EKONOMİ - 09 Ağustos 2019 Cuma 11:13

Süperior Üzüm üreticisi dertli

A
A
A
Süperior Üzüm üreticisi dertli

Türkiye’nin dünyaca ünlü Sultaniye Çekirdeksiz üzümüne son yıllarda alternatif olarak üretilmeye başlayan Superior Seedless çekirdeksiz üzümü bu yıl 17 Temmuz günü yağan şiddetli yağmur vurdu.

Türkiye’nin dünyaca ünlü Sultaniye Çekirdeksiz üzümüne son yıllarda alternatif olarak üretilmeye başlayan Superior Seedless çekirdeksiz üzümü bu yıl 17 Temmuz günü yağan şiddetli yağmur vurdu. Şiddetli yağmurdan sonra olgunlaşan üzümlerin çatlama yapması üründeki kaliteyi de düşürdü. İhracat yapılamayan üzümde alıcılar da fiyat düşürdü. İlk etapta ortalama 5 TL ‘ye satılan üzüm, 1 Lira 5 kuruşa kadar düştü. Fiyatların düşmesi sonucu çaresiz kalan üreticilerin bir kısmı üzümünü fiyatına bakmadan satarken, bir kısmı kurutmaya, bir kısmı da çıkma üzüm olarak satmaya yöneldi.


Dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultaniye üzüm ihracat tarihinden 15-20 gün önce hasat olması nedeniyle son yıllarda tercih edilen ve üreticinin yüzünü güldüren Superior üzümü, hasat döneminin başladığı tarihlerde 5 TL’den alıcı bulurken, hasat sezonunun başında üreticinin yüzünü güldürdü. 17 Temmuz tarihinde yağan şiddetli yağmur ise olgunlaşan üzümlerin çatlamasına neden oldu. Çatlayan üzümleri alan alıcılar, kesimleri yapmazken, üzümler üreticilerin elinde kaldı. 5 liradan başlayan üzüm fiyatları 1 TL 5 kuruşa kadar düşerken üreticiler kara kara düşünmeye başladı.


Başta Alaşehir, Sarıgöl, Denizli, Salihli gibi bölgelerde üretilen dünyaca ünlü çekirdeksiz sultaniye üzümün alternatifi olarak üretilen Superior Seedless üzüm üretimi son yıllarda hızla artarak, üzüm ihracatında ön sıralara çıkmaya başardı. Geçtiğimiz yıl 75 milyon dolarlık sultaniye ihracatından sonra çekirdeksiz yaş üzüm cinsi olan Superior Seedless 6 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. Sultaniye üzümden 15-20 gün önce hasat edilen Superior üzüm çeşidi, aynı zamanda ihracat sezonunun erken açılmasını da sağlarken, turfanda ürün olarak işlem gördüğü için fiyatı da üreticilerin yüzünü güldürüyor.


Her sene üreticinin yüzünü güldüren Superior Seedless üzüm çeşidinin bu sene üreticiyi perişan ettiğini kaydeden Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, "Çekirdeksiz Sultaniye üzüme alternatif olarak yetiştirilen Superior Seedless türü çekirdeksiz üzüm, bu yıl üreticileri üzdü. Her yıl üreticinin yüzünü güldüren erken hasat edilen ve iyi fiyatla satılan üzüm çeşidi, bu yıl tam olgunlaşma döneminde 17 Temmuz günü yağan şiddetli yağış nedeniyle çatlamalar yaptığı için ihracat yapılamadı. Üreticiler ürünlerini ya ucuz pahalı demeden satmak zorunda kaldı, ya kurutmaya yöneldi yada çaresizlikten, halk arasında şaraplık üzüm olarak adlandırılan çıkma üzüm olarak 80 kuruştan satmak zorunda kaldı. Çatlamayı fırsat bilen alıcılar da fiyatları birden düşürdü. Çoğunluğu iç piyasaya satılan üzüm fiyatları 5 TL’den birden 1 Lira 5 kuruşlara kadar düştü. Çekirdeksiz Superior Seedless üzüm çeşidi, Sultaniye üzüme göre erken olgunlaşıyor, fiyatı iyi ve erken hasat olduğu için üretimi hızla artıyor. Ziraat Odası başkanı olarak çiftçileri temsil ettiğimden dolayı çok üzülüyorum. Çünkü böyle olmaması gerekiyor. Geçen yıl 6 milyon dolar gibi bir getirisi olmuştu." dedi.



