GENEL - 08 Eylül 2019 Pazar 18:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’ye güvenli bölge resti

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’ye güvenli bölge resti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de oluşturulmak istenen güvenli bölge görüşmeleri ile ilgili, "Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de oluşturulmak istenen güvenli bölge görüşmeleri ile ilgili, "Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde. Eylül ayı bitmeden Fırat’ın doğusunda kendi askerlerimiz ile fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak, artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşu ile 5-10 araç devriyesi ile göstermelik, birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak bir iş değildir" dedi.



Malatya’da hayata geçirilen yatırımların toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin komşularından Suriye ve Irak sınırının güven altına alındığını belirterek, İstanbul’da Rusya ve İran liderleri ile ilgili yapılacak olan 3’lü zirvede ise İdlip’teki katliamların bir kez daha gündeme taşıyacağını ifade etti. Erdoğan, "Şimdi bir kez daha çetin bir mücadelenin daha eşiğindeyiz. Ülkemizin Suriye sınırından Irak sınırı boyunca tümüyle kuşatmak için oynanan sinsi oyunu kısmen çökerttik. Suriye’nin kuzeyinin bir bölümü ile Irak sınırlarımızı önemli ölçüde güvenlik altına aldık. İdlip tarafında rejimin yeni katliamlarına engel olmak için Rusya ve İran ile birlikte yoğun çaba harcıyoruz. Bir sonraki haftanın başında İstanbul’da Rusya ve İran liderleri ile üçlü zirvede bu konuları bir kez daha ele alacağız" diye konuştu.



"Bizim için asıl tehdit ise Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için en önemli tehdidin Fırat’ın doğusundaki terör örgütü olduğunu yineleyerek, güvenli bölge konusunda istenilen mesafe alınmaması nedeniyle ABD’ye tepki gösterdi. Erdoğan, "Bizim için asıl tehdit ise Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır. Fırat’ın doğusundan başlayıp, Irak sınırına kadar uzanacak bir güvenli bölge oluşturmak için Amerika ile görüşme halindeyiz. Ancak bu konuda bizim istediklerimizle, onların kafalarındaki aynı şey olmadığını attığımız her adımda tekrar görüyoruz. Biz bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen kaldırmayı hedeflerken onlar terör örgütü ile bizi şekilde idare etmenin hesaplarını yapıyorlar. Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz. Türkiye’nin güvenli bölge derken ne kastettiğini 2015 yılından beri tüm muhataplarımıza izah etti. Biz, DEAŞ ile birlikte PKK ve uzantılarından temizlenmiş bir alan oluşturmak. Ancak bu şekilde ülkemiz sokaklarında, Avrupa’da yada başka bir yerde yaşayan Suriyeli kardeşlerimizi böylelikle kendi evine dönüp, huzur ve güven içerisinde hayatlarını sürmelerini sağlayabiliriz. Aksi takdirde Suriyelilerin ülkelerine dönüşü mümkün olamaz. Hiç kimse terör örgütlerinin ve zalim rejimlerin altında yaşamaya mecbur bırakamaz. Ne Fırat’ın doğusunda ne de İdlip’te insanlık dışı böyle bir duruma fırsat vermeyeceğiz" ifadelerine kullandı.



"Artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacak"


Erdoğan konuşmasının devamında ABD’ye uyarıda bulunarak, "Eylül ayı bitmeden Fırat’ın doğusunda kendi askerlerimiz ile fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak, artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşu ile 5-10 araç devriyesi ile göstermelik, birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak bir iş değildir. Orada bir milyon kişinin iskan edebilmek için, şehirleri ve insanı ile tüm bölgeyi fiilen güvenli hale getirmiş olmalıyız. Bunun için ne kadarlık güç gerekiyorsa, o kadarını kullanmakta kararlıyız" şeklinde konuştu.



