YEREL HABERLER - 13 Şubat 2013 Çarşamba 14:12

GEDİZ`DE EN AZ KİLİSLİ, EN ÇOK UŞAKLI VAR

A
A
A
GEDİZ`DE EN AZ KİLİSLİ, EN ÇOK UŞAKLI VAR

Kütahya`nın Gediz İlçesinde, başka il doğumlular arasında en az 5 kişiyle Kilisliler, en fazla 443 kişiyle Uşaklılar yaşıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 2012 sonuçlarına göre Gediz`de başka il doğumlular arasında en az 5 kişiyle Kilisliler, en fazla 443`le de Uşaklıların yaşadığı ortaya çıktı.
TUİK`ten yapılan açıklamaya göre toplam genel nüfusu 51 bin 790 kişi olan Gediz`de başka il doğumlu olarak 3 bin 650 kişi yaşarken, 12`de yabancı uyruklu bulunduğu bildirildi.
Gediz`de başka il doğumlu olarak yaşayanların başında 443 kişiyle Uşak gelirken, onu 291 kişiyle Manisa ve 180 kişiyle Afyonkarahisar`ın izlediği gözlendi.
Gediz`de başka il doğumlu olarak yaşayanların dağılımı şu şekilde:
Afyonkarahisar 180, Eskişehir 112, Bursa 134, Balıkesir 134, Manisa 291, Konya 109, Uşak 443, Bilecik 45, İzmir 155, Ankara 59, Erzurum 52, Sivas 66, Denizli 134, Trabzon 43, Samsun 48, İstanbul 45, Niğde 47, Isparta 43, Mersin 33, Çorum 43, Tokat 39, Malatya 72, Adana 50, Hatay 36, Kahramanmaraş 43, Ordu 58, Aydın 54, Yozgat 32, Van 7, Şanlıurfa 13, Kars 44, Kayseri 31, Antalya 56, Gaziantep 52, Sakarya 32, Diyarbakır 42, Mardin 27, Elazığ 35, Ağrı 16, Kırşehir 30, Kırıkkale 12, Çanakkale 42, Amasya 27, Giresun 20, Kastamonu 31, Artvin 14, Muğla 26, Çankırı 20, Zonguldak 40, Aksaray 11, Burdur 33, Osmaniye 16, Muş 20, Erzincan 21, Adıyaman 20, Ardahan 16, Kocaeli 23, Bolu 10, Siirt 11, Karabük 18, Karaman 17, Nevşehir 12, Sinop 13, Tekirdağ 13, Şırnak 6, Rize 18, Bitlis 19, Kilis 5, Batman 8, Gümüşhane 9, Kırklareli 7, Bayburt 8, Bartın 15, Edirne 11, Bingöl 14, Tunceli 13, Düzce 11, Iğdır 18, Yalova 10, Hakkari 7 ve 12`de yabancı uyruklu.
Buna göre Gediz`in toplam nüfusu 51 bin 778 iken, başka il doğumlu ve yabancı olmak üzere 3 bin 662 kişi ile birlikte 51 bin 790 kişiye ulaştığı tespit edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Türkiye’de alanında geleneksel hale gelen ilk ve tek kongre Bolu’da 21-28 Nisan Ebeler Haftası’nda 25-28 Nisan tarihlerinde düzenlenen 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi tüm heyecanıyla devam ediyor. Yaklaşık 450 kişinin katılım sağladığı kongrede Prof. Dr. Aydan Biri, “Ülkemizde ilk ve tek kongre, 7’ncisine ulaşmış olmaktan dolayı da çok mutluyuz. Doğum işi toplumdaki herkesi ilgilendiriyor” dedi. Bolu Dağı mevkiinde bulunan temiz havasıyla dikkat çeken Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi 25 Nisan’da başladı. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri, Prof. Dr. Deniz Sayıner ve Nesibe Üzel öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Yaklaşık 450 kişinin katılım sağladığı kongre, Türkiye’de ilk ve tek olarak geleneksel halde düzenleniyor. Modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlarda katılımcılar bilgilendirildi. 3’ncü gününde de katılımın yoğun olduğu kongrede çeşitli oturumlar yapıldı. