YEREL HABERLER - 20 Nisan 2012 Cuma 16:31

MİLLETVEKİLİ ÇALIK, HALK GÜNÜNDE SORUNLARI DİNLEDİ

A
A
A
MİLLETVEKİLİ ÇALIK, HALK GÜNÜNDE SORUNLARI DİNLEDİ

AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti oluşturmak için milletin desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi.
AK Parti Malatya İl Başkanlığı tarafından organize edilen halk gününde vatandaşlarla bir araya gelen AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, gündeme ilişkin konularla ilgili basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Milletvekili Çalık, 18 Mayıs`ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Malatya`ya geleceğini belirterek, "18 Mayıs`ta Sayın Başbakanımız Malatya`ya il kongremizi yapmak üzere gelecek. İnşallah İl Başkanımız Bülent Tüfenkçi`nin başkanlığında var olan teşkilatımız kongreye girecek. Ve
inşallah orada bir kez daha demokrasi yarışıyla neticeler alınacak. Yaklaşık 600 milyon TL`lik yatırım olan barajlarımızla ilgili açılışlarımız olacak. Ve bununla birlikte 30`a yakında açılışımızı Sayın Başbakanımız gerçekleştirecek. Özellikle barajlarımız Malatya adına çok önem arz ediyor" dedi.
Malatya`nın 2014`te büyükşehir olacağını kaydeden Çalık, "27.01.2012 TÜİK tarafından yapılan nüfus tespitine göre Malatya`nın şuan 757 bin nüfusu var. İnşallah 2014 yerel seçimlerine Malatya büyükşehir olarak girecek. O zaman büyükşehir Malatya`nın bütçesindeki artışı da her karesinde çok rahatlıkla hissedeceğiz. Yaklaşık yerelde şuanda Malatya 180 milyon TL bütçe alırken, büyükşehir olduğunda 320 milyon TL olacak" ifadelerine yer verdi.
Yeni bir anayasa yapmak için milletin desteğine ihtiyaçları olduğunun altını çizen Çalık, şunları söyledi: "2010 yılında anayasa değişikliklerine giderken sizler çocuklarınız, torunlarınız için; onların darbelerden korkmaması için referanduma "evet" demenizi istemiştik. O zaman muhalefet partilerinin hepsi yekvücut olmuş ve sadece AK Parti`yi tek başına bırakmışlardı. Ama demokrasi isteyen, o partiye oy veren çok kıymetli vatandaşlarımız bize destek vermişti. Referandumda almış olduğumuz yüzde 58`lik
evet oyu, bizi çok ciddi manada cesaretlendirdi. O gün muhalefet partileri, "siz darbelere hayır diyemezsiniz, siz milleti kandırıyorsunuz, siz 12 Eylül`ü yargılayamazsınız, siz 28 Şubat`ı yargılayamazsınız, siz oralara elinizi süremezsiniz" diyorlardı. Ve bugün binlerce kere şükürler olsun ki, o gün demokrasiyi sekteye uğratan ve geçmişte demokrasi şehitleri vermiş bir ülkenin evlatları olarak bugün o darbeyi yapan, yaptıran tüm sorumluları yargı önünde. Ve millet adına hesap soruluyor. Geçmişin mağdurları
bugün mahkemelere müdahil oluyor. Dolayısıyla 28 Şubat`lar yaşanmasın, 12 Eylül`ler yaşanmasın, 27 Mayıs`lar yaşanmasın, ihtilallar artık olmasın ve demokrasimizin tamamen sekteye uğramasından kurtulup, demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti kazandırabilmek için sizlere ihtiyacımız var. Ve inşallah yeni bir anayasa yapmak içinde milletimizin desteğine ihtiyacımız var."
Çalık 2B yasasına da değinerek, "Hükümetimiz uzun yıllardan beri devam eden ve ülkemizin daha rekabetçi bir ortamda büyümesine ve gelişmesine engel olan bir sosyal sorunu çözmek üzere 2B yasasını meclise getirdi. Devlet ile milletin yıllardan beri üzerine ev yaptığı, inşaat diktiği, orman arazisinin üzerine bina diktiği şeklindeki sorunları ortadan kaldırmak üzere hem milleti rahatlatacak hem devleti rahatlatacak çok önemli bir düzenlemeye imza attık" diye konuştu.
