ASAYİŞ - 25 Haziran 2017 Pazar 13:57

Poşet içinde çöpe atılan bebek hayata tutunamadı

A
A
A
Poşet içinde çöpe atılan bebek hayata tutunamadı

Manisa’nın Kula ilçesinde 11 Mayıs tarihinde annesi tarafından poşet içinde çöp kenarına terk edilen bebek 40 günlük yaşam savaşını kaybetti.

Manisa’nın Kula ilçesinde 11 Mayıs tarihinde annesi tarafından poşet içinde çöp kenarına terk edilen bebek 40 günlük yaşam savaşını kaybetti.


Edinilen bilgilere göre, 40 gün önce annesi tarafında boş bir arsada çöp kenarına poşet içinde bırakılan minik bebek yoğun bakımda tedavi altında tutulduğu Salihli’deki özel hastanede yaşam savaşını kaybetti. Minik bebeğin doğuştan sağlık problemlerinin olması nedeniyle hastanenin çocuk yoğun bakım ünitesinde tutulduğu ve 40 gündür verdiği yaşam mücadelesini geçtiğimiz gün kaybettiği bildirildi. Minik bebeğin Salihli’de defnedildiği öğrenildi.


Kula’nın 4 Eylül Mahallesi 237. Sokak üzerinde boş bir arazide çöp kenarına poşet içerisinde bırakılmış yeni doğmuş bir bebek bulunmuştu Emrah Topmedir isimli vatandaş çalıştığı iş yerinin arka tarafına aracını park ettiği sırada poşet içerisine sarılmış erkek bebeğini fark etmiş ve durumu hemen polise bildirmişti. Bebeğin sağlık durumunun kötüye gittiğini fark eden Topdemir bebeği Kula Devlet Hastanesine götürmüş, minik bebek Kula Devlet hastanesinde yapılan ilk müdahalelerin ardından Salihli Devlet Hastanesine oradan da Salihli’de bulunan özel bir hastanenin çocuk yoğun bakım ünitesine kaldırılmıştı. Suçunu itiraf eden bebeğin annesi L.A. ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.