EĞİTİM - 01 Mayıs 2025 Perşembe 08:58

Başarılarla dolu hayatını 72 yaşında doktorayla taçlandırdı

A
A
A
Başarılarla dolu hayatını 72 yaşında doktorayla taçlandırdı

Manisa’da doğduğu köyün ilk kadın üniversite mezunu olarak hayata atılan ve 1975 yılında çalışma hayatına başladığı kurumun ilk kadın mühendisi olan 72 yaşındaki Ümmühan Tibet, başarılarla dolu çalışma hayatını Manisa Celal Bayar Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde doktora yaparak taçlandırdı. Zeytincilik sektöründe Türkiye’yi uluslararası alanda temsil eden Dr. Tibet, akademik çalışmalarla sektöre katkı sağlamayı sürdüreceğini belirtti.


Manisa’nın Akhisar ilçesine bağlı kırsal Çobanhasan Mahallesi’nde 1953 yılında dünyaya gelen Ümmühan Tibet, eğitime olan düşkünlüğü ile köyünün ilk kadın üniversite mezunu oldu. 1975’te Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesinden mezun olmasının ardından aynı yıl Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliğinde çalışmaya başlayan Tibet, kurumun ilk kadın mühendisi olma unvanını aldı. Zeytin ve zeytinyağı üzerine birçok ulusal ve uluslararası panele katılan Tibet, hem bu alanda kendini geliştirdi hem de uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil etti. Çalışma hayatı boyunca hep hayalini kurduğu yüksek lisans ve doktora eğitiminden de vazgeçmeyen Tibet, ALES’ten aldığı puanın ardından Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesinde önce yüksek lisansını tamamladı. Daha sonra memleketi Manisa’da Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde doktora eğitimi alan Tibet, başarılarla dolu hayatını doktorayla da taçlandırdı. 72 yaşında doktorasını tamamlayan Dr. Ümmühan Tibet için Manisa Celal Bayar Üniversitesinde tören düzenlendi.


Törende Dr. Tibet’e cübbesini giydiren Rektör Prof. Dr. Rana Kibar, "Bizler için çok güzel bir başarı hikayesi, kendisinin şu ana kadar sahip olduğu tüm akademik geçmişi, eğitim geçmişi. Dolayısıyla biz de böyle bir dönemde kendisine bu şekilde destek olmaktan, başarısından dolayı son derece mutlu olduğumuzu ifade etmek isteriz. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın özellikle kadınların her aşamasına verdiği destek eğitimde de malumumuzdur. Üniversiteye girişte de 34 yaş üstü kadınlara tanınan ayrıcalık, bunun bir göstergesi her alanda. Sadece eğitim alanında değil, istihdam alanında da kadınlara yönelik olan bu desteğin aslında çok da güzel bir göstergesi Ümran Hanım’ın bu başarısı. Biz de başarısından dolayı kendisini bir kez daha kutluyoruz" diye konuştu.


Törende konuşan Dr. Tibet’in bölüm danışmanı Manisa CBÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Danışmanı Prof. Dr. Pelin Günç Ergönül, "Bir ekip çalışmasıydı tabii ki ve profesyonelce öğrenci hoca ilişkisi içerisinde diğer tüm öğrencilerimizde olduğu gibi doktora sürecini tamamladık başarıyla" ifadelerini kullandı.


Dr. Tibet’in eğitime başladığı ilk günden beri derslerini takip ettiğini ve başarılı bir şekilde çalışmalarını yürüttüğünü söyleyen Manisa CBÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kamil Şirin, "İlk tanıştığımız günden beri devamlı derslerini takip etti, verilen görevleri yerine getirdi. Proje yazdı, araştırmalar yaptı ve bugünlere geldi. Bu tezi başarılı bir şekilde jüri önünde bilimsel anlamda değerlendirildi ve başarılı bulundu. Bugün de burada cübbesini giydirdik. Bundan sonraki hayatta başarılar dilerim" dedi.



"Ailede ve köyümüzde okuyan ilk kız çocuğuyum"


Ailesinde ve doğduğu köyde okuyan ilk kız çocuğu olmanın gururunu yaşadığını söyleyen Dr. Ümmühan Tibet, "Ben bir köy çocuğuyum. Çocukluğum ve gençliğim zeytin ağaçları altında geçti. Okumayı çok sevdiğim için ailede ve köyümüzde okuyan ilk kız çocuğuyum. Ortaokulu Akhisar Kız Enstitüsü’nde bitirdim. Lisede de Akhisar Lisesi Fen Bölümü’nden derece ile mezun oldum. Üniversiteyi yüksek bir puanla Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi’ni kazanan 20 kişinin arasında girmiş oldum" diye konuştu.


Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliğinden mezun olmasının ardından çalışma hayatına başladığı Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliğinin de ilk kadın mühendisi olduğunu söyleyen Dr. Tibet, "1974 yılında mezun olur olmaz 1975 yılında Tariş Zeytinyağı Birliği’nde işe başladım. Tariş’in ilk kadın mühendisiyim. Bütün eğitim çalışma hayatım zeytin ve zeytinyağı üzerine geçti. 1984 yılında ülkemizin ilk modern zeytinyağı laboratuvarını kurduk. Gaz kromatografi, sıvı kromatografi gibi gelişmiş analiz teknikleriyle analiz yapan çok güzel bir laboratuvar kurduk. Ve o yıldan itibaren de bende hem zeytin ve zeytinyağı sevgisi filizlenmeye başladı. Hem de edindiğim bilgileri daha iyi nasıl akademik olarak değerlendirebilirim? Bunları sektörümüze nasıl aksettirebilirim? Nasıl anlamlandırabilirim? Konusunda bir akademik çalışma yapma isteği doğdu. Uluslararası Zeytin Konseyi ile tanışmış oldum bu dönemde. Uluslararası Zeytin Konseyi’nin bütün eğitimlerine katıldım. 1989 yılında İtalya’da tadım panel lideri eğitimi aldım. Bu anlamda da ülkemizde yine zeytinyağı sektöründe zeytinyağının duyusal olarak değerlendirilmesi konusunda da çalışmalarım başladı. Ve halen bu konuda çalışmaya devam ediyorum. Hem akademik anlamda hem de eğitimler vererek profesyonel eğitimler vererek devam ettiriyorum" dedi.



"Teknik konularda sektörümüze hizmet vermeye devam ettim"


Katıldığı birçok eğitim ve panelde sektöre katkı sağlamaya çalıştığını belirten Dr. Tibet, "Bunun yanı sıra 20 yıl boyunca Tariş’in hem üretimde hem laboratuvarda ama ağırlıklı olarak kalite kontrol ve analiz laboratuvarı olarak yağ kimyacısı olarak görev yaptım. 20 yılı doldurur doldurmaz emekli oldum ve ülkemizin çok büyük bir ihtiyacı olan güvenilir analiz sonucu verebilecek zeytinyağı ve yağlı tohumlar laboratuvarını kurdum. Bu laboratuvar Uluslararası Zeytin Konseyi’nden ülkemizde yine uzun yıllar sonra ilk defa tanınırlık aldı. 2009 yılında da Duyusal Tadım Paneli’ni kurdum. Yine ülkemizde ilk defa kuruldu Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi bünyesinde. 2010 yılında laboratuvar çalışmalarından ayrıldıktan sonra Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu üyesi olarak, ki ülkemizin ilk kurulan ürün konseyidir, yine teknik konularda sektörümüze hizmet vermeye devam ettim" ifadelerini kullandı.



"Hevesim hep canlıydı ama zamanım olmadı"


Eğitim hayatını sürdürme hevesinin hep var olduğunu ancak zaman bulamadığı için bir başlangıç yapamadığını kaydeden Dr. Tibet, "Bu dönemde de içimde hep saklı kalan ‘Torunumla birlikte üniversiteye giderim, yüksek lisansımı, doktora mı yaparım’ hevesim hep canlı kalmıştı ama maalesef zamanım olmadığı için personelimi yönlendirmeme rağmen ben imkan bulup da bu hevesimi giderememiştim. Bu imkanı ancak 2015 yılında kavuşabildim. ALES’i kazanarak Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliğinde yüksek lisansıma başladım. 2019 yılında mezun olur olmaz da bir Manisalı olarak Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne başvurumu yaptım. 2020 yılından beri de enstitümüzün ve Gıda Mühendisliği Fakültesi’nin büyük destekleri ve yardımlarıyla da bugünlere kadar gelip doktoramı da büyük bir mutlulukla tamamlamış oldum. Ben hayat boyu öğrenme mottosunu çok özümseyen ve bunu hayatımda birebir uygulayan bir kişiyim. Her zaman araştırma yapmayı, öğrenmeyi ve bu bilgilerimi de paylaşmayı çok seven bir kişiliğe sahibim. Bunu yaparken de çok büyük keyif alıyorum. Bu anlamda da eğer gençlerimize bu konuda bir ilham verebilmek adına beni bu zaten çok mutlu ediyor. Umuyorum bundan sonraki süreçte de araştırma çalışmalarım ve akademik çalışmalarımda devam edecektir. Benim yeniliklere açık bir kişiliğim var ve her yeniliği öncelikle öğrenmeye çalışıyorum. Bu sevgi ve öğrenme merakı olduğu için açıkçası hiç zorluk yaşamadım" ifadelerini kullandı.



Başarılarla dolu hayatını 72 yaşında doktorayla taçlandırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.