POLİTİKA - 15 Mart 2019 Cuma 17:10

Arınç’tan Başkan Ergün’e ziyaret

A
A
A
Arınç’tan Başkan Ergün’e ziyaret

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, memleketi Manisa’da Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Ergün’ü makamında ziyaret ederek seçim çalışmalarında başarılar diledi.

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, memleketi Manisa’da Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Ergün’ü makamında ziyaret ederek seçim çalışmalarında başarılar diledi.


Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı MHP Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cengiz Ergün’ü makamında ziyaret etti. Başkan Ergün ziyaretinde Bülent Arınç’a hat sanatıyla işlenmiş çerçeve hediye etti, geride kalan 5 yıllık süreçte yapılan hizmetlerin ve önümüzdeki dönemde yapılacak hizmetlerin yer aldığı kitapçığı takdim etti. Yapılan ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 16 Mart Cumartesi günü Manisa’da olacağını ifade ederek, “Cumhuriyet Meydanı’nda tüm ilçe belediye başkanlarının katılımıyla miting yapılacak. Pazar günü de İzmir’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin katılacağı bir miting yapılacak. Yaptığımız yatırımları hayırlısıyla yarın açmış olacağız. Önce belediye ziyareti var, sonra miting alanına geçeceğiz. İsmine yaptırmış olduğumuz eski öğretmenevi, şimdi Devlet Bahçeli kavşağını gösterelim diyoruz. Sonra anemonda akşam yemeği yiyerek İzmir’e geçiş yapılacak” dedi.


Bülent Arınç, Başkan Ergün’ün başarılı bir dönem geçirdiğini ifade ederek, “Başarılı bir dönem geçirdiniz. İttifak olmasa kendi adayımız olsaydı ama şimdi rahatlıkla söyleyebilirim o zaman mücadele edecektik. İyi olan kazansın diyecektik. Bu ittifakın Türkiye’de bir faydası olacaksa ki mutlaka olacak Manisa bunun güzel örneklerinden biri olacak. Oyumuzu daha yükseltmemiz tekrar güzel insanların belediye başkanlıklarını kazanması Manisa Büyükşehiri düşünürsek başlanan hizmetlerin devamı belki yeni hizmetlerin gelmesi. Manisa yaklaşık 1 buçuk milyona yaklaşan nüfusuyla ve büyükşehir olmasıyla hizmete ihtiyacı var. Ben o zaman ilçeleri dolaştığımda sizden sitayişle bahsediyorlar. Nikah dolayısıyla Demirci’ye gitmiştim. Nabız yokluyorum, büyükşehirden ve şahsınızdan isim olarak söylüyorlardı. Köprübaşı’na gidiyorum, Salihli’den gelen gidenlere soruyorum. İlçeler belki şehir merkezi kadar sizi tanıyorlar ve seviyorlardı, istiyorlardı. Demek ki hayır var bu işte” diye konuştu.



"Ergün’ün aday gösterilmesi bizleri de memnun etti"


Ergün’ün Cumhur İttifakı adayı olarak gösterilmesinden dolayı memnun olduklarını dile getiren Arınç, "Son günler sandıklar açılana kadar işi sıkı tutmak ve mutlaka her oyun zayi olmamasını temin etmek lazım. AK Parti’nin ve MHP’nin beraberliği de hem matematik olarak hem de psikolojik olarak Manisa’da büyük üstünlük sağlayacak. Buna güveniyoruz. İlçelerimiz için de AK Partili adaylarla MHP’li belediye MHP’li adaylar ile devam ediyor. Belki bir iki isim değişikliği olmuş olabilir her partinin kendi içinde. İnşallah 31 Mart seçimlerinde Manisa diğer seçim bölgelerine göre örnek bir başarıyla çıkacak. Diğer seçim bölgelerine göre diyorum çünkü Türkiye’nin genelini az çok takip ediyorum, biliyorum. Bu işlerden vazgeçmek, unutmak mümkün değil. Manisa inşallah örnek bir başarı kazanacak. Cumhurbaşkanımızın Manisa’ya tefrişleri oldu. Milletvekillerimiz, belediye başkan adaylarımız çalışma yapıyordu. Şüphesiz Bahçeli’nin de yarın yapacağı büyük miting, vereceği mesajlar çok etkili olacaktır" dedi.



