KÜLTÜR SANAT - 21 Haziran 2022 Salı 10:56

Evinin ağılını atölyeye çevirdi yıllardır bağlama yapıyor

A
A
A
Evinin ağılını atölyeye çevirdi yıllardır bağlama yapıyor

Malatya’da yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evinin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.

Malatya’da yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evinin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.


Doğanşehir ilçesine bağlı Karaterzi Mahallesi’nde annesiyle birlikte yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek, yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.


Dericilik okudu bağlama ustası oldu


20 yıl önce İstanbul’da saz yapmaya başlayan bağlama ustası İnan Karakış, taleplere göre ud, gitar gibi farklı enstrümanlar yaptığını belirterek, "Ben dericilik okudum. Öğrencilik dönemlerinde bağlama dersi veriyordum. Canlı müzikler yapıyorduk. Sonra İstanbul’da rahmetli ustam Lütfü Haydaroğlu’nun atölyesinde ders vermeye başladım. Ders verirken zamanım çok boş kalıyordu. Haftanın bir iki günü ders oluyordu. Geri kalan günler boştu. O arada ustama yardım etmeyle başladım. İki yıl kadar beraber çalıştık. İki yıl sonra da ustam bir hastalıktan dolayı vefat etti. Ondan sonra da ben devam ettirdim atölyeyi. Yaklaşık 18 yıldır kendi başıma bu işi yapıyorum" dedi.


Ağılı atölyeye dönüştürdü


Babasının vefatının ardından İstanbul’dan memleketi Malatya’ya döndüğünü aktaran bağlama ustası İnan Karakış, "7 yıl önce babam vefat etti. Onun vefatından sonra annem yalnız kaldı. Ben Malatyalıyım annemin yanında olayım mantığıyla Malatya’ya geldim. Saz yapımında artık nerde olduğunuz çok önemli değil. Artık internet devri o yüzden Malatya’da olmakla farklı bir yerde olmak arasında çok bir fark yoktu. Ben de memleketim olduğu için Malatya’yı tercih ettim. Önce Malatya merkeze geldim. Merkezde iş yerimi açtım. Konsantre sorunları yaşadık mesela üretim yaparken insanların çok girip çıkması dikkat dağınıklığı yapıyordu. Ben de kendi köyüme geldim. Evimizin yanında bir besi ağılı vardı. Babamdan kalma artık besi yapamayacak durumdaydık. Ben de besi ağılını atölyeye çevirmeye karar verdim. Geniş güzel bir atölyeye döndü. Yaklaşık 6 yıldır buradayım" ifadelerini kullandı.


"Her ağacın ayrı bir tınısı var"


Bağlama yapımında daha çok dut ağacını tercih ettiğini kaydeden Karakış, "Bağlama yapımında bizim tercihimize kaldığı zaman ben daha çok dut ağacını tercih ediyorum. Oyma sazda dut ve yaprak dediğimiz sazlarda maun ağacını tercih ediyorum. insanların isteğine göre yapıyorum. Çünkü her ağacın kendine has bir tınısı var. İcracının isteğine göre ağaç kullanıyoruz. Dut, ardıç, maun, paduk, kelebek ağacı gibi birçok ağaç var. Şimdi ithal ağaç fazla yaygınlaştı. Ama yoğunlukta yaptığımız oyma tercih edilirse dut, yaprak tercih edilirse ardıç ve maun ağacı kullanıyoruz" şeklinde konuştu.


Yurtdışı tercihleri daha fazla


Ürettiği bağlamaların yurtiçinin yanı sıra yurtdışında da ilgi gördüğünü ifade eden Karakış, "Son dönemlerde daha çok yurt dışına yapıyoruz. Türkiye’nin her yerine yapıyoruz. Hatta dünyanın her yerinde buradan saz gönderiyoruz. Yoğunlukta Almanya’ya var. Avrupa ülkeleri var. Yurtdışı satışlar gittikçe daha da çoğalıyor. Bu durum belki ekonomi ile ilgili belki benim insanlara ulaşmamla ilgili ama son dönemlerde yurtdışı daha ağırlıklı" ifadelerine yer verdi


Siparişlere yetişemiyor


Siparişlere yetişmekten zorlandığını da söyleyen bağlama ustası Karakış, "Siparişleri yetiştirme sorunu yaşıyoruz. Şuan tek çalışıyorum. Bu işle alakalı en büyük sıkıntılarımızdan biri çırak, kalfa yetiştirmek maalesef çok talep yok. Benim yanımda 20 yıl içerisinde 7 kişi yetişti ve atölye sahipleri şuanda. Bu durum benim için güzel bir şey. Ama son iki yıldır tekim" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”