GENEL - 25 Ocak 2012 Çarşamba 13:07

PROF.DR. AYSUN BAY KARABULUT: "KADINLAR STRESE DAHA DAYANIKLIDIR"

A
A
A
PROF.DR. AYSUN BAY KARABULUT: "KADINLAR STRESE DAHA DAYANIKLIDIR"

Malatya İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, "Kadınların erkeklere oranla strese daha dayanıklı oldukları, bunun sonucunda da daha uzun bir ömre sahip olup, bazı hastalıklara daha az yakalanıp, hastalıktan daha çabuk kurtuldukları bilinmektedir" dedi.
İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, kadın ve stres konusunda yaptığı açıklamada, "Stres faktörü insanların sağlığı üzerinde ciddi problem oluşturuyor ve bir çok hastalığa sebep oluyor. Kadınlar mı strese daha dayanıklı yoksa erkekler mi? Sorusu geliyor aklımıza. Yurtdışı yayınlanan bir makalemiz de bunu bilimsel olarak doğruladı. Beden Eğitimi Spor yüksek Okulu ile benim ortaklaşa yaptığım bir çalışmada; bulgularımız bizi oldukça şaşırttı.
Erkekler darılmasın ama kadınlar strese biyokimyasal yani stres belirteçleri açısından daha dayanıklı çıktı. Aslında kadınların çalışma standartları düşüldüğünde gerçekten doğru olabileceğini düşünebiliriz. Çünkü kadın işyerinde, tarlada, evde iyi bir anne-eş rolü için (istisnalar olabileceği gibi) genelde kendini hep çok çalışmak zorunda hisseden güçlü bir varlıktır. Bunun da demek ki faydaları varmış. Çünkü çok çalışmakla stresi bertaraf ederek, yaşam süresini de tabi ki sağlıklı olmak üzere uzattığı
bilinmektedir. Yaşam süresini uzatan bir başka sebepte kalori kısıtlaması, yani diyet (sağlıklı beslenmek kaydıyla) ve spor. Bizim çalışmamızda da; Kadınlara ve Erkeklere şiddetli-yorucu egzersiz yaptırıp stres paremetreleriyle karşılaştırdığımızda kadınların daha yüksek koruyuculuğa sahip olduğunu gördük. Böylece, eğer çalışma imkanı varsa eve ekonomik anlamda destek oluyor olmakla da aileyi de stresten az yada çok uzak tutmuş oluyor" dedi.
Bir haberde, kadınların strese karşı erkeklere oranla daha dayanıklı olduğu, bazı hastalıklara daha az yakalandıkları ve daha uzun ömürlü oldukları belirtildiğine dikkat çeken Karabulut, "Stresle baş etmek için zaman zaman kas gevşetme ve solunum egzersizlerinin yapılması, kişinin dış ortama olumlu açıdan bakmaya çalışması öneriliyor. Çalışmanın başarılı olabilmesi için bir miktar stres gerekiyor. Ancak, bunun belli bir düzeyi aşması kişinin dikkat, konsantrasyon ve çalışma isteğini azaltıyor. Herhangi
bir olay, kişide strese neden olurken, aynı durum başka kişide etkiye neden olmayabiliyor. Bu durum, karşılaşılan olayın kişi için ne anlam ifade ettiğine bağlı olarak değişiyor. Olay sırasında kişinin, çevresinde destek alabileceği yakınlarının olması, sosyo - ekonomik durumunun iyi olması ile mutlu bir evliliğinin bulunması, stresle baş etmesinde önemli rol oynuyor. Stresle mücadelede yaş da büyük önem taşıyor. İlerleyen yaş ile birlikte çalışma kapasitesinin düştüğü ve strese toleransın azaldığı
belirtiliyor. Cinsiyet de strese karşı koymada belirleyici faktörler arasındadır. Kadınların erkeklere oranla strese daha dayanıklı oldukları, bunun sonucunda da daha uzun bir ömre sahip olup, bazı hastalıklara daha az yakalanıp, hastalıktan daha çabuk kurtuldukları bilinmektedir. Stresle başetmek için zaman zaman kas gevşetme ve solunum egzersizlerinin yapılması, kişinin dış ortama olumlu açıdan bakmaya çalışması öneriliyor. Yani uzun ömür ve sağlıklı yaşam, ancak pozitif düşünmek ve çok çalışmakla oluyor"
ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.