GENEL - 02 Kasım 2018 Cuma 17:22

Emine Erdoğan: "Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecek"

A
A
A
Emine Erdoğan: "Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecek"

Mardin’de ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumunun açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ile başladı.

Mardin’de ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumunun açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ile başladı. Sempozyuma katılan Erdoğan, devletin yaşamı korkudan arındırmak için mücadele ettiğini belirterek, “Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecekler. Bizler hep birlikte Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan umutsuzluk ve korkuyu bu topraklardan sileceğiz inşallah. Bilimi ve sanatı buradan yeniden dirilteceğiz. Kadınlarımızın bu süreçte büyük bir misyon üstleneceğini düşünüyorum” dedi.


1-3 Kasım tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu’nun açılışı Mardin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Mardin Valiliği, Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) işbirliği ile ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşti. Sempozyumun ilk gününde tarihi Mardin kentinde kültür ve tanıtım gezisi düzenlendi. Bugün ise özel bir otelde gerçekleşen sempozyumun açılışına yoğun bir katılım gösterildi. Sempozyum iş, siyaset, medya, sivil toplum ve akademi dünyasından kadınları Mardin’de bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez, Mardin Valisi Mustafa Yaman, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, Gazeteciler Şeref Oğuz, Ahu Özyurt, Ayşe Böhürler, Nur Özkan Erbay, Willows International Türkiye Direktörü Rahime Akdoğan, Avukat Kezban Hatemi, KADEM Gaziantep Şube Başkanı Sabiha Doğan ve İşkadınları Aysel Dondurmacı ile Essum Saatçi Aslan, Belçika bağımsız milletvekili Mahinur Özdemir, GARGAR Vakfı Yöneticisi Dega Salad, Saima Mirvic Rogge, Ravda Nur Cuma sempozyuma katılanlar arasında yer aldı. Emine Erdoğan, Mardin Valisi Mustafa Yaman ve eşi Gülseren Yaman ile protokol üyeleri tarafından yöresel halk oyunları ekibi tarafından karşılandı.


İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan sempozyumda, Mardin Büyükşehir Belediyesi Konservatuar grubunun seslendirdiği 4 dilde şarkılar seslendirildi. Sempozyumun açılışında konuşan Mardin Büyükşehir Belediye Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Mehtap Bingül, Mardin’de kadınlar için yapılan çalışmaları kısaca anlattı.



"Hain emeller büyük doğumlara set oldu"


Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, farklı din ve etnik yapıların yaşadığı bu şehirde olmaktan büyük bir keyif aldığını söyledi. Erdoğan, “Mardin, bir masalın ilk cümlesi gibi bir şehir. Işık nasıl doğudan yükseliyorsa, insana ilham veren her güzellik de bu topraklardan yükseliyor. Büyük şehirlerde binaların arasına sıkışmış bir çocuğun hayal dünyası ile bir Mardin evinin damından, uzansa yıldızlara eli değecek bir çocuğun dünyası aynı olabilir mi? Bu topraklar yüzyıllardır, şairlere, bilim insanlarına, kaşiflere mekan olmuştur. İşte tam da bu nedenle, terör örgütleri yıllardır, yükselen bu ışığın üzerini kalın bir perde ile örtmeye çalıştı. Şu berrak gökyüzü, gençleri bilime, sanata, edebiyata heveslendirirken, hain emeller, büyük doğumlara set oldu. Nice insanımızı teröre kurban verdik. Hepsine Rabbimden rahmet diliyorum. Geride kalan anaların, eşlerin, evlatların acısını paylaşıyorum. Devletimiz yaşamı korkudan arındırmak için mücadele ediyor. Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecekler. Bizler hep birlikte Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan umutsuzluk ve bu korkuyu bu topraklardan sileceğiz inşallah. Bilimi ve sanatı buradan yeniden dirilteceğiz. Kadınlarımızın bu süreçte büyük bir misyon üstleneceğini düşünüyorum. Çünkü kadınlar birleştiricidir. Böylesine tarihi doku içerinde kadınlar üzerine sizlerle konuşmak benim için ayrıca mutluluk vesiledir. Bu anlamlı buluşmanın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.