Öte yandan halk gününde Malatya İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık`a pedagojik formasyonun kaldırılmasıyla birlikte yaşadıkları sorunları ilettiler. Yaklaşık 30 öğrencinin geldiği halk gününde arkadaşlarının sözcülüğünü yapan İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Tuba Uyar, "Pedagojik formasyon eğitim hakkımızın elimizden alınması sonucu çok mağduruz ve bunun çözülmesini istiyoruz. Aslında
yapılabilecek çok şey var. En azından yaptığınız tasarı da bunu dile getirdik. Biz 2009 yılında üniversiteye girdik. Ve 2009 yılında 9 tane üniversitede pedagojik formasyon eğitimi verilecekti. Biz çoğumuz bunu bilerek girdik. Girdikten bir sene sonra farklı bir uygulama getirildi. 3`cü sınıfa geldik kaldırıldı. Bu bir mağduriyet. Çünkü hepimiz onu düşünerek geldik. Fen Edebiyat`ta okuyan birçok öğrenci var. Senede 60 bin mezun veriyor. Bu konuda halimizi arz edelim istedik" şeklinde konuştu.
AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ise, konuyla ilgili dosyayı gerekli yerlere ileteceğini söyledi.
AK Parti Malatya İl Başkan Vekili Hakan Kahtalı ise, 18 Mayıs`ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın AK Parti Malatya İl Kongresine katılacağını duyurdu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla Büyükşehir’den 13 ilçede çevre temizliği seferberliği Muğla Büyükşehir Belediyesi, çevre bilincini artırmak ve daha temiz bir kent oluşturmak amacıyla 13 ilçede eş zamanlı olarak yürütülecek çevre temizliği seferberliğinin ilk etabını geçtiğimiz haftalarda Ula Göleti’nde başlatmıştı. Seferberliğin ikinci durağı ise Yatağan oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Yatağan Belediyesi koordinasyonunda gerçekleştirilen çevre temizliğine; Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Hicran Karabıyık ile çok sayıda vatandaş katıldı. Temizlik çalışmalarında süpürge araçları, su tankerleri, çöp taksi araçları ve temizlik personelleri görev aldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Hicran Karabıyık, "Ula’da başlattığımız temizlik seferberliğini bugün Yatağan’da, Yatağan Belediyemizle birlikte sürdürüyoruz. Amacımız Muğla’nın tüm ilçelerinde çevre temizliğini toplumsal bir harekete dönüştürmek ve çevre farkındalığını artırmak. Bugün burada bizimle birlikte olan emekçi arkadaşlarımıza ve çevre duyarlılığı gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu imkânı sağlayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’a ve Yatağan Belediye Başkanımız Sayın Mesut Günay’a teşekkür ederiz" dedi. Başkan Aras "Temiz bir çevre, ortak sorumluluğumuzdur" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Muğla’mızın doğasını, sokaklarını ve yaşam alanlarını korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. 13 ilçemizi kapsayan çevre temizliği seferberliğimizle yalnızca temizlik çalışması yapmıyor, aynı zamanda çevre bilincini artırmayı hedefliyoruz. Ula’da başlattığımız bu çalışmayı Yatağan’da sürdürerek tüm ilçelerimize yayacağız. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin iş birliğiyle, vatandaşlarımızın da desteğiyle daha temiz, daha yaşanabilir bir Muğla için çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Karabük KBÜ’de TÜBİTAK 2209 başvuruları 4 yılda 66’dan 755’e çıktı Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 2209-A ve 2209-B programlarına yapılan başvurular, son dört yılda 11 kat artarak 755’e ulaştı. Karabük Üniversitesi, proje ve araştırma temelli akademik yaklaşım doğrultusunda TÜBİTAK 2209-A ve 2209-B Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destek Programlarına yönelik başvurularda önemli bir artış kaydetti. Verilere göre KBÜ’den 2022 yılında 66 proje başvurusu yapılırken, bu sayı 2023’te 348’e, 2024’te 505’e yükseldi. 