YEREL HABERLER - 10 Nisan 2012 Salı 12:02

ALTINTAŞ`TA NADİR ERTAŞ, TEKRAR ADAY

A
A
A
ALTINTAŞ`TA NADİR ERTAŞ, TEKRAR ADAY

Altıntaş Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nadir Ertaş, Altıntaş Esnaf Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifinin yönetim kurulu başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
Uzun yıllardan bu yanda ilçede esnaflık yaptığını, dolayısıyla esnafın sorunlarını çok iyi takip etme fırsatı bulduğunu kaydeden Ertaş, ``Altıntaş`ımızın ekonomik ve sosyal acıdan gelişmesi, esnaflarımız üretim aşamasına geçmesi, tarımsal ve endüstri alanında rekabet edebilme seviyesine gelmesi için aday oldum`` dedi.
Ertaş, şöyle konuştu: ``Esnaf odasına seçildiğim günden sonra esnaflarımızın durumlarını daha net görmeye, sorunlarını eksiklerini ve taleplerini daha yakından anlamaya başladım. Bu konuda hemen değişiklik yapılması gerektiğine karar verdim. Artık belirleyici reformlar yapmalı, çevre illerdeki gelişmişliği takip ederek esnaflarımızın yaşam standartlarını yükseltmeliydim. Ben oda başkanı olarak esnaflarımıza hizmet yolunda karalılıkla ilerlemek istiyorum. Artık Altıntaş`ımız da ekonomik ve sosyal acıdan gelişmesi, esnaflarımız üretim aşamasına geçmesi, tarımsal ve endüstri alanında rekabet edebilme seviyesine gelmelidir. Yakında faaliyete geçecek olan Zafer Havalimanının Altıntaş`a getireceği olanaklara bizim esnafımız şimdiden hazır olmalı. Bunun için finans kaynaklarının daha aktif, formaliteleri aşmış, esnafın finans taleplerini zaman kaybetmeden cevap verebilmelidir. Esnaflarımıza taleplerinin en hızlı ve en kalitelisini layık gördüğüm için yeni kararlar aldım.``
Ertaş, Esnaf Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi`nin yönetim kurulu başkanlığına adaylığının gerekçelerini ise şöyle sıraladı: ``30 Nisan 2012 tarihin de yapılacak olan Esnaf Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifinin yönetim kurulu başkanlığına aday oldum. Burada ki amacım esnaf kefalet kooperatifi imkânlarını esnaflarımızın ihtiyaçları doğrultusun da esnaflarımızı faydalandırmak. 24 yıldır süren kısır döngüye bir son vererek esnaflarımızın önünü sosyal ve ekonomik yönden açmaktır. Biz Altıntaş esnafları olarak el ele vererek tüm sorunlarımızı halledeceğimize ve daha gelişmişliğe yürüyeceğimize yürekten inanıyoruz.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ARİNKOM TTO’dan Doktora Tez Danışmanlarına Yönelik Teknoloji Transfer Ofisi Süreçleri Bilgilendirme Toplantısı Anadolu Üniversitesi Kongre Merkezi Mavi Salon’da, AR-GE ve İnovasyon Koordinasyon Merkezi Teknoloji ve Transfer Ofisi (ARİNKOM TTO) tarafından Lisansüstü Eğitim Enstitüsü paydaşlığında toplantı düzenlendi. ARİNKOM TTO tarafından Lisansüstü Eğitim Enstitüsü paydaşlığında düzenlenen “Doktora Tez Danışmanlarına Yönelik Teknoloji Transfer Ofisi Süreçleri Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Saime Önce, ARİNKOM TTO Yönetici Yardımcısı Öğr. Gör. Rabia Taş, ARİNKOM Fikri Haklar ve Ticarileştirme Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Emre Çömlekçi, Girişimcilik ve Öğrenci Programı Koordinatörü Aynur Güneş Kahraman, Fikri Haklar ve Girişimcilik Koordinatörü Mehmet Hakan Dağ, İdari ve Mali İşler Koordinatörü Evrim Derya Değirmenkaya, Üniversite Sanayi-Sektör İş Birliği Koordinatörü Yeliz Erkoç Kök, Projeler Koordinatörü Banu Gültekin başta olmak üzere öğretim üyeleri ve öğrenciler katılım gösterdi. “Doktora öğrencileri için pek çok proje mevcut” Toplantının açılış konuşmasını yapan Projeler Koordinatörü Banu Gültekin konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Anadolu Üniversitesinde en fazla yürütülen projeler TÜBİTAK’ın ARDEB programları dediğimiz bin