SAĞLIK - 05 Mart 2021 Cuma 17:40

MTÜ’den sağlık hizmetlerinde akreditasyon konferansı

A
A
A
MTÜ’den sağlık hizmetlerinde akreditasyon konferansı

Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde (MTÜ) " Sağlık Hizmetlerinde Akreditasyon, Mükemmeliyet Merkezi Çalışmaları” konulu e-konferans düzenlenerek, sağlık hizmetlerinin kaliteli olması ile teknolojiyi kullanmanın önemine temas edildi.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde (MTÜ) " Sağlık Hizmetlerinde Akreditasyon, Mükemmeliyet Merkezi Çalışmaları” konulu e-konferans düzenlenerek, sağlık hizmetlerinin kaliteli olması ile teknolojiyi kullanmanın önemine temas edildi.


E-Konferansa, MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Türkiye Sağlık Hizmetleri (TUSKA) Başkanı Yükseköğretim Kalite Kurulu Üyesi Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel, MTÜ Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri ve TUSKA üyeleri katıldı.


Program, helikopter kazası sonucu şehit düşen Mehmetçikler için düzenlenen video gösterimi ile başladı.


MTÜ Rektörü Prof. Dr. Karabulut konuşmasına şehitlere rahmet dileyerek başladı. Karabulut, “Bingöl’den Tatvan’a gitmekte olan askeri helikopterin Bitlis’te elim bir kazaya uğrayarak düşmesi sonucu şehit düşen 11 vatan evladımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Vatanı için, milleti için, bayrağı için, hepsinden önemlisi canından aziz bildiği mukaddes değerleri için toprağa düşmüş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.


MTÜ’nün vatanı için, çalışan, üreten bilinçli gençler yetiştirmek misyonu ile kurulmuş 2 yaşında genç ve dinamik bir üniversite olduğunu belirten Prof. Dr. Karabulut, “2 yılda birçok başarıya imza atmış, ulusal ve uluslararası birçok platformda isminden söz ettirmiştir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi rakamsal olarak büyümüyor, bilimsel bütünlüğün temel ilkelerinin olduğu sağlam bir zeminde büyüyor. Malatya Turgut Özal Üniversitesi iki yılda Malatya’nın ve bölgenin yükselen markası olmayı başarmıştır” dedi.


Karabulut, MTÜ Tıp Fakültesi’nin kuruluş ve kurumsallaşma sürecine değinerek, “16 Haziran 2020 Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensip ve takdirleri, Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın destekleri ile kurulan Tıp fakültemiz, ilk döneminde 92 öğrenci ve 7 profesör, 12 Doçent ve 30 Öğretim üyemiz ile güçlü ve donanımlı akademik kadromuz eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürüyor. Birlikte kullanım protokolü çerçevesinde Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanemiz de göreve başlayan akademisyen hocalarımızın katkılarıyla birçok önemli operasyon başarı ile gerçekleştiriliyor” ifadelerini kullandı.



“Malatya’mızın yerel imkanlarını kullandık.”


Prof. Dr. Karabulut, şu şekilde konuştu:


“Covid-19 salgının ciddi olarak her şeye yansıması oldu. Hayatımızın her alanında da etkisini görmeye devam ediyoruz. Covid_19 dünyada eğitim, ekonomik, eğitim, sağlık, tarım, turizm ve gıda sektörleri başta olmak üzere tüm sektörleri etkiledi. Üniversitemiz henüz 5. ayındayken Sağlık Bakanlığı ile “Beşeri Tıbbi Ürün Tanıtım Temsilcisi (ÜTT) Yeterlilik Eğitimi Yetkisi” verilen protokolünü imzalamıştık. Üniversitenin ilk “Uzaktan eğitim” projesi olan Ürün Tanıtım Temsilcilerine yönelik yeterlilik belgesi eğitimi, Üniversitemiz tarafından kurulan uzaktan eğitim platformu ile gerçekleştirildi. Eğitimle ilgili tüm iş ve işlemler internet üzerinden uzaktan eğitim ile sağlanmaya başlamış oldu. Sorunlara karşı, kurumsal, yerel çözümler ve tedbirler alabildiğiniz takdirde, gelecekte daha güçlü olabilirsiniz demektir. Çözümü sürekli olarak dışarıdan ve başkalarından beklemek sorunlara teslim olmak demektir. Biz de korona virüse yönelik mücadele ve tedbirler kapsamında üniversite olarak önce kurumsal, sonra Malatya yerel imkanlarını kullandık.”


