POLİTİKA - 04 Ekim 2024 Cuma 19:08

Başkan Durbay’dan o iddialara karşı açıklama: "Bu alçaklığı asla affetmeyeceğim"

A
A
A
Başkan Durbay’dan o iddialara karşı açıklama: "Bu alçaklığı asla affetmeyeceğim"

Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, hastalığıyla ilgili son gelişmeleri paylaşarak, bugün bir internet sitesindeki köşe yazısında hakkında çıkan iddialara cevap verdi.


Bir haber sitesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le adı anılan Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, hakkındaki iddialara cevap vererek, kolon kanseri olduğunu ve kendisine yönelik iftirayı atan haber siteleri ve kişilerle mahkemede hesaplaşacağını söyledi. Durbay, yaptığı açıklamada 4 Eylül tarihinde kolon kanseri olduğunu öğrendiğini ve hastalığı ile ilgili açıklamayı kardeşinin riskli bir hamilelik dönemi geçirmesinden dolayı ertelediğini ifade etti.


Kemoterapi tedavisine dün başladığını ve aynı gün hakkında yapılan alçakça iftiralar ile karşılaştığını kaydeden Başkan Durbay, hastalığının son durumu ve hakkındaki iftiralarla ilgili kamuoyuna şu açıklamada bulundu: "2 Ağustos günü, 2008 yılından beri yaşadığım bir bağırsak rahatsızlığı nedeniyle İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Doçent Doktor Tayfun Bişkin tarafından yapılan bir bağırsak operasyonu geçirdim. Operasyondan sonra yaşadığım sıkıntılardan kurtuldum, görevimin başına eskisinden daha iyi bir şekilde döndüm. Fakat geçtiğimiz ay, 4 Eylül günü, gelen patoloji raporunda kolon kanseri olduğumu öğrendim. Gerek ameliyatım gerek ameliyat sonrası sağlık durumumun iyi olması nedeniyle sonuç ne benim ne de doktorlarımın beklediği bir şey değildi. Zira yukarıda da belirttiğim gibi doktorumun da oluruyla son derece sağlıklı bir şekilde hiç bir şikayetim olmadan görevime başlamıştım. Teşhis sonrası tüm uzman kadrolarla hem görevimi en güçlü şekilde devam ettirmek hem de en iyi tedaviyi alabilmek adına değerlendirmelerde bulunduk. Tüm süreci şeffaf bir şekilde sizlerle paylaşmak istiyordum fakat kız kardeşim riskli bir hamilelik geçirdiği ve erken doğum riski olması nedeniyle açıklama yapmayı onun ve doğacak olan yeğenimin sağlığını etkilememesi adına erteledim. Bana alçakça iftiralar atanlar yüzünden dün İzmir Medicana Hastanesinde ilk kemoterapimi alırken, ailem bu haberler nedeniyle apar topar İstanbul’a kardeşimin yanına gidip durumu açıklamak zorunda kaldı. Kendi hastalığımı karnı burnunda bebek bekleyen kardeşime kendim açıklayamadım. Kendisiyle konuşamadım. Bunun acısını asla unutmayacağım, asla affetmeyeceğim!"


"Hakkımda bu adice iftiraları atanlar, mahkum olacaklardır"


Ameliyat olduğu günden bugüne kendisine yönelik pek çok iftira ve yalana maruz kaldığını dile getiren Durbay, açıklamasına şöyle devam etti: "Ameliyat olduğum günden bu yana, organize olmuş hazımsız bir grup tarafından, planlı bir şekilde pek çok iftiraya ve yalana maruz kaldım. Geçtiğimiz gün ise bir alçak tarafından son derece çirkin, ipe sapa gelmez, baştan sona yalanlarla dolu bir yazı dolaşıma sokularak ben, ailem ve Sayın Genel Başkanım hedef gösterildi, iftiraya uğradı. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki dünden beri 100’den fazla kişi ve kurum tarafımca mahkemeye verildi. Bu alçaklardan hukuk önünde hesap sorup, hepsini tek tek mahkum ettireceğim. Mahkemeye verildiğini öğrenen bazıları derhal yazılarını kaldırdı ve benimle iletişim kurmaya çalışıp özür mesajları gönderdiler. Bu saatten sonra hiç bir özrün benim ve ailem nezdinde kıymeti yoktur. Hakkımda bu adice iftiraları atanlar, mahkum olacaklardır. Ne acıdır ki biz kadınlar, bu toplumda sadece fiziki şiddet, taciz ve cinayetle karşı karşıya kalmıyor. Böylesi vicdansız erkek egemen siyasi hesaplaşmalarla da hedef alınıyoruz. Herkes bilsin, herkes duysun ki, bu kirli ve hastalıklı zihniyet yenilmeye mahkumdur. Dün itibari ile, tedavim 2 haftada 1 kez olacak şekilde başlamış durumda. Bir yandan bu hastalık illetiyle mücadele edip tekrar sağlığıma kavuşacak, bir yandan da bu ne idüğü belirsizlerden bu yaptıklarının hesabını soracağım. Siyasi hırsları için böylesine seviyesiz ve aşağılık yalanları yayanlara ve bundan medet umanlara meydanı boş bırakmayacağım.


