ASAYİŞ - 09 Aralık 2025 Salı 11:44

Kocası tarafından defalarca bıçaklanan kadın dehşet anlarını anlattı

A
A
A
Kocası tarafından defalarca bıçaklanan kadın dehşet anlarını anlattı

Manisa’nın Yunusemre ilçesinde boşanma aşamasındaki eşinin cinsel saldırısına direndiği için defalarca bıçaklanarak ağır yaralanan ve 6 gün yoğun bakımda kalan 2 çocuk annesi Elvan Özerdim, tutuklu yargılanan eşi Olcay Özerdim’in ceza davası çıkışında yaşadığı dehşet anlarını anlattı.


Manisa’nın Yunusemre ilçesi Tevfikiye Mahallesinde 19 Mayıs 2025 tarihinde yaşanan olayda 3. kez boşanma davası açtığı eşi Olcay Özerdim (40) tarafından önce cinsel saldırıya uğrayan ve buna direndiği için 5 kez ölümcül bıçak darbeleriyle ağır yaralanan 34 yaşındaki 2 çocuk annesi Elvan Özerdim geçirdiği sayısız ameliyatların ardından hayata yeniden tutundu. Birçok kadının ölümle sonuçlanan yaşadığı şiddetten ağır yaralı kurtulan Elvan Özerdim tutuklu yargılanan eşi Olcay Özerdim’in hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar mücadele edeceğini söyledi.


"Sen benimsin" diyerek saldırdı


Yaşadığı olayı korku dolu gözlerle yeniden yaşayarak anlatan Elvan Özerdim, "15 yıllık evlilik hayatım vardı. Yani şubat ayında eşimle anlaşmazlıktan dolayı, çalışmamasından, alkol bağımlılığından dolayı mahkeme açıp boşanmaya karar vermiştim. Ta ki mayıs ayına kadar. Mayıs ayına kadar tehditleri ve ’benimle boşanma, beraber yaşayalım, çocuklarımız var’ diye sürekli bana tehditlerde bulundu. Birlikte yaşamaya devam etmemizi istedi. Ama ben bunu istemedim. Çünkü ben ona birçok kez şans vermiştim bu 15 yıl içinde. Yani iki defa daha önce boşanma davası açmıştım ama sırf bu ölümden korktuğumdan dolayı ben onu boşayamamıştım. Sonrasında 3. boşanma davası sırasında mayıs ayında bu olay başıma geldi. Beni melek yüzüyle kandırdı açıkçası. Böyle ’Çocuklarımız için.’ dedi ve kandırdı. "Yok çocuklarım rahat etsin, gel birlikte eşyaları alalım, toplayalım." falan dedi ve beni ayrıldığım eve götürdü. Ondan sonra ilk önce bana saldırdı. Sonrasında da bıçak darbeleriyle onun isteğine karşılık vermediğim için beni öldürmeye çalıştı. Ne çocuklarımı gözü gördü o çocuklarım diyen adamın ne de beni gözü gördü. Kendime ev tutmuştum. Yeni evimi temizliyordum ben. Evimi temizlerken oğlumu kandırıp benim evimin yerini öğrendi. Gelip beni evimden eski evimdeki eşyalarımızı alalım diye çocuğumla birlikte beni götürdü. Yani biz oraya gittik. Ben ilk önce gitmek istemedim. Yani inanamadım işte onun o kadar kadar iyi olabileceğine. Ama o beni işte her şekilde iki sözüyle yine kandırmayı başardı. O güzel sözleriyle. Sonra ’Çocuğum da var işte sana ne yapabilirim ki? Hani onun yanında bir şey yapamam gel.’ dedi. Sonra çocuğumu kandırıyor. Evden gönderdikten sonra önce bana saldırıyor. Sonrasında da benimle ilişkiye girmeye kalktı. Ben bunu reddettiğimde bıçak darbeleriyle karşılaştım. ’Sen benim karımsın. Hala benimsin. Nikahımdasın. Yapmak zorundasın.’ dedi bana. Ama ben hiçbir şey zorunda değilim. İki koltuk altımdan, göğsüme, sonrasında da kaburga kemiklerime darbe aldım. Mideme, ciğerlerime falan geldi. O an bilmiyorum nasıl kurtuldum. Bıçak darbelerinin ardından ’Benim çocuklarım var, ölüyorum ben.’ diye bağırdım ve yere yığıldım ondan sonra bıraktı beni. Sonrasında da döndü etrafımda zarar vermek için ama bilmiyorum artık öldüğümü sandı galiba. Bornozla tampon yaptım kendime. Yani ben kaçıp kendimi banyoya kapattım aslında. Banyoya kapattıktan sonra baktım banyonun kilidi yok. Ben oradan kurtulamıyorum. Kendimi dışarıya atmak için orada baktım bornoz var. Üzerime bornozu giydim. İşte kendimi dışarıya atıp hani insanlar beni görsün de kurtulayım diye ama baktım ki dış kapı kilitli. Ben dışarıya çıkamıyorum. Orada kaldığım yerde baktım kanım fışkırıyor etrafa sıçrıyor. Sonrasında aldım orada böyle elimden ne geldiyse artık oralara bastım, baskı uyguladım. Yani kanımı durdurmaya çalıştım. Sonrasında da ona bağırdım. ’Artık yeter beni kurtar. Çocuklarım var benim. Onlar ne olacak ben ölürsem’ gibisine. Sonra benim zaten nefesim kesildi. Sonrasını hatırlamıyorum ben. Bir 6 gün yoğun bakımdaydım. Yoğun bakım sürecim oldu. Yoğun bakım ünitesinde bana gerekli tedaviler uygulandı. Güvenliğim için de sonrasında evime döndüm." şeklinde konuşarak yaşadığı dehşet anlarını anlattı.


