SPOR - 15 Ocak 2019 Salı 11:14

E.Yeni Malatyaspor kupada Bodrumspor ile karşılaşacak

A
A
A
E.Yeni Malatyaspor kupada Bodrumspor ile karşılaşacak

E.

E.Yeni Malatyaspor, Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Tur’unda yarın sahasında TFF 2.Lig ekibi Bodrum Belediyesi Bodrumspor ile karşı karşıya gelecek. Bu maça Adem Büyük, Eren Tozlu ve Mustafa Akbaş’tan yoksun hazırlanan sarı-kırmızılılarda moraller yerinde.


Evkur Yeni Malatyaspor, 2019 yılına kupada oynayacağı Bodrum Belediyesi Bodrumspor maçıyla start verecek. Kupada son 16 turuna kalan sarı-kırmızılılar, rakibini yenip yoluna devam etmek istiyor. İki takım yarın 16.30’da Yeni Malatya Stadyumu’nda karşı karşıya gelecek.


Malatyaspor, kupaya 4. turdan dahil oldu. Sarı-kırmızılı ekip, tek maç usulü oynanan bu turda Kırklarelispor’u, Danijel Aleksic’in kaydettiği golle 1-0 mağlup etti ve adını bir üst tura yazdırdı.


Malatya temsilcisi, 5. turda ise Etimesgut Belediyespor ile karşı karşıya geldi. Çift maç eleme usulüne göre oynanan mücadelenin ilk ayağı Malatya’daydı. Evkur Yeni Malatyaspor, sahasındaki ilk maçı Khalid Boutaib ve Eren Tozlu’nun golleriyle 2-0 kazanarak rövanşa avantajlı çıktı. Erol Bulut’un takımı, ikinci maçta ise Ankara deplasmanında Ahmet Ildız ve Eren Tozlu’nun golleriyle rakibini 2-0 mağlup ederek, son 16 takım içerisine kalmayı başardı.


Bodrumspor ise kupaya 3. turdan dahil oldu. Muğla ekibi, tek maç eleme usulüne göre oynanan karşılaşmada deplasmanda Niğde Belediyespor’u Ozan Sol, Cem Ekinci, Celal Dumanlı ve Harun Kavaklıdere’nin golleriyle 4-0 mağlup etti ve üst tura yükseldi.


Yeşil-beyazlılar, 4. turda Demir Grup Sivasspor ile eşleşti. Bodrum Beldiyesi Bodrumspor, tek maç eleme usulüne göre oynanan karşılaşmada, rakibini sahasında Serhiy Ribalka’nın kendi kalesine ve Cem Ekinci’nin attığı golle 2-1 mağlup ederek, 5. tura adını yazdırmayı başardı.


Bodrum Belediyesi Bodrumspor, bu turda Ankaragücü’nün rakibi oldu. Muğla ekibi, evinde oynadığı ilk maçı Orhan Aktaş, Harun Kavaklıdere, Emre Şahin ve Celal Dumanlı’nın golleriyle 4-2 kazandı. Yeşil-beyazlı takım, ikinci maçta 3-2 mağlup olmasına karşın adını Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Turu’na yazdırmayı başardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.