YEREL HABERLER - 08 Ocak 2014 Çarşamba 17:25

Manisa Tso’dan Aile Şirketlerinde Kuşak Geçişleri Ve Aile Anayasası Semineri

A
A
A
Manisa Tso’dan Aile Şirketlerinde Kuşak Geçişleri Ve Aile Anayasası Semineri

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) organizasyonunda aile şirketlerinde kuşak geçişleri ve aile anayasası semineri, hizmet binasında oda üyelerin katılımı ile gerçekleştirildi.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Yılmaz, aile şirketlerinin, işletmelerin büyük bir kısmını oluşturmakta ve ekonominin gelişmesinde önemli rol oynadığını belirterek, “Ülkemizde faaliyet göstermekte olan şirketlerin yüzde 90’ından fazlasının aile şirketleri olduğu, Manisa’da ise tarım alanında faaliyet gösteren şirketlerin sayısının fazla olması nedeniyle bu oranın yüzde 99’lara kadar ulaştığını görüyoruz. Ekonomide bu denli önemli olmalarına karşın aile şirketlerinin ömrü ne yazık ki kısa olmaktadır. Aile şirketlerinin varlıklarını sürdürebilmeleri ve sonraki kuşaklara geçişin sağlanabilmesi; hem şirket hem de aile ilişkilerinde kurumsallaşmanın tamamlanması ve kurum kültürünün oluşturularak, profesyonelleşmeye önem verilmesiyle mümkündür. Aile şirketlerinde kuruluş ve devir aşamalarında yaşanan sıkıntılar ile kurumsallaşma konusunda şirket sahiplerinin farkındalığını arttırmak ve aile anayasası hakkında bilgilendirme yapmak için düzenlediğimiz seminerin sizlere faydalı olacağını düşünüyor,türev danışmanlık kurucusu ve grup başkanı sayın bülent orta’ ya değerli bilgi ve tecrübelerini bizlere aktaracağı için teşekkür ediyorum” dedi.
Semineri veren Danışmanlık Şirketi'nin Grup Başkanı Bülent Orta yaklaşık 3 saat süren seminerde, aile şirketlerindeki aile mensupları arasındaki ilişkilerin profesyonelce düzenlenmesi, gelecek kuşakların varislik çatışmaları yaşamadan yönetime hazırlanması, şirketin ve ailenin genel iş yapış kurallarının belirlenmesi konularında katılımcıları bilgilendirdi.
Bülent Orta, şirketlerde verimliliğin sağlanmasının ve kontrol edilmesinin gerektiğini belirterek “Global pazar haline gelen dünyada, şirketlerin faaliyetini sürdürmesi ve rekabet edebilmesi için, süreçlerini iyi tarif edip bu süreçleri iyi yönetmeleri gerekiyor. Değişen koşullar yeni ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Şirketlerin gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde devir edilmesi için profesyonelleşme ve kurumsallaşma gibi çalışmalara önem vermeli. Bu kapsamda, aile şirketlerinde aile anayasası oluşturulması çok önemli” dedi.
Şirketlerde genelde aileden gelen geleneksel yönetim şeklinin devam ettiğini belirten Bülent Orta, “Aile şirketlerinde her kuşak yaklaşık 20 yıla tekabül eder. 200 tane şirket üzerinde yapılan bir araştırmada yüzde 80'i ilk kuşakta yok olmuş. Kalan yüzde 20'inin de yüzde 5'ini başka şirketler almış. Yüzde 2'si kamunun olurken, sadece yüzde 13'ü aynı ailede devam etmiş” şeklinde konuştu.
