SAĞLIK - 21 Eylül 2019 Cumartesi 13:00

Kütahya’da bir hastaya bacaktan alınan kemikle yeni çene yapıldı

A
A
A
Kütahya’da bir hastaya bacaktan alınan kemikle yeni çene yapıldı

Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Hastanesinde yine bir ilk yaşandı ve dudağında kanserli tümör bulunan bir hastaya bacağından alınan kemikle yeni bir çene yapıldı63 yaşındaki hasta Sami Ermiş daha önce gittiği farklı hastanelerde dudağındaki tümör nedeniyle birçok defa ameliyat olmuştu.

Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Hastanesinde yine bir ilk yaşandı ve dudağında kanserli tümör bulunan bir hastaya bacağından alınan kemikle yeni bir çene yapıldı


63 yaşındaki hasta Sami Ermiş daha önce gittiği farklı hastanelerde dudağındaki tümör nedeniyle birçok defa ameliyat olmuştu. Hastanın alt dudağındaki tümör yıllar sonra büyüyerek yanağına sıçramış, ayrıca alt çene kemiğinin sol tarafına ve sol boynuna da yayılmıştı. Bu yüzden insan içine çıkamadığını belirten Sami Ermiş, bunun üzerine daha önce gazetelerden yayımlanan “Hastaya kolundan aldıkları dokuyla dil ve ağız tabanı yaptılar” haberinden etkilenerek, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi Bölümü’ne başvurduğunu söyledi. Başarılı geçen ameliyat sonrası duygusal anlar yaşayan Sami Ermiş, KSBÜ doktorlarına ve bu imkanları oluşturan Rektör Prof. Dr. Vural Kavuncu’ya teşekkür mektubu yazdı.



“Tümör tamamen temizlendi”


Operasyonu gerçekleştiren ekipte yer alan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Furkan Karabulut ameliyatla ilgili yaptığı açıklamada, “63 yaşındaki hastamızın alt dudağındaki tümörü yıllar sonra büyüyerek yanağına sıçramış. Ayrıca alt çene kemiğinin sol tarafına ve sol boynuna da yayılmış. Durumu gerçekten çok kötüydü. Kendisi de insan içine çıkamadığını belirtti. Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Anvar Ahmedov ve KBB’den Prof. Dr. Fatih Oğhan hocamız ile birlikte başarılı bir ameliyat gerçekleştirdik. Tümör vakalarında birincil amaç tümörü tamamen yok etmektir. Bunu KBB’den Prof. Dr. Oğhan gerçekleştirdi. Tümörü tamamen temizledi. Temizlendikten sonra çene kemiğinin yarısı alındığı için yanağının bir kısmında büyük bir çukur, boşluk oluştu. Biz de (Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ekibi) yaptığımız işlemde, hastanın yüzü ve çenesini hem görsel hem de fonksiyonel olarak devamlılığını yani çene ve yüz fonksiyonlarının devamlılığını sağlamayı amaçladık” dedi.



“Tümör temizlendikten sonra oluşan boşluk kapatıldı”


Tümör temizlendikten sonra oluşan çukuru kapattıklarını belirten Karabulut, "Akabinde bölgede kemik eksilmiş oldu. Eğer kemik kusuru olmasaydı o bölgeye sadece yumuşak doku aktarabilirdik. Ancak hem yumuşak doku hem de kemik eksik olunca buraya biz hastanın sağ bacağından bir kemik ve ona bağlı olan bir deri parçasını damarları ile aldık ve boyundaki damarlara bağladık. Böylece yüze naklettiğimiz bu dokunun kanla beslenmesini sağladık. Damara bağlamasaydık nakledilen doku beslenemediği için yaşaması söz konusu olamazdı. Nakledilen dokunun o bölgede çalışması çok önemli. İkicisi de fonksiyonun tam olarak gerçekleştirilmesiydi. Bacaktan yeni bir çene oluşturmak için naklettiğimiz kemik ile alt çenenin bütünlüğünü ve şeklini sağladık. Sonuç çok güzel oldu. Dışarıdan bakıldığında hastanın yüzünde herhangi sekel (doku bozukluğu) yok. Bir de ameliyat sırasında dudaklara giden sinir ve kasların ortadan kaldırılması gerektiğinden de çok hafif bir asimetri sorunu görülebilir. Başka da bir sorunu yok. Hastamız bize çok kötü bir durumda gelmişti. Yüzünde kocaman, apse gibi kokulu, bir akıntısı vardı. Yüzünü sardık akıntıyı durdurmak için. Hastamız şu an istediği gibi sosyal yaşantısına devam edebilecek. Bu bizim ilk ameliyatımız değil. Bu tür zor vakalarımız çok olmakta. Burada biz hem estetik hem de rekonstrüktif cerrahi uyguladık. Yani hastanın yüzüne şekil verdik. Hasta ameliyattan yeni çıktığı için ameliyat izleri bulunmakta. Zamanla dokuların ödemi azalıp ameliyat izleri daha az belirgin hale gelecek. Sonuçtan da çok memnunuz” diye konuştu.


Başarılı bir ameliyat geçiren Sami Ermiş, KSBÜ Hastanesin doktorlarına ve Rektör Kavuncu’ya yazdığı mektupta, “Doktorlarımdan çok memnunum. Allah razı olsun onlardan. İnsan içine çıkamıyordum. Başarılı bir ameliyat geçirdim. Bu imkanları bizlere sağlayan KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu’ya da teşekkürlerimi sunmak isterim. Çok duygu yüklüyüm. Çok şey ifade etmek istiyorum ama kelimeler yetersiz kalır” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.