SAĞLIK - 23 Eylül 2017 Cumartesi 16:53

Manisalı eczacılarda nöbet değişimi

A
A
A
Manisalı eczacılarda nöbet değişimi

Mevcut Başkan Burçin Kurtuluş’un sağlık problemleri nedeniyle yeniden aday olmadığı 29.

Mevcut Başkan Burçin Kurtuluş’un sağlık problemleri nedeniyle yeniden aday olmadığı 29. Bölge Manisa Eczacı Odası Genel Kurulu başladı. Odanın Genel Sekreteri Devrim Bali’nin tek aday olduğu seçimler 24 Eylül Pazar Günü gerçekleştirilecek.


29. Bölge Manisa Eczacı Odası Genel kurulunun ilk günü saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan ve odaya veda eden mevcut Başkan Burçin Kurtuluş, “İniş için alçalıyoruz ancak şundan emin olun ki bu süre boyunca hiç kimse önünde alçalmadık ve eğilmedik. Tahmini iniş süremiz yarın olacaktır. Pilot ve bazı mürettebat değişiklikleri yapılacaktır. Kalbimiz mesleğe sevgi kuşağı ile bağlı. Başımızın her zaman dik olması için Atamızın rotasından şaşmadan uçağı yere indirdiğimizi düşünüyorum. Can yeleğimiz Atamızın ilkeleri, bağladığımız emniyet kemeri de cumhuriyetimizdir. Bu uçağı uçurup daha yükseklere çıkaracağından emin olduğum yeni yönetimimize başarılar diliyorum. Hepsi bizim dostlarımız, kardeşimiz, bu yönetimin devamıdır. Eminim ki onlar da aynı çizgiden gidip bizlerden aldığı bayrağı daha yükseklere çıkaracak ve çok başarılı olacaklardır.” dedi.


Kongrede yaptığı konuşmasında eczacıların ekonomik durumlarını iyileştirmek noktasında farklı modellere yönelmek gerektiğini vurgulayan Türk Eczacıları Birliği 2. Başkanı Sinan Usta, “Eczacılarımızın artık ekonomik durumlarını iyileştirmek noktasında farklı bir modele yönelmemiz gerekiyor. Bu model, içinde Manisa Eczacı Odasının çok değerli katkılarının da olduğunu bildiğimiz Rehber Eczane Projesi. Bu sadece bir eğitim faaliyeti olmaktan çok daha öteye gidebilecek, geniş bir perspektif çizebileceğimiz bir alan. Bu alan noktasında da çok ciddi gayretlerimiz var. Bu gayretlerin de önümüzdeki günlerde meslek hakkına giden bir şekle evrilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.


Pazar günü yapılacak seçime tek liste olarak girecek olan Devrim Bali ise, “Öncelikle biz aldığımız bu bayrağı inşallah daha yukarı yükselterek yolumuza devam edeceğiz. Büyüklerimizden gelen bir Manisa Eczacı Odası geleneği var. Onu tabii ki sürdüreceğiz. Onun dışında yapacaklarımızı arkadaşlarımızla birlikte planlayacağız. Bu planlamanın içinde halkımıza yönelik faaliyetler olduğu gibi meslektaşlarımıza yönelik faaliyetler de olacak. Meslektaşlarımıza öncelikle eczanelerdeki dış standartlarının yükseltilmesi, ardından ekonomik standartlarının yükseltilmesiyle ilgili projelerimiz olacak. Halk sağlığını önceleyen, merkeze insanı koyan projelerimize devam edeceğiz. Hali hazırda geçmişten gelen projelerimiz var, onları sürdüreceğiz. Onun yanında genç, dinamik ve yeni bir kadroyla geliyoruz. Eski kadrodan aldığımız o güçle, büyüklerimizin desteğiyle inşallah bundan sonra saha faydalı işler yapacağız. Yolumuza bu şekilde devam edeceğiz.” dedi.


Rehber Eczane Projesi hakkında da bilgi veren Bali şunları söyledi: “Rehber Eczane projesi, özellikle kronik hastalıklarda doğru ilacı kullanıp, hastalık sürecini kısaltmayla ilgili bir projedir. Bu projede birçok veriler giriliyor, hastalarımıza eğitimler veriliyor. Bu eğitimler sonucunda örneğin ilacı bilinçsizce 7 yıl kullanan bir hasta bizim eğitimlerimiz sonucunda 6 ay gibi kısa bir sürede ciddi verim almaya ve hastalığında iyileşmeye başlıyor. Hem hastanın hayat konforu değişiyor hem de bu ilaçlar milli servet, ülkemizin ekonomisine ciddi bir katkı sağlamış oluyor.”


Yunusemre ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen 29. Bölge Manisa Eczacı Odası Genel Kurulun ilk gününe Türk Eczacıları Birliği 2. Başkanı Sinan Usta, Türk Eczacıları Birliği 40. Dönem Merkez Heyeti Üyesi Cem Mercül, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ve eczacılar katıldı.