Günümüzde bilgi teknolojileri rekabet avantajının en önemli kaynaklarından birisi haline geldiğine dikkat çeken Karabulut, “Bilginin öneminin arttığı bu çağda fikri haklar da her geçen gün değer kazanmaktadır. Bu kapsamda patent, marka, tasarımlar günümüzün ekonomi, kalkınmışlık ve refah düzeyinin göstergeleri olarak görülmektedir. Şu anda araştırma merkezlerimiz ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız; ülkemizin ve milletimizin ihtiyaç duyduğu ve hakkı olan hizmetleri akademik ve bilimsel anlamda gerçekleştirebilmektir. Aynı zamanda, Malatya’mızın eğitim, sağlık, sanayi ve turizm alanlarında bölgede cazibe merkezi olmasına üniversite olarak katkı sunmaktır” şeklinde konuştu.



“MTÜ her türlü uluslararası iş birliğine hazırdır”


Karabulut, “Bizler de Tıp Fakültemiz ve Sağlık Bilimleri Fakültemizin kuruluşu itibari ile faaliyetlerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Sağlam temeller üzerine inşa edilen fakültemiz de kalite çalışmalarımız kapsamında Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’muzun kuruluşunu gerçekleştirdik ve deney hayvanları merkezi ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dünyanın gelmiş olduğu nokta itibariyle; sağlık sorunları, çok hızlı bir şekilde alan değiştirebilme ve yıkıcı etkisini arttırarak uzun süre devam etme potansiyeline sahip olmuştur. Dünyayı ve sağlık alt yapısını gençlerimizin yaşayacağı çağa göre hazırlamak zorundayız. Bunun için tüm bilim insanlarının dayanışma göstermesinin, sorumlu hareket etmesinin zamanıdır. Bu konuda Malatya Turgut Özal Üniversitesi her türlü uluslararası iş birliğine hazırdır. Dünyanın neresinde olursanız olun, bilim için, insanlığın geleceği için gelin hep birlikte çalışalım” ifadelerini kullandı.


“Üniversitenin iki yıl içinde buraya gelmesi çok kayda değer bir başarıdır”


TUSKA Başkanı YÖKAK Üyesi Prof. Dr. Figen Çizmeci Şenel de şehitlere rahmet dileyerek sözlerine başladı. Şenel, “İki yıl önce üniversitenizde bir programa katılmıştım. Üniversitenin başlangıç aşamasını bu şekilde görmüştüm. Biraz önce izlediğimiz sunum beni hakikaten çok mutlu etti ama hiç şaşırtmadı. Aysun hocamın ve sizlerin çalışmaları ile üniversitenin iki yıl içinde buraya gelmesi çok kayda değer bir başarı. İki yıl içerisinde ne kadar büyük bir emek verildiğinin ve bunun da karşılığının alındığı görülüyor. Bu kadar farkındalığı yüksek bir tepe yönetici ile kalite çalışmalarına başlamak hakikaten çok önemli. Ben bu göreve üç yıl önce atandım ve atandığım hafta Aysun hocamı tanıdım. O zamandan beri kalite ile ilgili çalışmalarını biliyorum. Şu an TUSKA’nın ulusal bilim kurulu üyesi. Yani ülkemizdeki kalite akreditasyon faaliyetlerinin en tepe noktasında karar verici durumda olan kurulda bizimle birlikte çalışıyor. Farkındalığın artması için çabalarını biliyorum. Çok hızlı bir şekilde üniversitenizde ve hastanenizde bu sürecin ilerleyeceğine inanıyorum. Biz de her zaman destekçiniziz. Kapımız size sonsuz açık. Çok hızlı ilerleyeceğiniz konusunda hiç şüphem yok” şeklinde konuştu.