"Sanık tamamen öldürmeye yönelik hareket etmiştir"


Elvan Özerdim’in avukatı Yalçın Arcak ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada, "Bu adliye önünde çok kere basın açıklamaları yaptık, eylemler yaptık kaybettiğimiz birçok kız kardeşim için eylemler yaptık. Davalara katıldık. Bugün şanslıyız ki Elvan Hanım yanımızda. Şu an bu cani, tutuklu inşallah gün yüzü de görmez. Bir hukukçu olarak bunu sağlamak için elimden geleni yapacağım. Karşı taraf kasten yaralama iddiasında bulunuyorlar. Yaralama kastıyla hareket ettiklerini söylüyorlar. Ama müvekkilim beş bıçak darbesi alıyor. Beş bıçak darbesinin beşi de ölümcül darbeler. Tamamen öldürmeye yönelik hareket etmiştir. Biz olabilecek en yüksek cezayı alması için elimizden geleni yapacağız. Şu an tutukluk hali de devam ediyor. Dosyada birkaç eksiğimiz kaldı. Çok büyük ihtimalle önümüzdeki celse karara çıkar diye düşünüyoruz. İnşallah yüksek bir ceza alacak ve gün yüzü görmeyecek. Biz bunu sağlamak için tekrar söylüyorum. Hep beraber elimizden geleni yapacağız. İddianame öldürmeye teşebbüse yönelik yazılan bir iddianame. Tabii karşı taraf şu an kasten yaralama konusunu kabul ediyor. Bununla alakalı bugün de yine pişman olduğunu dile getirdi mahkemede. Tabii bir de tecavüze yeltenme durumu söz konusu. Bununla alakalı iddianamede bir husus yok. Mahkeme esnasında müvekkilimin ve tarafımın beyanlarıyla ve yine bu konuda tanıklar dinleteceğiz. Çünkü müvekkilim onun isteklerine karşılık da vermeyince kendisinin çok ciddi bir şekilde gözü dönüyor ve müvekkilime saldırıyor. Aslında cinsel bir tecavüz noktasında da ceza alması gerekiyor. Tabii savcılığın önümüzdeki celse nasıl bir mütalaa vereceğini bilmiyoruz ama ben bir hukukçu olarak öldürmeye teşebbüse yönelik bir mütalaa vereceğine inanıyorum. Bu yönde de karar çıkacaktır diye düşünüyorum" dedi.


Tutuklu yargılanan Olcay Özerdim’in ise mahkemedeki ifadesinde eşinin rızasıyla birliktelik yaşadıklarını ve ağır tahrik sonucu bıçakla yaraladığını ancak daha sonra pişman olarak hem ambulansı çağırdığını hem de kendisinin polise teslim olduğunu söylediği öğrenildi.


Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin tamamlanması ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 24 Aralık Çarşamba Günü saat 10.00’a erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalyalılar güne sporla başlıyor: Sabah sporlarına yoğun ilgi Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kent sakinlerinin güne daha dinç ve sağlıklı başlaması için düzenlediği sabah sporu etkinlikleri sürüyor. Karaalioğlu Parkı ve Konyaaltı Sahil Yaşam Parkı’nda gerçekleştirilen dersler, her yaştan sporsever tarafından yoğun ilgi görüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Karaalioğlu Parkı ve Konyaaltı Sahil Yaşam Parkı’nda gerçekleştirdiği derslere, toplumun her kesiminden ve her yaştan sporsever katılım sağlıyor. Pazartesi ve Perşembe günleri sabah saat 08.30’da başlayan ve uzman eğitmenler eşliğinde verilen ücretsiz derslere katılan vatandaşlar, yaptıkları egzersizlerle birlikte günü daha zinde ve sağlıklı geçirmenin ayrıcalığını yaşıyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan spor derslerine gelen vatandaşlar; ısınma, nefes, güçlenme, esneme egzersizleri ve farklı pilates türleriyle yaptıkları antrenman sayesinde ruhsal ve fiziksel anlamda tazelenme fırsatı yakalıyor. Haftada 2 gün yapılan sabah sporuna, isteyen her vatandaş katılım sağlayabiliyor, herhangi bir kayıt şartı bulunmuyor. Hatice Alptekin: "Toplumun her kesiminden vatandaş geliyor" Sabah sporuna katılım sağlayan vatandaşlardan Hatice Alptekin, sabah sporunun çok keyifli geçtiğini belirterek, "Haftada 2 gün buraya geliyoruz, çok memnunuz. Emekli olduğumdan beri buradaki sabah sporuna geliyorum. Ben astım hastasıydım. Bu sabah sporları sayesinde kendimi daha iyi hissediyorum. Hocalarımızdan da çok memnunuz, sağ olsunlar bizim yaşımıza uygun hareketler yaptırıyorlar. Burası olmasa başka yerde spor yapma şansımız yok. Salon ücretleri pahalı olduğu için burası bize çok fayda sağlıyor. Her kesimden insan gelebiliyor" dedi. Ahmet Hürsel: "Kendimizi zinde hissediyoruz" Bu hizmetin sağlıklı yaşam için çok faydalı olduğunu söyleyen Ahmet Hürsel ise, "Bu hizmetlerin bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Burası sayesinde daha zinde hissediyoruz, nefes alış verişlerimiz bile düzeldi. Ağrılarımız azaldı. Sabahın erken saatlerinde spor yapmak çok güzel bir şey, kendimize geliyoruz. Uykumuz düzene girdi ve daha rahat uyuyabiliyoruz" diye konuştu.
İstanbul Dijital dolandırıcılıkta yeni dönem: Sesi bile saniyeler içinde klonluyorlar Türkiye’de dijital dolandırıcılık yöntemleri yapay zeka teknolojileriyle birlikte tehlikeli bir seviyeye ulaştı. Banka görevlisi, polis veya savcı kılığına giren dolandırıcılar, ses klonlama yöntemiyle tuzağa düşürdükleri vatandaşlara milyonlarca liralık mağduriyet yaşatabiliyor. Türkiye’de son dönemde artış gösteren dijital dolandırıcılık vakaları, yapay zeka destekli yöntemlerle yeni bir boyut kazandı. Özellikle banka müşteri temsilcisi, polis, savcı veya kurum görevlisi kılığına girilerek gerçekleştirilen ses klonlama dolandırıcılıkları, vatandaşları mağdur ediyor. Yapay zeka teknolojisiyle tanıdık bir kişinin sesinin saniyeler içinde taklit edilebilmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırırken mağduriyetleri de artırıyor. Arayan kişinin sesine güvenerek işlem yapan vatandaşlar, kısa sürede yüksek maddi kayıplarla karşı karşıya kalıyor. Türkiye’de hukuken ‘bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık’ neticesinde değerlendirilen bu yöntemler, Türk Ceza Kanunu bakımından ağır yaptırımlar içeriyor. Ancak suçun teknolojik boyutu, mağdurların kısa sürede tepki verme şansını azaltmakla beraber maddi kayıpların büyümesine de sebep oluyor. "Vatandaşların en çok yaptığı hataların başında paniğe kapılmak geliyor" Son dönemde bahse konu olaylara ilişkin artan başvurulara dikkat çeken Avukat Burak Evci, "Yapay zeka ile üretilen ses ve görüntülerin kullanıldığı dolandırıcılık vakaları, toplumumuz için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Vatandaşlarımızın, kendilerini arayan kişinin sesine güvenerek işlem yapması artık büyük risk taşımaktadır. Bu nedenle hiçbir kamu görevlisinin telefonda para talep etmeyeceği ve banka işlemi yaptırmayacağı unutulmamalıdır. Mağduriyet yaşanması halinde vakit kaybetmeden savcılığa başvurulması gerekmektedir. Vatandaşların en çok yaptığı hataların başında hızlı karar vermek, teyit almamak ve paniğe kapılmak gelmektedir. Yapay zeka ile üretilen seslerin ayırt edilmesinin güçleşmesi, dolandırıcıların işini kolaylaştırmaktadır. Bu sebeple gelen her çağrının kurum numaralarıyla karşılaştırılması, geri arama yapılması ve doğrulama istenmesi büyük önem taşımaktadır. Dijital güvenlik uzmanları, Türkiye’de yapay zeka ile işlenen siber suçların kısa sürede daha da yaygınlaşabileceğini belirtmektedir. Bu sebeple hem vatandaşların bilinçlenmesi hem de ilgili kurumların teknik takip süreçlerini güçlendirmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır" dedi.
Denizli Pamukkale’nin 9 genç yeteneği, son seçmelere çağrıldı Denizli’de faaliyet gösteren futbol okulları arasına yaklaşık 15 ay önce katılan Denizli Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu’nda 9 futbolcuyu daha üst liglere göndermenin gururu yaşanıyor. Daha önce de Nilsu Çayı ve Nurcan Kazancı gibi futbolcuları Beşiktaş Akademi takımına kazandıran Pamukkale Kartallar’da 9 sporcu daha ikinci ve son aşama olan seçmelere davet aldı. Denizli’de faaliyet gösteren futbol okulları arasına yaklaşık 15 ay önce katılan ve bu sürede Denizli’de bulunan Beşiktaşlı yöneticilerin, taraftarların, kongre üyelerinin yanı sıra diğer takım taraftarlarının da çocuklarını güvenle emanet ettiği Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu’nda Kasım ayı kampında seçilen 9 sporcunun daha ikinci ve son seçmeye davet edilmesinin gurur ve sevinci yaşanıyor. Beşiktaş tarafından 13-14 Aralık 2025 tarihlerinde İzmir’de yapılacak seçmelere davet edilen futbolcular; Ülkü Tekin(Orta Saha), Sebahat Naz Koçu (Stoper), Alp Uğur Candan(Orta Saha), Emre Karakaya(Sağ kanat), Erdem Yiğit Özdemir(Forvet), Ferit Umut Köse(Sol kanat), Kerem Gündüz(Sağ kanat), Ömer Çiftçi(Orta saha), Demir Arda Yüksek (Orta saha)oyuncusu. Ferdi Kösem: "Sadece Beşiktaş’ın resmi kamplarına katılıyoruz" Futbol Okulu Faaliyetleri ve 9 futbolcunun seçmelere çağrılması ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu Koordinatörü Ferdi Kösem, çalışmalardan gayet memnun olduğunu belirterek, "Futbol okulu olarak çalışmalarımız gayet iyi gidiyor. Her geçen gün büyüyen bir kadromuz var. Nisan kampında seçilenler olmuştu. Şimdi Kasım kampında da seçilen oyuncularımız oldu. Kasım Kampında 2014 grubumuz namağlup şampiyon oldu. İlk sekiz den 6 sporcumuz seçildi. Büyük gruplardan da seçilenler oldu. Kasım kampında 9 sporcumuz seçildi. Bunların ikisi erkek. Tabi ki bizden bundan gurur duyduk. Antrenmanlarımız çok