"İyi bir AK Parti’liysen genel başkanın verdiği karara uymak zorundasın"


Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bu seçimde her iki partinin kendi oylarının sandığa gitmesi lazım. Bu AK Parti açısından bazı ilçelerde düşündürücü olabilir. Yani daha önce AK Parti’de bulunmuş birisinin bugün başka bir partide olması veya daha önce MHP’de siyaset yapmış birisinin bir başka partiden aday olması bunlar sonucu etkilemeyecektir. Buradan rahatlıkla ifade ediyorum ki bir AK Partiliye düşen görev, olduğu gibi sandığa gidip Cumhur İttifakı’na oy vermektir. Bunun lamı cimi yok. Bunun bir mazereti yok. İyi bir AK Partiliysen genel başkanın verdiği karara uymak zorundasın. ‘Efendim içime sinmiyor bu karar’, sindireceksin. Başka çaresi yok. Çünkü bu sana göre, bana göre değil, Ankara’da genelde bir faydayı düşünerek, yani hayırlı bir sonucu düşünerek yapılmış bir iştir. Burada kişiler çok önemli değil. Yukarıda bir ittifak yapıldıysa sadece Manisa’yı düşünerek yapılmadı. Türkiye genelinde, özellikle İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerimizde, oy oranları Türkiye genelini ilgilendiren büyük şehirlerde düşünülerek yapılmış bir ittifak. Bunun içinden Çankırı gibi büyük bir il de vardır, İstanbul gibi 20 milyonluk bir metropol de vardır. O yüzden şimdi ‘bizden arkadaşımız da şimdi filan yerde’ hiç bizi ilgilendirmez. Yapılan yanlışlıklardan dolayı biz onları kıracak, üzecek bir hareket yapmayız. Bunun bilinmesi lazım. Buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. İnsanlar gönüllerinden farklı şeyler geçirebilirler. Ama partilerini seviyorlarsa, partilerinin menfaatlerini gözetiyorlarsa, genel başkanlarını itimatları tamsa yapacakları tek iş, sandığa gidip Cumhur İttifakı’na oy kullanmaktır."


Başkan Ergün’ün anketlerde halkın beğenisinde yüksek bir orana sahip olduğunu belirten Arınç, "Bunu herkes söylemez, ben söylüyorum. Son güne kadar yapılan anketlerde Cengiz Ergün her zaman, işin kötüsü bizim de adayımız belli değildi AK Parti açısından. Halkın güveni ve yaptığı hizmetleri beğenme oranı çok yüksekteydi. O zaman ‘nereden buldular getirdiler bu adamı’ diyecek bir durum yok. Zaten vardı. İttifak olmasa dahi bir başka partiden aday olduğunda AK Parti’yi zorlardı. Dolayısıyla biz rahat olmalıyız. Çok şükür merkezdeki iki arkadaşımız da çok başarılıydı. Onların adaylıkları gerçekleşti. Ben diğer ilçeleri saymaya gerek bile duymuyorum. Beni Manisa’nın merkezi ve büyük çoğunluğu ilgilendiriyor. Biz burada rahatlıkla sandığa gideceğiz ve herkesi götüreceğiz. Bu seçimlerde oy kullanma oranı çok yüksek olması lazım. Bu bizim açımızdan da önemli ittifak olarak, karşı ittifaklar açısından da önemli. Baştan beri devam eden bir tren, sandıklara gitmeyecekler, bir küskünler oluştu, bir kararsızlar oluştu şeklindeydi. Genel başkanların bütün çabası herkesin konsolide yani kendi partisinin oylarını yüzde yüz kullanacak düzeye getirmek. Onları da anlayışla karşılamalıyız” şeklinde konuştu.