2025 yılında ise başvuru sayısı 755’e ulaşarak bugüne kadarki en yüksek seviyeye çıktı. Destek almaya hak kazanan proje sayısı da yıllar itibarıyla artış gösterdi. 2022’de 35 proje desteklenirken, 2023’te kabul edilen proje sayısı 158 oldu. 2024 yılında ise 200 proje TÜBİTAK desteği almaya hak kazandı. 2025 yılına ilişkin değerlendirme süreci devam ediyor. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, başvurulardaki artışına dikkat çekerek, "Karabük Üniversitesi’nde araştırma ve proje üretimini stratejik bir öncelik olarak ele alıyoruz. Oluşturduğumuz proje geliştirme ekosistemi, akademik rehberlik faaliyetleri ve kurumsal destek mekanizmaları sayesinde öğrencilerimizin TÜBİTAK programlarına ilgisi her yıl artıyor" ifadelerini kullandı. Kırışık, lisans düzeyinde araştırma odaklı düşünme kültürünün üniversitenin bilimsel üretim kapasitesini güçlendirdiğini belirterek, "Proje temelli akademik yaklaşımımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
Kastamonu Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
Ankara Palandöken: "2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor" Son yapılandırma ile devletin yaklaşık 156 milyar TL tahsil ettiğini hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Artık 2026 yılına sayılı günler kaldı. Bildiğiniz üzere vatandaşımız, esnafımız, öğrencimiz; herkes borçlu, borçsuz, harçsız 2026 yılına girebilme ümidi taşıyor. Daha önce biliyorsunuz, 2023 yılında böyle bir uygulama yapıldı. Bu yapılandırma kapsamında insanlar borçlarının belirli bir bölümünü, hatta gerçekten çok büyük bir bölümünü yapılandırdı. Yaklaşık 156 lira civarında borç yapılandırıldı" dedi. "Kapsamlı yeniden yapılandırma esnaf için nefes olacak" Esnaf ve sanatkarların yeniden yapılandırma ile 2026’ya borçsuz girmek istediğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkaları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Biz af falan istemiyoruz. Biz diyoruz ki borcumuzu ödeyelim. Ancak mevcut imkânlar, iş yeri kiraları ve borç yükü buna engel oluyor. Bu da bununla sınırlı kalmamalı. Her türlü kredi kurumu borçlarından, köprü geçiş ücretlerine, idari para cezalarına kadar; ana parayı yatıran ya da taksitlendirme talep eden vatandaşımız bu yapılandırmadan yararlanabilmeli. Hem esnaf rahat etsin, hem hükümetimiz geçen seferkinin belki iki katını, iki buçuk katını tahsil edebilsin. Atıl kalan bu paralar da ekonomiye yeniden girmiş olacak. Bu yapılandırma olmazsa olmazdır. 2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor. Yeni bir beyaz sayfa açmak istiyor. Ticaretimizi idame ettirelim istiyoruz. Bankaya gidiyoruz, kredi alamıyoruz. Bir işimiz oluyor, çözmeye gidiyoruz, tapuda çözemiyoruz. İdari para cezalarından tutun, öğrenciyken alınmış kredilerin yapılandırılmasına kadar her şeyin yeniden düzenlenmesini vatandaş da istiyor, esnaf da istiyor. Bu bir haksızlık değil. Bu bir af değil. Sadece borçların ödenebilir hâle gelmesidir" diye konuştu. "Uzun vadeli yapılandırma artık ertelenemez bir ihtiyaçtır" Uzun vadeli yapılandırmanın artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Palandöken, "Düşünün, insanlar borcunu ödemek istiyor ama imkânsızlıktan ödeyemiyor. Gayrimenkullerinde haciz var, e-haciz var. Sosyal güvenlik prim borcunu yatıramıyor. Ama böyle bir yapılandırma yapılırsa, en azından devletimiz bu paraların önemli bir bölümünü tahsil edecek. Vatandaş da önümüzdeki dönemde ekonomik düzelmeyle, enflasyonun düşmesiyle birlikte bu yüklerden kurtulmuş olacak. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Biz ısrarla söylüyoruz: Bu bir af değil. Bu bir yapılandırmadır ve yapılandırmanın ruhuna uygundur. Hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir sistemdir" şeklinde konuştu.