Aile şirketlerinin yüzde 70'inin üçüncü kuşağa ulaşamadığını dile getiren Orta, şöyle konuştu:“Yüzde 35'i 0-34 yıl, yine yüzde 35'i 35-59 yılda yok olmuş. 60-80 yıl arasına yüzde 16 ulaşırken, 90 yıl üstünü yine ancak yüzde 16'si görebilmiş. Aile şirketlerinde sürdürülebilirlik, kalıcılık yani kârlılık, pazar payı ve üretim verimliliği önemlidir. Yok olup giden 20 meşhur Türk aile şirketinin başlıca yok olma nedenleri şunlardır. Yüzde 43'ü kardeşler arası kavgadır. Yüzde 19'u birinci kuşağın vefatından sonra aile arasında yaşanan miras kavgasıdır. Yüzde 14'ü kardeşler, kuzen ve yeğenler arasında yönetimde otorite kavgasıdır. Yine yüzde 19 aile içi çatışmadır. Kalan yüzde 5 ise şirket içindeki birden fazla aile fertlerinin çatışmasıdır. Aile şirketlerinde en kritik kuşak ikinci ve üçüncü kuşaklardır.”
Gelecek kuşak ilişkileri, varislik, hisse devri, dağılım gibi konulardaki profesyonel yöntemler hakkında bilgi veren Bülent Orta, şirkette haleflik planı yaparken yaşanabilecek riskleri ortadan kaldırabilecek ipuçlarını katılımcılarla paylaştı. Bülent Orta ayrıca, aile anayasasının, her şirkette o şirkete özel hazırlanmasının önemine değinerek, ailenin gelecek nesillere sorunsuz devrine önemli katkılar sağlayabilecek olan aile anayasası oluşturma ve süreçleri konusunda bilgi verdi. Türev Danışmanlık Grup Başkanı Bülent Orta seminerin son bölümünde ise katılımcılardan gelen soruları cevaplandırdı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazili öğrenciler İstanbul’un en güzel liselerini geziyor Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA), LGS’ye hazırlanan öğrencilerini motive etmek için lise tanıtım gezileri düzenliyor. Gezilerle birlikte 8. sınıf öğrencileri İstanbul’un en önemli liselerini görme fırsatı buluyor. Öğrencileri lise ve üniversite sınavlarına ücretsiz olarak hazırlayan Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA), verdiği kaliteli eğitimin yanı sıra düzenlediği programlarla da öğrencilerin motivasyonunu yüksek tutuyor. Lise sınavlarına hazırlanan 8. sınıf öğrencilerinin hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak adına İstanbul’un en başarılı liselerine gezi programları düzenleniyor. Bu sayede öğrenciler hayallerindeki liseleri yakından görme fırsatı bulurken, ders çalışmak için de motive oluyor. 8. sınıf öğrencilerine, Galatasaray, Kabataş, Vefa ve Şehremini Lisesi, Beşiktaş Anadolu Lisesi, Çapa Fen Lisesi, Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi, Suat Terimer Anadolu Lisesi, Hüseyin Bürge Havaalanı Meslek Lisesi gezdiriliyor. "Hedeflerine ulaşmak için gezi programı çok önemli" Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademimiz verdiği eğitimle dikkatleri üzerine çekmeyi sürdürüyor. Öğrencileri sınava hazırlamak kadar önemli bir şey varsa o da onların motive olmasını sağlamak. Düzenlediğimiz gezi programlarımızla gençlerimizin hedeflerini belirlemesinde ve hedefine ulaşmak için daha çok çabalamasına yardımcı oluyoruz. Her şey gençlerimiz için" dedi.