"Üreticiler örtü ve sigortaya yönelmeli"


Tarımın her zaman risk taşıyan bir sektör olduğuna dikkat çeken Türk, "Bu açıdan üreticiler yağmurdan, doludan, sıcaktan korunmak için tek çare olan sigorta ve örtü sistemine yönelmelidir. Üreticilerimizi de hala sigorta bilinci eksik. En güvenceli ve devlet desteği olan sigorta sistemi mutlaka gelişmelidir. Ayrıca yeni yeni başlanan örtü sistemini devlet desteği ile daha da artırılabilir" diye konuştu.



"Kazalara önlem almalıyız"


Yaz döneminde Manisa bölgesinde tarım işinden dolayı yoğun bir trafik yaşandığına ve buna tedbir alınması gerektiğine vurgu yapan Türk şunları söyledi: "Gediz Havzası’nda, yaz aylarında turizm kentlerinde olduğu gibi yoğun bir trafik yaşanıyor. Özellikle işçi taşıyan minibüslerin güvenlik güçleri tarafından sık sık denetlenmesi gerekir, Eksik evrak ve güvenli olmayan, çok yaşlı araçların işçi taşımaya izin verilmemesi gerekir. Sigortasız bağlar heder olup gidiyor. Üzüm sezonu başladı, bu sezonda İzmir’in Kirazı’ndan, Manisa’nın Kula’sından işçiler gelmektedir. İşçilerin kazalara karşı güvenli olması için araçların güvenli ve yeni olması gerekir, araçların yetkililer tarafından kontrol edilmesi gerekir."



"Perişan olduk"


Üzüm üreticisi Hüseyin Gömleksiz ise, "Superior yetiştiren vatandaş perişan oldu. Piyasa yok, piyasa ölü. Üzümleri kurutmaya attık. Fiyatlarda düştü. Alan da yok. Kurutmaya mecbur kalındı. Hava şartlarından mı oldu, yoksa bu alıcıların geç kalmasından mı oldu, bende bilmiyorum. Yağmur yağdı, üzümler bozulmaya başladı. Sermeye mecbur kaldık." diye konuştu. Üretici Ufuk Yenen ise, "Üzümümü 2 lira 25 kuruştan pazarcılara verdim. Geçen sene 2 lira 50 kuruşa satmıştım. Bu sene 2 lira 25 kuruşa verdim. Tabii ki çok ucuz. Masrafını karşılamıyor. İlaç girdileri çok yüksek, amele masrafları çok yüksek ama fiyat yine aynı" dedi.