Partimi ve beni böyle çirkin iftiralarla karalamak isteyenler günün sonunda bunun hesabını yargı önünde ve daha da önemlisi milletin vicdanında çok ağır bir şekilde verecekler. Değerli hemşerilerim, dünden beri telefonuma, sosyal medyama, binlerce arama ve mesaj geldi. Bana ulaşamayanlar, arkadaşlarımı aradı. Hepsi sonsuz desteklerini iletti, yanımda olduklarını söyledi. 36 yıllık hayatımda hep doğru insanlarla tesadüf etmişim, kendimle gurur duydum. Bu çirkin iftiraya paye vermeyip, bana güç verdiniz, hastalığımı bilmeden bana büyük moral oldunuz . Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm de, hastalığımı öğrendiği günden itibaren bana en büyük desteği veren, yıllardır beraber yol yürümekten onur ve gurur duyduğum değerli Genel Başkanım Sayın Özgür Özel ve kıymetli eşi Didem ablama. Desteklerinizi ömrümün sonuna kadar kalbimin üzerinde taşıyacağım. Değerli dostlarım, kıymetli hemşerilerim, sizlerin destekleriyle Manisa tarihinde bir ilki başardık, 36 yaşındayken Manisa’nın ilk kadın belediye başkanı olma gururunu yaşadım. Yine sizlerin destekleriyle bu illeti de atlatacağım. Şuan kendimi çok daha iyi ve güçlü hissediyorum, beyaz kağıda yazılı test sonuçlarının bana hastasın demesini umursamadan, Şehzadeler’e hizmet edecek, destekleriniz ve sevginiz sayesinde bu hastalığı yeneceğim. Birlikte iyileşecek, birlikte güçleneceğiz. Hepinizi çok seviyorum!”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis,Mainz 05 maçının ardından takımının performansı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında deplasmanda Almanya temsilcisi Mainz ile karşılaşan Samsunspor sahadan 2-0 mağlup ayrılarak ilk 8’e adını yazdıramadı. 12. sırada lig aşamasını tamamlayan kırmızı-beyazlılarda Alman Teknik Direktör Thomas Reis, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" Futbolcularının gösterdiği performanstan memnun olmadığını dile getiren Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, "Açıkçası bir sonraki karşılaşmayla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Bugünkü göstermiş olduğumuz performans sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Mainz’e baktığımızda bugün galip gelmeyi hak ettiler. Çünkü biz ikili mücadelelerde o agresifliği gösteremedik ve ikinci topları da onlar kazandı, bizler kaybettik. Emre Kılınç ile yakalamış olduğumuz çok net bir pozisyon vardı. O pozisyonu golle sonuçlandırabilmiş olsaydık normalde 1-0 öne geçen taraf olacaktık ve belki de şu an farklı şeyler konuşuyor olurduk. Göstermiş olduğumuz performanslar ötürü üzgünüz" dedi. Dar bir kadro ile mücadele ettiklerini ve sakatlıktan dönen Ntcham’ın tekrar sakatlanmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Reis, "Olivier Ntcham’ın bir kas sakatlığı oldu. Arka adalesinden sakatlandı Tabi bu bizim adımıza iyi olmadı. Zaten çok eksikle devam etmek zorunda olduğumuz bir dönemde bunun gerçekleşmiş olması bizi üzdü. Maçta da belli oldu. Takımın bir yorgunluğu da var. Birçok eksiğimiz olması sebebiyle genç oyunculara da şans vermeye çalışıyoruz. Ama tabi bu durum onlar için de zor olabiliyor. Çünkü sonradan oyuna girmek her oyuncu için zor olduğu gibi genç oyuncular için de zor oluyor. Bir şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sonuçta çok kısa bir süre sonra Pazar günü oynamamız gereken bir karşılaşma var. Daha sonrasında yine kısa bir aradan sonra oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Umarım sakat oyuncularımız en kısa sürede tekrardan bize katılırlar. Açıkçası bu durum bizim adımıza zor bir dönem. Var olan sakatlıklar sebebiyle zoe bir süreçten geçiyoruz ama bir şekilde yolumuza devam etmek zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis talebi Bakırköy Adliyesi’nde 2021 yılında görev almış polis memurunun, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan 2 şahsın yakınından tahliye vaadiyle 95 bin euro talep eden ve para alışverişi sırasında 1 şüpheliyle beraber tutuklanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, 2 şüpheli hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bakırköy Adliyesi’nde, 2021 yılında polis memuru olan H.K.’nin, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan C.B. ve B.B.’nin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın bilgi ve belgelerine erişerek bunları 3’üncü şahıslar ile paylaştığı iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru H.K.’nin eriştiği belgeleri, tutuklu şüphelilerin yakını olan A.D. ile Whatsapp üzerinden paylaştığı, bu bilgiler karşılığında ise A.D.’nin ise tutuklulardan tahliye vaadiyle 95 bin euro, işe başlamak için ise ön ödeme olarak 50 bin euro talep ettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, A.D. ve H.K. isimli şahıslar ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin serbest bırakılmaları için 95 bin euro talep etmiş Hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2020 tarihinde haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Y. ile A.M.Y. isimli şahısların yakını olan A.D.’nin, H.K. aracılığıyla, gözaltındaki şahısların serbest bırakılmaları ve el konulan malların iade edilmesi şüphelilerden 95 bin euro talep ettiği, işe başlamadan önce ise 50 bin euro almak için sözleştikleri aktarıldı. İddianamede, A.D. isimli şahsın, 2 Ekim 2021 tarihinde, M.A. ile Bakırköy’de buluşup, 40 bin euro teslim alacağı sırada gözaltına alındığı, ardından ise bir diğer şüpheli H.K. ile birlikte tutuklandıkları anlatıldı. 17 yıla kadar hapis talebi İddianamede, şüpheliler A.D. ve H.K. hakkında, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ ve ‘kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçlarından toplamda 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, iddianamede, şüpheli H.K. hakkında ise ‘kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak’ suçundan 2 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.