bir, bin iki, bin beş, 3 bin beş gibi projeler. TÜBİTAK Bilim ve Toplum programları, ARDEB programları da doktora öğrencilerinin en fazla gidebileceği programları oluşturmaktadır.” Gültekin konuşmasının devamında TÜBİTAK’ta devam eden projelerden ve katılım koşullarından bahsederek katılımcıları bilgilendi. “Lisansüstü projelerde öğrenciler tez konularını olduğu gibi projelendirebiliyor” ARİNKOM TTO Yönetici Yardımcısı Öğr. Gör. Rabia Taş ise şunlara şu ifadelere yer verdi: “Beş proje türümüz var, bunlardan bir tanesi lisansüstü projeler. Bu projelerde öğrenciler tez konularını olduğu gibi projelendirebiliyor. Hem yüksek lisans hem de doktorada enstitüden tez önerisinin kabul edilmesinin akabinde süreç başlar. BAP’lardaki diğer proje türlerinde lisansüstü öğrencilerine bursiyer olarak yer verebilirsiniz”. “Çalışmalarla firma ve akademisyen arasındaki görüşmeleri koordine ediyoruz” Üniversite sanayi iş birliği sürecinin nasıl ilerlediğine değinerek konuşmalarına başlayan İdari ve Mali İşler Koordinatörü Evrim Derya Değirmenkaya ve Üniversite Sanayi-Sektör İş Birliği Koordinatörü Yeliz Erkoç Kök, “Sosyal bilimlerle AR-GE çalışmalarını birleştiriyor ve disiplinler arası çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmayla Türkiye’nin her yerinden akademisyenlerimizi görevlendirebiliyoruz. Temelde AR-GE ve tasarım merkezleriyle birtakım görüşmeler halindeyiz” dedi. “Patent, çalışmaların korunma hakkını sağlamış olur” ARİNKOM Fikri Haklar ve Ticarileştirme Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Emre Çömlekçi ise “Bütün hocalarımızın proje çalışmaları, tez danışmanlıkları, laboratuvar-saha çalışmaları ve bu özgün çalışmalarla birlikte yeni ürünler ortaya konuyor ve ortaya konulan bu çalışmaların sonucunda elde edilen ürünlerin de korunması konusu Fikri Mülkiyet Haklarına dayanıyor. Patent, çalışmaların korunma hakkını sağlamış olur. Patent başvurularında buluş basamağının sağlanıp sağlanmadığı, yenilikçi olması ve ticarileşmeye uygunluğu konusunda kriterler bulunmakta” ifadelerini kullandı. Girişimciliğin zor bir süreç olduğunu belirten Girişimcilik ve Öğrenci Programı Koordinatörü Aynur Güneş Kahraman ve Fikri Haklar ve Girişimcilik Koordinatörü Mehmet Hakan Dağ, ARİNKOM TTO olarak girişimcilik hizmetleri kapsamında öğrencilere, akademisyenlere ve de bölge girişimcilerine ne gibi hizmetler sunulduğuna dair katılımcıları bilgilendirdi.
Mersin Temsili askerlik yapan engelliler yemin ederek terhis oldu Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, ’Engelliler Haftası’ etkinlikleri kapsamında Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı tarafından organize edilen ‘Temsili Askerlik Yemin ve Terhis Töreni’ne katıldı. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı’ndaki törende konuşan Vali Pehlivan; “Biz, büyük ve tarihe damga vurmuş şanlı bir orduya sahibiz. Hepimizin bildiği ve zaman zaman tekrarladığı özellikle de askeri faaliyetler vesilesiyle çok dile getirilen bir söz vardır, ‘Her Türk asker doğar.’ Asker ocağını aynı zamanda Peygamber ocağı olarak kabul ederiz. Tarih boyunca da böyle kabul edilmiştir. Bu ocak, nice kahraman evlatlar yetiştirmiştir ve yetiştirmektedir. Tarih sahnesine çıktığı günden bugüne kadar mensubu olmaktan gurur duyduğumuz necip milletimiz türlü zorlukların üstesinden gelmiş ve bu zorlukların üstesinden gelirken ordumuz çok büyük, özverili bir şekilde fedakarca, üstün gayretle, takdire şayan başarılar elde etmiştir. Bu yolda ilerlerken milletimizin, devletimizin, medeniyet yolculuğunda çok büyük katkılar sağlamıştır” dedi. Bu törende de 1 günlük sembolik askerlik yapmak üzere gelen özel bireyler ve aileleriyle bir arada olduklarını kaydeden Vali