SAĞLIK - 12 Haziran 2019 Çarşamba 17:56

5 hastaya birden karaciğer nakli devam ediyor

A
A
A
5 hastaya birden karaciğer nakli devam ediyor

İnönü Üniversitesinde Turgut Özal Tıp Merkezi’nde (TÖTM) dünyada ilk kez aynı anda yapılan 5 hastaya karaciğer nakli operasyonu devam ediyor.

İnönü Üniversitesinde Turgut Özal Tıp Merkezi’nde (TÖTM) dünyada ilk kez aynı anda yapılan 5 hastaya karaciğer nakli operasyonu devam ediyor.


TÖTM’de dünyada ilk kez aynı anda yapılan 5 hastaya karaciğer nakli operasyonu devam ediyor. Sabah saatlerinde başlayan nakillerle ilgili konuşan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, bugün kendileri için çok önemli bir gün olduğunu dile getirerek, “5 canlı vericiyle karaciğer nakli. Bu şu demek, 5 verici, 5 tane de alıcı var. 10 odada ameliyata başladık. Arkamızdaki ekranda eş zamanlı olarak bütün ameliyatları takip ediyoruz. Ülkemiz, şehrimiz ve üniversitemiz için önemli bu büyük bir ameliyat. 2002 yılında başlayıp günümüze kadar ki bu 17 yıl içerisinde 2 bin 500’ün üzerinde başarılı karaciğer nakli gerçekleştirdik” dedi.


Kızılay, bugün kendilerini yalnız bırakmayan Vali Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin, Sağlık İl Müdürü Doç. Dr. Recep Bentli ve Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıltaş’a da teşekkür etti. Kızılay, “Türkiye’mizin gururu Amerika Birleşik Devletleri Yale Üniversitesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emre şahidimiz. Azerbaycan Tıp Üniversitesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Nuru Bayramov hocamız şahidimiz. Malatya 5. Noteri şahidimiz” ifadelerine yer verdi.



"5 canlı hastadan nakil konusunda bir tür önemli bir olaya şahitlik ediyoruz"


Sağlık Hizmetleri Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tekin ise, karaciğer naklinde şuanda dünyanın sayılı merkezlerinden birinde olduklarını dile getirerek, “Sezai Yılmaz hocamın liderliğinde çok başarılı bir ekip var. Ben bu ekibi tebrik ediyorum. 5 canlı hastadan nakil konusunda bir tür önemli bir olaya şahitlik ediyoruz, bu dünya tıp tarihinde ilk defa yapılan bir olay. Dolayısıyla Guinness Rekorlar Kitabı başvurusu yapıldığı için bugün buna şahitlik etme durumunda bulunuyoruz. Ben tüm hastalara geçmiş olsun diliyorum ve tüm ekibimizin bu başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu.


