YEREL HABERLER - 28 Mayıs 2017 Pazar 14:53

Hasta ve yakınları için iftar çadırı

A
A
A
Hasta ve yakınları için iftar çadırı

Yeşilyurt Belediyesi tarafından Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesine kurulan iftar çadırında 30 gün boyunca hasta ve hasta yakınları ile personellere ücretsiz iftar yemeği verilecek.

Yeşilyurt Belediyesi tarafından Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesine kurulan iftar çadırında 30 gün boyunca hasta ve hasta yakınları ile personellere ücretsiz iftar yemeği verilecek.


Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, “Hastalarımıza acil şifalar, hasta yakınlarına ise sabırlar diliyorum. Bize bu iftarı vermeyi nasip ettiği için Rabbime hamdolsun” diye konuştu. Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesine kurulan iftar çadırındaki ilk iftar yemeğine Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları, Yeşilyurt Kent Konseyi Genel Sekteri Necati Çobanoğlu, Yeşil Yurt İnşaat Genel Müdürü Selahaddin Üzmez, İŞGEM Genel Müdürü Mehmet Karaman, Yeşilyurt Belediyesi Birim Müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Ramazan ayı boyunca hasta yakınları, hastane çalışanları ve vatandaşlara ücretsiz hizmet verecek olan iftar çadırında kurulan kazanların başına geçen Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, vatandaşlara yemek dağıttı. Okunan ezan ile hep birlikte ilk iftar yapıldı.


“Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz”


Paylaştıkça artan kardeşlik ve bereketin en fazla yaşandığı Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğu içerisinde olduklarını belirten Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, vatandaşlarla birlikte aynı sofra etrafında bir araya gelerek iftar yapmanın huzuru ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Oruçların açılmasından sonra kısa bir konuşma yapan Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, “Ramazan paylaşım ve huzur ayıdır. Bereketin, sevginin, saygının, paylaşımın en yoğun yaşandığı bugünlerde halkımızla iç içe olmak bizim için son derece anlamlı ve önemlidir. Bu güzel kalabalığı burada görmek, bu güzel anı sizlerle paylaşmak en güzel mutluluktur” dedi. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören hastalara acil şifalar dileyip hasta yakınlarına sabırlar dileyen Başkan Polat, "Tüm İslam Aleminin mübarek Ramazan Ayını tebrik ediyorum. Müslümanlar için Ramazan ayı bambaşka anlamlar ifade ediyor. Bu özel ayın faziletlerinden hepimizin faydalanmasını ümit ediyorum. Tuttuğumuz oruç ile kıldığımız teravihlerle, gece sahurlarla maneviyatın zirvesini Ramazan ayının o eşsiz manevi atmosferini hep birlikte soluyoruz. Yeşilyurt Belediyesi olarak Ramazan ayının tüm heyecanı ve coşkusunun bütün mahallelerimizde yaşanması, için çaba sarf ediyoruz. Eğitim ve Araştırma Hastanemizin bahçesinde dördüncüsünü kurduğumuz iftar çadırımızı bu yılda Meşale Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneğimiz ile birlikte yapıyoruz. Ekiplerimiz Ramazan etkinliklerimizin sorunsuz geçmesi için çok yoğun çalışıyorlar. Başta personellerimiz olmak üzere emeği geçen, katkı sunan, herkese teşekkür ediyorum. Ramazan ayı boyunca her gün yaklaşık bin kişiye iftar yemeği vereceğiz. Hasta, hasta yakınları, hastane personelleri ve hemşehrilerimiz iftar çadırımızda hep birlikte iftarlarını yapacaklar" dedi.


“Hemşehrilerimizle iftar edeceğiz"


Yeşilyurt Belediyesinin Ramazan Ayı etkinliklerine ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Polat, “Paylaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinin yaşandığı, mahalle sakinlerimizle birlikte aynı sofrada buluşmamıza imkan sağlayan Meydan iftarlarımıza bu yılda devam ediyoruz. Barış ve kardeşlik ayında binlerce kardeşimizle birlikte iftar sofralarına oturacağız. Melekbaba, Kiltepe- Çarmuzu- İlyas, Topsöğüt, Dilek, Konak, Özalper, Yeşiltepe, Şahnahan, Dilek ve Yavuz Selim Mahallelerinde vatandaşlarımızla iftar sofrasında buluşup Ramazan Ayının heyecan ve coşkusunu birlikte yaşayacağız. Yetim ve öksüz çocuklarımızın yanı sıra ilimizde misafir ettiğimiz Suriyeli aileleri de iftar yemeklerinde ağırlayacağız. Meydan İftarlarında, Ramazan ayının özüne uygun, kültürel değerlerimizi anlatan etkinlikler düzenleyeceğiz. Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Yönetim Kurulları, Yerel ve Ulusal Medya Kuruluşlarımızın değerli temsilcileri ve mahalle muhtarlarımız ile iftar sofralarında buluşacağız” dedi.


“Lokma tatlısı ve şerbet ikram edeceğiz”


Ramazan ayı boyunca her gün farklı camilerde teravih namazında lokma tatlısı ve şerbet ikramı yapılacağını sözlerine ekleyen Belediye Başkanı Polat, vatandaşların Ramazan-ı Şeriflerini tebrik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.