“Yumuşak bir dil kullanmalıyız”


Siyasette yumuşak bir dil kullanılmasını savunduğunu ifade eden Arınç, “Ben bütün bunları söylerken başkalarından farklı olarak şunu da söylemem lazım. Yumuşak bir dil kullanmalıyız. Herkesi kucaklamalıyız. Bizim herkesten oy almaya ihtiyacımız var. O yüzden ayrıştırıcı, karşıdaki dostlarımızı rencide edecek bir dil konuşmamalıyız. Bu herkes için geçerli. Çünkü siyasetin dili, siyaset diline uygun olmalı. Şiddetin diline uygun olmamalı. Bu sanıyorum büyük ölçüde adaylarımız tarafından yapılıyor. Cengiz Ergün, Ankara konuşan siyasetçilerimiz kadar sert ve keskin değil. Neden, çünkü Manisa’da kendi partisinden daha fazla oy alarak belediye başkanı oluyor. Bir CHP’li de, bir AK Parti’li de belki bir başka partili de geçtiğimiz iki dönemde oy verdi. Şu veya bu sebeplerle. İnşallah bunu devam ettirecek. Binali Yıldırım da aynı dili kullanıyor. Özhaseki de aynı dili kullanıyor. Kuşatıcı olmak mecburiyetindeyiz. Bunu sağlayabildiğimiz zaman yerelde Allah’ın izniyle başarmamak için bir sebep yok. Küskünler, kırıklar, herhangi sebeple karşı duruşta olanlar varsa gelsin. Oturalım konuşalım. Beraberce bu işleri, biz Manisa’yı beraberce yöneteceğiz" diye konuştu.