Tekin, Prof. Dr. Sezai Yılmaz’a Malatya’da organ naklini bu aşamaya getirdiği için teşekkür ederek, “Türkiye’nin her yerinde karaciğer nakli yapılmasına vesile oldu. O yüzden kendisine ve ekibine çok teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Sağlık Bakanlığı olarak vatandaşımızın hizmet almasında en üst noktaya ulaşmasını istiyoruz. Bu yüzden son yapılan Şehir Hastanesiyle beraber gerçekten sağlık hizmetinde Avrupa’da Amerika da örnek gösterilen ülkelerden birisiyiz. Bunu organ nakli ile de taçlandırıyoruz, taçlandırmakta istiyoruz. Özellikle bugün inanılmaz bir rekora imza atılıyor. Müthiş bir rekora imza attık, biz ona şahitlik için buradayız. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu rekor sayesinde ülkemizin Malatya’nın İnönü Üniversitesini, Karaciğer Nakli Enstitüsünün sesini bütün dünyaya duyurarak organ nakli konusunda, sağlık kültürü konusunda da dünyada başı çekeceğimize inanıyorum. Tekrar emeği geçen herkese yurt dışından katılan başta Şükrü hocama Azerbaycan’dan katılan Nuru Bayramov hocama katıldıkları ve destekledikleri için çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Tarihi operasyona tanıklık eden Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş ise, “Bu önemli ve tarihi olaya burada şahitlik etmek bizim için de büyük bir onur ve gurur verici bir olay. Bu noktada ülkemizi ilimizi temsilen bu güzel olayı gerçekleştiren gerçekten sağlık alanında çığır açan bir konuyu Malatya’da ilimizde gerçekleştirilmiş olunmasından dolayı başta rektörümüz olmak üzere Sezai hocama, tüm ekibine, Şükrü hocama, Nuru Bayramov hocama diğer tüm şahitlerimize de teşekkür ediyorum. Gerçekten çok onur verici ve gurur verici bir tabloya şahitlik ediyoruz. Bu anlamda ülkemiz içinde ilimiz içinde çok önemli bir gün. Biz umuyoruz ki Karaciğer Nakli Enstitüsü bugüne kadar dünyada göstermiş olduğu başarıyı bundan sonra da devam edecektir ve başta Sezai hocamın başkanlığında oluşturulmuş olan tüm ekibin emeğine sağlık” ifadelerine yer verdi.



"Aynı anda beş hastaya karaciğer nakli yapılmasını ancak böyle bir enstitü yapabilir"


