GENEL - 24 Mart 2017 Cuma 12:31

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'

Diyanet İşleri Bakanı Mehmet Görmez, "Avrupa’nın kalpleri kuşatan İslamofobi nefretler maalesef bizleri buldu.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Avrupa’nın kalpleri kuşatan İslamofobi nefretler maalesef bizleri buldu. Din görevlilerini son günlerde casus ilan etmeye kalkışacak kadar ileriye gittiler" dedi.


Kütahya’daki din görevlileri buluşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam coğrafyasının zor bir dönemden geçtiğini ifade etti. Diyanet İşleri Teşkilatının 40 yıldır Avrupa’da var olduğunu dile getiren Görmez, "Avrupa’ya giden kardeşlerimiz burada biz biz olarak kalmak istiyoruz dediler. Bizim kapımızı çaldılar. Bunun için Diyanet İşlerimizin kapısını çaldılar. O günden itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı hizmetleri oraya taşıdılar. Görevlilerimiz oraya ilim taşıdılar, hikmet taşıdılar. Bu 40 yıllık süre içinde Avrupa’nın her ülkesinde vatandaşlarımız olduğu her yerde Diyanet İşleri teşkilatımız oldu ve hizmet götürdü. Tarihimize baktığımızda o topluluklara 40 yılda sıkıntı çıkartacak bir tek örnek bize gösteremezler. Ama buna rağmen üzülerek belirteyim, bu büyük özveriye rağmen, barış elçilerinin o ülkelerin barışana birlikte yaşama ahlakına rağmen, o Avrupa’nın kalpleri kuşatan İslamofobi nefretler maalesef bizleri buldu. Barış elçilerini son günlerde casus ilan etmeye kalkışacak kadar ileriye gittiler. Fakat bizim meşrebimizin bir özelliği var. Bizim öldürmeye gelen bizde hayat bulacak inşallah" diye konuştu.


Din görevlilerinin 15 Temmuz gecesi önemli bir görev yaptığını anlatan Görmez, "Milletlerin tarihlerinde zor zamanları var. Böyle bir zor zamandan geçiyoruz. İslam coğrafyasının her kentinden kanların aktığı, gözyaşlarının aktığı, ateşlerin yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Batı’nın ve Doğu’nun bütün dünyanın rahmetini ve vicdanını kaybettiği bir dönemden geçiyoruz. Ülke olarak da millet olarak da zor süreçten geçiyoruz. Bu zor sürçler devam ediyor. Bu zor süreçlerde Diyanet İşleri teşkilatını büyük sorumluluklar düşüyor. 15 Temmuz ihanet gecesinde her görevlimiz bu ülkenin bekası için önemli vazife yapmıştır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.