EĞİTİM - 11 Aralık 2022 Pazar 14:52

15 yıldır atıl duran köy okulu yaşam merkezine dönüştürüldü

A
A
A
15 yıldır atıl duran köy okulu yaşam merkezine dönüştürüldü

Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 15 yıldır atıl halde bulunan Hamzabeyli Mahallesi’ndeki ilkokul, Şehzadeler Belediyesinin de katkılarıyla Manisa’nın ilk köy yaşam merkezine dönüştürüldü.

Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde 15 yıldır atıl halde bulunan Hamzabeyli Mahallesi’ndeki ilkokul, Şehzadeler Belediyesinin de katkılarıyla Manisa’nın ilk köy yaşam merkezine dönüştürüldü. Merkezde açılan kurslara katılan kadınlar boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirirken, bir yandan da aldıkları eğitim sayesinde ortaya çıkardıkları ürünlerin satışını yaparak, aile ekonomilerine katkı sağlamayı planlıyor.


Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan "Köy Yaşam Merkezleri" projesi çerçevesinde 15 yıldır atıl halde bulunan Şehzadeler ilçesindeki Hamzabeyli İlkokulu, Şehzadeler Belediyesinin katkılarıyla tadilat edilerek, yaşam merkezine dönüştürüldü. Merkezde, Şehzadeler Halk Eğitimi Merkezi tarafından kadınlara yönelik kurslar verilmeye başlandı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Bayram Işık, beraberinde Şehzadeler Halk Eğitimi Merkezi Müdürü İlyas Kayaokay ve müdür yardımcıları Orhan Çelik, Mustafa Tire ve Meral Orhan Çetinkaya ile Hamzabeyli Köy Yaşam Merkezini ziyaret ederek, usta öğreticilerden bilgiler aldı. Ziyarette Hamzabeyli Mahalle Muhtarı Sami Türk de hazır bulundu. Ziyaretinde ev hanımı kursiyerler ile görüşen İlçe Milli Eğitim Müdürü Bayram Işık, Manisa’da açılan ilk merkez olduğunu belirterek, kadınların en iyi şekilde eğitim almaları ve sosyalleşmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.


Açılan kurslarda malzeme sıkıntısı çekilmediğini gördüğünde daha çok sevindiğini kaydeden İlçe Müdürü Işık, “Kadınlarımız geri dönüşebilecek her şeyi değerlendirmeyi öğreniyorlar. Aile bütçelerine külfet yerine yakında maddi kazanç sağlayacaklar. Doğaya zarar vermeyecek süs eşyaları üretiliyor. Merkezimiz içerisinde ’Sanat Atölyesi’, ’Bilim Atölyesi’, ’Hayat Boyu Öğrenme’ sınıfımız var. Ayrıca ’Takı’ ve Kur’an-ı Kerim okuma kursumuz ile çocuk oyun odamız kadınlarımıza ve çocuklarına hizmet veriyor. Hamzabeyli’de çok başarılı çalışmalar ortaya çıkmış, burada amacımıza ulaştığımızı görmekten mutlu olduk. Yeni merkezlerimizi açmak için çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.


Açılan köy yaşam merkezinde sabun yapımı ile atık malzemelerin değerlendirilmesine yönelik eğitim verdiğini ifade eden Şehzadeler Halk Eğitimi Merkezi usta öğreticisi Türkan Laçin, “Kokulu sabun yapımını öğrettik, şimdi yavaş yavaş kursiyerlerimiz siparişler almaya başladılar. Ayrıca atık malzemelerin değerlendirilmesine yönelik verdiğimiz eğitimde, kursiyerlerimiz tamamen atık malzemelerden çeşitli süs eşyaları ile kuru dallardan çiçekler yapmayı öğrendiler. Geri dönüşüme katkı sağlayacak eğitim ile ev hanımlarımız tüm atıkları değerlendirmeyi öğrendiler. Yapabileceğimiz çok şey var. Köy yaşam merkezine gelmeye başlayan kadınların bakış açıları değişti, boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendiriyorlar” dedi.


Kursiyer ev hanımlarından Mine Çalışkan, evden getirdiği yakılacak odun parçalarından abajur yaptığını belirterek, “Kursumuzda atık malzemeleri değerlendirmeyi öğrendik. Evde yumurta kolilerini dahi atmıyoruz, tüm atık malzemeleri buraya getirip süs eşyalarına çevirmeyi öğrendik” diye konuştu.


Kursa torunu ile birlikte gelen Hediye Tükenmez ise yaşam merkezinden mahalle halkı olarak çok memnun olduklarını belirterek, emeği geçen tüm yetkililere teşekkür etti. Tükenmez, “Torunuma bakıyorum ve onu bırakacak yer olmadığını için onunla beraber geliyorum. Zaman zaman yanıma geliyor, aynı binada çocuk oyun odası da var orada oynayarak zaman geçiriyor. Ben de atık malzemeleri değerlendirmeyi öğreniyorum. Kuru ağaçları topluyor onlardan çiçekler yapıyoruz, kokulu sabunlar yapıyoruz. Bu işleri öğrenmeye başladık, şimdi bu yaptıklarımızdan para kazanmayı da hedefliyoruz” dedi.