Gaziantep Yılın ilk buğdayı GTB’de işlem gördü Hasat sezonunun ilk mahsul buğdayı Gaziantep Ticaret Borsası’nda (GTB) işlem gördü. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde hasadı yapıldıktan sonra Gaziantep’e getirilen 2024 yılının ilk ürün ekmeklik buğdayı kilogramı 10 lira 30 kuruştan alıcı buldu. Türkiye’de tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturan buğdayda yeni sezonun ilk hasadı gerçekleştirildi. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde çiftçi Salih Güler tarafından yetiştirilen ve tüccar Erol Benli tarafından Gaziantep’e sevk edilen ilk mahsul ekmeklik buğday, GTB hububat-bakliyat satış salonlarında satışa sunuldu. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enver Çokay, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Alagöz ve Orhan Özdemir’in de hazır bulunduğu sabah seansı satışında Güneşoğlu Gıda Sanayi Ltd. Şti tarafından piyasaya sürülen ilk mahsul buğday Özmercan Un Fabrikası tarafından kilogramı 10 lira 30 kuruştan satın alındı. “Hasat sezonu hayırlı olsun” Yılın ilk mahsul buğdayının satışının gerçekleştirildiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, yaptığı konuşmada çiftçi Salih Güler’i ilk buğday hasadından dolayı tebrik ederek, yeni sezonun bereketli ve bol kazançlı geçmesi temennisinde bulundu. Mevsim şartları ve sıcaklıkların buğdayın oluşumu ve hasadı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Akıncı, bu nedenle ilk buğday hasadının genellikle daha sıcak bir iklime sahip olan Adana’da gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumu ve iklim şartlarından dolayı tarımsal alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu aktaran Akıncı, stratejik öneme sahip olan buğdayın tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturduğunu dile getirdi. Akıncı, Türkiye’de en fazla üretilen ve tüketilen tarım ürünlerinin başında gelen buğdayda bu sezon olumsuz bir durum yaşanmaması halinde geçen yılın rekoltesine yakın bir rekolte beklenildiğini sözlerine ekledi. GTB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alagöz de Gaziantep ve ilçelerinde sulu tarım yapılmayan kıraç alanlarda haziran ayının ilk haftasından itibaren, sulu tarım yapılan arazilerde ise haziran ayının 15’i veya 20’sinden sonra biçerdöverlerin buğday tarlalarına girmesini beklediklerini açıkladı. Sıcak bir kış yaşanmasına rağmen bahar yağmurlarının ekim alanlarına can suyu kattığına dikkat çeken Alagöz, olağanüstü bir durum olmaması halinde Gaziantep’te bu sene tarım arazilerinde verimli bir hasat beklediklerini ifade etti. Alagöz, konuşmasında ayrıca geçen yıl sezonun ilk buğdayının mayıs ayının 17’sinde bu sene ise 2’sinde piyasaya sürüldüğü bilgisini de paylaştı. Gaziantep’te son 5-6 yıldır ilk hasat buğdayın kendileri tarafından satışa sunulduğunu hatırlatan Güneşoğlu Gıda Sanayi Yetkilisi Ahmet Güneş ise yaptığı değerlendirmede Adana’da ilk mahsul buğdayın hasadının genellikle mayıs ayı ortalarında yapıldığını, bu sene hava şartlarından dolayı hasat takviminde birkaç haftalık bir öne gelmenin söz konusu olduğunu söyledi. Güneş, yılın ilk buğdayının 10 lira 30 kuruştan alıcı bulduğunu belirterek, bereketli bir sezon yaşanması temennisinde bulundu.
Çanakkale ÇOMÜ’lü öğrenciler, anaokullu miniklere hem hasarrufu hem geri dönüşümü anlattı Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, sosyal sorumluluk dersi kapsamında anaokulunda eğitim gören miniklere hem çevre bilinci ve geri dönüşümü hem de tasarrufun önemini anlattıkları bir proje gerçekleştirdi. Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki miniklere geri dönüşümün önemini anlatan üniversiteliler, anaokulu öğrencisi miniklerle birlikte atık malzemelerden kumbaralar yaptı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri Selen Kunt, Emirhan Türkmen ve Yaşam Nil Erdal sosyal sorumluluk dersi kapsamında, Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki çocuklara yönelik "Küçük Birikimler" projesini hayata geçirdi. Çocukların erken yaşlarda çevre ve geri dönüşümün öneminin yanı sıra finansal bilinç ve sorumluluk duygusunu kazanmalarına odaklanan üniversiteliler, minik öğrencilerle atık kartonlardan kumbaralar yaptı. Zübeyde Hanım Anaokulu 5-6 yaş aralığındaki 25 