GENEL - 17 Ocak 2018 Çarşamba 12:05

Milletvekili Vural Kavuncu’dan tebrik ziyareti

A
A
A
Milletvekili Vural Kavuncu’dan tebrik ziyareti

AK Parti Kütahya Milletvekili ve önceki dönem TBMM Sağlık, Aile ve Çalışma Komisyonu Başkanı Prof.

AK Parti Kütahya Milletvekili ve önceki dönem TBMM Sağlık, Aile ve Çalışma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu, Güral ailesine tebrik ziyaretinde bulundu.


Kavuncu’ya, AK Parti Kütahya Merkez İlçe Başkanı Mehmet Eşsiz ve AK Parti Merkez Başkanlığı Yönetim Kurulu üyeleri de eşlik etti.


Vural Kavuncu ve beraberindeki heyet, Güral Porselen İcra Kurulu Başkanı Naci Pekcan tarafından karşılandı.


Ziyarette konuşan Milletvekili Kavuncu, “İsmet Güral ve İcra Kurulu Başkanı Naci Pekcan’a heyet olarak bir ziyarette bulunuyoruz. İsmet Güral, il dışında bir görevde bulunuyormuş.Bu nedenle kendisi ile görüşemedik.Uluslararası Pecs Üniversitesi’nin kendisine tevcih ettiği ’fahri doktora diploması’nedeniyle candan kutluyorum. Ayrıca DEİK Türk-Slovakya İş Konseyi Başkanlığı’na yeniden seçilmesini, Antalya’da bulunan otellerinin dünya çapında prestiji olan ödüller kazanmasından da büyük memnuniyet ve onur duyduk” şeklinde konuştu.


Kavuncu, Kütahyalılar’ın Cumhurbaşkanı’ndan ikinci bir üniversite kuruluması için istekte bulunduğunu belirterek, “ Halkımızın bu talebini Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz.Kütahya termal Turizm Merkezleri hakkında çalışmalarımız da devam ediyor diye konuştu.


Kavuncu, Türk porselen sektörünün en tecrübeli ve kıdemli yöneticilerinden olan Naci Pekcan’a teşekkür ederek, kutladı.


Güral Porselen İcra Kurulu Başkanı Naci Pencan, "Milletvekilimiz Prof. Dr. Vural Kavuncu, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Eşsiz ve Yönetim Kurulu üyelerinin bu nazik ziyareti ve kutlamalarına teşekkürlerimizi sunuyorum. İsmet Güral’a bu nazik ziyaret ve kutlamaları ileteceğim”şeklinde konuştu. (EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.