EKONOMİ - 28 Ağustos 2025 Perşembe 11:54

Sadıkoğlu: "6. bölge teşviki devam etmeli"

A
A
A
Sadıkoğlu: "6. bölge teşviki devam etmeli"

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ağustos ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, "Üyelerimizin kârlılığı erimiş, öz kaynakları zayıflamış, yatırım iştahı baskılanmıştır. Geçici desteklerle zaman kazanmak değil, kapsayıcı teşviklerle üretimi yeniden anlamlandırmak zorundayız. İlimizde uygulamada olan 6. bölge teşvikleri var, o da yıl sonunda sona erecek. Depremden büyük yara almış ilimiz ekonomisi için bu teşvik devam etmeli" dedi.


Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ağustos ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Hakan Er başkanlığında 15 Temmuz Şehitleri Meclis Salonunda düzenlendi.


"İş dünyası olarak önümüzü görmek istiyoruz"


Meclis toplantısında konuşan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, iş dünyasının yaşadığı zorluklara değinerek 6. bölge teşviklerinin Malatya’da devam etmesinin elzem olduğunu söyledi. Başkan Sadıkoğlu, "Gerek sınırlarımızdaki jeopolitik krizler gerek ülkemizdeki ekonomik dalgalanma hepimizi her açıdan zorlar hale geldi. Bugün geldiğimiz noktada; firmalarımızın kârlılığı erimiş, öz kaynakları zayıflamış, yatırım iştahı baskılanmıştır. Bu sadece üyelerimizin sırtlanabileceği bir yük değil. Geçici desteklerle zaman kazanmak değil, kapsayıcı teşviklerle üretimi yeniden anlamlandırmak zorundayız. İlimizde uygulamada olan 6. bölge teşvikleri var. O da yıl sonunda sona erecek. Depremden büyük yaralar almış ilimiz ekonomisi için bu teşvik şart. Devam etmesi için her türlü mücadeleyi gösteriyoruz. İş dünyası olarak artık günü kurtarmak değil, önümüzü görmek istiyoruz" mesajı verdi.


"Ödemeler şart istemeden tüm üreticilere yapılmalı"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısının ardından zirai don destek ödemesi hakkında yaptığı açıklamayı değerlendiren Başkan Sadıkoğlu, "12 Nisan’da yaşadığımız zirai don afetinin üzerinden 130 gün geçti. Bugüne kadar üreticimize herhangi bir ödeme yapılmadı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün Kabine Toplantısının ardından destek ödemesi ile ilgili ilk detayları paylaştı. 420 bin üreticiye toplamda 23,4 milyar TL destek sağlanacağını söyledi. Yapılacak ödemeler için şimdiden teşekkür ediyoruz. Ancak ödemelerin TARSİM veya ÇKS kaydı gibi şartlar olmadan tüm üreticilere yapılmasını bekliyoruz. Esnafımız, tüccarımız ve ihracatçımız içinde destek paketlerinin şart olduğunu bir kez daha vurguluyoruz" dedi.


TSO üyeleri için Çin’e ön şartsız e-vize imkanı


Çin Büyükelçiliği ile yürütülen görüşmeler sonucunda TSO üyelerine ön şartsız e-vize imkanı sağlanacağını belirten Başkan Sadıkoğlu, "Geçtiğimiz aylarda Çin Büyükelçisini ve heyetini Odamızda ağırlamıştık. O gün yapmış olduğumuz talep doğrultusunda yürüttüğümüz resmi yazışmalar ve görüşmeler neticesinde Çin’e ön şartsız e-vize imkanı sağlanması kararı alındı. Üyelerimiz, 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla başvurarak 180 gün geçerli, 30 gün ikamet süreli ön şartsız e-vize imkanından yararlanabilecek. Üyelerimize hayırlı olsun" şeklinde konuştu.


"Milletimiz hiçbir zaman esaret içerisinde yaşamamıştır, yaşayamaz da"


30 Ağustos Zafer Bayramı ve Malazgirt Zaferi’ne de değinen Başkan Sadıkoğlu, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında şanlı Türk ordusunun, 26 Ağustos 1922’de başlayıp 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandırdığı Büyük Taarruz Meydan Muharebesi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun en önemli aşamasıdır. Tarihimiz göstermiştir ki, milletimiz hiçbir zaman esaretlik içerisinde yaşamamıştır, yaşayamaz da. Zor şartlar altında kazanılan Büyük Taarruz Meydan Muharebesi bunun en güzel örneğidir. Büyük Taarruzun sonucu olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıl dönümünde, Zafer Bayramınızı tebrik ediyorum. Anadolu’yu bizlere vatan kılan Malazgirt Zaferi’nin de 954. yıl dönümü. Bu vesileyle Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum" ifadelerine yer verdi.


Gazze’de 730 gündür soykırım yaşanıyor


Gazze’de 730 gündür süren soykırımı da gündemine alan Başkan Sadıkoğlu, "7 Ekim 2023’ten bu yana 60 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti, yaralananların sayısı 145 bini geçti. Ölenlerin yarısından fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. Gazze’de yaşanan açlık, zulüm ve ölüm, tüm insanlığın ayıbıdır. Dünyaya adalet ve demokrasi bahşettiklerini söyleyen Batılı ülkeler, İsrail’in Gazze’de soykırım yapmasını en doğal hakkı olarak görüyorlar. Ne yazık ki dünya baktığını görmüyor, işittiğini duymuyor, konuştuğunda ise gerçekleri saklıyor. Canımız yanarak takip ettiğimiz vahşi saldırıları ilk gününden bugüne lanetledik, lanetlemeye de devam edeceğiz" dedi.