Kursiyer ev hanımlarından Suna Doğan da, “Köy yaşam alanı bizim için çok iyi oldu, atık malzemeleri değerlendirmeyi öğrendik. Burası açılmadan önce hep evdeydik, ev işleriyle ilgileniyorduk. Buraya gelmeye başladıktan sonra yaşamımız değişti. Öğrendiklerimiz ile yaptığımız ürünleri satıp ev ekonomisine de maddi katkı sağlamak istiyoruz. Siparişler almaya başladık” şeklinde konuştu.



Kursların çeşitlendirilmesi talep edildi


Kursiyerlerden Tülay Efe ise, “Doğadan topladığımız atık malzemeleri çiçeklere dönüştürebiliyoruz. Buradan çok memnunuz. Evde boş boş geçen zamanlarımızı şimdi dolu dolu geçiriyoruz. Burada açılan kursların çeşitlendirilmesini, dikiş kurslarının da açılmasını talep ediyoruz. Öğrenmeye açığız” dedi.


Merkezde her türlü kültürel faaliyetlerin yapılmaya başladığını ifade eden Hamzabeyli Mahalle Muhtarı Sami Türk, her kurumun görevini layıkıyla yaptığının altını çizerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ettiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Sarıgöl’de asırlık gelenek yaşatılıyor Sarıgöl’ün Çavuşlar Mahallesi’nde asırlardır sürdürülen gelenek kapsamında, Ramazan ve Kurban Bayramları’nın arife günleri ile üç ayların başlangıcında olmak üzere yılda üç kez sabah namazının ardından çocuklara tatlı ikram edilerek yüzler güldürülüyor. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Çavuşlar Mahallesi’nde asırlardır sürdürülen gelenek kapsamında, yılda üç kez sabah namazının ardından çocuklara şeker, pasta, kurabiye, lokum ve pamuk şeker gibi ikramlar dağıtılıyor. Ramazan ve Kurban Bayramları’nın arife günleri ile üç ayların başlangıcında gerçekleştirilen bu anlamlı gelenek, günümüzde de aynı heyecanla yaşatılıyor. Çavuşlar Mahallesi’nde sabah namazının bitimiyle birlikte cami önünde toplanan çocuklar, sıraya girerek büyüklerin verdiği tatlıları alıyor. Mahalle sakinleri, geleneğin yılda üç kez düzenli olarak sürdürüldüğünü belirterek, bu kültürü yaşatmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Mahalle sakinleri, "Ramazan ve Kurban Bayramları’nın arife günlerinde ve üç ayların başlangıcında çocuklarımızı sevindiriyoruz. Bu gelenek bizim için çok kıymetli ve gelecek nesillere aktarılmasını istiyoruz" dedi. Sabah namazı çıkışında ikramlarını alan çocuklar, büyüklerine teşekkür ederek evlerine dönerken, mahallede bayram havası yaşandı. Çavuşlar Mahallesi’nde nesilden nesile aktarılan bu gelenek, birlik ve beraberliğin güzel bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Elazığ El emeği göz nuru amigurumiler, Elazığ’dan İngiltere’ye Elazığ Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan amigurumi ve örgü kursunda 20 kadın el emeği ürünler üretiyor. Kursiyerlerin hazırladığı ürünler Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra İngiltere’ye de gönderiliyor. Elazığ Halk Eğitim Merkezi bünyesinde, Usta Öğretici Betül Çoban öncülüğünde açılan amigurumi ve örgü kursu, kadınların hem sosyal hayata katılmasına hem de aile bütçelerine katkı sağlamasına imkan tanıyor. Yaşları 30 ile 65 arasında değişen 20 kadın kursiyer, el emeği göz nuru ürünlerini Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra yurt dışına, özellikle İngiltere’ye gönderiyor. Kurs kapsamında kadınlar hırka, şapka, eldiven gibi örgü ürünlerinin yanı sıra amigurumi bebekler, anahtarlıklar ve çeşitli figürler hazırlıyor. Özellikle amigurumi bebeklere yoğun talep olduğunu belirten Usta Öğretici Betül Çoban, kursun yalnızca bir eğitim alanı değil aynı zamanda güçlü bir dayanışma ve üretim ortamı sunduğunu ifade etti. Çalışmaları hakkında bilgi veren Elazığ Halk Eğitim Merkezi Usta Öğretici Betül Çoban, " Kursum, amigurumi ve örgü üzerine. Kadınlarla birlikte hem yurt dışına hem de