GENEL - 16 Aralık 2017 Cumartesi 12:12

Başkan Abdullah Yeşilyurt: KİT’lerdeki taşeron emekçilere de kadro verilmelidir

A
A
A
Başkan Abdullah Yeşilyurt: KİT’lerdeki taşeron emekçilere de kadro verilmelidir

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Hisarcık Şube Başkanı Abdullah Yeşilyurt, yaptığı açıklamada; KİT’lerdeki taşeron emekçilere de kadro verilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Hisarcık Şube Başkanı Abdullah Yeşilyurt, yaptığı açıklamada; KİT’lerdeki taşeron emekçilere de kadro verilmesi gerektiğini söyledi.


Emet ve Hisarcık Bor İşletmelerinde çalışan bir grup işçinin de katılımıyla Maden İşçileri Sendikası Hisarcık Şubesinde düzenlenen basın toplantısında bir açıklama yapan Başkan Abdullah Yeşilyurt, kamuda çalışan yaklaşık 900 bin taşeron işçisinin yıllardır beklediği kadro müjdesinin Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri tarafından verildiğini, ancak yılsonuna kadar tamamlanması beklenen düzenlemenin henüz netlik kazanmadığını belirterek,”Hükümet kanadından yapılan farklı beyanatlar ve yorumlar ise taşeron işçisinin yine boynunu büktü. KİT’lerde çalışan taşeron işçilerinin, kadro dışı kalması gerektiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in açıklamasını maalesef üzüntüyle karşıladık. Düzenleme, 5018 Sayılı Kanun dışında kalan özel bütçeli kuruluşlarda taşeron işçisi olarak çalışanları kapsamamaktadır. Daha çok Kamu İktisadi Teşekküllerinden oluşan ve aralarında ülkemizin en önemli kamu kuruluşlarının yer aldığı TKİ, ETİ Maden, EUAŞ, TCDD, TTK gibi işletmelerde çalışan taşeron işçiler, kadro dışı bırakılmışlardır. Kapsam dışında bırakılan bu kuruluşlarda, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından son derece riskli ve ağır çalışma koşulları uygulanmaktadır. Kamuda taşeron uygulaması sona erdirilecekse, önceliğin bu kurumlarda olması gerekirken, bu kurumların kapsam dışı bırakılması şaşkınlık yaratmaktadır. Kaldı ki KİT’lerde çalışan taşeron işçileri, bu ülkenin kalkınmasına, üretimine büyük katkılar sağlayan fedakar arkadaşlarımızdır” dedi.



“Ötekileştirilen taşeron işçisi kullanıldı, sömürüldü, bedel ödedi”



Yıllarca ötekileştirilen taşeron işçisinin kullanıldığını, sömürüldüğünü ve bedel ödediğini ifade eden Başkan Yeşilyurt,“Taşeon işçisi işsiz kalma korkusuyla sustu, sendikaya üye olamadı. İş arkadaşıyla aynı saatte kalktı, aynı saatte işe gitti, aynı işi yaptı ama aynı maaşı ve sosyal hakları alamadı. Adaletsizliğin, eşitsizliğin, mobbingin alasını yaşadı, ama evine ekmek götürmek için sesini çıkaramadı. Çıkarmaya kalktığında da kendini kapının önünde buldu. Birçok kez seçim malzemesi yapıldı, umut verildi ama hep başa dönüldü ve bir sonuç elde edilmedi. Biz Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak ama her şeyden önce insan olarak, bu adaletsizliğe hep karşı durduk ve her platformda taşeron işçi sorununu gündeme getirdik. Tek bir taşeron işçisi kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğimizi ve bu çağ dışı, iş barışını bozan çalışma biçimini kabul etmeyeceğimizi haykırdık. Geç kalınmış bir karar olsa da, gelinen son noktada yaklaşık 900 bin taşeron işçisi merakla kadroya geçmek için gün sayarken, sevincimiz yine kursağımızda kaldı” diye konuştu.


