledi. Hareketsizliğin kas ve eklem rahatsızlıklarını beraberinde getirdiğine dikkati çeken Hamurcu, şunları kaydetti: "Sürekli evde bulunanlar ufak aktiviteler yapabilirler. Dışarıya çıkacak vatandaşlarımız ise sokağa çıkmadan önce 10-15 dakika evde ısınma hareketleri yapmalı. Dışarı çıkarken kalın ve pamuklu giysiler tercih edilmeli. Terlendiği zaman o terin soğuması ile büyük kas yaralanmaları ortaya çıkabiliyor. Su tüketimini artırmamız gerekiyor. Kışın su tüketimi daha az gibi görünüyor ama kasların elastik sitemini korumak için su ihtiyacımız var" dedi. Hamurcu, egzersiz veya yürüyüş sonrası vücudu aniden soğutmanın riskli olduğunu vurguladı. Teknolojik aletlerin kullanımına bağlı duruş bozukluklarına da değinen Reşat Hamurcu, "Evde internet, televizyon ve telefonla geçirilen vakit artıyor. Bu durum postürümüze (duruş) zarar veriyor. Sabit pozisyonda uzun süre kalmamak ve hareket halinde olmak sağlığımız için önemlidir" ifadelerini kullandı.