Türkiye’nin farklı illerine toplu işler yapıyoruz. Kursumuz, katılımcılarımıza maddi ve manevi katkı sağlarken aynı zamanda stres attıkları, kaynaştıkları sosyal bir ortam sunuyor. Ekip çalışmasına büyük önem veriyoruz. Şu anda yurt dışında özellikle İngiltere’ye yönelik toplu siparişler alıyoruz. Gelen siparişleri zamanında yetiştirmeye, her gün kalitemizi bir adım daha ileriye taşımaya özen gösteriyoruz. Kış mevsimi olması sebebiyle en çok hırka, şapka ve eldiven üretiyoruz. Bunun yanında örgüye dair pek çok ürün hazırlıyoruz. Çalışmalarımızın önemli bir bölümünü amigurumi oluşturuyor. Anahtarlıklar, bebekler ve çeşitli figürler yapıyoruz. Özellikle amigurumi bebeklere yoğun talep var ve bu alanda yurt dışına da sipariş alıyoruz. Kursiyerlerimiz benimle birlikte toplu siparişlerde yer aldıkları gibi aynı zamanda bireysel siparişler de alabiliyorlar. Böylece hem ekonomik hem de kişisel anlamda desteklenmiş oluyorlar. Kursumuzda 30 ile 65 yaş aralığında kadınlar bulunuyor. Hepsi örgü konusunda tecrübeli. Ben şuna yürekten inanıyorum, insan her gün yaptığı işe mutlaka yeni bir şey katar. Kursiyerlerimizin de buraya geldiklerinde bildiklerinin üzerine koyarak kendilerini daha da geliştirdiklerini düşünüyorum. Bu işi hem öğreniyor hem de severek sürdürüyoruz" dedi. Kursun hayatına olumlu katkılar sağladığını belirten kursiyerlerden Naime Yerli, "Kursa bu sene yeni başladım ama çok severek yapıyorum. Zaten daha önce de örgüyle ilgileniyordum ve hep hayatımın bir parçasıydı. Hem maddi hem de manevi açıdan bana gerçekten çok iyi geldi. Yaptığım işten memnunum ve evime katkıda bulunuyorum, eşime hem maddi hem manevi olarak destek oluyorum. Bu kurs benim için kişisel olarak da çok faydalı oldu. Hem fiziksel hem de zihinsel açıdan rahatlıyorum. Buraya geldiğimde zihnimi boşaltıyor, evde yaşadığım bütün sıkıntıları üzerimden atıyorum. Gerçekten iyi geliyor. Arkadaş ortamımız da çok güzel. Yeni insanlarla tanıştım, güzel dostluklar kurdum. Bugüne kadar hırkalar ve yelekler yaptım; şu anda ise şapka örüyorum. Severek yaptığım bu iş, hayatıma çok güzel katkılar sağladı" şeklinde konuştu. Daha önce farklı alanlarda kurslara katıldığını ifade eden kursiyerlerden bir diğer kursiyerlerden Serap Artik, "Daha önce farklı kurslara katıldım, halk eğitim merkezlerine sık sık gidiyordum. Dikiş-nakış ve boyama teknikleri gibi alanlarda eğitimler aldım. Ancak bu yıl örgüyü ilk kez profesyonel anlamda Betül Hocamdan öğreniyorum. Evde hırka, yelek gibi birçok ürün yapıyordum ama işi daha doğru ve bilinçli şekilde öğrenmek için Betül Hocaya ulaştım. İlk olarak bir amigurumi bebek yaptım. Daha sonra hocamız toplu olarak şapka siparişi alındığında, hepimize şapka örmemizi önerdi. Şu anda hep birlikte şapka yapıyoruz. Sosyal ortam gerçekten çok güzel. Halk eğitimin bu tür projelerinde yer almak ve kadınların hem sosyal hayata katılmalarını hem de ev ekonomilerine katkı sağlamalarını desteklemek çok kıymetli. Yaptığımız ürünler, Betül Hocamız sayesinde yurt dışına kadar ulaşıyor. Hocamız toplu sipariş alıyor ve bunları kursiyerler arasında eşit şekilde paylaştırıyor. Evde oturup boş vakit geçirmek yerine burada bir şeylerle uğraşmak çok daha faydalı. Hem sosyal bir ortam oluşuyor, arkadaşlarla sohbet ediliyor hem de örgü gerçekten bir terapi gibi insana iyi geliyor" diye konuştu. Kursiyerlerden Nurdan Artay da kurs ortamından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Okulun kurs merkezlerine kursiyer olarak geliyorum. Burada örgüler örüyor, amigurumi bebekler yapıyor ve dışarıya siparişler hazırlıyoruz. Ortamımız çok güzel; sınıfımız, hocamız ve arkadaşlarımızla uyum içinde çalışıyoruz. Kendi çapımızda güzel işler üreterek keyifle devam ediyoruz" dedi.