YEREL HABERLER - 10 Nisan 2012 Salı 11:56

HİSARCIK`TA ``YENİ ANAYASA İÇİN BİR YOL HARİTASI`` KONULU PANEL

A
A
A
HİSARCIK`TA ``YENİ ANAYASA İÇİN BİR YOL HARİTASI`` KONULU PANEL

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Hisarcık Meslek Yüksekokulu tarafından ``Yeni Anayasa için Bir Yol Haritası`` konulu panel düzenlendi.
Hisarcık Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu`nda düzenlenen ``Yeni Anayasa için Bir Yol Haritası `` Konulu panele konuşmacı olarak Kütahya Dumlupınar Üniversitesinden (DPÜ) Prof.Dr. İstiklal Yaşar Vural, Yrd. Doç.Dr. Fatih Demirci, Yrd. Doç.Dr. Hasan Duran ve Afyon Kocatepe Üniversitesinden Doç.Dr. Ahmet Kemal Bayram katıldılar.
Panelin açılışında bir konuşma yapan Hisarcık Meslek Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç.Dr. Aykut Acar, `` Yeni Anayasa hemen hemen hepimizi ilgilendiren önemli ve hassas bir konudur. Bunun dışında Anayasaların şöyle bir özelliği var. Herhalde bunu ihmal etmemeliyiz diye düşünüyorum. Bir devletin temel felsefesi üzerinde yükseldiği temel değerler. Devletin temel organları bunların birbirleriyle münasebetlerini olduğu kadar aslında bizim farkında olduğumuz veya olmadığımız çok önemli bir yönü daha var. Birey ve devlet ilişkileri. Devlet ve birey münasebetlerinde devletin nerde durduğu, bireyin nerede durduğu, bu ikisinin birbiriyle ilişkilerinde konumlarının ne olduğuyla alakalı da çok ciddi ve önemli bir metindir Anayasa. Bununla bağlantılı olarak temel hak ve özgürlükler denilen yine sadece toplumların değil, bütün dünyanın önemle üzerinde durduğu adeta evrensel bir değer haline gelmiş olan temel hak ve özgürlükler noktasında da Anayasa metinleri çok önemli metinlerdir. Kıymetli hocalarımız bizlerle tabiî ki bu konuya yakın olanlar için belki daha farklı zihinlerinde pencere açılabilmesine yönelik olarak değerli bilgiler ve görüşler paylaşacaklar veya konuya yakın olmayanlar için de bu konuya biraz daha yakın olabilmenin belki kapılarını aralayacaklar. Bu anlamda bu paneli çok önemli buluyorum kendi adıma, sizler içinde faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun dışında Anayasaların mutabakat kavramıyla alakalı da çok ciddi bir önemi olduğunu düşünüyorum. Yani Anayasa metinlerini kim üretir? Kim yazar? Kim çizer? Kim ortaya koyar? Bu Anayasa metinleri üzerinde bir mutabakat var mıdır? Varsa ne düzeydedir? Yani bir fikir birliği, bir görüş birliği, herkesin katılımıyla ortaya çıkmış metinler midir bunlar? Bu konularla alakalı ciddi bilgiler alabileceğimizi düşünerek sözü değerli hocalarımıza bırakıyorum.`` Dedi.
Panelin moderatörü Yrd. Doç.Dr. Hasan Duran, `` Ülkemizin gündemini son dönemlerde yoğun bir şekilde meşgul eden Yeni Anayasa ya da Sivil Anayasa konusunda bir farkındalık yaratmak için buraya geldik. Anayasa hareketleri ya da yazılı Anayasa uygulamaları çok eskilere dayanan bir geçmişe sahip değil. Modern anlamda ilk yazılı Anayasa 1787 yılında ABD ortaya çıkıyor. Amerika`nın kuruluş belgesi niteliğinde ve o günden bu güne yaklaşık 200 yılı aşkın bir süredir geçerliliğini koruyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 90 yıllık bir geçmişe sahibiz. Kaçıncı Anayasamız biliyorsunuz. En son 1982 Anayasasıyla ülke sorunlarını ve sıkıntılarını gidermeye çalışıyor. Ama ülkenin içinde bulunduğu tablo bu Anayasayla çözülecek bir görüntüye de sahip değil. Çünkü toplum gelişiyor, ülke gelişiyor, burada şuna vurgu yapmak lazım. Toplumsal hayatı düzenleyen kurallar içersinde hukuk kuralları var ve hukuk hiyerarşisi içerisinde de Anayasa en üst sırada. Toplumun dinamik yapısı kuralların da dinamik bir yapıda olmasını beraberinde getiriyor. Toplum değiştikçe kurallarında güncellenmesi toplumun değişimine ayak uydurması gerekiyor. Türkiye`deki temel sıkıntı burada karşımıza çıkıyor. Toplum değişti ama mantık ve toplumsal hayatı düzenleyen kuralların içerisinde önemli olarak karşımıza çıkan hukuk kurallarındaki değişimin toplumdaki dinamizme ayak uyduramadığını ve gelişime destek olmadığını görüyoruz. Toplumu bu noktada daha ileriye gitmesi için destekleyecek ve önünü açacak düzenlemelere ihtiyaç var. İşte Sivil Anayasa bu tartışmalar içerisinde ön plana ağırlıklı çıkmaya başladı.`` Diye konuştu.