“Kadro kapsamına alınmayacağı söylenen 69 kurumda, 50 bin çalışan taşeron işçisi var”


Kadro kapsamına alınmayacağı söylenen 69 kurumda, 50 bin çalışan taşeron işçisi olduğunu dile getiren Yeşilyurt,” Biz sendika olarak sadece üyelerimizin olduğu kurumlarda değil, 69 kurumda çalışan bütün taşeron işçilerinin sesi olarak, bu ayrımcılığa bu adaletsizliğe durun diyoruz. 900 bine yakın işçiyi kadroya alırken, 50 bin işçiyi bu uygulamadan muaf tutmak, büyük haksızlık ve adaletsizliktir. Zaten yıllarca haksızlığa uğramış, sömürülmüş ve ucuz iş gücü olarak görülmüş bu emekçileri diğerlerinden ayırmak, onlara bir darbe daha vurmaktır ve böyle bir ayrıştırmada, haktan, vicdandan, adaletten söz edilemez. KİT’lerde çalışan bütün taşeron işçiler için de acil bir düzenleme yapılmalı ve herkes kadro hakkına kavuşmalıdır. Bir tek taşeron işçisinin bile, kapsam dışında bırakılmasının hiçbir mazereti olamaz. İş barışını bozan bu uygulamada KİT’lere yer verilmezse, iş barışı değil, toplumsal barış bozulacaktır. Ülkemize yakışan da, emekçisine, işçisine, memuruna sahip çıkan ve aralarındaki adaleti gözeten devlet anlayışıdır. Birimlerindeki binlerce emekçiye kadro verirken bir kısmını ayırmak, devletin eşitlik ilkesine de aykırı olacaktır. Bu konunun takipçisi olacak ve örgütlü olduğumuz TKİ, ETİ Maden, EUAŞ gibi kurumlarda çalışan, tüm taşeron ve geçici işçi statüsündeki emekçilerimizin haklarını sonuna kadar savunacak, emekçilerimiz adına sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.(MA-EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan KDV oranlarının artırılacağı iddiası ile ilgili açıklama Hazine ve Maliye Bakanlığı, KDV oranlarının artırılacağı iddialarını yalanlayarak, bu konuda bir çalışma bulunmadığını açıkladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, KDV ile ilgili tebliğ düzenlemesinden hareketle mal ve hizmetler itibarıyla KDV oranlarının belirlendiği listeler arasında kaydırma yapılarak oran artışları yapılacağı yönünde çıkan haberlere ilişkin açıklama yaptı. KDV Kanunu’nun verdiği yetki çerçevesinde KDV oranlarının günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiği ifade edilen açıklamada, “Mal ve hizmetler itibarıyla halihazırda üç farklı oran uygulanmaktadır. Temel gıda maddelerinin yer aldığı 1 sayılı listedeki mallar için oran yüzde 1’dir. Yeme-içme, sağlık, eğitim, tekstil, konaklama gibi bazı mal ve hizmetlerin yer aldığı 2 sayılı listedeki mallar için oran yüzde 10’dur. Bu iki listede yer almayan mal ve hizmetler ise genel oran olan yüzde 20 oranına tabiidir” denildi. KDV Tebliğ düzenlemesine neden ihtiyaç duyuldu? Yeme içme sektöründe bulunan bazı lokanta ve kafeler ile ilaç dışında çeşitli ürünleri satan eczanelerin oran farklılığını istismar ettiği ve rekabet eşitliğini bozduğunun tespit edildiği belirtilen açıklamada, “Fiyatları KDV dahil olarak belirlenen ve ilan edilen lokanta veya kafelerde yeme içme hizmeti karşılığında yüzde 10 KDV hesaplaması gerekirken, bu hizmet yerine tıpkı bir market gibi et, su, meyve suyu ve benzeri ürünleri tek tek satmış gibi göstererek yüzde 1 oranında KDV hesaplandığı, vatandaştan aldığı yüzde 10 oranındaki KDV tutarını fiş veya faturada yüzde 1 olarak gösterdikleri görüldü. Aynı şekilde KDV oranı yüzde 10 olan ilaç ve benzeri tıbbi ürünlerin yanında KDV oranı yüzde 1 olan gıda takviyesi içeren ürünleri satan eczanelerin, KDV dahil