ASAYİŞ - 05 Aralık 2025 Cuma 15:41

Ferdi Zeyrek davası Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediliyor

A
A
A
Ferdi Zeyrek davası Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediliyor

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in 6 Haziran 2025 günü evinin havuzundaki arızayı kontrol etmek isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine devam ediliyor.


Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in Kurban Bayramı’nın 1. günü 6 Haziran 2025 gecesi evinin havuzundaki arızayı kontrol etmek isterken elektrik akımına kapılarak ağır yaralanması ve ardından kaldırıldığı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde 9 Haziran günü hayatını kaybetmesine ilişkin ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 2’si tutuklu 10 kişi, hakim karşısına çıktı.


CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper’in de takip ettiği davada tutuklu sanıklar H.İ. ve N.B. ile tutuksuz yargılanan 8 sanık, müşteki sıfatıyla Başkan Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir Zeyrek ve avukatlar hazır bulundu.



"Ferdi beyin evine bir vida dahi çakmadım"


Sanıklardan havuz motorunu yapan bobinaj firmasının eski çalışanı H.İ., havuz motorunu yetersiz yetkinlikle söküp taktığı gerekçesiyle yargılandığı davada ifade verdi. Başkan Zeyrek’in ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili olaydan çok önce işten ayrıldığını kendi işini kurduğunu ve bahse konu olan havuz motoruyla bir ilgisi bulunmadığını söyleyen H.İ., "6 aydan beri tutukluyum. Yanlış anlaşılmadan dolayı tutuklandım. Bahsi geçen bobinaj firmasında 2022 yılında işten ayrıldım. Vicdanım rahat. Ben Ferdi beyin evine bir vida dahi çakmadım. Olay benim üzerime kaldı. Ferdi beyin evine dahi gitmedim" dedi.



"Kurulumdan sonra bir çok işlem yapılmış"


CE uygunluk belgesi olmayan ekipman kullandığı, projelendirme yapmadığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan N.B. ise ifadesinde "Ben motoru 5 sene önce yaptım. CE belgesi olmadığı söyleniyor ancak belgem var ve dosyada mevcuttur. Ferdi beyin işini 5 sene önce yaptım. Havuzun elektro mekanik işini yaptık. Yapı denetim firmaları da denetledi. 5 sene önce yaptığım motor su altında kalmasın diye de zeminden yükseğe monte edildi. Benim yaptığım kurulumdan sonra bir çok işlem yapılmış. CE belgelerim ve su sızdırmaz malzeme kullandığım ispatlıdır. Motor montajdan sonra tamir görmüş" dedi.


’Yapılan işin projelendirilmesi gerekiyor mu?’ sorusu üzerine, N.B., projeyi sorgulama sorumluluğu olmadığını, bu konuda da bir yükümlülük ve mevzuatın bulunmadığını belirterek, "Bana mimari bir proje verildi. Havuz ruhsata dahil midir, değil midir? Kontrol etme sorumluluğum yok. Bana iş geldiğinde gerekli izinlerin alındığını kabul ederim. Buradaki ihmal kaçak akım rölesinin sökülmesinden kaynaklanıyor. Benim yaptığım malzemeden kaynaklanan bir sorun yok. Kaçak akım rölesini söken ve motoru tamir eden sorumludur. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.



"Biz motoru 38 ay önce tamir ettik"


Motoru tamir eden bobinaj firması sahibi H.A., tutuksuz olarak yargılandığı davada "38 ay önce motor tamir gördü. Testlerden geçmeyen hiçbir motoru teslim etmeyiz. Motoru teslim alım tutanağına göre Ferdi bey motoru bize kendisi getirdi. Ama kendisini şahsen görmedim. Elimizdeki tutanaklara göre bunu söylüyorum. Daha sonra yine kendisi alarak montajını yaptı. 2022 nisan ayında motor bir kere bize tamire geldi. Sökme ve takma işlemini biz yapmadık" dedi.


Yapı denetim firması sorumlusu makine mühendisi ve denetçi H.Ş., havuz ve makine dairesinin standartlara aykırı konumlandırılmasını denetlemediği gerekçesiyle tutuksuz yargılandığı davada "Biz projesi olmayan bir yapının denetimini yapamayız. Süs havuzu olarak projeye sonradan eklendi. Benim yasal olarak sorumluluğum yoktur. Ben havuzu görmedim" dedi.