Azerbaycan Tıp Üniversitesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Nuru Bayramov de Karaciğer Nakli Enstitüsünün ikinci bir ilke imza atmasının şahitliğini yaptıklarını dile getirerek, “Bu enstitü dünyada ilk ve tek enstitü. Bugün bu enstitünün başarısının şahidi olmaktayım. Bu enstitü Azerbaycan’da çok tanınmakta. Birincisi bizim çok sayıda hastamız burada şifa alıyor. İkincisi Azerbaycan Tıp Üniversitesi birçok hemşiresi, doktoru, cerrahı burada eğitim alıp Azerbaycan’a dönmekte ve orda bu faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bugün de bu ilişkiler devam ediyor ve ileri seviyede hatta bilimsel düzeylere kadar ilerlemiştir. Ona göre de bu Enstitünün her bir faaliyeti, her bir başarısı Azerbaycan’ın da başarısıdır. Biz de bu enstitü ve üniversite ile gurur duyuyoruz. Bugünkü gördüğümüz olay ve yaşadığımız olay aynı anda beş hastaya karaciğer nakli yapılmasını ancak böyle bir enstitü yapabilir. Neden derseniz, uzun yıllardan beri bu enstitüyü iyi tanıyorum. Başta Sezai hoca olmak üzere bütün ekibi hemen hemen tanıyorum. Bu enstitünün çok büyük bir potansiyeli var. Rektörümüz tarafından ve bu bölgenin yöneticileri tarafından Sağlık Bakanlığı tarafından büyük saygı ve destekler var. Ben Azerbaycan’ında bu konudaki gururu ve sevincini de sizlerle paylaşırım ve özünde çok sevinirim ki çok sevdiğimiz bir ülkede, çok sevdiğimiz bir üniversitede, kardeş gördüğümüz bir enstitüde güzel bir olayın şahidi oluruz bununla da seviniyor ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) 120 yıldır alem yapan ailenin son ustası Bursa’da Türkiye’nin 4 alem ustasından biri olan Rıza Akbalış, 120 yıllık aile mesleğini büyük bir özveriyle devam ettiriyor. Dedesinden babasına, daha sonra da kendisine kalan atölyede 14 yaşından itibaren çalıştığını belirten Akbalış, kendisinden sonra mesleğini devam ettirecek aile üyesinin olmadığını söyledi. Bursa’da 60 yaşındaki Rıza Akbalış 3 kuşaktır devam eden 120 yıllık aile mesleğini, ilk günkü heyecanıyla devam ettiriyor. Abdal Mahallesi’nde bulunan atölyesinde babasından kalan aletlerle 14 yaşından bu yana zanaatına devam eden Akbalış, Türkiye’de birçok tarihi caminin alemini onarırken yurt dışına da sipariş üzerine ihracat yapıyor. Genellikle Balkan ülkelerinden çok fazla talep olduğunu dile getiren Akbalış, bu güne kadar Balkan ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine alem yaptığını söylüyor. Türkiye’de sadece 4 tane alem ustası kaldığını belirten Akbalış, kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek kimsesi kalmadığını kaydetti. Alem yapmayı babasından öğrendi Okulu bitirmesinin ardından babasının yanında çırak olarak çalışmaya başlayan Rıza Akbalış, “Bu mesleği dedem, babam ve ben olmak üzere 3 kuşaktır yapıyoruz, 120 yıllık bir meslek. 14-15 yaşlarında okulu bitirdiğim gibi babam yanına aldı. Temel eğitimi babamın yanında aldım. Atölyede dedemin ve babamın aletleri var. Hem babam hem de ustam olduğu için ondan çok şey öğrendim. Sanatta ahlak çok önemli. Temel eğitimi aldıktan sonra her şey çok güzel olur. Ben bu çizgide devam ediyorum. Kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Türkiye’de Samsun, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Bursa’da ben olmak üzere sadece 4 kişi yapıyor. İstanbul’da alem yapıyorlar ama onlar döküm alem. Bizim yaptığımız el sanatı çekiçle yapıyoruz. Ailemde benden sonra bu mesleği yapacak maalesef yok. Sağlığım elverdiği sürece bu mesleği devam ettireceğim” dedi. Deprem bölgesine alem gönderdi Hatay’da yıkılan tarihi camiler için de alem hazırladığını söyleyen Akbalış, “Türkiye’nin her tarafına özellikle Marmara bölgesine veriyoruz. Yurt dışında Avusturya, Romanya, Almanya, Macaristan, Balkan ülkelerine birkaç tane de Amerika’ya gönderdik. Yurt dışında bir hayırsever kilise iptal olunca yerine yapılan camiye alem istedi. Ben de para almadan hediye ederek yolladım. Zaman içerisinde bakırlar renk değiştiriyor, renklerini açıyoruz. Bazen yamuluyor, onları düzeltiyoruz. Eskisi gibi güzel şekilde teslim ediyoruz. 20-25 gün önce Hatay’da depremden dolayı yıkılan bir cami için hayırsever biri 5 tane alem aldı. Deprem bölgelerinde yıkılan ve hasar gören camiler yapılıyor onarılıyor. Tamamlanınca 5 tane daha alem göndereceğiz” ifadelerini kullandı.