belirlenmiş fiyatlar üzerinden satış yaptıkları halde tüm satışlarını gıda takviyesi içeren ürün gibi göstermek suretiyle yine vatandaştan aldığı yüzde 10 KDV’yi devlete vermedikleri görüldü. Bu örneklerin sürekli arttığı dikkate alınarak istismarın önüne geçmek ve bu konudaki tereddütleri gidermek maksadıyla konuya açıklık getiren tebliğ hazırlandı” ifadelerine yer verildi. Tebliğ ile KDV oranları artırıldı mı? KDV oranlarını artırma konusunda Cumhurbaşkanının yetkili olduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Tebliğ ile KDV oran artışı yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla tebliğ ile herhangi bir oran artışı yapılmamıştır. Yeme içme hizmeti sunan işletmeler, gıda maddelerini olduğu gibi satmamakta, bu ürünlerden hazırlanmış bir yemeği veya içeceği hizmet şeklinde müşterilerine sunmaktadır. Bu hizmetle beraber sunulan tuzun, karabiberin, peçetenin, ıslak mendilin veya ikram edilen çay ya da kahvenin ayrı fiyatlandırması söz konusu değildir. Tüm bunlar yeme içme hizmetinin bir parçasıdır ve bu nedenle hizmet bedeli tüm maliyetler dikkate alınarak belirlenir ve KDV oranı da yüzde 10’dur. Müşteriye sundukları menülerde KDV dahil fiyatlar yer alır ve müşterilerinden menüde yer alan tutarın içindeki yüzde 10 KDV’yi tahsil ederler. Düzenledikleri fiş veya faturada doğru KDV oranı belirtildiği takdirde vatandaşın ödediği vergi Hazine’ye intikal eder. Aksi halde ise işletmenin kasasında kalır. Yukarıda da belirtildiği gibi KDV oranlarında suistimalin önüne geçilmesi amacıyla yayınlanan tebliğ ile yeme içme hizmeti sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmelerin kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin ederek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacakları hususu açıkça belirtilmiştir. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışların da aynı mahiyette olduğu da açıklanmıştır." KDV oranları artırılıyor mu? Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in birçok kez genel KDV oranında artış olmayacağını ifade ettiğini ancak indirim, istisna ve muafiyetlerin gözden geçirileceğini, etkin olmayanların kaldırılacağını, kayıt dışılıkla mücadelede suistimale açık, vergi kayıp ve kaçağına sebebiyet veren alanların yeniden düzenleneceğini belirttiği aktarıldı. Açıklamada, halihazırda KDV oranlarında artış yapılmasına yönelik herhangi bir çalışma bulunmadığının altı çizildi.
Aydın Koçarlı Belediyesi Ödüllü Logo Yarışması düzenliyor Koçarlı Belediyesi, kurumsal logosunu değiştirmek için ödüllü “Logo Tasarım Yarışması” düzenliyor. Koçarlı Belediyesi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından gelen talepler üzerine resmi amblem değişikliği için yeni bir adım atıyor. Belediye, logo değişikliği için Türkiye çapında bir yarışma düzenleyerek yeni logosuna kavuşacak. Yarışmada seçici kurul ilk üç logoyu belirleyecek ve belirlenen üç logo halk oylamasına sunularak en çok oyu alan tasarım Koçarlı Belediyesi’nin yeni resmi logosu olacak. Yarışmada birinci seçilen tasarıma tam altın, ikinci tasarıma yarım altın ve üçüncü tasarım sahibi ise çeyrek altın ile ödüllendirilecek. Koçarlı Belediyesi Kurumsal Kimliğinde kullanılmak üzere düzenlenen logo tasarım yarışması son başvuru tarihi 24 Mayıs 2024 olarak açıklanırken, 24.05.2024 Cuma günü saat 17:00’ye kadar Koçarlı Belediyesi adresine posta veya kargo yoluyla ulaştırmış olacak. Başvurular Koçarlı Belediyesi resmi web sitesi olan www.kocarli.bel.tr ’de yayınlanan şartname ve başvuru formu doldurularak gerçekleşecek. 