ÇEVRE - 01 Ekim 2024 Salı 11:34

Kuruyan Marmara Gölü’nü kurtarmak için ilk adım atıldı

A
A
A
Kuruyan Marmara Gölü’nü kurtarmak için ilk adım atıldı

Gölmarmara Belediyesi kuruyan Marmara Gölü’nü yeniden canlandırmak için ilk adımını attı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Polat Çetinkaya ve beraberindeki 26 bilim insanı yaptıkları ilçe ziyaretinde Gördes Barajı ve Marmara Gölü’nde incelemelerde bulundu. Heyet, gölün tekrar su ile doldurulmasına yönelik alternatif yollar ile ilgili hazırladıkları raporu ilgili mercilere sunacak.


Manisa’nın Gölmarmara Belediyesi, ilçenin adını da aldığı, ‘Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan’ tescilli, ‘kuş cenneti’ olarak bilinen ve 2021 yılının ağustos ayında tamamen kuruyan ‘Marmara Gölü’ için harekete geçti. Proje paydaşlarından Gölmarmara Ziraat Odası ile birlikte sel-fırtına-çığ-kuraklık, yüzey suları, hidroloji, su kaynaklarının planlanması, sulama ve drenaj, atıksu ve yağmur suyu gibi önemli konularda araştırmaları bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Polat Çetinkaya ve çeşitli ülkelerin bilim insanlarından oluşan 26 kişilik heyet ilçeye ziyarette bulundu.


Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan ile Ziraat Odası Başkanı Erdal Ziyan’ın ağırladığı heyet Gördes Barajı ve Marmara Gölü’nü ziyaret ederek, gölün tekrar canlanması ve göle su sağlayacak alternatif yollarla ilgili birtakım izlenimlerde bulundu. Doç. Dr. Çetinkaya ve beraberindekiler Marmara Gölü’nün eski ve doğal görünümüne kavuşması için, su kaynaklarını verimli kullanma, sürdürülebilir tarım, doğal yaşamı koruma, doğa tabanlı tarım, Gördes Barajı ve civarı su kaynaklarının doğru değerlendirilmesi üzerine hazırladıkları raporu Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri başta olmak üzere devletin ilgili mercilerine rapor olarak sunacak.



“Marmara Gölü bir tarlaya dönüştürüldü”


Bugüne kadar hatalı su yönetimi politikaları nedeniyle kuruyan göl için yetkililere seslenen Belediye Başkanı Cem Aykan, “Marmara Gölü, artık yok. 44,5 kilometrelik göl kurudu, kurutuldu ve bir tarlaya dönüştürüldü. Gölümüzü kurtarmak için henüz geç değil, çözüm yollarımız var. Gölümüz 2002’de ‘Sulak Alan’ kategorisinde yer aldı, 2017 yılında ‘Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan’ olarak tescillendi. Böylesine önemli bir doğa alanı gerek doğal gerekse beşeri faktörlerden dolayı yok edildi. Gölümüzün tekrar hayat bulması için bizim belediye olarak akademisyenlerimize sunduğumuz alternatifler var. Bilimsel yöntemlerle bunu başarabiliriz. Öncelikle Gördes Barajı üzerinde bulunan belediyemizin hidroelektrik santrali üzerinden göle su sağlayabiliriz. Diğeri Ahmetli regülatörü üzerinden geçmiş yıllarda olduğu gibi yine gölümüze su verilebilir, göl çevresindeki su kaynaklarından su takviyesi yapılabilir. Bozdağ’dan akan 25 milyon metreküp eriyen kar suları göle taşınabilir.” dedi.


Başkan Aykan, “Bir zamanlar göçmen kuşların uğrak yeri olan ve yöre halkının da geçim kaynaklarından biri olan gölümüz için birden fazla çözüm yolu varken, bizler yerel yöneticiler olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki, Türkiye’nin ilk iklim davasına konu olan bölge ekosistemi için çok fazla önem arz eden gölümüz tekrar hayat bulsun.” diye konuştu.