Hatay Toz taşınıma dikkat, uzmanı uyardı: "Ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabilir" Hatay’ın İskenderun ilçesinde özel kliniği bulunan Cilt Uzmanı Selin Alpar, toz taşınımının etkili olduğu bu günlerde mecburi olmadıkça dışarı çıkılmamasına dikkat çekerek tozun ciltte kızarıklığa neden olabileceğini söyledi. Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutu taşınımı depremin vurduğu Hatay’da etkili olmaya devam ediyor. Meteoroloji’den yapılan duyuruda, toz bulutu taşınımı 26 Nisan Cuma Günü gece 12’de sona ereceğini açıklandı. İskenderun körfezinde ve şehir merkezinde etkili olan toz bulutunun sağlık açısından olumsuz yanları görülüyor. Alerjik astımı ve kronik rahatsızlığı olanların bu havalarda dikkatli olmasını ifade eden Cilt Uzmanı Selin Alpar, mecburi olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Afrika’dan gelen toz aşınımın ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabileceğini belirterek Cilt Uzmanı Selin Alpar, “Ciltte kızarıklık hassasiyet ve alerjiye neden olabilir. Alerjik astımı olanların da tetikleyeceği için kronik rahatsızlığı olanlar dışarıya mümkün olduğunca çıkmasınlar. Hiç kimsenin de çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Bu toz bulutu; cildi kirletip gözenekleri tıkayabilir. Bu zamanda kişilerin cilt temizliğine daha çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca kişilerin cilt temizliğinde; akne eğilimli ciltler derma, kozmetik ve medikal cilt bakımı ürünleri olanlar, temizleyicileri olanlar, düzenli sabah akşam yıkamalarına özen gösterecekler, asidik olmayan peelinglerini haftada 3 gün bakımlarını yapsınlar. Asidik olan peelinglerini haftada 1 gün yapmalarını öneriyoruz. Aynı zamanda da medikal cilt bakımına gittikleri yerler varsa devamını getirmelerini ve bu süre zarfında daha sık yapmalarını tavsiye ederiz. Normalde cilt bakımları cilt kendini 28 günde 1 yeniler fakat bu zaman zarfında 20 günde 1 cilt bakımını yapabilirler” dedi. (OA-VK-
Mersin Mersin’in ’Kıyı Ekosistemlerinin Restorasyonu’ çalışmaları Barcelona’da tanıtıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz günlerde düzenlenen ’Kentsel Kıyı Ekosistemlerinin Doğa Temelli Çözümlerle Restorasyonu’ çalıştayının sonuçları, Barcelona’da düzenlenen Birleşmiş Milletler Okyanus On Yılı (UN Ocean Decade) konferansında sunuldu. Dünyanın dört bir yanından konferansa katılan kentler, okyanus ve denizlerin korunması ve restorasyonu konusunda konuştu. Avrupa komisyonu tarafından düzenlenen oturuma konuşmacı olarak katılan Dr. Kemal Zorlu, Mersin’in iklim değişikliği ve etkileriyle mücadelesi ile bu konudaki projeleri ve uygulamaları anlattı. “Önemli olan Mersin’in desteğini ve güçlü heyecanını sürdürmek” Okyanus ve denizlerin korunması için verdiği çabaları Avrupa kentleri için ilham verici bulan, Avrupa Komisyonunun Okyanuslar ve Suların Restorasyonu Politika Temsilcisi Claudia Pecoraro, “Önemli olan Okyanus ve Sular Misyonu için Mersin’in desteğini ve güçlü heyecanını sürdürmektir. Mersin’in bu konudaki çalışmaları açıkça görülmüştür. Diğerlerini de güçlendirmek ve yerel düzeyde bir şeyler yapmak için sizin gibi insanlara ihtiyacımız var’’ dedi. “Mersin, sorunların üstesinden gelmek içim bilimle çalışıyor” MedCities’in katkılarıyla Birleşmiş Milletler konferansında bir araya gelen tüm Akdeniz kentleri, İspanya’dan Barcelona, İtalya’dan Ancona ve Türkiye’den Mersin’de düzenlenen kentsel kıyı ekosistemleri çalıştaylarının sonuçlarını değerlendirdi. Çalıştayların düzenlenmesine öncü olan OC-NET (Okyanus Şehirleri Ağı) Koordinatörü Dr. Vanessa Sarah Salvo, “Akdeniz’de kentsel kıyı ekosistemlerinin restorasyonu ve dayanıklılığı hakkında bilim insanları ve politikacılar