EKONOMİ - 05 Ekim 2017 Perşembe 13:25

Nohut çiftçinin yüzünü güldürdü

A
A
A
Nohut çiftçinin yüzünü güldürdü

Teşviklerin artmasıyla çevre köylerinde nohut ekimine yöneldiği Kütahya’nın Domaniç ilçesinde çiftçilerin yüzü güldü.

Teşviklerin artmasıyla çevre köylerinde nohut ekimine yöneldiği Kütahya’nın Domaniç ilçesinde çiftçilerin yüzü güldü.


Domaniç İlçe Ziraat Odası Başkanı Ahmet Özoğul, ilçede bu yıl 200 dönüme yakın nohut ekildiğini belirtti. Devlet desteği ve artan fiyat nedeniyle çiftçinin iyi para kazandığına dikkati çekti.


Özoğul, bu yıl dönüm başına 150-200 kilogram arasında ürün elde ettiklerini aktararak, "Önceki yıllara göre artan nohut fiyatları, üreticilerimizi memnun etti. Yeni geliştirilen ve boyu biçerdövere daha uygun olan azkan nohudunu geçen yıl 2 ile 2.50 lira arasında satmıştık. Bu yıl azkan nohudunu kilosunu 3 ila 7 liradan satıyoruz. Ayrıca ilçemizde ilk kez biçerdöver ile biçilen nohut ile çiftçimiz hem zamandan hem de maddi anlamda rahatladı" ifadelerini kullandı.


Devlet desteği ile çiftçinin nefes aldığına işaret eden Özoğul, "Devlet desteği 2014 yılında kilo başına 10 kurudu. Bu yıl 30 kuruşa çıktı. Çiftçi, ton başına nohutta yaklaşık 300 lira devletten pirim aldı” diye konuştu.


İlçede çiftçilik yapan Gani Önder buğday ekmek yerine nohut ekerek çok daha fazla gelir elde ettiğini ifade etti.


Önder, teşviklerin artmasıyla çevresindeki çiftçilerin nohut ekimine yöneldiğini ve herkese tavsiye ettiğini dile getirdi.


Önder “1985’ten beri, nohut ekimi yapıyoruz. Doksanlı yıllara kadar düven ile yapıyorduk. Daha sonra patoz ile yaptık. Çok zaman kaybediyorduk. Bugün biçerdöveri getirdik. Arkadaşlarım olmaz dediler ama yarım saate 5 dönüm yerim biçildi. Zamandan kazandım, zayi yok denilecek kadar az. İlçemizde bir ilk yaptık. Beş dönüm yerimden bir ton yemeklik nohut aldım. Beş dönüm yere ben buğday veya arpa ekmiş olsaydım, 250 kilo buğday alacaktım. Buğdayın kilosu bizde 80 kuruş, nohut ise 7 lira. Bu farkı herkes görsün. Domaniç’te ki nohudumuz yayla ortamında hiç ilaçsız tamamen organik olduğu için tadı çok güzel. İsteyen gelsin yemeklik nohudumuzun tadına baksın” dedi.(TY-EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”