EKONOMİ - 06 Temmuz 2020 Pazartesi 13:49

Salihli jeopark turizmi ile dünyaya açılıyor

A
A
A
Salihli jeopark turizmi ile dünyaya açılıyor

Geçmişte birçok medeniyeti barındıran, günümüzde ise sağlık, eğitim, tarım, sanayi ve turizm şehri olarak dikkat çeken Manisa’nın Salihli ilçesi, Türkiye’nin ve Türk Cumhuriyetlerinin ilk ve tek jeoparkı olan Kula-Salihli Jeoparkı ile dünyaya açılıyor.

Geçmişte birçok medeniyeti barındıran, günümüzde ise sağlık, eğitim, tarım, sanayi ve turizm şehri olarak dikkat çeken Manisa’nın Salihli ilçesi, Türkiye’nin ve Türk Cumhuriyetlerinin ilk ve tek jeoparkı olan Kula-Salihli Jeoparkı ile dünyaya açılıyor. Salihli’nin var olan ancak bu güne kadar çok tanıtılamayan turizm potansiyelini harekete geçirmek için yapılan çalışmaların en başında Kula-Salihli Jeoparkının yer aldığını belirten Belediye Başkanı Zeki Kayda, “Jeopark alanımızda tescillenen, tarihi değeri olan 73 jeosit bulunmaktadır. Jeopark turizmi ile Salihli şaha kalkacak” dedi.


Salihli’nin turizm açısından çok mesafe kaydettiğini belirten MHP’li Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda, Türkiye’nin ve Türk Cumhuriyetlerinin ilk ve tek jeoparkı olma özelliğini taşıyan Kula-Salihli Jeoparkı ile birlikte ilçeyi tüm Avrupa ve Dünyaya tanıtma fırsatı bulduğunu söyledi. Kula-Salihli Jeoparkı’nın hem Avrupa, hem de UNESCO Global Jeopark Ağının resmi üyesi olduğunu vurgulayan Başkan Kayda, Jeopark sahasının doğal, jeolojik, kültürel ve arkeolojik zenginliğinden bahsederek, “Adala (Hermos) Kanyonu, Atatürk Evi, Kız Köprüsü, Su Uçtu Şelalesi, Kurşunlu Vadisi ve Kaplıcaları ile birlikte bu bölgenin tanıtımını, özellikle Sart ile birlikte entegre ederek Avrupalıların hayranlıkla izlemesini sağladık. Sindel Mahallemizde M.Ö. 12 binli yıllara dayanan ayak izleri var, orda bir yaşam var. Hep bunları anlatmak istedik. Avrupa’dan gelip denetlediler, baktılar ki gerçekten Salihli’nin bu dokusu Avrupa ve Dünya turizmine katkı sağlayacak önemli bir nokta olduğunu gördüler” dedi.



“Tarihi yerlerimiz Avrupa’da tescillendi”


Lidya Uygarlığı’nın başkenti olan ve tarihte paranın ilk kullanıldığı Sart’ın yıllardır dünya turizmine tanıtılamadığına dikkat çeken Başkan Kayda “Bugün Sart öyle bir hale geldi ki, yaptığımız çalışmalarla dünya turizmine ve UNESCO’ya tanıttık. Sart jeopark alanı içerisine alındı. Özellikle Lidyalılara başkentlik yapmış ve paranın merkezi olmuş, ticarette ilk paranın kullanıldığı yer Sart’tır. Yine aynı konuyla bağlantılı Anadolu Piramitleri olarak bilinen Bintepeler de turizm açısından büyük öneme sahip. Bu tarihi yerlerimizin hepsi Avrupa’da tescillendi, önümüzdeki süreçte tüm dünyada tescillenecek” diye konuştu. Sağlık turizmi açısından Kurşunlu Vadisi’nin önemine vurgu yapan Başkan Kayda “Bu bölge Turizm Bakanlığı tarafından sağlık ve turizm merkezi ilan edildi. Süreçler tamamlandı, bundan sonra Kurşunlu Vadisi sadece ve sadece sağlık turizmine ev sahipliği yapacak. Doğal ve tarihi güzellikleriyle birlikte Salihli’yi, Türkiye ve Avrupa’nın gözde turizm yerlerinin içerisinde olması için çok emek harcadık ve bu konuda büyük mesafe kat ettik. Salihlili olmaktan, bu güzel şehre belediye başkanlığı yapmaktan, ilçenin tanımını Avrupa ve dünyaya taşımaktan çok mutluyum. Salihli’deki turizm merkezlerinin keyfini çıkaralım, bu güzellikleri herkesin çevresine anlatması gerektiğine inanıyorum. İnşallah bu şehirde sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz” dedi.