Proje ve uygulama denetçisi olarak görev alan elektrik mühendisi, denetçi M.Ç., olayın kendi alanında bir konu olmadığını ve bir sorumluluğunun bulunmadığını söyledi.


Yapı denetim firmasında proje ve uygulama denetçisi inşaat mühendisi R.A., kaba inşaat olarak tabir edilen kısmın tamamlanmasıyla sorumluluğunun sona erdiğini, havuzun bu aşamadan sonra yapıldığını ve sorumluluğu olmadığını ifade etti.


Merhum Ferdi Zeyrek’le arsayı birlikte aldıkları ve inşaatı birlikte yaptıkları bilinen müteahhit firma sahibi aynı zamanda da bölgede evi bulunan M.G., "Ferdi’yle bizim bir ev yaparak orada yaşamak gibi bir hayalimiz vardı. Daha sonra bu arsayı bulduk. O dönem için çok büyük miktarda fiyatı vardı. Kredi olarak benim şirketim üzerinden kredi çektik ve 6 arkadaş ortak krediyi ödeyerek evleri yaptık. Yapı denetim sırasında havuzların üzeri toprakla kapatılmıştı" dedi.


Tutuksuz sanıklardan havuz operatörü Y.Ö., "Havuzun bakımını yaptığım doğru değil. Sadece temizliği ile ilgileniyorum. Site görevlisi A.S. beni aradığında ben il dışındaydım. Bana durumu anlattığında Kurban Bayramı olduğunu, kimseye ulaşamayacağımızı ve havuzu kullanmamalarını söyledim. Ben en son temizlik yaptığımda motorda bir arıza yoktu" dedi.


Site görevlisi A.S. "Havuz motoru çalışmayınca site yöneticisi Ali Altınordu ile beraber kontrol ederek Y.Ö.’yü aradık. Kendisi öğleden sonra geleceğini söyledi. Nasılsa geleceğini söyledi diye Ferdi beye haber vermedim. Ben havuz motorunu kontrol ettiğimde şalter kapalıydı" şeklinde ifade verdi.


Elektrik dağıtım firması görevlisi M.E. ise verdiği ifadede "Bizim sorumluluğumuz bina girişine kadar. Binadaki elektrik tesisatıyla ilgili bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.



"Ferdi hiçbir arızaya müdahale etmezdi"


Sanık ifadelerinin dinlenmesinin ardından merhum Ferdi Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek müşteki sıfatıyla dinlendi. Müteahhit M.G.’den şikayetçi olmadığını söyleyen Zeyrek, "Metal korkuluklarda elektrik vardı. Evin şalterini kapatıp Ferdi’yi çıkarmaya çalıştım. Çok ağır olduğu için çıkaramadım. Eve taşındığımız ilk zamanlar haricinde bir elektrik arızası yaşamadık. Ferdi de hiçbir arızaya müdahale etmezdi. Usta çağırırdı. Sadece o akşam bir sorun var mı? diyerek kontrol etmek istedi. Daha öncesinde Nehir’i de motor odasına girmemesi konusunda uyarırdı" dedi.


Müşteki olarak ifade veren Nehir Zeyrek ise "Buraya çıkan kimse sorumluluk kabul etmedi. Benim amacım kimseyi hedef göstermek değil. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.


Sanık ve müşteki ifadelerinin ardından mahkeme heyeti tanık ifadelerini dinledi. Dava tanık ifadelerinin dinlenmesiyle görülmeye devam ediliyor.