Üzümler 80 kuruşa çıkma olarak satıldı


Üzümlerini satamayan, kurutacak sergisi olmayan üreticiler halk arasında şaraplık üzüm olarak adlandırılan çıkma üzümü Sumalık olarak sattı. Çıkma üzüm alıcısı Halil Garipoğlu, "Yaklaşık on yıldır bu işi yapıyorum, ilk kez Superior üzüm çıkma olarak geldi. Superiorun bu yıl rezilliği bin para. Temmuz ayının 14-15’inde yağmur yağması süperioru ayaklara düşürdü. Şu anda 80 kuruş. Alan satan yok. Üreticinin elinde kaldığı için ilk kez bu kadar çok geliyor. Geçmiş yıllarda bu kadar superior gelmiyordu." dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Öğrencilerin bilim projeleri sergilendi Aydın’ın Nazilli ilçesinde Nazilli Anadolu Lisesi Bilim Fuarı’nda 13 projeyi sergiledi. Nazilli’de 2023-2024 eğitim öğretim sezonunun ilk Bilim Fuarı Nazilli Anadolu Lisesi’nde açıldı. Okul karşısındaki kapalı pazar yerinde Okul Müdürü Zakir Tali’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen fuarın açılış törenine Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Atay, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, okul müdürleri, veliler ve öğrenciler katıldı. 13 proje sergilendi Nazilli Anadolu Lisesi danışman öğretmen ve öğrenciler tarafından bu yılın teması olan; Kültürel Miras, Çevre ve Çevreyi Koruma ve Sürdürülebilir Şehirler ve Toplumlar konuları içeren 5’i tasarım ve 3 tanesi inceleme olmak üzere toplam 13 proje yer aldı. Proje koordinatörlüğünü İngilizce Öğretmeni Aydın İmrak’ın yaptığı bilim fuarında 13 öğretmen ve 45 öğrenci görev aldı. Ziyaretçilere projeler anlatıldı Açılışta konuşan Okul Müdürü Zakir Tali, fuarda emeği geçen öğretmen ve öğrencilere ve açılışta kendilerini yalnız bırakmayan protokol üyelerine teşekkür etti. Açılış kurdelesi kesimi öncesi de Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, bilim fuarlarının çok önemli olduğuna dikkat çekerek hayırlı olması dilekleriyle kurdeleyi kesti. Ardından stantları gezen Kaymakam Arısoy ve beraberindekiler sorumlu öğretmenler ve öğrencilerden bilgi aldılar. Fuarda sergilenen halk oyunları ve yakın döğüş tekniklerinin sergilendiği gösteriler ise heyecanla izlendi.
Ankara ANKA-III Test pilotu İbrahim Bayram: “Testlerine devam ediyoruz, başarılı gidiyor” ANKA-III’ün test pilotu İbrahim Bayram, testlerin başarılı olduğunu belirterek, "Yakın zamanda inşallah hem Türkiye’deki silahlı kuvvetlerimize hem yurt dışına büyük oranda satacağımızı düşünüyoruz” dedi. Türkiye’nin savunma sanayii alanında önemli projelerinden birisi olan ANKA-III’ün test pilotu İbrahim Bayram, 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü’nde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. İnsansız hava aracı pilotluğunun detaylarını anlatan Bayram, adeta ANKA-III’ün içindeymiş gibi uçtuklarını dile getirdi. “Testlerine devam ediyoruz, başarılı gidiyor” Pilot İbrahim Bayram, “ANKA-III aslında TUSAŞ’ın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı ANKA, daha sonrasında Aksungur ve takibinde de ANKA-III olarak ortaya çıkardığı yeni bir ürün. Bütün diğer ürünlerde kazandığı tecrübenin üzerine katarak koyduğu son gelişmiş ürünümüz ve semalarda yerini almaya hazırlanıyor. Testlerine devam ediyoruz, başarılı gidiyor testler. Yakın zamanda inşallah hem Türkiye’deki silahlı kuvvetlerimize hem yurt dışına büyük oranda satacağımızı düşünüyoruz” dedi. “ANKA, Aksungur ve ANKA-III her üçü de sadece tek pilotla uçuşa müsait durumda” ANKA-III’ün ilk uçuşunda güvenlik önlemlerinin hat safhada olduğuna dikkati çeken Bayram, “Normal şartlar altında uçaklarımız ANKA, Aksungur ve ANKA-III her üçü de sadece tek pilotla uçuşa müsait durumda. Ancak biz buradaki test uçuşlarını da emniyet gerekçelerinden dolayı genelde iki test pilotuyla birlikte yapıyoruz. ANKA-III’ün ilk uçuşunda ise yine emniyeti arttırmak amaçlı ve çeşitli görevlerden dolayı da 4 tane test pilotuyla birlikte yaptık. İlk uçuşu olduğu için, çok