Türkiye’de sağlık hizmetlerinde akreditasyon yetkisi verilen ilk ve tek kuruluş olan Türkiye Sağlık Hizmetleri Akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) tarafından yürütülen akreditasyon faaliyetleri hakkında paylaşımlarda bulunan Şenel, Türkiye’de sağlık hizmetlerinde bir üst basamak olarak düşünülebilecek bir çalışma alanı olan mükemmeliyet merkezi çalışmaları hakkında detaylı bilgiler verdi.



“Erken süreçte kalite çalışmalarına başlamak bir avantaj”


Kurulmuş bir düzenin üzerine yeni şeyler kurmanın zor olacağını belirten Şenel şu şekilde konuştu:


“Değişiklikleri sağlamak çok zor. Başlangıç aşamasında bu tür faaliyetler için farkındalığın arttırılması, bir takım çalışmaların yapılması sistemin çok daha rahat kurulmasına sebep olacaktır. Sağlık hizmetlerindeki akreditasyon; önceden tanımlanan standartlara uygunluğunun herkesçe kabul gören bir kurum tarafından bağımsız bir dış değerlendirme süreci ile değerlendirilip onaylanması olarak tanımlanıyor. Bu sayede akredite olan sağlık kuruluşunun ilgili standartlara uygun olarak hizmet sunduğu herkes tarafından kabul görüyor ve hizmet kalitesi güvence altına alınıyor.” Şenel, “Akreditasyon bize ne sağlayacak sorusu çok sorulur, öncelikle orada kaliteli bir hizmet sunulduğunu güvence altına alıyoruz. Akredite olmuş bir kurum unvanını almak, kurumlara dünya çapınca bir prestij sağlıyor. Etkili süreç yönetiminin bir aracı olarak görülüyor, etkin kaynak yönetimini sağlıyor ve bu kaynak yönetimlerinin içerisinde finansal kaynak yönetimini de destekleyen bir sistem.”


Program MTÜ Öğretim Üyelerinin soruları ile devam etti.