Pehlivan, "Ordumuzla, milletimizle, devletimizle gurur duyuyoruz. Bu sevgili kardeşlerimiz ile ayrıca gurur duyuyoruz. Onlar sizlere de bizlere de emanettir. Bu sevgili kardeşlerimiz ailelerimizin, toplumumuzun, ülkemizin bereketidir. Ve bugün görüyoruz ki bu kıyafetler onlara ziyadesiyle yakıştı. Hem jandarma kıyafetleri hem deniz kuvvetlerimize ait kıyafetleri çok da güzel bir şekilde taşıyorlar. Kendileri, aileleri ve biz de unutulmaz bir gün yaşıyoruz. İnanıyorum ki bu hatıralar ömür boyunca sizler tarafından da bizler tarafından da unutulmayacaktır. Bu kardeşlerimizin gönüllerindeki o güzellik kadar güzel yaşamları olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Programda, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Murat Fırat’ın konuşmasının ardından konuşan Engelli Denizci Er Beytullah Güven, vatani görevi bir gün dahi yapmanın gurur verici olduğunu, bu duyguyu en üst derecede yaşadıklarını belirtti. Vali Pehlivan ve protokol üyeleri yemin töreninde, 56 denizci ve 19 jandarma er olarak temsili askerlik yapan 75 engellinin terhis heyecanına ortak olurken, omuz omuza silah ve bayrak üzerine el basarak yemin eden engellilerin terhis belgelerini verdi. Törene Cumhuriyet Başsavcısı Tolgahan Öztoprak, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ercan Atasoy, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Oğuz Bavbek ve engellilerin aileleri katıldı.
Erzurum Erzurum Düşünce Hareketi ‘Dumlubaba’ya dikkat çekti Erzurum Düşünce Hareketi (EHD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ertaş, Erzurum Ovası’nın kuzeydoğusunda 2600-3000 m rakımdaki Mescit Dağı’nda, Doğu ve Batı medeniyetlerinin tarihî kaynaklarında ve halk arasında “kutsal su” olduğuna inanılan ve “Dumlu Baba” olarak bilinen mevkinin şehrin en önemli tabiat varlıklarından biri olduğunu söyleyerek Dumlubaba’nın şehrin kültür turizmine kazandırılması gerektiğini söyledi. EDH’nin şehrin yatırım projelerini izlediğini, ilerleyen zamanda şehrin meseleleriyle ilgili hazırladıkları dosyaları kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen Murat Ertaş, Erzurum’un EİT 2025 Turizm Başkenti olması hasebiyle Dumlubaba gibi kültür turizmiyle ilgili bazı konuları da gündemlerine aldıklarını ifade etti. “Kaynaklarda “kutsal su” olarak ifade ediliyor” EDH Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ertaş sözlerine şöyle devam etti: “İsrailoğullarının, Müslüman Arapların ve Türklerin tarihi kaynaklarında “kutsal su” olarak yer alan Dumlubaba’nın Erzurum’un uluslararası kültür ve tabiat zenginliği olduğu bilinciyle turizme ve şehrin sosyal hayatına kazandırılması için Erzurum Düşünce Hareketi olarak konuyu şehrin gündemine bir kez daha taşımak istiyoruz. Dumlubaba yaz ve yayla turizmi için, inanç turizmi için Allah’ın bu topraklara ihsan ettiği çok önemli bir tabiat varlığıdır, kutsal kitaplarda geçen Fırat’ın çıktığı kaynaktır. Sümercede Buranunu, Asurcada Purattu, Farsçada Frat, Arapçada al-Furat, Batı kaynaklarında Euphrates ve Eufrate, İbranicede Perath olarak geçen Fırat’ın kaynağı olan Dumlubaba suyuna dair Memlûk Tarihçi Makrızi, el-Hitat-ı Makriziyye’de ‘Fırat’ı melekler yardımıyla Hazret-i Danyal kazıp çıkardı.’ der.” Dumlubaba Yahudiler İçin Neden Önemli? EDH Başkanı Murat Ertaş Dumlubaba suyunu Yahudilerin çok önemsediğini ve Arz-ı Mevud olarak bilinen “vaadedilmiş topraklar”ın kuzey hududunun Erzurum’daki bu su olduğuna dikkat çekerek Yahudilerin kaynaklarında Dumlubaba ile ilgili ayetleri kamuoyuyla paylaştı: “Dumlubaba Tekvin 15. Babın 18-21. ayetlerinde ‘O günlerde Rab Abramla ahdedip dedi: Mısır ırmağından (Nil) büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar, bu diyarı Kenileri ve Kenizzileri ve Refaları Kadmonileri ve Hittileri ve Amorileri ve Kenanlıları Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine verdim.” Yeşu 1.Bap. 3-4. ayetlerde ise şöyle denir: “Musa’ya söylediğim gibi ayağınızın tabanının basacağı her yeri size verdim. Sınırınız çölden ve Lübnan’dan büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar. Hittilerin bütün diyarı ve gün batısına doğru büyük denize kadar olacaktır.” 