arasında diyalog kurulması çok önemlidir. Mersin Büyükşehir Belediyesi de tıpkı Barcelona, Ancona Belediyeleri gibi kentsel kıyı ekosistemlerindeki temel sorunların üstesinden gelmek için bilimle olan iş birliğini sağlam şekilde devam ettiriyor. Böylece iklim değişikliği ile birlikte gelen sorunların çözümüne bir adım daha yaklaşıyoruz" ifadelerini kullandı. ‘Kentsel Kıyı Ekosistemlerinin Doğa Temelli Çözümlerle Restorasyonu’ nedir? Mersin’in doğasını korumak adına hem karada hem denizde birçok çalışma yürüten Mersin Büyükşehir Belediyesi, kıyı ekosistemini koruyabilmek ve restore edebilmek adına birçok paydaşla çalışmalar yürütüyor. O çalışmalardan biri de paydaşlarını MESKİ, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, MedCities, Mersin Deniz Ticaret Odası, Türkiye Akdeniz Hub’ının oluşturduğu, ‘Kentsel Kıyı Ekosistemlerinin Doğa Temelli Çözümlerle Restorasyonu’ çalıştayı oldu. Mersin Büyükşehir Belediyesi, düzenlemiş olduğu çalıştay ile kıyı alanlarının korunmasına yönelik iyi uygulamaların paylaşılması ve gelecek için atılacak adımların değerlendirilerek deniz ve kıyı ekosistemi üzerindeki iklim değişikliği baskılarının azaltılmasını amaçlıyor.
İstanbul Arnavutköy’ün bu mahallesinde, yoldan geçenler gözlerine inanamıyor Arnavutköy’un Sazlıbosna Mahallesi her sene göç yolundaki leyleklerin uğrak noktası oluyor. Köylüler tarafından kış sezonunda hazırlanan yuvalar, leyleklerin konaklama noktası haline geliyor. Mahalle içerisinden geçen yolların kenarlarındaki direklerin ve evlerin tepelerindeki leylekler, vatandaşları şaşırtıyor. Her yıl düzenli olarak göç eden leylekler İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan Sazlıbosna Mahallesi’ni mesken tuttu. Göç eden leylekler Sazlıbosna Mahallesi’ndeki belli alanlarda bir süre konaklıyor. Arnavutköy Merkez ile Hadımköy Mahallesi arasında bulunan Sazlıbosna Gölü kıyısındaki Sazlıbosna Mahallesi’nde yol kenarlarındaki elektrik direkleri ve evlerin çatıları leylek yuvalarıyla doldu. Mahalleden geçen vatandaşların da gözlerine inanamadığı görsel şölen havadan görüntülendi. “Eylül ayında giderler. Burada veda uçuşu yaparlar“ Leyleklerin mahalle ile ilişkisine uzun yıllardır şahitlik eden mahalle sakinlerinden Saip İlkbaş, “Leylekler köyleri seçerler başka mahallelere gelmezler bize gelirler. Yuvalarını yapıyorlar. Ben 75 yaşındayım kendimi bildim bileli var. Dedemler buraya Kırım’dan gelmiş. Onlarla beraber leylekler de buraya gelmiş. Eylül ayında giderler. Burada veda uçuşu yaparlar. Biz anlıyoruz gidecekler mi ne yapacaklar hepsini biliyoruz. Leylekler için buraya çok gelen oluyor. Fark edenler duruyorlar ve fotoğraf çekiyorlar. Biz elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz" ifadelerini kullandı. “Mart ayında gelip, Ağustos ayında giderler” Leylekler ile ilgili konuşan Sazlıbosna Mahalle Muhtarı Oktay Teke, “Leylekli köy denir buraya. Her sene Mart ayının başında buraya gelerek yuvalarını yaparlar. Ağustos sonu gibi de geldikleri yer olan Afrika’ya göç ederler. Biz onlar geldiklerinde baharın geldiğini anlıyoruz. Baharın müjdeleyicisiler. Leylekler her yere yuva yapmazlar sevdikleri yere yuva yaparlar. Biz de onları seviyoruz. Biz sahip çıkıyoruz hatta daha fazla gelmeleri için projeler üretiyoruz. Bilinmeyenler çok şaşırıyor ve bize soruyorlar. Bilenler de görmek için geliyorlar bizden konum istiyorlar” diye konuştu.
Bursa Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen suç örgütü operasyonunda 24 kişi yakalandı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen eş zamanlı “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre, düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa’ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu. 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, “10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58’i tutuklandı. Bin 740’ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi. Öte yandan, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü ifade etti.