Mevcut Başkan Burçin Kurtuluş’un sağlık problemleri nedeniyle tekrar aday olmadığı genel kurulda tek listeyle seçime gidilecek. Odanın Genel Sekreteri Devrim Bali’nin tek aday olduğu genel kurulda oylama işlemi Pazar Günü (Yarın) oda binasında 09.00-17.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş: "ABD’de öğretim üyeleri işgalci İsrail’in zulmünü anlatmaya çalıştığında işlerine son veriliyor" İbn Haldun Üniversitesi’nde düzenlenen söyleşide gençlerle buluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli üniversitelerinin hemen hepsinde sadece öğrenciler değil öğretim üyeleri de işgalci İsrail’in zulmünü anlatmaya çalıştığında işlerine son veriliyor. Bir bilim yuvasından sesleniyorum, şu anda dünyanın dört bir yanında Siyonist baskıdan bunalmış olan vicdan sahibi, ilim sahibi tüm öğretim üyelerine Türkiye’nin üniversitelerinin kapıları sonuna kadar açıktır” dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İbn Haldun Üniversitesi’nde gençlerle bir araya geldi. Kurtulmuş yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin önemli bir tarihsel dönüm noktasından geçtiğimiz bu süreçte örnek şahsiyetlerin genç nesillere tanıtılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Ben Sabahattin Zaim hocanın öğrencisiyim. Bizim dönemimizin örnek isimlerinden birisidir kendisi. Türkiye’ye hizmet etmek için kollarını sıvayan ve kalkınması için hizmet eden bir kişidir. Çok sayıda öğretim üyesi ve öğrencinin yetişmesine vesile olmuştur. İslam ekonomisi terimi yeni ortaya çıktığı zamanlarda, az sayıda bilim adamlarının İslam iktisadıyla alakalı fikirlerini Türkiye’ye taşımıştır” ifadelerini kullandı. "Siyonist baskıdan bunalmış öğretim üyelerine Türkiye’nin üniversitelerinin kapıları sonuna kadar açıktır” Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı üniversitelerde İsrail zulmünü anlatan akademisyenlerin işlerine son verildiğini belirten Kurtulmuş, "Tarihlerde Nazi Almanya’sında oradaki Nazilerin zulmünden kaçan bilim adamları varsa şimdi ise Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli üniversitelerinin hemen hepsinde sadece öğrenciler değil öğretim üyeleri de işgalci İsrail’in zulmünü anlatmaya çalıştığında işlerine son veriliyor. Onlarca bilim insanı üniversitelerden atıldı. Almanya’da aynı şekilde ders ve konferans veren hocalar anti-siyonist fikirleri nedeniyle işlerinden atıldı. Bir bilim yuvasından sesleniyorum, şu anda dünyanın dört bir yanında siyonist baskıdan bunalmış olan vicdan sahibi, ilim sahibi tüm öğretim üyelerine Türkiye’nin üniversitelerinin kapıları sonuna kadar açıktır” dedi. Konuşmalarına devam eden Kurtulmuş, “İlmin başı merak ortası sabır sonu ise kendini bilmektir. Şunu söylemek isterim, bizim geleneğimizde nesillerden nesillere aktarılan bir eğitim sistemidir, hoca öğrencisine öğretir, o bir başkasına öğretir. Biz bu intikali önemsememiz lazım. Bilim adamlarından sadece iki kere ikinin dört ettiğini değil, söyledikleri sözleri, oturmalarını, kalkmalarını her şeyi öğrenmemiz gerekiyor. İnsanın yanılgısı kendisini çok önemsemesidir. Kim olursan ol, kendinizi mühim insan kabul etmeyin. Mühim insan görmek istiyorsak Fatih Camii avlusu, Süleymaniye Camii avluları çok çok büyük insanlarla dolu. Dolayısıyla hiçbirimiz büyük insan değiliz” şeklinde konuştu.
Sakarya Sakarya’da 12 kişinin yaralandığı kazada midibüsün freni patlamış Sakarya’nın Pamukova ilçesinde 12 kişinin yaralandığı kazanın midibüsün freninin patlaması sonucu meydana geldiği ortaya çıktı. Kazayla ilgili Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinden de açıklama yapıldı. Kaza, saat 16.00 sıralarında Pamukova ilçesi Eskiyayla Mahallesi’nde meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sağlık Kültür ve Spor Başkanlığı tarafından Akçay Baraj Gölü’ne doğa yürüyüşü gezisi düzenlendi. Gezi dönüşünde, bir firmadan kiralanan 54 S 0579 midibüsün frenleri patladı. Kontrolden çıkarak yol kenarında bulunan araziye devrilen midibüste bulunan 11 üniversite öğrencisi ile 1 üniversite personeli olmak üzere toplamda 12 kişi yaralandı. Durumun haber verilmesi üzerin bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerince, yaralılar çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Öte yandan kazanın, midibüsün freninin patlaması sonucu meydana geldiği ortaya çıktı. Üniversiteden kazaya ilişkin açıklama Meydana gelen kazanın ardında SUBÜ sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, "Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımız tarafından Akçay Baraj Gölü’ne düzenlenen doğa yürüyüşü gezisi dönüşü firmadan kiralanan bir minibüsün teknik arıza nedeniyle devrilmesi sonucu 11 öğrencimiz ve 1 personelimiz yaralanmıştır. Kaza neticesinde hayati tehlikesi olan ve durumu ağır olan öğrenci ve personelimiz bulunmamaktadır. Pamukova Devlet Hastanesi’nde müşahede altındaki 2 öğrencimiz kısa süre içerisinde taburcu edilecektir. Sadıka Sabancı Devlet Hastanesi’ndeki 3 öğrenci ve 1 personelimizin tedavisi devam etmektedir. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki 6 öğrencimizden birisinin kolunda kırık bulunmaktadır. Tomografi ve tetkikler devam etmektedir” ifadeleri yer aldı.
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.