“Jeopark alanımızda 73 jeosit yer almaktadır”


Kula-Salihli Jeoparkının içindeki jeosit alanlarını da anlatan Başkan Kayda “Jeosit tarihe not düşülen yerler anlamındadır. Jeopark alanımızda toplam 73 jeosit bulunmaktadır. Bunlar tescillenmiş, tarihi değeri olan hem UNESCO hem de Avrupa Global Jeopark Ağı tarafından kabul edilmiş noktalardır. Bu jeositler bizler ve Salihli halkı için çok değerli ve anlamlıdır. Böyle bir olayın içerisinde olmak Avrupa ve dünya turizminin merkezinde olmak demektir. Şu an jeopark alanımızı 130 ülkenin tamamı tanımaktadır. Salihli’nin değerleri olan Bintepeler, Adala Kanyonu, Ayak İzleri, Kız Köprüsü ile Sart çok önemli yerler. Sart, dünyanın kıymetli şehirleri içerisinde başta gelmektedir. Çünkü Sart paranın ilk kullanıldığı yerdir. Medeniyetleri ülkemizde ve şehrimizde barındırmak, Salihli’nin içerisinde bunlara değer de katmak bizler için çok önemli. Bu anlamda çok mutluyuz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir TCDD çalışanlarından geleneksel lokma hayrı TCDD Balıkesir Müdürlüğü çalışanları tarafından bu yıl 26. kez düzenlenen lokma hayrı tarihi gar binası yanında gerçekleştirildi. Düzenlenen hayırda 8 bin kişiye lokma dağıtıldı. Tarihi Balıkesir Garı önünde TCDD çalışanları tarafından vefat eden meslektaşları için gerçekleştirilen lokma hayrına ilgi yoğun oldu. Tertip Komitesi Başkanı Sedat Çelik yaptığı açıklamada "Her Nisan ayında geleneksel olarak bu hayrı düzenliyoruz. TCDD Balıkesir işletme Müdürlüğü çalışanlarının kendi aralarında topladığı parayla düzenlediğimiz hayır kapsamında bu yıl 3 ayrı noktada 10 çuval undan yapılan 8 bin kişiye lokma, 75 kg. peynir ve bin adet poşet ayran dağıtıldı. Hazırlanan lokmalardan, Bandırma-Balıkesir-Soma güzergâhındaki bütün istasyonlar da çalışan personel arkadaşlarımıza da yollanacak. Bu güzel lokma geleneğin kamu kurumları arasında ilk olma özelliğini taşıyor. 26 yıl önce manevra odasında emekli bir demiryolcunun vefat haberini aldık. O gün orada bulunnan arkadaşlarımız ile görev başında şehit olan ve emekli iken ölen demiryolcu arkadaşlarımız için lokma hayrı yapma kararı aldık. Halen faal olarak çalışanlar için hem de kaza ve belalara karşı böyle bir hayır organizasyonu yapılması kararı alındı. Bu güzel organizasyon geleneksel hale geldi. Bu yıl da 26. kez yapılıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu hayrımızı yapmaya devam edeceğiz. Bu lokma hayrımızın arkasından 26 Nisan Cuma günü Siteler Camisi ve Organize sanayi Hacı İsmail Hafız Güzide Uğur camisinde çalışanlarımızı kaza ve belalardan korumak ve vefat eden demiryolcular için Cuma namazı öncesi Mevlid-i Şerif okuttuk. Hayırızda emeği geçen ve katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz" dedi. TCDD Çalışanları tarafından bu yıl 26.düzenlenen lokma hayrına Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, TCDD Taşımacılık İzmir Bölge Müdürü Bayram Şahin, TCDD 3. Bölge Müdür Yardımcısı Zekeriya Karakurt, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Baha Torun, Balıkesir Memur Sen İl Başkanı ve Eğitim Bir Sen Başkanı Ercan Kurter, Bayındır Memur Sen İl Başkanı Mehmet Alabaş, Ahmet Gür, Ahmet Kot katıldı.