E Konferans üniversite resmi sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van YYÜ’den gururlandıran başarı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), YÖKAK tarafından 2 yıllık süreyle kurumsal akredite olmaya hak kazandı. Üniversitelerin kalitesini belirlemede önemli bir ölçüt olarak nitelendirilen Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından, Van YYÜ’ye kurumsal akreditasyon belgesi verildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden belgeyi alan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, akredite olma başarısı gösteren Eğitim Fakültesinden Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı (ABD) ve Resim-İş Eğitimi ABD akademik ve idari personeli ile bir araya geldi. Burada kısa bir konuşma yapan Şevli, “Üniversitemizi gururlandıran Müzik Eğitimi ABD ve Resim-İş Eğitimi ABD akredite süreci 2+3 olarak tamamlanmış ve akredite olduğumuza dair bilgilendirme yapılmıştır. Akredite olan programlar ve akreditasyon süreleri ABYS’de ilan edilmiş ve ÖSYM’ye bildirilmek üzere YÖKAK sistemine girilmiştir. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl üniversitemiz kurumsal olarak 2 yıllık süreyle akredite edilmişti. Bugün ise üniversitemizde iki lisans programımızın akredite edilmesinden dolayı büyük mutluluk yaşıyoruz. Bölüm bazındaki ilk akredite onayı olması yönüyle çok mutlu ve heyecanlıyız” dedi. Eğitim fakültesinin güçlü bölümlere sahip olduğunu ifade eden Rektör Şevli, “Kurumsal akredite edilmemizin ardından bölüm bazında akredite olma şansımızın yüksek olduğu fakültelerden birinin eğitim fakültemiz olduğuna karar verdik. Hakikaten de fakültemizin geçmişi çok güçlü bölümlere sahip. Ayrıca akreditasyon sürecinde geriye dönük bir değerlendirme olması da bizim sistematik ve düzenli bir işleyişe sahip olan bu iki bölüme yönelmemize neden oldu. Lisans ve ön lisans programlarımızın da bir an önce akredite olması için çalışmalarımız devam ediyor. Tıp fakültemizin de akredite edilmesinde sona yaklaştığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Müzik Eğitimi ABD ve Resim-İş Eğitimi ABD akreditesinin Van YYÜ’ye örnek teşkil eden bir başarı olmasını temenni eden Rektör Şevli, “Bu akredite sürecinde çok büyük emeği olan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Merey’e, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Ferhat Kardaş ve Doç. Dr. Rezzan Uçar’a, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Yükrük’e, Fakülte Akreditasyon Birimi Başkanı Doç. Dr. Hikmet Şevgin’e ve akredite sürecinde katkısı ve emeği olan tüm akademisyen hocalarıma, idari personellerimize ve öğrencilerimize çok teşekkür ederim. Üniversitemize ve fakültemize hayırlı olsun” diye konuştu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kayri ise fakültelere yapabilecek en kalıcı eserin akreditasyon olma süreçlerini gerçekleştirmek olduğuna vurgu yaparak, “Nitekim Eğitim Fakültesinde de Dekan Prof. Dr. Zihni Merey bu süreci başlattı, hocalarımız da işi sahiplendi. Bu sürece nitelik ve nicelik açısından katkı sağlayan herkesi kutluyor ve hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Merey de emeği geçen tüm akademik ve idari personele teşekkür ederek, “Bu süreçte hiçbir konuda desteğini esirgemeyen Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ve emeği geçen herkese şahsım ve fakültem adına şükranlarımı sunarım” ifadelerine yer verdi. Toplantı, yapılan konuşmaların ardından akredite başvurusu yapılabilecek bölümlerle ilgili mevcut durumların ele alınmasıyla sona erdi.
Denizli Denizli’de 40 bin metre balık ağıyla yakalanan 7 kişiye 292 bin lira ceza kesildi DENİZLİ (İHA) – Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün talimatlarıyla, ülke genelinde eş zamanlı su ürünleri denetimleri devam ediyor. Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, 22- 26 Nisan 2024 tarihleri arasında il genelindeki iç sularda, perakende balık satış yerleri ve soğuk hava depolarında eş zamanlı denetimler gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen denetimlerde, balıkların avlanabilir asgari boyları, tazeliği ve kontrolü gibi konularda bilgilendirme notları dağıtıldı, ayrıca uyulması gereken usul ve esaslar üzerine bilgilendirme yapıldı. İl Müdürü Şakir Çınar, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; "Bilim dünyası, balık tüketmenin sağlık için birçok faydası olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Özellikle Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu birçok besin maddesini içermektedir. Balık yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır. Protein, kaslarımızın, dokularımızın ve hücrelerimizin yapı taşıdır. Dolayısıyla, düzenli olarak balık tüketmek, kaslarımızın güçlenmesine, dokularımızın onarılmasına ve vücudumuzun sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Balık tüketimi kalp-damar sağlığını korur, beyin fonksiyonlarını iyileştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu faydalardan yararlanmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için vatandaşlarımızı haftada en az 2 gün balık yemeye davet ediyorum" dedi. İl Müdürü Çınar, sürdürülebilir avcılık için her balığa bir kere üreme fırsatı verilmesi gerektiğini, bilimsel olarak belirlenmiş yasal avlanabilir asgari boyun altında av ve satışının yapılmaması gerektiğini ifade etti. Cezai işlemlere de değinen Çınar, “Kaçak avcılık ve satışı konusunda yapılan denetimlerde, 40 bin metre balık ağına el konularak 7 şahsa 292 bin 326 TL idari para cezası uygulanmıştır. Kaçak avcılığa karşı yapılan denetimlerimiz kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.