önem verdiğimiz bir uçuş olduğu için 4 test pilotuyla birlikte yaptık. Hedefimiz şöyle; test uçuşlarında yavaş yavaş zarf açarak gidiyoruz. Dolayısıyla daha işin çok başındayız. Ama hızlı bir şekilde ilerleyerek kısa sürede ülkemizin güvenliğine katkı sağlayacak şekilde, semalarımızda görecek şekilde testlerimize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Uçağın içindeymişiz gibi uçağı kullanıyoruz” Adeta yerde uçtuklarını söyleyen Bayram, “Biz İHA pilotu olarak buradaki test pilotlarımızın tamamı insanlı uçaklarda da görev almış pilotlarız. Dolayısıyla hem insanlı hem de insansız uçaklarda tecrübemiz var. İnsansız hava aracı pilotunu da şöyle tarif edebilirim; aslında uçağın içindeymişiz gibi uçağı kullanıyoruz ama içinde değiliz. Sadece kokpitimiz yerde. Uçuşun fiziksel koşullarını yaşamıyoruz. Bunun dışındaki her şey hemen hemen normal pilotlukla aynı” diye konuştu. “Bütün pilotlarımızın Dünya Pilotlar Günü’nü kutlarım” Pilotlar Günü dolayısıyla bir mesaj da veren Bayram, “Bütün Türkiye’de ve dünyada havacılığa gönül vermiş bütün pilotlarımızın Dünya Pilotlar Günü’nü kutlarım. Umarım burada yaptığımız çalışmalar ülkemizin güvenliği, Türk milletinin bekası açısından istenilen noktalara gelir” dedi.
Ankara Türkiye’nin Milli Muharip Uçağı KAAN’ın Test Pilotu Demirbaş, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu Türkiye’nin Milli Muharip Uçağı KAAN’ın Test Pilotu Barbaros Demirbaş Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Demirbaş “KAAN ile bu işin en son sınırına meydan okuyoruz” dedi. Türkiye’nin savunma sanayii alanında önemli adımlarından biri olan Milli Muharip Uçak projesi olan KAAN’ın Test Pilotu, 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirmesinin ardından ilk defa İhlas Haber Ajansı (İHA) muharibine özel açıklamalarda bulunan Test Pilot Barbaros Demirbaş, yaşadığı gurur verici anları aktardı. “Uçağımıza güvenimiz çok yüksekti” Milli Muharip Uçak KAAN’ın ilk uçuş tarihi olan 21 Şubat’ın Türkiye için önemine vurgu yapan Test Pilotu Barbaros Demirbaş, “Üstümüzdeki sorumluluk çok büyüktü, hem benim hem ekip arkadaşlarımın. Çok iyi hazırlanmıştık. Uçağımıza; yer testleri, simülatör testleri, laboratuvar testleri, güvenimiz çok yüksekti. Bir planımız vardı. Bu plan hem normal usuller hem anormal usuller hem emergency usuller. Bizim hissettiğimiz şey o planı hatasız bir şekilde planlandığı şekilde uygulamak. Uçağı emniyetle uçuşunu gerçekleştirip indirip park yerine geri dönmekti. Mottomuzda ‘Kaldırdıysak uçuracağız, uçurduysak indireceğiz, indirdiysek durduracağız’ diye. Çünkü ağır bir uçak. Fren sistemi ilk kez uçuştan sonra denendi. Ben heyecanlı değildim ama çok gururluydum. Özellikle uçuşa giderken arkadaşların bizi uğurlaması, uçuş esnasındaki onların hatta tüm milletimizin dualarını, inancını hissettik” ifadelerine yer verdi. “Çok duygulu, güzel bir andı” İniş anında yaşadıklarını anlatan KAAN’ın Test Pilotu Demirbaş, “Ben uçaktan çıktım merdivenle, bir baktım bir ordu koşarak geliyor. Hem inmek istiyorum hem de onlar gelmeden inmek istemedim. Orada uzun bir süre alkışladık birbirimizi, selamladık. Çok duygulu, güzel bir andı. Görüntüde çok güzeldi. Herkesin çok büyük emeği var, milletimizin malı. Bize emanet. En kısa zamanda Hava Kuvvetlerine uçması, görev yapması vazifemiz” dedi. “Bence çok başarılıydık” İlk uçuş sonrası KAAN’ın durumuna dair bilgi veren KAAN’ın Test Pilotu Demirbaş “İlk uçuş çok önemli bir uçuş. Çünkü çok fazla bilinmezlikler var. Bu bilinmezlikleri minimuma indirmek için yerde yapılan çok büyük faaliyetler var. Ama ne kadar yaparsanız yapın, yerde ne kadar hızlı taksi yaparsanız yapın hiçbir zaman bir uçuş ortamı, uçağın havadaki davranışı, kontrol sisteminin tüm uçak sistemlerinin onu destekleyişini emin olmak mümkün değil. Bence KAAN’ın kalkışta dikkat çeken bir yatay stabilize hareketi var. Ben kokpit içerisinde onu hissetmedim. Uçak