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri, Prof. Dr. Deniz Sayıner ve Nesibe Üzel kongre hakkında İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. “Doğum işi, toplumdaki herkesi ilgilendiriyor” Kongrenin sonuçlarından hem katılımcıların hem de kendilerinin keyif aldığını ifade eden Prof. Dr. Aydan Biri, “Enerjisi çok yüksek, çok güzel bir kongre. Temel iki özelliği var bir defa, çok disiplinli bir kongre. Doğuma dahil olan bütün sağlık profesyonellerinin bir arada olduğu ve uluslararası bir kongre. O yüzden hazırlık aşaması da biraz uzun ve emek isteyen bir kongre oluyor. Sonuçlarından hem katılımcılar hem de bizler keyif alıyoruz, memnun oluyoruz. Çünkü doğum işi en temel iş. Doğum işi, toplumdaki herkesi ilgilendiriyor. Kadınlar, ebeler, hekimler, anneler, babalar, herkes yani doğumun bir parçası. Dolayısıyla bütün boyutlarıyla doğumu ele alıyoruz. Daha çok böyle paneller şeklinde deneyimlerin, güncel bilginin uygulamaların hem bilim ışığında hem de klinik pratiklerin tartışıldığı keyifli bir kongre oluyor. O yüzden katılımcıların kendilerine mutlaka bir şey katarak gittikleri bir süreç yaşıyoruz kongre boyunca. Geri bildirimler de zaten sürdürmemizi ve heyecanımızı arttırıyor. Sürdürme isteğimizi artırıyor. Çok çeşitli başlıklarımız kongre boyunca var. Doğumun pozisyonundan mekanına kadar uygulanacak rahatlatıcı metotlardan sürecin tümüne göz atan daha çok doğum temasında bir kongre. Ülkemizde ilk ve tek kongre, 7’ncisine ulaşmış olmaktan dolayı da çok mutluyuz” dedi. “Vücudumuzdaki her süreci konuşuyoruz ve tartışıyoruz” Kongrede en ince detaylara kadar doğum süreçlerini ele aldıklarını dile getiren Prof. Dr. Biri, “Vücudumuzdaki her süreci konuşuyoruz ve tartışıyoruz. Sorunlarını anlamaya çalışıyoruz. Onları daha iyi nasıl yönetebiliriz, anlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla aslında belki de en temel ihtiyacımız olan önce fonksiyonları ve normali sonra süreçlerdeki anormallikleri ve onları iyileştirmeyi ama doğum herkesin ihtiyacı olan bir şey. Dolayısıyla çok çeşitli dokunuşlarla geniş bir yelpazede hem çalışmalarımızı hem kongremizin detaylarını sürdürüyoruz” diye konuştu. “Çok değerli nitelikli sunumların yapıldığı araştırmaların paylaşıldığı çok kıymetli bir kongre” Kongreye çok geniş katılımın olduğunu söyleyen Anadolu Ebeler Derneği Başkanı Nesibe Üzel, “Bu kongre şu an büyük bir başarıyla gerçekleşiyor. Çok geniş bir katılım var. Ulusal düzeyde zıt fikirlerde ve doğum ekseninde doğum hizmetlerinin iyileştirilmesi, gebelik doğumuyla lohusalık tüm süreçleri alan multidisipliner olması sebebiyle herkesin de kendi mesleki limitasyonları içerisinde çok değerli nitelikli sunumların yapıldığı araştırmaların paylaşıldığı çok kıymetli bir kongre olarak düşünüyorum bu kongreyi. Bu kongrenin 1’incisi 2017 yılında gerçekleşti. İlkinde de uluslararası bir konfeti ve bu yıl 7’ncisini gerçekleştiriyoruz. Türkiye özelinde yapılması gereken iyileştirmelerin global düzeyinde başarıyla yapılmış olan çok önemli akademisyenleri ağırlamış bir konu ve aynı zamanda, bu yılın ayrı bir özelliği daha var; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından, çocukların 23 Nisan’ı varsa onu da doğurtan ebelerin de bir haftası olmalı diyerek 23 Nisan’ı da içinde kapsayacak şekilde bir ulusal ebelik haftamız var. Ve bu ulusal ebelik haftası normalde globalde Dünya’da da 5 Mayıs Dünya ebeler günü olarak kutlanırken bize özel 21-28 Nisan’da o ebelik haftası kutlanmaktadır. Anadolu Ebeler Derneği olarak da bu kongrenin böyle bir paydaşı olmaktan, böyle güzel bir haftada olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı. “8’nci kongrenin hazırlıklarına başladık” Kongrenin oluşturulmasında büyük katkısı bulunan Anadolu