iyi gidiyor. Seçilenler oluyor, fark oluşturuyoruz. Şu an gayet güzle olumlu bir ailemiz var. Biz Pamukkale Beşiktaş Futbol Okulu olarak Beşiktaş’ın resmi şubesiyiz. Resmi olarak bize açıklama yapılmadan açıklama yapamıyoruz. Şu an açıklama geldi. Aslında daha önce de seçilecekleri tahmin ediyorduk. Kampta hem karakteri, hem duruşu, hem de futbolu oyunuyla fark oluşturulmuştu. Orada namağlup şampiyon olmuşlardı" dedi. "15 ayda 11 sporcuyu üst tarafa vermenin gururunu yaşıyoruz" Seçme takvimi ile ilgili olarak da konuşan genel koordinatör Kösem; "Bunlar daha önce İstanbul’a gidiyorlardı. Şimdi değişti İzmir’e gidecekler orada son seçmeyi de kazanırlarsa daha önce giden Nilsu Çayır ve Nurcan Kazancıo gibi Beşiktaş’ın akademik oyuncusu olacaklar. Biz zaten kurulalı 15 ay oldu. Bu sürede iki kızımızla birlikte inşallah 11 futbolcumuzu daha Beşiktaş’a vermenin sevincini gururunu yaşıyor olacağız. Bu şekilde 15 ayda tarihi bir fark oluşturdu. Bize listeler geliyor Türkiye toplamında toplam 50-60 sporcu ikinci kademeye kalmışlar. Bunların dokuzu bizden. Bu bizim için sevinç kaynağı oluyor ayrıca şu bizim açımızdan daha da önemli bu çocuklarımızın lisansının yüzde doksanı bizde çıkanlar yani daha önce hiçbir yerde oynamamış bizim eğitimimizle bu safhaya gelenler bu nedenle de ayrı bir gurur duyuyoruz" diye konuştu. "Büyük uyumlu bir aile başarıyı getirdi" Büyük bir aileye sahip olduklarına dikkat çeken Kösem, "Bizim burada gerçekten çok güzel bir ailemiz, veli grubumuz var. Antrenmanlarımız çok güzel gidiyor. Velilerimiz çok olumlular. Hep aktifler. Biz bir aile olduktan sonra bu başarı zaten geliyor. Bu başarı zaten ben kaynaklı değil, biz kaynaklı. Bunu Pamukkale Beşiktaş ailesi olarak biz başardık. Son aşamaya kaldık, muhtemelen son aşamada da takılı kalmıyor. Bu grup Elit Kartallar olarak liglerde de mücadele ediyor. İnanılmaz sükse yaptılar. Oynanan iki maçı da kazandılar. Bize rakip olarak görünenlerin genelini yendik. O yüzden de çok mutlu çok gururluyuz. Hep beraber 13-14 Aralık’ta İzmir’e gidiyoruz. 2 gün İzmir’de 9 Eylül’deyiz. Bende onlara eşlik edeceğim. Oraya aile olarak gelenlerde olacak. Bu nedenle burada antrenmanlarımız olmayacak. Ben sonuna kadar çocuklarımın arkasında olmaya çalışıyorum. İnşallah ailecek gidip ailecek seçilerek döneceğiz" ifadelerini kullandı. "Biz isteyen herkese lisansı ücretsiz veriyoruz" Lisans alma verme durumu ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Kösem konuşmasını şöyle tamamladı: "Bir veli birinden, antrenörden, ya da başka birisinden rahatsız olabilir. Hocalarından veli grubundan rahatsız olabilir. Biz lisans konusunda zorluk çekiyoruz. Neden zorluk çekiyoruz. Bize gelmek isteyen çok sayıda kız grubundan futbolcu var. Erkeklerde pek sıkıntı yaşamıyoruz. 130 erkek sporcumuzdan bize gelen geri çıkabiliyor. Ama kız grubunda biz şu sorunu yaşıyoruz. Bize gelmek isteyen çok ama önünü kesiyorlar. Bizle antrenmana çıkıp başka takımda lisansı olanlar var. Açıkçası kızlar bize ağlayarak geliyorlar. Biz burada umut satmıyoruz. Lütfen diğer hocalardan da ricam lütfen biraz empati yapsınlar kız da olsa erkekte olsa bu çocuklarımıza ışık olmaya çalışsınlar. Yani sadece kendi aidatlarını düşünmesinler. Biz öyle düşünmüyoruz. Buradan bir tane veli bizim antrenmanlarımızı, çalışmalarımızı beğenmeyen yada burada huzurlu olmadığını söyleyen birisi varsa lisansına beş kuruş almadan verip başka takıma gönderebiliriz" diye konuştu.