18. yüzyılda Anadolu’yu gezen ve Erzurum’a gelen, bu seyahatini kitaplaştıran Joseph de Tournefort ise Dumlubaba suyuyla ilgili şöyle der: “Fırat ve Aras’ın kaynaklarının bulunduğu Erzurum ovasının dünya cennetinde bulunduğu konusunda hiç şüphe yok. Âdem ile Havva’nın burada yaratıldığına inanmaya meyilliyim. Burası kitabı Mukaddes’te Tekvin’de bahsedilen yerdir.” İslam Kaynaklarında Dumlubaba 9. yüzyılda yaşamış Müslüman tarihçi Hüseyin b. Ali el-Mesudî ise Murûc ez-Zeheb adlı eserinde ‘Fırat suyundan bir kere içen üç veya yedi kere içer, büyük bir berekettir. Eğer Irak ve Anadolu halkı Fırat’ın bereketini ve yararlarını bilselerdi Fırat’ın iki tarafına kubbeler ve engel duvarları yaparlardı. Her afet ve hastalığa yakalanan, şifa niyetine bu Fırat’a üç kere girip yıkansa çeşitli hastalıklardan kurtulur.’ der. Aynı eserde Hz. Ali’ye atfedilen ‘Ey Kufeliler nehrimiz Fırat’a cennetten iki oluk karışır.” sözü de asırlardır bu topraklarda Dumlubaba suyuna kutsiyet veren halkın inanç kodlarını ortaya koymaktadır. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Kuran-ı Kerim’i kaynak ve bütün tefsircileri de şahit göstererek Mürselât süresinin 27. ayetinin bahsettiği suyun bu Erzurum suyu olduğunu iddia etmektedir. “Hak ettiği günlere dönmesi gerek” EDH Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ertaş, Dumlu kelimesinin ses özelliğine de dikkat çekerek Dede Korkut Destanlarının kültür coğrafyasının göbeği olan Erzurum’da “Dumlu” kelimesinin geçmesi, Dede Korkut hikayelerinden birinin Deli Dumrul olması, İbn-i Batuta’da yer alan Ahi Duman Baba ismi vb. kelimelerin “Dum” sesiyle başlamasını kelimenin anlam ve kaynak akrabalığı olduğu göstermesi açısından önemli olduğunu söyleyerek tarihçiler arasında Ahi Duman Baba’nın Dumlu Baba olduğu görüşünü de hatırlattı. 1470’te Ebubekir Tihranî’nin kaleme aldığı ve o vakitler Erzurum’a da hâkim olan Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a ithaf ettiği “Kitab-ı Diyarbekiriyye” adlı eserinde Fırat’ın kaynağı da olan Dumlubaba’nın alemin göbeği (Naf-ı Âlem) olarak anıldığını söyleyen Murat Ertaş asırlardır Erzurumluların ziyaret ettiği, eskiden bir de zaviyenin de bulunduğu Dumlubaba suyunun ve çevresinin yeniden eski canlı günlerine kavuşması için herkesin el birliğiyle gayret etmesi gerektiğini söyledi. Erzurum Düşünce Hareketi’nin Önerileri EDH Başkanı Ertaş: “Dumlubaba suyunun üzeri bundan on yıl evvel büyük bir hatayla beton kafes içine alınmıştı. Halkımızı üzen ve kamuoyunun tepkisini çeken bu hatadan dönüldü ama bu beton kafes ortadan kaldırılmadı. Civar köylülerin yıktığı beton kafesin hafriyatı ve kalıntıları halâ orada durmakta, çevre kirliliğine ve kötü bir görüntüye neden olmaktadır. Dumlubaba’nın yaz ve yayla turizmine, Pir Ali Baba gibi inanç turizmine kazandırılması için dağa çıkan yolun iyileştirilmesi, çevresinin doğal hale getirilmesi, yıkılan ve kalıntıları olan noktaya bir zaviye yapılması ve Erzurum ovasından Dumlubaba’ya yürüyüş yolu yapılmasını, su kaynağının doğal halini bozmadan suyun yerel sermayeyle işletilmesini öneriyoruz. Dumlubaba suyu tüm insanlığın ve tüm Erzurumlularındır. Tanıtılması halinde buranın başta Arap turistler olmak üzere yerli ve yabancı çok sayıda turist çekeceğini düşünüyoruz.” dedi.