çünkü benim verdiğim kumandaları gerçeklemek için uğraşıyordu. Benim de amacım uygun burun kaldırma açısına geçmekti. Kokpit içi güzel. Şimdi yaklaşık bir aydır tüm veriler inceleniyor. Sık sık data analiz yapıyoruz. Oradaki konuda tehlikeli bir noktada değil ama ilk uçuştan alınan verilerle trimlenecek veya iyileştirilecek konularımız var. Bence çok başarılıydık” ifadelerine yer verdi. “KAAN ile bu işin en son sınırına meydan okuyoruz” Pilotlar Günü’ne yönelik konuşan Test Pilotu Demirbaş “Pilotlar günü özelinde değil her zaman, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘İstikbal Göklerdedir’ deyişi çok meşhur ama onun devamında da ‘Göklerini koruyamayan uluslar, geleceklerinden emin olamazlar’ diye devam ediyor o cümle. Göklerimizi korumak zorundayız geleceğimiz için. Dünyada da bunu görüyoruz zaten. İzleyenlere, tüm milletimize, tüm Türk dostlarına kalpten selamlar. Biz Türk havacılığında Hürkuş ile bir başlangıç yaptık. Hürjet ile jet çağını açtık. Şimdi KAAN ile bu işin en son sınırına meydan okuyoruz. Yapılan işler çok büyük, çok güzel İnşallah daha da güzellerini daha da büyüklerini yapmak için çalışmak zorundayız. Mutluyum umutluyum” şeklinde konuştu.
Ankara HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran, Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu HÜRJET’in Test Pilotu Orhan Boran Dünya Pilotlar Günü dolayısıyla konuştu. Boran, “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” dedi. Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı olan HÜRJET’in test pilotlarından Orhan Boran, 26 Nisan Dünya Pilotlar günü kapsamında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. HÜRJET’in ilk uçuş anlarında neler yaşadığını aktaran Boran, test pilotluğunun önemine de dikkati çekti. “Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz” Test pilotluğuna geçiş sürecini anlatan Orhan Boran 2021 yılından bu yana TUSAŞ’ta test pilotu olarak görev yaptığını belirterek, “Pilotluk mesleği genel olarak disiplin isteyen bir meslek. Sürekli konsantre olmak zorundasınız, dikkatli olmak zorundasınız. Hata yapma şansınız çok fazla olmayabiliyor. Test pilotluğu özelinde ayrı bir eğitim gerektiriyor. Yıllarca operasyonel pilot olarak görev yaptık. Fakat TUSAŞ’ta ilk test pilotu olarak görev yapmaya başladığımızda ön koşullardan bir tanesi test pilotluğu eğitimi almamızdı. Bunun için şirketimiz 1 yıl süren kategori 1 test pilotluğu kursuna gönderdi. Oradaki eğitimimizi tamamladıktan sonra 2022 yılında tekrar döndükten sonra HÜRJET’e geliştirme safhasında yerdeki işlerinde, simülatörlerinde, motor çalıştırma ve taksi faaliyetlerinde görev aldım. Test pilotu olarak aslında daha önce hiç uçmamış bir uçağın, neler yapacağını bilmediğiniz bir uçağın, farklı dinamikleri olan bir uçağı test ediyorsunuz. Biz yıllarca bize hangi uçak geldiyse, hangi uçakla uçmamız istendiyse o uçaklarla uçtuk. Bunların hepsinin testleri yapılmıştı, sonuçları biliniyordu. Şimdi bu sonuçları biz yazıyoruz. İnşallah Hava Kuvvetleri envanterine de sonuçlarından emin olarak vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı. “HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum” HÜRJET’in ile gerçekleştirdiği ilk uçuştan bahseden Boran, “HÜRJET’i takip uçağındayken gördüm. Tabi ayrı bir gurur. Şirketteki herkesin gözleri doldu. Çünkü Türkiye’nin ilk milli jet uçağıydı. Onun bu denli stabil uçması görmek, yer testleriyle birebir örtüştüğünü görmek çok güzeldi. Daha sonra kendim ilk uçuşu yaptığımda o bambaşka bir heyecan. 2000 yılında ilk yaptığım uçuşu hatırlarım. Bir de HÜRJET’in ilk uçuşunu yaptığım zaman bacaklarımın heyecandan titrediğini hatırlıyorum. Büyük bir sorumluluğun üzerimizde olduğunu biliyorum. Gerçekten Türkiye’nin ürettiği ilk milli jetle uçmanın apayrı bir gurur olduğunu söyleyebilirim. Bununla alakalı söylenecek en güzel söz ‘İstikbal göklerdedir’ sözü” diye konuştu. (DG-