Mersin Belediye Başkanı taş ocağı eylemine katıldı Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, ilçeye bağlı Hamzabeyli Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağı için Mersin Çevre Platformu Üyeleri ile mahalle sakinlerinin düzenlediği protesto eylemine katıldı. Merkez ilçe Toroslar’a bağlı Hamzabeyli Mahallesi’nde, özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağına karşı köy meydanında toplanarak eylem yapan mahalle sakinleri ve çevreci vatandaşlar, ellerinde döviz ve pankartlarla slogan atıp, ’Toprağıma, havama, suyuma dokunma. Köylerimizde taş ocakları istemiyoruz’ mesajı verdi. Taş ocağının durdurulması için düzenlenen eyleme destek veren Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, "Taş ocağı, eğer üretim ve yaşam alanlarını bozuyorsa ve buradaki hayatı sona erdirecek ise biz buna karşı çıkarız. Bu mesele, Türkiye’nin, Mersin’in, Toroslar’ın meselesidir. Açlığın, gıda krizi ile karşı karşıya kalmanın meselesidir. Bu kentin yöneticileri olarak bu işe izin vermeyeceğimizi bir kez daha altını kırmızı çizgiyle çizerek beyan ediyorum" dedi. "Kırsal mahallelerimiz ne gözümüzden ırak ne de gönlümüzden ırak" diyerek konuşmasını sürdüren Yıldız, şöyle devam etti: "Onun için bu eylemdeyiz. Şunu anlamamız lazım. Bizim bu doğal dengeyi, burada yaşayan insanların standart hayatını bozmaya hakkımız yok. Bu taş ocaklarına özel olarak karşıtlığımız da yok. Asfalt yapacaksanız, inşaat yapacaksanız taş ocağı olacak. Bizim anlatmaya çalıştığımız, bu taş ocakları, insanların yaşam alanlarının, üretim alanlarının, hayvanların yaşam alanlarının ve tarım alanlarının içine getirilmesin. Bu taş ocağı, MESKİ’nin su pompasının dibinde kuruluyor. Bu köydeki ve civar köylerdeki bütün insanların su, yaşam ve üretim hakkı elinden alınıyor. Bunu durduracağız. Köylümüzün de buna iradesinin olduğunu görüyoruz." Başkan Yıldız, tarım ürünlerinin ve gıdanın önemine dikkat çekerek, "Hamzabeyli Mahallemizdeyiz. Çevremizde her yer narenciye bahçesi ile dolu. Nar ve zeytin ağaçları var. Dünya hızla gıda krizine doğru gidiyor. Ülkemiz, kentimiz de hızlı bir şekilde gidiyor. Yani açlığa doğru gidiyoruz. Gıda krizi denilen şey açlıktır. Taş ocakları gibi dar çevrelerin işine yarayacak olan, bir elin parmağını geçmeyecek kadar insanı zengin etmek adına buralardaki tarımı bitirmeye doğru gidiyoruz. Buna tahammülümüz yok. Toplumun en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alacak olan bu tarz kuruluşlara biz karşıyız. Niye bu insanların hayatını bozuyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Toz taşınımında 2,5 mikronun altındaki partiküller kana karışıp çeşitli sağlık risklerine neden oluyor Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, “Türkiye de bazı dönemlerde yoğun bir şekilde toza maruz kalmaktadır. 10 mikronun üzerindeki toz partikülleri alt sonum yollarına iletilmeden üst solunum yollarında tutunmaktadır ve üst solunum yolu semptomlarına neden olmaktadır. Ama 10 mikronun altındaki partiküller alt solunum yollarına ulaşmakta, özelikle 2,5 mikronun altındaki partiküller alvollere kadar giderek ve kana karışarak çeşitli sağlık risklerine neden olmaktadır” dedi. Türkiye’nin bazı illeri birkaç gündür Kuzey Afrika üzerinden gelen toz taşınımının etkisi altında bulunuyor. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, özelikle çölleşmenin artması ve iklim kriziyle toz taşınımının dünyada son yıllarda giderek arttığını söyledi. Bunun özelikle solunum yolu ve kalp hastaları, yaşlılar ve çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Dr. Bodur, meteorolojinin uyarıları dikkate alındığı takdirde hassas olan grupların özelikle toz taşınımının fazla olduğu günlerde kapalı yerde kalmasını, sokağa çıkılması gerekiyorsa koruyucu maskelerle dışarı çıkmasını önerdiklerini vurguladı. “Yapılan çalışmalarda toz taşınımın arttığı zamanlarda kalp, solunum hastalıkları nedeniyle sıkıntılı olan hastaların hastaneye başvurdukları ve ciddi durumlarla karşılaştıkları çalışmalarda gösterilmiştir” diyen Dr. Bodur, “Türkiye de bazı dönemlerde yoğun bir şekilde toza maruz kalmaktadır. 