YEREL HABERLER - 03 Nisan 2012 Salı 15:31

YAŞLI KADIN KAMYONUN ALTINDA ÖLDÜ

A
A
A
YAŞLI KADIN KAMYONUN ALTINDA ÖLDÜ

Soma ilçesinde, kamyonun altında kalan bir kadın hayatını kaybetti.
Olay, Soma`ya bağlı Turgutalp beldesinde meydana geldi. Evlerinin yakınındaki fidan tarlasından dönen Elif Karabacak(64) isimli kadın, özel bir şirkete ait hafriyat deposundan dönen Semih A yönetimindeki 45 V 7569 plakalı kamyonun altında kaldı. İddialara göre, kamyonun ön tekerleğinin üzerinden geçtiği Elif Karabacak, sürüklenerek arka teker önünde kaldı. Olay yerinde ölen Karabacak, savcının incelemesinin ardından 112 Acil Servis ambulansı ile Soma Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Kazayı duyan yakınları olay yerine akın etti. Uzun süre ağıtlar yakan Karabacak`ın yakınları yolun kapatılması için defalarca dilekçe verdiklerini bu yolun resmi bir yol olmadığını bunun kaza değil resmen cinayet olduğunu ifade ettiler. Kaymakam ve Belediye Başkanı gelmeden yolu açmayacaklarını belirten kadının yakınları Emniyet Müdürü Recep Kara ve Cumhuriyet Savıcısı Muhsin Onay`ın çabaları sonucu ikna edildi. Elif Karabacak`ın ambulansla morga götürülmesinin ardından gerginlik sona erdi.
Kamyon sürücüsü Semih A`nın kazanın ardından kamyonu terkederek yakınlardaki bir işyerine sığındığı öğrenildi. Polislerin gelmesinin ardından Semih A, emniyete götürüldü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.