MAGAZİN - 25 Eylül 2016 Pazar 15:14

Manisalı engelli Deniz ‘Rüzgarın Kalbi’ dizi setini kahkaha boğdu

A
A
A
Manisalı engelli Deniz ‘Rüzgarın Kalbi’ dizi setini kahkaha boğdu

Eski Foça ve Değirmen’de çekimleri devam eden ‘Rüzgarın Kalbi’ dizisi seti hafta sonları hayran kitlesinin ziyaretine uğruyor. Dizinin çekimleri sırasında sete giren 19 yaşındaki Manisalı engelli Deniz Ünsal, esprileriyle dizi setini kahkahaya boğdu.
Eski Foça’da ‘Rüzgarın Kalbi’ dizisinin çekimlerinin sürdüğü seti, oyuncu kadrosu Başak Daşman, Ahmet Saraçoğlu, Batuhan Begimgil, Ebru Aykaç, Turgut Tunçalp, Funda Şirinkal, Mehmetcan Mincinozlu, Burak Serdar Şanal ve Deniz Baysal ve Cezmi Baskın dizideki rollerine odaklandığı sırada doğuştan Sereblal Palsi hastası olan 19 yaşındaki engelli Deniz Ünsal ziyaret etti.
Anneannesi Nuran Güleşçi ve teyzesi Ayşe Korkut’un yardımlarıyla dizi setine ulaşabilen engelli Deniz Ünsal’ı sette dizinin başrol oyuncusu Zeynep rolüyle tanınan Karşıyakalı Deniz Baysal karşıladı. Deniz Ünsal, karşısında gördüğü Deniz Baysal’a, “Sizin dizinizi başladığı günden bugüne kadar severek izliyorum. Sizi ‘Kaçak gelinler’ dizisinden tanıyorum. Anneanneme ve teyzeme buraya getirmeleri için ricada bulunmuştum. Sağ olsun onlar bu isteğimi yerine getirdiler. Sizler de beni sıcacık sevecen yüreğinizle karşıladınız. Sizlere çok teşekkür ediyorum” dedi.
Dizi ekibi Deniz ile resim çektirmek için sıraya girerken dizi oyuncuları da ‘Sen ne kadar yakışıklısın böyle’ sözlerine Deniz’in espirili bir dille ‘Sizlerde çok güzelsiniz’ yanıtı oyuncuları güldürdü. ‘Rüzgarın Kalbi’ ekibi Deniz Ünsal ile çok yakından ilgilenirken çay ikramında bulundular.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan Aksaray’ın merkeze bağlı bin 300 nüfusa sahip Gücünkaya köyünde yaşayan köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Nüfusun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da her geçen yıl gelişen tarım ve hayvancılık büyümeye devam ediyor. Merkeze bağlı bin 300 nüfuslu Gücünkaya köyünde ise köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Hemen her evin önünde en az 2 adet sera bulunurken, köy halkı domates, salatalık, biber, patlıcan gibi tüm sebzelerin yanı sıra fide üreterek satışa sunuyor. Çocukluklarından beri seracılık yaptıklarını anlatan Serpil Ok (50), “Çocukluğumuzdan beri bu işi yapıyoruz. Köyümüzün ekmek teknesi, gelir kaynağı, bizim işimiz de bu. Anne, baba ve ebeden gelme bir meslek. Köyümüzün bütün halkı fidecilik yapar, sebzecilik yapar, seralarda domates, salatalık, biber yetiştirilir, fideler yetiştirilir. Köyümüzün işi bu” dedi. Gücünkaya köyünün ’küçük Adana’ olduğunu belirten İsmail Ok (59) ise, “Ben doğduğumdan beri, ebelerimizden, dedelerimizden öğrendiğimiz gibi bu işi yapıyoruz. Şimdi hala devam ediyoruz. Şubat ayında başlar Mayıs’ın sonuna kadar devam ederiz. Fide yetiştiriyoruz. Diğer günlerde de sebze üzerinde çalışırız. Yani burası küçük bir Adana. Bizim gelirimiz bu. Bütün köy geçimini sera üzerinden sağlamaktadır. Domates, biber, fasulye, salatalık, patlıcan gibi sebze üzerinde her şey burada yetiştirilir” diye konuştu.