10 mikronun üzerindeki toz partikülleri alt sonum yollarına iletilmeden üst solunum yollarında tutunmaktadır ve üst solunum yolu semptomlarına neden olmaktadır. Ama 10 mikronun altındaki partiküller alt solunum yollarına ulaşmakta, özelikle 2,5 mikronun altındaki partiküller alvollere kadar giderek ve kana karışarak çeşitli sağlık risklerine neden olmaktadır” dedi. Her yaş grubundan astım, KOAH ve dolaşım problemleri yaşayan kalp hastalarının bundan olumsuz etkilendiğinin altını çizen Dr. Bodur, “Olumsuz etkilenmede solunum semptomları giderek artmakta. Yapılan çalışmalarda göstermiş ki bu tarz hava olaylarında hastanelere başvurular artmaktadır. Astım hastalarının kontrolü zorlaşmakta ve ne yazık ki astımdan ve hava yolu hastalıklarından kayıplar (ölümler) bu hava olaylarında daha fazla görünmektedir” şeklinde konuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü 15. Bölge Müdürlüğü, Diyarbakır için “toz taşınımı” uyarısında bulunmuştu. 15. Bölge Müdürlüğünden yapılana açıklamada, yapılan son değerlendirmelere göre bu geceden itibaren Şanlıurfa’da Kuzey Afrika kaynaklı toz taşınımının etkili olacağı belirtilmişti. Açıklamada, cuma günü gece saatlerine kadar görülmesi beklenen toz taşınımının meydana getireceği başta sağlık problemleri olmak üzere görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma, çamur şeklinde yağış ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istenmişti.
İstanbul Kartal Belediyesi Kreş Öğrencileri Maltepe Üniversitesi’ne konuk oldu Kartal Belediyesi Kreş Müdürlüğü 6 yaş öğrencileri ve Kalben Derneği’nin (Korunma Altında Yetişen Gençler ve Koruyucu Aile Derneği) katılımı ile Marmara Eğitim Köyü Maltepe Üniversitesi’nde “23 Nisan Çocuk Şenliği” yapıldı. İstanbul Marmara Eğitim Kurumları Vakfı (İMEV), Maltepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı, Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği ve Mediha Engizer Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Çocuk Gelişimi öğrencilerinin hazırladığı tiyatro ve atölye çalışmalarının yer aldığı şenlikte, çocuklar birbirinden güzel etkinliklerle keyifli bir gün geçirdi. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars ve Kartal Belediyesi Kreş Müdürü Hilal Kıraç’ın da katıldığı etkinlikte çocuklar Mediha Engizer Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Çocuk Gelişimi öğrencilerinin hazırladığı ‘Nuh’un Gemisi’ isimli tiyatro oyununu izledi. Çocuklar daha sonra koşu parkurundaki etkinliklerin ardından, ‘Gezegenleri Tanıyalım’ gibi 14 farklı atölyede çalışmalar yaparak keyifli bir gün geçirdi. Çocuklarla gün boyu ilgilenen çocuk gelişimi eğitimi alan öğrenciler, Kartal Belediyesi kreş öğretmenleriyle sohbet ederek mezun olduktan sonraki iş hayatı hakkında bilgi alışverişinde bulundu. “Çocuklarımızın hafızalarında güzel hatıralar oldu” Etkinlikte emeği geçen vakıf gönüllülerine ve öğrencilere teşekkür eden Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars, “Bugün çocuklarımızla çok güzel bir gün geçirdik. Bu denli güzel düşünceyle hazırlanmış bir etkinliğe katılmaktan çok mutluluk duyuyorum. Böyle güzel işler çocuklarımızın hafızalarında kalıcı yer ediyor ve burada yapılan etkinlikler onların gelişiminde çok büyük rol oynuyor. Bu etkinliği hazırlayan genç öğrencilerimiz eminim ki, ileride meslek hayatına atıldıklarında çok güzel işlere imza atacaklar. Çocuklarımızda güzel bir iz bıraktıkları için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” diyerek çocuklarla ve öğrenciler ile toplu fotoğraf çektirdi.