Ziyarete AK Parti Manisa Milletvekilleri İsmail Bilen, Semra Kaplan Kıvırcık, Tamer Akkal, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Genç, AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, AK Parti Kadın ve Gençlik Kolları Başkanı, Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Nursel Ustamehmetoğlu, MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Güzgülü ve partililer katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu. “iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz” Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Başkan Bozbey, "İnegöl mobilyasını dünyada tanıtmak hepimizin sorumluluğudur" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Türkiye’nin en köklü mobilya ve dekorasyon fuarı olan ve bu yıl 50’ncisi düzenlenen Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarı’nı (MODEF) ziyaret etti. Bozbey, "İnegöl mobilyasını dünyada tanıtmak hepimizin sorumluluğudur" dedi. Türkiye’nin önemli mobilya üretim merkezlerinden biri olan İnegöl İlçesinde düzenlenen fuar, yurt içi ve yurt dışından gelen mobilya profesyonellerini bir araya getirdi. 171 firmanın yeni sezon ürünlerini sergileme imkanı bulduğu fuarı ziyaret eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, fuar alanındaki esnafı gezerek fuarın hayırlı olması temennisinde bulundu. Mobilya üretiminde çalışan tüm emekçileri ve firma yetkililerini tebrik ederek söze başlayan Başkan Bozbey, “Dile kolay 50 yıldır gerçekleşen, gelenekselleşmiş bir fuardayız. Mobilya denilince artık akla sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da değil, dünyanın birçok yerinde İnegöl geliyor. İnegöl, Bursa’nın çok önemli bir ilçesi. Fuarlar aracılığıyla İnegöl mobilyasını dünyada tanıtmak hepimizin sorumluluğudur. Çünkü İnegöl mobilyasını tanıttığımız sürece ihracat artacaktır. İhracat arttığı sürece de hem kentimiz hem de ülkemiz kazanacaktır” diye konuştu. Firma sorumlularının İnegöl mobilyasını tanıtmak noktasında duyarlı ve özverili olduğunu belirten Başkan Bozbey, kent yöneticileri olarak arzu ettikleri ve hedefledikleri hizmetleri yerine getirmekten sorumlu olduklarını ve bu manada yapılması gereken çalışmaları takip edeceklerini ifade etti. İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Yavuz Uğurdağ, fuarı ziyaretlerinden dolayı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ve Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Teşkilatı’na teşekkür etti. Tüm esnafa hayırlı işler dileklerinde bulunan Başkan Bozbey, firma yetkilileri ve fuarı ziyarete gelen vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.
Manisa CHP Genel Başkanı Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde halka seslendi: “Kimse istiyor diye kimseyle kavga etmem" CHP Genel Başkanı Özgür Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde halka seslendi. Özel, “Seçmen kavga istemiyor, çalışmak istiyor. Kimse istiyor diye kimseyle kavgam etmem. Kimseyi beni eleştiriyor diye gündeme getirmem. Kavgayı elbette ederim, cesaretle ederim. Kavgayı çiftçi için, esnaf için emekliler için ederim.” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel memleketi Manisa’nın Sarıgöl ilçesini ziyaret etti. İlçe ziyaretinde Kent Meydanında coşkulu bir kalabalığa hitap eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün ilk kez yıllardır gelip gittiğim Sarıgöl’de CHP Genel Başkanı olarak kucaklaşıyorum, hepinize çok teşekkür ediyorum. CHP’nin Genel Başkanı olacağıma ilk inanan ilçe bunu ilk söyleyen ilçe yıllardır Sarıgöl’dür. Biraz önce onlarca büyüğüm ‘Ben sana 10 sene önce ne dedim, 8 sene önce ne dedim’ diye hatırlattılar. Biliyorsunuz büyük bir kötülükle mücadele ettik, siz de ettiniz, hala ediyoruz, edeceğiz. Bizim gücümüz iyiliktir, iyi insanlardır. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Biz bir zaman bu belediyeyi çok hak etmeyerek hepimizin ufak tefek kusurlarıyla kaybettik. Yıllarca MHP’nin elinde kaldı biz sabrettik ama üzdüler bizi. Sarıgöl’ün en yardımsever insanını otobüs üstlerinde yuhalattılar. Tek suçu partisine sahip çıkmaktı. Hüseyin abinin elini tuttum o ağladı ben ağladım dedim ki ‘Merak etme bir gün bu belediyede seninle birlikte oturacağız’ dedim. Şimdi belediyede beni bekliyor. Aramızda olmayanları rahmetle olanları minnetle anıyorum Allah onlardan razı olsun. 