Panele katılan konuşmacılar 15`er dakika konuşma süresinin verilmesinin ardından, panelin soru cevap kısmına geçildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, "Bugün ‘Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ‘susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
Mersin Seçer: "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent yapacağız" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü belirterek, "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz" dedi. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile eşi Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, 5 Aralık Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 91. yılı dolayısıyla düzenlenen programda, kentte görev yapan kadın muhtarlarla bir araya geldi. Eski Gülnar Oteli Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağında gerçekleşen programda, kadınların siyasette ve yönetimde güçlenmesinin önemine dikkat çeken Başkan Seçer, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok ülkeden önce verildiğini hatırlatarak, bu adımın cumhuriyet tarihinin en önemli devrimlerinden biri olduğunu söyledi. Mersin’de belediye ve muhtarların bir aile gibi çalıştığının altını çizen Seçer, hizmet üretirken siyasi ayrım yapılmadığını, dilinin ise her zaman ’kardeşçe ve kapsayıcı’ olduğunu vurguladı. Mersin’in çok kültürlü yapısına değinen Seçer, kentin tüm renklerini barış içinde bir arada tutmayı önemsediklerini ifade ederek, belediyenin sosyal politikalara özel bir önem verdiğini belirtti. Kentte gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çeken Seçer, sosyal destek bütçesinin göreve geldiklerinden bu yana katlanarak arttığını söyledi. Evde Bakım, Evde Yemek, Mahalle Mutfakları, Halk Kart, ambulans ve onkoloji servisi gibi desteklerin devam edeceğini ifade eden Seçer, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik çalışmaların muhtarların katkısıyla daha etkili yürüdüğünü dile getirdi. "Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" Eğitimin önemine dikkat çeken Seçer, Büyükşehir Belediyesinin yıllık 120 -130 bin gıda kolisi desteği sunduğunu, kurs merkezlerinde yaklaşık 8 bin 500 öğrencinin eğitim aldığını aktardı. Muhtarlara ’Teksin Çağrı Merkezi’ni aktif kullanma çağrısında bulunan Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak muhtarlarla birlikte Mersin’i daha iyi noktalara taşımanın gayreti içinde olmaya devam edeceklerini belirten Seçer, "Herkes görevini gayet iyi yapıyor ve böyle çalışmaya devam edeceğiz. Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz. Mersin hızla daha güzel oluyor ve bundan sonra daha da güzel olacak. Mersin’e hem bizim hem de merkezi yönetimin yatırımları var. Havaalanı geldi, otoban tamir ediliyor, çok söylemiştik bunu, hummalı bir çalışma var. Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer de kadınların siyasette ve karar mekanizmalarında daha fazla yer alma zorunluluğuna vurgu yaptı. Muhtarların toplumdaki temsil gücünün önemine değinen Meral Seçer, kooperatifleşme konusunda kadın muhtarlara destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Programda söz alan kadın muhtarlar ise Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, Başkan Seçer’in yönetimiyle birlikte geçmişte var olan ’kadından muhtar olmaz’ algısının kırıldığını söyledi.