Ebeler Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner, “Bu kongrenin şöyle bir önemi var; Kongre belki de Dünya’da tek doğum konusunun gebelik, doğum ve lohusalık konusunun ele alındığı ve gelenekselleşen 7’ncisi yapılan tek kongre. Kongrede, doğumun özellikle doğum ekibi diye tanımladığımız en önemli iki sağlık profesyoneli olan kadın doğum hekimleri ve ebelerin bir arada olduğu zaman bu ekibin içerisine, bebek sağlığı için yenidoğan hekimlerinin de eklendiği konunun ilgili uzmanlarının da davet edildiği uluslararası bir kongre. Uluslararası Kongre’ye yurt dışından gelen konuşmacılarımız var. 155 konuşmacısı olan panelleri, kurslarıyla son derece ilgi çeken bir kongre. Yaklaşık 450 katılımcısı olan bir kongre. Kongre boyunca ebelerin ve kadın doğum hekimlerini mesleğini ve daha fazla gelişimine katkı verecek ve ihtiyacı olan konularda da kurslar düzenlenmekte. Kongremize ilgi her geçen yıl giderek artmakta ve ülkenin her bir bölgesinden katılımcı olmakta. Özellikle bizi bu yıl En çok heyecanlanan katılımcılardan deprem bölgesinde çalışan hekim ve ebe arkadaşlarımızın burada olması. Ayrıca konteyner kentte çalışan 11 ilde mor yerleşkelerde ‘Anadolu Ebeler Derneği’ adına çalışan ebe arkadaşlarımızı burada konuk etmiş olmaktan son derece mutluyuz. Başarılı bir kongre geçiyor diye düşünüyorum. Katılımcıları dinlediğimizde bu geri bildirimler bizim için çok daha önemli, ama ben kendi adıma kongre başkanı olarak ve gerçekten kongrenin gidişatından çok mutlu olduğumu ifade etmem gerekir, 8’incisi yapmak üzere de çok büyük bir heyecan taşıdığımızı ve hazırlıklarına daha burada kongre bitmeden başladığımızda belirtmek istiyorum. Bu hafta bizim için ayrıca önemliydi. 21-28 Nisan haftası Ulusal Ebelik Haftamız Atatürk’ün herhalde bu mesleğe hafta olsun, günü olsun diye hediye ettiği tek hafta evlilik haftası olsa gerek. Onun için gururla kutladığımız bir hafta. Ulusal Ebelik Haftamızın meslektaşlarımıza annelere, bebeklere ve tüm topluma kutlu olmasını diliyorum” dedi.
Muğla Afetlerin gönüllü kahramanları durmadan eğitimlere devam ediyorlar Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan doğal afetlerin ardından bir çok duyarlı vatandaş gönüllü olarak arama kurtarma eğitimleri alırken, özellikle acil durumlarda akreditasyon sahibi ekiplerin sayısı gün geçtikçe daha da artıyor. SAR (Search And Rescue) Acil arama kurtarma ekibi Muğla il ekibi, AFAD koordinasyonunda Marmaris eğitim alanında 35 gönüllüye 48 saat sürecek kentsel arama kurtarma eğitiminin ilk gününe başladı. Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Hisarönü Mahallesi Değirmenyanı mevkiinde bulunan SAR eğitim alanında Muğla il temsilciliğine bağlı SAR arama kurtarma eğitmenleri tarafından il genelinden ve Marmaris’ten katılım sağlayan 35 gönüllü kentsel arama kurtarma hafif akreditasyonu eğitimine başlandı. 48 saat sürecek olan eğitimde ilk gün, AFAD ve SAR eğitmenlerinin teorik bilgilendirmeleri ve saha tecrübelerini anlatmalarının ardından, kullanılacak ekipmanların tanıtımı ile devam etti. Büyük bir disiplin ve koordinasyon içinde başlayan eğitimde ekipman tanıtımının ardından senaryo gereği bir yıkıntının önünde iş makinası ile duvar delme eğitimi almaya başladılar. Bugün sabah başlayan eğitimde teori ve ekipman tanıtımı çalışması yapılacak. Yarın ise gerçeği aratmayacak bir senaryo gereği yıkıntıların arasında arama kurtarma faaliyeti gerçekleştirilecek. "Amacımız insanların donanımlı olması ve prosedüre uygun şekilde faaliyetlere katılım sağlaması" Toplanma düdüğü ile başlayan eğitimin eğitmenlerinden ve SAR Muğla İl Sorumlu Yardımcısı ve aynı zamanda AFAD Eğitmeni Erdal Yaşar tatbikat ile ilgili, "Bugün burada yaklaşık bir 35 kişilik bir ekiple kentsel arama kurtarma ve depremde arama kurtarma üzerine eğitim veriyoruz. Afad eğitmeniyim aynı zamanda bize başvuran bu ekip, gönüllü olarak başvuran bu ekiple beraber herhangi bir yerde oluşabilecek deprem konusunda sahada nasıl reaksiyon göstermemiz gerektiği ve enkaza giriş teknikleri üzerinde duruyoruz. Amacımız burada insanların tamamen donanımlı olması ve yapması gerektiği şeyleri böyle sırasıyla düzgün ve prosedüre uygun bir şekilde deneyimli bir şekilde saha eğitimlerini bitirdikten sonra onları arama kurtarma operasyonlarına dahil etmek. Eğitimimiz 48 saat sürüyor ve bu eğitimlerin içerisine öncelikle teorik dediğimiz eğitimler, gösteriler, slayt gösterileriyle beraber yapmaları gerektiği şeyleri öncelikle bir teorik bir şekilde gösteriyoruz. Daha sonra da saha eğitimlerine geçiyoruz. Tabi birinci gün genelde teorik ve aynı zamanda ekipman tanıtımı olarak geçiyor. Daha sonra sahaya alıyoruz onları. Saha eğitimleri de yaklaşık 8 saat boyunca hiç durmadan bir enkazın üzerinde arama ve kurtarma faaliyeti göstererek devam ediyor. Arama kurtarma profesyonel bir arama kurtarma seviyelerine getirmeye çalışıyoruz" diyerek kentsel arama kurtarma faaliyetlerine eğitimin önemini vurguladı.
Niğde Niğde Valisi Cahit Çelik DSİ yatırımlarını yerinde inceledi Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Niğde Merkeze bağlı Elmalı Köyü ile Ulukışla İlçesi’nde bağlı İmrahor ve Hacıbekirli köylerinde yapına başlanan ve devam eden göletler, Vali Cahit Çelik tarafından yerinde incelendi. DSİ tarafından yapılan açıklamaya göre; faaliyete geçtiğinde yıllık 20 milyon lira katkı sağlaması beklenen Elmalı Göleti’nin gövde dolgu imalatlarında yüzde 75 oranında gerçekleşme sağlandı. Göletler sayesinde hayata geçecek modern sulamayla üreticilerin maliyetleri düşecek, verim artacak. Modern sulamanın yaygınlaştırılması ve tarım arazilerinden yüksek verim sağlanması amacıyla yapımına başlanan Elmalı Köyü, İmrahor ve Hacıbekirli Göletleri’nde inceleme yapan DSİ 45. Şube Niğde Müdürü Ahmet Elbasan’dan bilgi aldı. Vali Çelik burada yaptığı açıklamada; "Merkeze bağlı Elmalı köyümüzde yapımı devam eden göletimiz tamamlandığı zaman toplamda 3 bin dönüm üzerinde arazi sulanacak. Kısa süre içerisinde göletimiz tamamlanacak daha sonra sulama kanalları da bitecek ve gelecek sene Elmalı köyümüze göletten su vermeye başlayacağız. Ulukışla ilçemize bağlı İmrahor köyünde ise 2022 yılında yapımına başlanan göletin su toplama kapasitesi 1 milyon 500 bin metreküp. 4 bin dönümün üzerinde arazi bu göletten sulanabilecek. Bu iki göletimiz hizmete girdiği zaman hem Elmalı hem İmrahor’da çiftçilerimiz tarlalarını daha iyi sulayabilecekler. Yeni dönem sulama kanallarına sayaç takarak herkesin kullandığı suyun miktarına göre cüzi de olsa bedelinin ödemesini istiyoruz çünkü bölgemiz Konya Kapalı Havzası’nda olan bir bölge. Bundan dolayı su bizim için çok önemli. Herkesin suyu tasarruflu şekilde kullanması gerekiyor. Yapılacak 3 göletimizin de memleketimize, üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.