Ferdi Zeyrek davası Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kamyonun çarptığı hafif ticari araç 50 metre savruldu: 1 ölü, 2 yaralı Denizli’de şerit değiştirmek isterken arkadan gelen kamyonun çarptığı hafif ticari araç yaklaşık 50 metre savruldu. Kamyonun da yoldan çıktığı kazada 1 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralandı. Kaza, Honaz ilçesi Gürleyik Mahallesi Denizli-Afyon kara yolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Denizli istikametinden Afyon yönüne seyir halinde olan Halil İbrahim Ekiz idaresindeki 48 GC 751 plakalı hafif ticari araç, şerit değiştirmek için ani manevra yaptı. Bu sırada aynı yönden gelen 48 HH 634 plakalı kamyon, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda duramayınca Halil İbrahim Ekiz idaresindeki araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyon, yoldan çıkarak refüje çıkarken hafif ticari araç ise 50 metre savruldu. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık, polis, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen sağlık ekipleri Halil İbrahim Ekiz’in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Yanında yolcu konumda oturan eşi N.E. ve kamyon sürücüsüne ise olay yerinde yapılan müdahalelerin ardından ambulans ile en yakın hastaneye sevk etti. Halil İbrahim Ekiz’in cenazesi ise otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumu morguna kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan eşi N.E.’nin durumu ağır olduğu kamyon sürücüsünün ise hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Kayseri 2020 yılında adliye önünde işlenen cinayet davasında dikkat çeken ‘reddi heyet’ talebi Kayseri’de 2020 yılında adliye önünde işlenen cinayetin sanığı M.A ve azmettiricisi olduğu iddia edilen oğlu avukat Ö.A. hakkında verilen kararın Yargıtay’dan dönmesinin ardından firari durumdaki Ö.A.’nın avukatı reddi heyet talebinde bulundu. Kayseri Adliyesi’nin önünde 2020 yılında yaşanan olayda M.A.’nın oğlunun eski müvekkili Ahmet Demir’i adliye önünde öldürmesiyle ilgili davanın Yargıtay’ın bozmasının ardından dava Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. 7 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen olayın ardından avukat Ö.A., kuvvetli suç şüphesiyle ’kasten öldürmeye azmettirme’ suçundan tutuklanmıştı. Olaya ilişkin Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonunda mahkeme heyeti 25 Mart 2022’de kararını açıklayarak, M.A.’yı ’tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Ardından Ahmet Demir’in sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar, ’ağır tahrik’ olarak değerlendirilerek, cezasını 24 yıla düşürdü. Sanık hakkında ’iyi hal’ indirimi uygulamayan mahkeme heyeti, Ö.A.’nın ’azmettirme’ suçundan, Ahmet Demir’in eşi H.D.’nin ise suça iştirakten delil yetersizliğiyle beraatine hükmetti. Mahkeme heyeti ayrıca tutuksuz sanıklardan H.D., A.T. ve T.H.’yi ise ’tasarlayarak öldürmeye iştirak’ suçundan 12’şer yıl hapse mahkum etti. Yargıtay kararı bozdu Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da onanmasının ardından konu Yargıtay’a taşındı. Yargıtay sanık M.A.’ya ’tahrik’ indirimi uygulanarak ceza verildiği, sanıklardan H.D.’nin olay öncesi ihbarda bulunmasına ve olayın gerçekleşmesini engellemek için çaba göstermesine rağmen 12 yıl 6 ay ceza verildiği bunun yerine sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği, sanık avukat Ö.A.’nın ise ’kasten öldürmeye azmettirme’ suçundan cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilerek, yanlış hüküm kurulduğu gerekçeleriyle dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. ‘Reddi heyet’ talebi Yargıtay’ın bozma kararının ardından Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlayan yargılamanın ikinci duruşması bugün görüldü. Duruşmaya SEGBİS ile katılan, hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan sanık Ö.A.’nın avukatı ceza hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, Yargıtay ilamına ilk duruşmada uyulması yönünde karar veren mahkemenin tarafsızlığını kaybettiğini söyleyerek, reddi heyet talebinde bulundu. Sanık M.A.’nın avukatı Emre Ayan da Yargıtay’ın kararının kabul edilebilir bir karar olmadığını belirterek, Ahmet Demir’in müvekkiline yönelik ağır küfürler ettiğini belirtti. Ayan, "Dosyada müvekkilime yönelik çok ağır hakaretler olduğu sosyal medya paylaşımları ile sabitken ‘haksız tahrik’ indiriminin kaldırılması istenmektedir. Biz, dosyanın bu kapsamda Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gitmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. Sanık avukatlarının açıklamalarının ardından mahkeme heyeti sanık Ö.A.’nın avukatı Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem’in reddi heyet talebini değerlendirmek için ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Ö.A.’nın avukatının reddi hakim talebinin reddine karar vererek, Kayseri 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz yolunun açık olduğunu söyledi. Heyet, firari sanık Ö.A. hakkında yakalama kararının da infazının beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.