23-24 köyümüz var, 35 mahallemiz var. Hepsini tek tek gezdik. Belediye Başkanımız Tahsin Akdeniz güzel anons yapar. Biz çok zorluk çektik. MHP belediyesi çok eziyet etti. Dışlandık. Bugün biz geldik ama gün bize edileni etme günü değildir. Tahsin Başkanım ve CHP’lilerin hepsi ne kadar MHP’li varsa ne kadar AK Parti’li varsa kucaklıyoruz. Ben milletvekili oldum, çok çeşitli görevler yaptım, genel başkan oldum. Herkes hemşehrimize sahip çıkacağız diyerek oy verdiler. Verenlerden de vermeyenlerden de Allah razı olsun. Atatürk’ün partisi kin gütmez, intikam almaz, affeder, kapısını açar buyur eder. Bu parti baba evidir. Herkesin bir zamanlar baba evi burasıydı. Herkes bilir ki baba evinin bacası tütmektedir. Bu CHP’liler o bacayı tüttürenlerdir. AK Parti’lilere, MHP’lilere, Gelecek’lilere, İYİ Partililere bütün partililere kapımız her zaman açıktı. Baba evinin tapusu ne Özgür Özel’dedir ne de bir başkasında bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. O yüzden ‘Ben MHP’liyim şimdi ne çekeceğim’ demeyin. Biz sana hizmet edeceğiz, hürmet edeceğiz, saygı sevgi göstereceğiz. Madem ki kutuplaştırmaları kaldıracağız, Sarıgöl’den başlatacağız, kucaklaşacağız” dedi. "Seçmen kavga istemiyor, çalışmak istiyor" Seçimlerde halkın hem iktidara hem de kendilerine önemli mesajlar verdiğini dile getiren Özel, "Biz bu seçimde Sarıgöl’de Manisa’nın 15 ilçesinde Türkiye’de yüzde 38 oyla bir zafer kazandık ama şımarmadık, biz büyük bir görev üstlendik. Sırtımızda eşit ve ayrımsız hizmet etmenin, çiftçilere, emeklilere, emekçilere ve gençlere sahip çıkmanın sorumluluğu vardır. Onların sorunlarını dile getirmenin yükümlülüğü vardır. Onlarla birlikte yürüyüp onların dertlerini çözecek CHP’yi iktidar yapma sorumluluğumuz vardır. İşte bunun için çok çalışacağız. Sorumluluğun farkında olacağız ve yakaladığımız fırsatı değerlendireceğiz. Bu fırsat evlatlarımızı işe sokma fırsatı değil, yandaşları zengin etme fırsatı değildir. Bu fırsat Türki’nin tarihini yeniden yazma, Atatürk’ün partisini yeniden iktidar yapma fırsatıdır. bu nedenle tüm kadrolarımız çok çalışacak. Örgütümüz başkanlara sahip çıkacak. Başkanlarımızda tüm partilerin belediye başkanları orada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Önümüzdeki seçimler için CHP’nin iktidarı için herkes sabredecek, herkes fedakârlık yapacak, kusur görürse üstünü örtecek, yanlış görürse uyaracak, doğruyu alkışlayacak, herkese anlatacak hepimiz bu ülkenin makûs tarihini yeneceğiz, yoksulluğu, işsizliği yeneceğiz, çiftçiyi, ‘Al ananını da git’ dediklerini yine Gazi’nin dediği gibi milletin efendisi yapacağız. Bugün burada sizinle birlikte geldiğimiz oturduğumuz sohbet ettiğimiz bu şirin ilçeden bütün ülkeye bir kez daha seslenmek istiyorum. 31 Mart seçimleri yeni bir siyasi hat, yeni bir siyasi iklim, yeni bir sorumluluk, yeni bir dönem başlattı. İktidara da mesaj verdi bize de mesaj verdi. Bizi 47 yıl sonra kullandığımız pozitif dili bizim halkın gerçek sorunları ışında sorunlarla ilgilenmeyeceğimize ilişkin irademizi, istedikleri kadar hakaret etsinler, küfretsinler buna karşı sadece gerçek meseleleri konuşma iradesini ödüllendirdi. Bize bir kredi açıldı. Bu kredi Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan bir yatırım kredisiydi. Bugün tüketmek için verilen bir tüketici kredisi değil. Eğer iyi yönetirsek seçmen bize yönünü döndü. Seçmen kendisinden oy alıp onu unutanlara, zenginlerle paylaşanlara, bir avuç zengin için hepimizin cebine el atanlara da sırtını döndü. Önümüzde sorumluluklarımız var. Seçmen kavga istemiyor, çalışmak istiyor. Bizden mücadele ederken müzakereyi de sürdürmemizi istiyor. Şunu biliyor ki Özgür Özel konuşurken suni gündemlere takılmaz, birilerinin isteklerinin peşine düşmez ama kendi gündeminden de birilerini düşürmez, kimi düşürmez, çiftçiyi, atanmayan öğretmenleri, staj mağdurları, esnafı dilinden düşürmez, Özgür Özel 10 bin Liraya geçin dedikleri emeklinin derdini dilinden düşürmez. Kimse istiyor diye kimseyle kavgam etmem. Kimseyi beni eleştiriyor diye gündeme getirmem. Kavgayı elbette ederim, cesaretle ederim. Kavgayı çiftçi için, işçi için, esnaf için, halk için, emekliler için ederim. İlk günden bugüne bana sahip çıkan Sarıgöl’e minnet ediyorum. Belediye Başkanımızı örgüte, Başkanımızı Sarıgöllülere, Sarıgöllüleri de Allah’a emanet ediyorum. Yine görüşeceğiz. Hepinizi çok seviyorum.” şeklinde konuştu. Özel, halka hitap etmesinin ardından CHP’li Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz’i ziyaret için belediyeye geçti.