EĞİTİM - 20 Kasım 2025 Perşembe 11:32

Manisa CBÜ, AB destekli iklim projesinin ’Eğitici Eğitimi’ merkezi oldu

A
A
A
Manisa CBÜ, AB destekli iklim projesinin ’Eğitici Eğitimi’ merkezi oldu

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ), Avrupa Birliği destekli "Anthropo-Scene" projesi kapsamında Avrupalı lise öğretmenlerini ağırladı. Manisa’da düzenlenen "Eğiticilerin Eğitimi" programında, gençlerdeki iklim kaygısını sanata ve eyleme dönüştürme yöntemleri ele alındı.


Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ), iklim kriziyle mücadelede yenilikçi bir yaklaşıma öncülük ederek, Avrupa Birliği destekli "Anthropo-Scene" projesinin en kritik ayaklarından birine ev sahipliği yaptı. 12-14 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenen "Training for Trainers (Eğiticilerin Eğitimi)" programı için Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen lise öğretmenleri Manisa’da bir araya geldi. MCBÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meral Özçınar’ın başkanlığında yürütülen program, gençlerin iklim değişikliği karşısında hissettiği "eko-anksiyete"yi (iklim kaygısı) sosyal tiyatro, sanat temelli aktivizm (artivism) ve mindfulness (farkındalık) teknikleriyle ele almayı amaçlıyor. MCBÜ’nün Erasmus+ projelerindeki güçlü deneyimi ve uluslararasılaşma vizyonuyla öne çıkan bu eğitim modülü, Avrupa’daki okullarda uygulanacak pilot çalışmaların temel çerçevesini oluşturacak.



İklim krizi sanat ve drama ile anlatılacak


MCBÜ yerleşkesinde gerçekleştirilen yoğun eğitim oturumlarında, katılımcı öğretmenlere iklim krizini müfredatlarına entegre ederken kullanabilecekleri drama, hikaye anlatımı, oyunlaştırma ve katılımcı sınıf içi yöntemler sunuldu. MCBÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meral Özçınar’ın başkanlığındaki düzenleme komitesinde, Doç. Dr. Göker Gülay’ın yanı sıra Araştırma Görevlisi Dr. Ezgi Güneş ve Araştırma Görevlisi Dr. Selime Gümüş ile MCBÜ Anthropo-Scene Manisa ekibinde yer alan idari personel de aktif rol aldı. Programın son gün oturumları ise projenin İzmir ortaklarından MEV Özel Güzelbahçe Koleji’nde gerçekleştirilerek Türkiye’deki okul pratiği ile Avrupa ölçekli iklim eğitimi yaklaşımı arasında bir köprü kuruldu.



Avrupalı konuklar Manisa’nın tarihi ve Osmanlı kimliğine hayran kaldı


MCBÜ, eğitim programının yanı sıra yabancı konuklara Manisa’nın zengin kültürel mirasını tanıtmak için kapsamlı bir kent programı da düzenledi. Bu turlar, Manisa’nın tarihi derinliğini ve kimliğini ortaya koydu. Katılımcılar ilk olarak, kentin tarihi ve kültürel mirasını Prof. Dr. Yusuf Sezgin’in uzman rehberliğinde Manisa Müzesi’nde keşfetti. Müze ziyareti, kentin binlerce yıllık geçmişine ışık tuttu.


Program kapsamında Manisa Yeni Han da ziyaret edilerek, kentin Osmanlı dönemine ait ticaret yapıları, han kültürü ve tarihi şehir dokusu tanıtıldı. Bu ziyaretle, Manisa’nın güçlü Osmanlı kimliğinin günümüz kent kimliğiyle kurduğu sürekliliğe dikkat çekildi.


Son olarak Bağcılık Araştırma Enstitüsü (BAEM) ziyaretinde ise Manisa’nın dünyaca ünlü üzüm ve bağcılık kültürünün önemi, yerel üzüm çeşitleri ve bağcılıktaki bilimsel faaliyetler hakkında bilgi verildi.



"MCBÜ olarak küresel sorunlara yenilikçi çözümler üretiyoruz"


Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, eğitimin Manisa ayağının başarıyla tamamlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektör Kibar, yaptığı açıklamada, "MCBÜ olarak böylesine önemli ve küresel bir soruna odaklanan Avrupa Birliği projesine ev sahipliği yapmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu eğitim, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonunun ve yenilikçi eğitim alanındaki gücünün somut bir yansımasıdır. İklim krizi gibi ortak bir dertte, bilimin ve sanatın gücünü birleştiren bu projede emeği geçen tüm ortaklarımıza ve İletişim Fakültemize teşekkür ediyorum. Manisa’da oluşturulan bu çerçevenin Avrupa’da standart belirleyecek olması bizler için ayrı bir gurur kaynağıdır" dedi.



"Avrupa’ya rehber olacak bir standart oluşturduk"


Projenin ev sahibi ve Düzenleme Komitesi Başkanı, MCBÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meral Özçınar ise eğitimin stratejik önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Özçınar, "İletişim Fakültesi olarak ’Anthropo-Scene’ projesinin Manisa ayağını başarıyla tamamladık. Amacımız, öğretmenlere iklim kaygısını bir eylemsizlik hali olmaktan çıkarıp, onu sanatsal bir üretime ve toplumsal farkındalığa dönüştürecek araçları sunmaktı. Manisa’da şekillenen bu eğitim çerçevesi, projenin sonraki aşamasında tüm Avrupa’daki okullara rehberlik edecektir. Tüm ekibimize özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.



Manisa CBÜ, AB destekli iklim projesinin ’Eğitici Eğitimi’ merkezi oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.