Başkan Sadıkoğlu’nun konuşmasının ardından gündem maddeleri ele alındı. Meclis toplantısında ayrıca geleneksel hale gelen plaket takdimleri gerçekleştirildi. 25 yılı aşkın süredir Oda üyeliği bulunan ve üretimden istihdama pek çok alanda Malatya’ya ve şehir ekonomisine değer katan şirket yetkililerine teşekkür plaketi takdim edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Minibüs caddedeki çukur yüzünden az kalsın devriliyordu Eskişehir’de bir minibüsün devrilme tehlikesi atlatmasına sebep olan çukurla ilgili açıklama yapan AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, "Bir şehir çukura batıyorsa bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" dedi. Çamlıca Mahallesi Birlik Caddesi’nde henüz bilinmeyen sebeple büyük bir çukur oluştu. Çukurdan dolayı geçtiğimiz gün bir minibüs devrilme tehlikesi atlattı. Caddedeki trafiği olumsuz yönde etkileyen durum, vatandaşların tepkisini çekti. AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, konuyla ilgili açıklamada bulunarak Tepebaşı Belediyesi’ni eleştirdi. "Bir şehir çukura batıyorsa bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" Başkan Tunç’ın açıklamasında, "Hayat Tepebaşı’nda diyerek yola çıktınız, ama bugün Tepebaşı’nda hayat ilerlemiyor, araçlar ilerleyemiyor. Birlik Caddesi’nde yaşanan bu manzara bir kaza değil; yıllardır ihmal edilen altyapının, denetlenmeyen çalışmaların ve yönetilemeyen bir belediyecilik anlayışının sonucudur. Yağmur yağınca çöken yollar, otobüsü çukura teslim eden asfalt, sorunun nerede olduğunu açıkça gösteriyor: Sorun yol değil, yönetimdir. Sloganlarla şehir yönetilmiyor, afişlerle çukurlar kapanmıyor. Tepebaşılı her gün yeni bir sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Bir şehir çukura batıyorsa, bunun adı hizmet değil, ’Hayat Tepebaşı’nda’ sloganının iflasıdır" ifadelerini kullandı.
Kastamonu "Benim arazim" dedi, köy yolunu kestirdi Kastamonu’da bir vatandaş, tapulu arazisinden geçtiğini kanıtlandığı ve yaklaşık 50 köye ulaşım sağlayan grup yolunun kendi mülkü üzerinde kalan kısmını dilekçe vererek kaldırttı. Bölgede yaşayan vatandaşlar, daralan yolun kazalara sebep olabileceğini söyleyerek çözüm bulunmasını istedi. Kastamonu’da yaşayan F.A. isimli bir vatandaş, il merkezinden yaklaşık 50 köye ulaşım imkanı sunan grup köy yolunun bir bölümünün kendi arazisinden geçtiğini belirterek köy muhtarlarından ödeme talep etti. Muhtarların bu talebi kabul etmemesi üzerine F.A., Kastamonu İl Özel İdaresi’ne dilekçe vererek yolun geçtiği alan için ücret istedi. İl Özel İdaresi, yapılan inceleme sonucunda ücret talebini uygun bulmayarak reddetti. Bunun üzerine F.A., tapulu arazisinden geçen yolun kaldırılması için yeniden başvuruda bulundu. Başvurunun ardından İl Özel İdaresi ekipleri, tapulu arazi sınırları içerisinde kaldığı belirlenen yaklaşık 140 metrekarelik asfalt bölümü söktü. Asfaltın kaldırılmasının ardından arsa sahibi F.A., tarlasının sınırlarını belirlemek amacıyla alana demir kazıklar çaktı. Grup yolunun daraltılması, bölge halkının tepkisine neden oldu. Vatandaşlar, daralan yolun trafik kazalarına sebep olabileceğini belirterek, yetkililerden çözüm bulunmasını istedi. "Yol daraldığı için kaza burada kaçınılmaz hale geldi" Merkez ilçeye bağlı Akdoğan köyünde muhtar azalığı yapan Mehmet Ali Bacıroğlu, yetkililerden çözüm beklediklerini ifade ederek, "Burada kaza kaçınılmazdır. Yukarıdan gelen araç ile aşağından gelen araç, yol tek şeride düştüğü için çarpışabilir. Özellikle kışın don olursa duramazlar. Bu yüzden burası kazaya sebebiyet verir. Kadastro memuru burasını nasıl yazdı, benim aklım ermedi. Bu yol neredeyse 200 senelik bir yol. Arkadaş müracaat edince İl Özel İdaresi’nden gelerek buradaki asfaltı kestiler. Buradaki kesilen asfaltı iş makinesiyle kaldırdılar. Buradaki yol daraldı, yol daralınca buradan iki aracın geçmesi mümkün değil. Buradan 2 araba gelse kaza kaçınılmaz olur. Çünkü her an burada ölüm var" dedi. Yolun yaklaşık 20 gündür bu şekilde olduğunu söyleyen Bacıroğlu, "Yolumuz, yaklaşık 20 gündür bu şekilde daralmış tek şeride düşmüş halde duruyor. Buraya 20-25 gündür ne gelen var ne giden var. Yetkililer çözüm bulacak, biz bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.