"Bölge halkı zaten bizim yanımızda olacaktır"


Gerçekleştirilecek operasyonda bölge halkının Türkiye’den yana olayacağını kaydeden Erdoğan, "Bölge halkı zaten bizim yanımızda olacaktır. Terör örgütü bölge halkına güven verse, insanlar terör devleti ile yaşamak istese, zaten şimdiye kadar çıkıp gitmiş olurlardı. Ama bunların en çok istismar ettikleri, sembolleştirdikleri yerler başta olmak üzere hiç kimse çıkıp da oraya gitmiyor. Terör örgütü ülkemizdeki milyonlarca Suriyeli kardeşimize güven vermiyor. Biz bunu Afrin’de de yaşadık. Afrin için neler söyleniyordu neler. Biz orayı 2 aya bile varmadan güvenli hale getirdik" açıklamasında bulundu.



"Terör örgütü aleni infazlar yapmaktadır"


Terör örgütünün Fırat’ın doğusundaki demografik yapıyı değiştirmek için aleni infazlar yaptığını belirten Erdoğan, "Bu örgüt, Mümbiç gibi, Rakka gibi, Fırat’ın doğusundaki bölgelerde de demografik yapıyı değiştirmek için sayısız insan hakları ihlalleri, aleni infazlar yapmaktadır. Yapmayı sürdürmektedir. Türkiye’nin güvenli hale getirdiği hiçbir yerde en küçük bir insan hakkı ihlali olmamıştır. Fırat’ın doğusunda da aynı şekilde Suriyeli kardeşlerimizle birlikte huzur, güven ve istikrar içerisinde bir hayat alanı oluşturmakta kararlıyız. Suriye’de 8. yılını geride bırakan kaos döneminde 1 milyona aşkın insan hayatını kaybetti. Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri çok ciddi insanı yüklerle karşı karşıya kaldı. Bu çarpık durumun devamına birilerinin bölgeye en küçük bir faydası olmayan keyfi çıkarları için rıza göstermeyeceğiz. Bu mesele Türkiye açısından hayati bir zorunluluktur. Müttefiklerimizin taktik çıkarları için kendi hayati önceliklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi 3 kuruşluk terör örgülerine tercih edecek anlayış sadece bölgemiz için değil tüm dünya için tehlike arz ediyor demektir. Herkesin hesabını kitabını buna göre yapmasını özellikle bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.



"Yeni sığınmacı dalgalarına yol açacak adımlara tahammülümüz yoktur"


Suriyeli mülteciler konusunda da tüm dünyayı uyaran Erdoğan, şöyle devam etti:


"Şayet, bizim bu mücadelemize gereken destek verilmezse, ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin de, İdlip’ten sınırlarımıza dayanacak 2 milyon kişinin de önünü alamayız. Biz Fırat’ın doğusunu güvenli hale getirip, orada en az 1 milyon kişinin iskanını sağlamak isterken, yeni sığınmacı dalgalarına yol açacak adımlara kesinlikle tahammülümüz yoktur."



"Tehditler kararlılığımızı keskinleştirir"


Ekonomi, terör gibi tehditlere hiçbir zaman boyun eğmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehadeti en büyük şeref, gaziliği en büyük paye olarak gören bir milleti, ölümle saldırı ile yaptırım ile tehdit etmek ancak onun kararlılığını keskinleştirir. Çanakkale’de bunu denediler, istiklal harbinde bunu denediler. 35 yıllık terörle mücadelede bunu denediler. En son 15 Temmuz’da bunu denediler. Her seferinde de cevabını aldılar mı? Biz İstiklal Marşı’na bile ’korkma’ diye başlayan, toprağın sadece üstündekilerle değil, altındakilerle de iftihar eden bir milletiz. Bugün de cevabımız Suriye’den Doğu Akdeniz’e yüreğimize koyduğumuz tüm meselelerde hazırdır. Biz Mevlamızın takdirine razıyız. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi sıkı tutalım" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.