SAĞLIK - 15 Eylül 2020 Salı 12:44

Eşiyle birlikte korona virüsü yendi vatandaşları uyardı

A
A
A
Eşiyle birlikte korona virüsü yendi vatandaşları uyardı

Manisa’da eşiyle birlikte korona virüse yakalanan ve Merkezefendi Devlet Hastanesinde gördüğü tedavinin ardından sağlığına kavuşan Ahmet Gerçek isimli vatandaş hastane çalışanlarına baklavalı teşekkür etti.

Manisa’da eşiyle birlikte korona virüse yakalanan ve Merkezefendi Devlet Hastanesinde gördüğü tedavinin ardından sağlığına kavuşan Ahmet Gerçek isimli vatandaş hastane çalışanlarına baklavalı teşekkür etti. Ziyaretinde vatandaşları da uyaran Gerçek, “Gerçekten bitkin bir durumdaydım. Anlatılamaz bir duygu, sözlerin bittiği yer yani. Bizim yaşadığımız bu acı travmayı yaşamamak için diğer insanların elinde şuanda fırsat var. Vatandaşlarımız sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat etsinler. Buralara gelmek zorunda kalmasınlar.” dedi.


Manisa Orman İşletme Şefliğinde çalışan 55 yaşındaki Ahmet Gerçek isimli çalışan 28 Ağustos tarihinde bitkinlik ve halsizlik şikayetiyle birlikte eşi 52 yaşındaki eşi Nuray Gerçek’le birlikte gittikleri özel bir tıp merkezinde korona virüs şüphesiyle Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesine gönderildi. Hastanede yapılan tetkiklerde alınan sürüntü örneğinin negatif çıkmasına rağmen tomografi filmlerinde korona virüs tespit edilmesi üzerine tedavi altına alınan Ahmet Gerçek ve eşi Nuray Gerçek tedavilerinin ardından sağlıklarına kavuşarak taburcu oldu. Eşi 17 günde kendisi ise 6 günde sağlığına kavuşan Ahmet Gerçek tedavileri boyunca kendilerine büyük bir özen gösteren hastane çalışanlarına baklava getirerek teşekkür etti.



“Bitkinlik ve halsizlik şikayetiyle geldi”


Ahmet Gerçek’in tedavisini yürüten Uzm. Dr. Volkan Zincircioğlu, "Ahmet bey bize halsizlik, bitkinlik şikayetiyle geldi. Biz kendisine bakanlığımızın da uygun gördüğü şekilde ikili antiviral tedavi başladık. 5 gün boyunca kendisi tedaviye çok hızlı yanıt verdi. 5. günden sonra antiviral tedavisini kestik. İlk başlarda birkaç gün halsizlik şikayeti olmuştu. Nefes darlığı vardı. Oksijen desteği sağladık. Çok fayda gördü. Sağlığına kavuştu. Eşiyle birlikte şifayla taburcu ettik.” dedi.



"Anlatılamaz bir duygu, sözlerin bittiği yer yani”


Manisa Orman İşletme Şefliğinde çalışan 55 yaşındaki korona virüse yakalan Ahmet Gerçek ise hastalığa yakalanış ve tedavi sürecini şöyle anlattı:


"28 Ağustos’ta vücudumda ciddi bir bitkinlik ve halsizlik oluştuğunu hissettim. Tabi bunun habercisi 3-5 gün öncesine dayanıyor. Tabi bunu atlatırız diye düşündüm. Sağlık Ocağına gittim baktım atlatamayacağımı düşündüm. Özel bir hastanede filmlerimi çektireyim de tedaviye geçilir düşüncesiyle başvurdum. Orada en kısa sürede filmlerim çekildi. Oradaki hocamız bana devlet hastanelerinden birini seç seni oraya gönderelim dedi. Ben de Merkezefendi Devlet Hastanesini istedim. Buraya bitkin halde geldik. Hemen müdahaleyi yaptılar. Testler sonucu bizi yatırdılar. İlk iki gün çok bitkin halde hayata tutunmak için çok fazla emarelerimin zayıfladığını hissettim. Allahıma şükürler olsun ki, nasıl ki her canlı dünyaya yaşamak için geldiyse hepimiz de elbette ölümü tadacağız. Ondan şüphemiz yok. Şafi ismiyle şifa nasip etti. Üçüncü gün bir dönüşüm oldu. İkinci günün akşamı gece bire çeyrek kala bitkin halde hemşireleri arayıp yardım istedim. Gerçekten bitkin bir durumdaydım. Anlatılamaz bir duygu, sözlerin bittiği yer yani. Öyle bir hal üzereydim. Hemşire hanım hemen müdahale etti. Yapılması gerekenleri tabi doktora da danışarak yaptı. Merkezefendi Devlet Hastanesinde ekip ruhu olduğunu gördüm. Cansiparane şekilde temizlik personelinden sağlık çalışanına, hemşiresinden doktoruna güler yüzlü, tatlı dilli, ilgili ve alakalı bir şekilde bizi biran önce hayata tutunmamıza ve iyileşmemize vesile oldular. Hepsine teşekkür ederim.”


Çalıştıkları kurum olan Orman İşletme Şefliğinde korona virüsle ilgili çok sıkı tedbirler alındığını ancak dışarıdaki bazı kesimlerde bu tedbirlerin çok zayıf olduğunu kaydeden Gerçek, “Çalıştığımız ortamdan dışarı çıktığımızda çarşı pazarda diğer yerlerde maalesef insanlarda şunu görüyorum. Camilerde sosyal mesafe var, kamu kurumlarında var ve harfiyen uygulanıyor ama bunların haricinde sosyal yaşamda insanların birçoğunu gözlemliyorum, şuanda sosyal mesafeden uzak, maskeler aksesuar şeklinde koluna takılmış bir şekilde geziliyor. Maskenin yeri yüz ve burun olması gerekiyor. Bu hastaneler elbette cansiparane bir şekilde dört elle insanların sağlığına kavuşması için mücadele veriyor ama buralara gelmemek için mücadele vermek için bizler de birey olarak üzerimize düşenleri yapmalıyız. Sağlık Bakanımız her gün açıklama yapıyor. Gerçekten onu bir gün bir dakika dikkatle dinleseler zaten yeter de artar diyecek başka bir lafım yok. Lütfen büyüklerimizin dediklerini, Sağlık Bakanımızın dediklerini toplum olarak yerine getirelim. Hep birlikte ülkece bunu aşarız inşallah. Sağlık çalışanları gerçekten gece gündüzlerini heba ediyorlar. Buradaki sağlık çalışanlarına, başhekiminden temizlik personeline kadar bu insanlara da yazık. Bu insanların da çoluğu çocuğu var. Gelin birlik lalım, hastanelerde Covid-19’u el ele vererek aşabiliriz.” dedi.



“Bizim yaşadığımız travmayı kimse yaşamasın”


Gerçek sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim yaşadığımız bu acı travmayı yaşamamak için diğer insanların elinde şuanda fırsat var. Bunu vatandaşlarımız en iyi şekilde değerlendirsin. Bir dakikalığına düşünsünler. Sağlık Bakanımızın söylediklerini bir dakikalığına içinden alacakları alsınlar sosyal mesafe, maske, hijyen temizlik yani. Bunu da dikkat etsinler. Buralara gelmek zorunda kalmazlar.”


Hastaneden taburcu olan Gerçek daha sonra Merkezefendi Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Mehmet Fatih Zeren’e baklava ikram ederek tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.