27-28 Mayıs tarihleri arasında Seçici Kurul Değerlendirmesi yapılacak. Seçici kurulun ardından halk Oylaması 29-30 Mayıs 2024 tarihlerinde www.kocarli.bel.tr adresinde ve Koçarlı Belediyesi Sosyal Medya Hesaplarından yapılacak. Yarışmanın sonuçları ise 31 Mayıs 2024 Cuma günü sosyal medya hesaplarından ve kurumsal web sitesinden açıklanacak. Koçarlı’nın tarım ve kültürel zenginlikleri başta olmak üzere her yönüyle, güzel bir ilçe olduğunu belirten Başkan Arıcı, "Biz ilçemizi seviyoruz ve ilçemizin her şeyin en iyisine layık olduğunu biliyoruz. Marka ve kurumsal kimlik çalışmamızı da olabilecek en güzel şekilde yapmak için belediye meclisimizde logo tasarım yarışma düzenleme kararı aldık. Bu yarışma sonucunda karar kılacağımız logonun Koçarlımızı temsil eder nitelikte, tarihle ilgili, kültürel ve geleneksel simgelerinin modern yorumunu içermesini istiyoruz. Yarışma ile oluşacak tasarımların İlçemize artı değer katacağına inanıyoruz” dedi.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’dan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Bahçetepe’ye tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’ye tebrik ziyaretinde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlerinden başarıyla çıkan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’yi tebrik etmek ve ortak değerlendirmelerde bulunmak için Gaziosmanpaşa Belediyesi’ni ziyaret etti. Beraberindeki heyetle birlikte başkanlık binasına gelen İmamoğlu’nu bina girişinde Başkan Bahçetepe, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve belediye çalışanları karşıladı. Bahçetepe ile başkanlık makamında görüşen Başkan İmamoğlu, “Başkanımız inşallah çok başarılı olacak. Hem Hakan başkanımıza hem ekibine, ilçe başkanımıza ve burada emeği geçen bütün vatandaşlarımıza seçimde yaşanan bu başarı için teşekkür ederiz. Ama tabii esas başarı şimdi oluşacak. O da hizmetle insanlarımızın mutlu olmasını sağlamak” dedi. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Bahçetepe ise, “Biz, uzun bir süredir burada muhalefette olan bir partideydik. Ama kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İBB’nin ilçemize yaptığı kreşler, statlar, KİPTAŞ konutları dolayısıyla bizim vatandaşla barışık bir politika izlememiz, kent politikası oluşturmamız, bu belediyenin imkanlarından bütün memleketin, bütün mezheplerin, bu ülkede yaşayan bütün yörelerin yararlanabileceği bir politikayı hayata geçirmek istiyoruz. Bu belediyenin imkanlarından dün akşam Hıdırellez Bayramı’nı kutladık. İlk defa belediyenin önünde coşkulu, kalabalık, bütün kesimlerin kendini ifade edebildiği, saatlerce eğlenebildiği bir alanı oluşturduk. Dolayısıyla burada vatandaşıyla barışık, kentsel dönüşüm mağdurlarının sesi olabilecek, kent politikalarını vatandaşla barışık yapacak, onları sürecin içine katacak, muhtarların, STK’ların, spor kulüplerinin bir arada olabileceği bir politik anlayışı aslında burada hayata geçirmemiz lazım. İnşallah sizlerin katkısıyla, tecrübesiyle ilçemizi daha yaşanabilir, daha modern, daha yeşil bir ilçe haline getirmek için mücadele edeceğiz” diye konuştu. Tebrik ziyaretinin ardından İmamoğlu ve Bahçetepe, kurum kurmaylarının katılımıyla Gaziosmanpaşa’nın sorunlarına ve çözüm yollarına dönük ortak masa toplantısı gerçekleştirdi.