öğrenci, kendi el işi saatlerinde hem eğlendi hem de atık kartonlardan kendi kumbaralarını yaptı. Yaptıkları kumbaraları boyayan öğrencilerden proje sözcüsü Selen Kunt, etkinliğin amacının, çocuklara para ve kaynak yönetimi konusunda temel beceriler kazandırmanın yanı sıra geri dönüş ve atıklar ile ilgili bilgi vermek olduğunu ifade etti. ÇOMÜ öğrencilerine hem çevreye hem de duyarlılıklarından dolayı teşekkür eden Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar, "Çocukların erken yaşlarda para yönetimi konusunda sağlam temeller atmaları son derece önemli. Küçük Birikimler projesi, çocuklarımızın erken yaşlarda bu konuda bilinçlenmelerinin yanında bunu atık kartonlarla yapıyor olmaları ve atıkların üzerinde de durulması son derece değerliydi. Aynı zamanda, el işi saatlerinde kendi emeklerini görmek ve bunun karşılığında biriktirdikleri parayı kullanma fırsatıyla sorumluluk duygularını da güçlendirecektir" dedi. Sosyal sorumluluk projesi Halkla İlişkiler öğrencilerinden Emirhan Türkmen; minik öğrencilere, geri dönüşüm ve atıklarla ilgili bilgi verdi. Atıkların geri dönüşümü ve kumbaraların yapımının nasıl gerçekleştirileceğini anlatan üniversiteliler, minik öğrencilerle kumbaraları hazırladıktan sonra boyadı. Etkinlik sonunda minikler, proje sponsorlarından Juss meyve sularının ikram ettiği meyve suyu ve kek ile devam etti. El işi yapmanın keyfini yaşayan öğrenciler, farklı bir etkinlikle eğlenceli ve keyifli dakikalar yaşandı. Etkinlik sonrası proje sözcüsü Selen Kunt, Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar ve Sınıf Öğretmeni Özlem Yücel’e teşekkür belgesi taktim etti.
Burdur Devrilen LNG yüklü çekicideki gaz, 13 saatlik çalışmayla tahliye edilebildi Burdur-Antalya kara yolunda gece saatlerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu LNG yüklü çekici şarampole devrildi. Patlama tehlikesi nedeniyle çift yönlü trafiğe kapatılan yol, yaklaşık 13 saat süren kurtarma çalışmaları sonrasında tekrar trafiğe açıldı. Kaza, saat 00.15 sıralarında Burdur-Antalya kara yolunun 17’nci kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzmir Aliağa’dan yola çıkıp Burdur’dan Antalya istikametine seyir halinde olan Mustafa Irkıçatal (57) idaresindeki 07 DDL 41 plakalı LNG yüklü tanker, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kaza nedeniyle sürücü yaralanırken delinen tankerde gaz sızıntısı oluştu. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı sürücü ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken jandarma ve polis ekipleri Burdur-Antalya kara yolunu patlama riskine karşı çift taraflı trafiğe kapattı. Güvenlik önleminin ardından itfaiye ekipleri tarafından gaz tahliye işlemlerine başlandı. Sabah saatlerinde Antalya’dan gelen özel ekiplerin desteğiyle kaza yapan tankerde kalan LNG gazı başka bir tankere dolduruldu. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesinin ardından yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı. Meydana gelen kaza hakkında açıklamada bulunan Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak, "Gece saat 00.15 sıralarında LNG yüklü tanker İnsuyu mevkiinde kaza yapmış. Biz olay yerine geldiğimizde yoğun bir şekilde gaz sızıntısı vardı ve yol güvenliği sağlanamamıştı daha. Bizim ilk hedefimiz yol güvenliğini sağlamaktı. Çünkü sürekli hava akımının yön değiştirmesinden dolayı gaz yer değiştiriyordu. Yol güvenliğini sağladıktan sonra çöküntü gazlara ekiplerimiz müdahale etti. Sabah kadar sürdü bu müdahalemiz. Çünkü çok titiz bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Amacımız gazın alev almaması, kıvılcım çıkarabilecek her türlü etkeni ortadan kaldırmaktı. Bunu başardık. Saat 10.30’a doğru gaz tahliye oldu. Çünkü gazın kendiliğinden tahliye olmasını bekliyorduk. Tankın zarar gören tarafının alt tarafta kalması bizim çalışmalarımız bu kadar uzun sürmesine neden oldu. Çünkü hiçbir şekilde o alanı kapatma imkanımız yoktu. Ortam güvenliğini sağlayarak gazın tahliyesi bitti. Şu anda vinç ve kurtarıcılar yardımıyla araçlar kaldırıldı. Burada büyük bir faciayı en ucuz bir şekilde atlattığımızı söylemek isterim" dedi. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesi sonrasında yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı.