SAĞLIK - 13 Aralık 2018 Perşembe 13:04

Kütahya’ya Pediatrik Rehabilitasyon Merkezi

A
A
A
Kütahya’ya Pediatrik Rehabilitasyon Merkezi

Kütahya Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine bağlı yeni Pediatrik Rehabilitasyon Merkezinin faaliyete geçtiği bildirildi.

Kütahya Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine bağlı yeni Pediatrik Rehabilitasyon Merkezinin faaliyete geçtiği bildirildi.


Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Hasan Hüseyin Gökpınar, Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesine bağlı Semt Polikliniğinin yanında yeni faaliyete geçen Pediatrik Rehabilitasyon Merkezinin, Kütahya halkına ve özellikle de engelli çocuğu olan ailelere sunduğu son zamanların en anlamlı armağanı olduğu belirtti.


Rehabilitasyon Merkezinin sadece engelli çocukları rehabilite etmekle kalmadığı, aynı zamanda annelerini ve babalarını da rehabilite ettiğine vurgu yapan Gökpınar, ; “Burası aslında hastaneye bağlı bir tedavi ünitesi, fakat merkeze ilk adımınızı attığınızda soğuk bir hastane ortamından ziyade sanki AVM’ lerde popülaritesi günden güne artan çocuk oyun ve eğlence parklarından birisine girmişsiniz hissi uyandırmaktadır. Planlanan konsept itibariyle belki de Türkiye’ de ilk olma özelliği taşıyan bu merkez, Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezlerinin ev ortamı sıcaklığını FTR Dal Hastanelerinin Rehabilitasyon konusundaki profesyonelliği ile birleştiriyor. Bu anlamda içinde, 5 adet tek kişilik fizyoterapi ve iş uğraşı terapisi içeren Tedavi Odası, Pediatrik Rehabilitasyon Polikliniği, Dil Konuşma Terapisi/ Psikolog/ Çocuk Gelişim Uzmanı Odası, Bekleme ve Dinlenme Salonu, Kafeterya, Duyu Bütünleme ve Oyun Alanı, Sanal Gerçeklik Odası, Bebek Bakım Odası, Çok Amaçlı Etkinlik Odası ve Tek Kişilik Tedavi odalarının açıldığı uzun bir (egzersiz/ yürüme/merdiven/rampa) çalışma koridorunu barındırmaktadır. Tedavi odaları, Sanal Gerçeklik Odası, Çalışma Koridoru, Duyu Bütünleme ve Oyun alanını içeren ve ayakkabısız olarak tasarlanan alan, merkezin diğer kısmından üzerinde eğlenceli çizgi film kahramanlarına ait stickerlarla süslü modüler bloklar ile ayrılıyor. Böylelikle tıpkı Çocuk Oyun Merkezlerinde olduğu gibi engelli çocuklarımız kendilerine ayrılmış özel bir bölümde bir yandan engelleriyle mücadele etmenin savaşını verirken diğer yandan kontrollü formattaki oyun alanlarının tadını çıkarıyor” dedi.




“Engelli çocukların aileleri de unutulmadı”




Rehabilitasyonun bir bütün olduğundan hareketle engelli çocukların ailelerinin de unutulmadığına dikkat çeken Gökpınar,” Çocuklarının engelleriyle olan mücadelelerinde en büyük destekçileri olan anneler ve babalar gerek bekleme ve dinlenme salonunda gerekse ücretsiz çay/ kahve yudumlayabilecekleri kafeterya ortamında birbirleriyle kah sohbet edip kah dertleşiyor ve böylelikle yüklendikleri ağır sorumluluğun stresini atma imkanı buluyorlar. Hem de çocuklarından ayrılmadan ve onları doğal çalışma ortamlarında izleyerek. Hafta içi her gün hizmet veren ve ücretsiz servis imkanı olan Yoncalı FTR Hastanesi Pediatrik Rehabilitasyon Merkezi mevcut durumda aktif kayıtlı günde yaklaşık 20, haftada ise 40 farklı engelli çocuğa hizmet veriyor, fakat artan hasta sayısına göre günde 50, haftada 100 farklı çocuğa hizmet verebilecek potansiyelde bir merkez. Hizmet verilen gruplar başta Serebral Palsili çocuklar olmak üzere Spina Bifidalılar, Muskuler Distrofililer, Brakiyal Pleksus Yaralanmaları gibi geniş bir spekturumu kapsıyor. Özel eğitim ve beceri arttırıcı faaliyetleri müzik ve ritim terapi ile birleştiren sınıf etkinliklerinin yanı sıra, çocukların en masum ve doğal hakkı olan eğlence ihtiyaçlarını giderecek karaoke ve çok amaçlı etkinlik odasının da en kısa sürede aktive edilmesi planlanıyor. Bahar ve yaz aylarında ise özellikle CP’ li çocuklara yönelik Hipoterapi ( Atlı Terapi) gelecek dönemdeki planlarımız arasında.Kendileri engelli kalpleri engelsiz çocuklarımızın ailelerine mesajımız; gelin çocuklarımızın bu kutsal mücadelesine hep birlikte destek olalım, zira siz tükenmezseniz onlar asla pes etmeyecektir” diye konuştu.(EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.