“Biyoçeşitlilik zarar gördü”


“Marmara Gölü’nün kurumaya terk edilmesi Türkiye’nin taraf olduğu RAMSAR Sözleşmesi olarak bilinen ‘Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar’ hakkındaki sözleşmeye de aykırı” diyen proje paydaşlarından Gölmarmara Ziraat Odası Başkanı Erdal Ziyan ise yaptığı açıklamada, gölün kurumasının doğal yaşama etkilerinin yanı sıra çevredeki tarım arazilerine verdiği zarardan bahsetti.


Tepeli pelikan ve karabatak gibi nesli tükenme tehlikesi altında olan kuş türleri de dâhil olmak üzere 20 bin su kuşunu barındıran göl havzasının kuşlar tarafından da tek edildiğinin altını çizen Ziyan, “Bu göl binlerce bitki, kuş ve balık türüne ev sahipliği yapıyordu. Kısacası bu durum biyoçeşitliliğe de büyük zarar verdi.” dedi.


Göl havzasında yapılan tarımın da doğal hayatı bozduğunun altını çizen Ziyan, topraktaki tuzun rüzgârın etkisiyle çevreye yayıldığını ve çoraklaşmaya sebep olduğunu belirtti. Ziyan ayrıca 7 mahallede balıkçılıkla ilgilenen kişilerin de geçim kaynağının sona erdiğini sözlerine ekledi.



Kuruyan Marmara Gölü’nü kurtarmak için ilk adım atıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde yılbaşında alınacak tedbirler masaya yatırıldı Kırklareli’nde uygulanacak yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler değerlendirildi. Kırklarelililerin yeni yıla sağlık, huzur ve güven içerisinde girmelerini sağlamak, yılbaşı tatilinin il genelinde sorunsuz ve emniyetli bir şekilde geçirilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin ele alındığı Yılbaşı Tedbirleri Toplantısı, Vali Uğur Turan başkanlığında Valilik Atatürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, İçişleri Bakanlığı’nın talimatları doğrultusunda ülke genelinde uygulanan yılbaşı güvenlik tedbirleri çerçevesinde, asayiş, trafik, kamu düzeni, sağlık, itfaiye ve acil müdahale hizmetlerine yönelik alınacak önlemler detaylı şekilde değerlendirildi. Toplantıda ayrıca, emniyet ve jandarma birimleri başta olmak üzere tüm ilgili kurumların, yılbaşı süresince 7/24 esasına göre görev yapacağı, denetimlerin ve uygulamaların artırılacağı vurgulandı. Kırklareli Valisi Uğur Turan, vatandaşların huzur ve güvenliğinin her zaman öncelikli olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığı’nın ’tedbir, denetim ve koordinasyon’ anlayışı çerçevesinde, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun en üst seviyede sürdürüleceğini ifade etti. Vali Turan, kamu düzenini bozabilecek her türlü olumsuzluğa karşı gerekli tüm önlemlerin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi.
İstanbul Yusuf Güney’den uyuşturucu soruşturması sonrası açıklama İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesinin ardından saç ve kan örnekleri veren şarkıcı Yusuf Güney serbest bırakıldı. Güney, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında sanatçı Yusuf Güney ifadeye çağrıldı. İfadesinin ardından Güney, sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nda saç ve kan örnekleri verdikten sonra serbest bırakıldı. Yaşananların ardından Yusuf Güney, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Dört beş gündür yoktum. Niye yoktum biliyor musunuz? On gündür hastalıklarla mücadele ediyorum. O kadar ağır sendromlar yaşadım ki. Telefonlarımı kapattım, kendimi iyileştirmek için istirahate çekildim, yer yerinden oynamış. Elemanın bir tanesi adımı vermiş, olay sadece bu. ’O da içiyor’ demiş. Bundan dolayı aramam çıkmış. Öyle gözaltına alınmak, yakalama kararları yok. Benim haberim olduktan sonra da telefonu açtım, ’geliyorum’ dedim, özür dilerim sizi beklettiğim için ve gittim ifademi verdim. Kan tahlili, idrar tahlili ve saç tahlili verdim, sonuçları bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.