"Okullaşma oranı yüzde 13’lerden yüzde 40’lara yükseldi"


Erdoğan, bu güne kadar kadın üzerine sayısız toplantı yapıldığını aktararak, kadın sorunlarını ifade eden pek çok cümle kurulduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:


“Bundan sonrada kadınlar üzerine cümleler kurmaya devam edeceğiz. Fakat kurduğumuz cümlelerin mahiyetinin artık değiştiğini fark ediyoruz. Bundan 10 yıl önce kadınların temel hak ve hürriyetlerini konuşuyorduk. Ama bugün görüyoruz ki Türkiye’nin kadınları 15 yıl öncesinden çok daha farklı noktadırlar. Kadın istihdam oranı 2002’lerde yüzde 20’lerdeyken, bugün yüzde 30’ları aştı. Keza kadınların iş gücüne katılım oranında yüzde 10’un üzerinde bir artış sağlandı. Kadınlarımızın yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 13’lerden yüzde 40’lara yükseldi. Akademideki kadın öğretim elemanı sayımız, dünya ortalamasının üzerinde. Siyasetten iş dünyasına daha pek çok alanda kadınlarımızın toplumsal hayata aktif katılım sağladığını görüyoruz. 15 yıl önce, ’haydi kızlar okula’ derken, bugün temel eğitimde kız-erkek oranının eşitlendiğine şahit oluyoruz. Daha da ötesi, kızlarımızı artık bilim, teknoloji ve mühendislik gibi alanlarda eğitim almaya çağırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kızlarımız, yurt dışındaki akranları ile rekabet edecekler. Hulasa, dün daha çok kadınların ve kız çocuklarının mağduriyetini konuşurken, bugün toplumsal hayattaki yükselişini ele alıyoruz.Kadın varlığını yücelten bu gelişmeler elbette kısa sürede olmalı. Bu kazanımları uzun ve zorlu mücadelenin sonunda elde ettik. Başörtülü genç kızlarımızın üniversite kapılarından döndürüldüğü günleri unutmadık. Etnik aidiyetleri nedeniyle dışlanan kadınlar içimizde bir yaradır. Devlet dairelerine giremeyen mesleklerinden men edilen kadınlar hepimizin hafızasında. Ne mutlu ki bugün demokratik haklar hepsine iade edildi. Telafisi imkansız kayıplar olsa da yeni neslin geleceğini teminat altına aldık. Hiçbir kadının etnik ve dini inancı, farklı fikirleri nedeni ayrım yaşamasına gönlümüz asla razı olamaz.”



"Savaşlarda en çok kadınlar mağdur oluyor"


Ülkede kadınlar lehine büyük gelişmeler olurken, sorunlarının da olduğunu belirten Erdoğan, her şeyden önce tüm dünyada olduğu gibi, ülkedeki en büyük sorunlardan birinin kadına yönelik şiddet olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Hep birlikte şiddeti ortadan kaldıracak adımlar atmalıyız. Bunun ilk adımı, elbette kadınlarımızı güçlendirmektir. Fakat daha da önemlisi, şiddetin kaynağı olan zihniyetle mücadele etmeliyiz. Şiddeti besleyen geleneksel algıları dönüştürmeliyiz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, kadın meselesi aynı zamanda bir erkek meselesidir" şeklinde konuştu.


Tüm dünyada kadınların üçte birinin, hayatlarının bir döneminde fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığına işaret eden Erdoğan, şiddetin hiçbir gerekçesinin olamayacağını vurguladı. Erdoğan, savaşlarda en çok kadınların mağdur olduğunu anlatarak, bu nedenle çatışmaların önlenmesi ve göç şartlarına maruz kalan kadınların ihtiyaçlarının gözetilmesini, "insanlığa olan borcumuz" olarak nitelendirdi. Tüm dünyanın, artık kadınların hak ettiği yeri aldığı bir sosyal düzen kurmayı, kalkınmanın temel şartı olarak gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, hükümetlerin bu nedenle hummalı bir çaba içinde çalıştığını söyledi.



Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:


"Şu hususa özellikle değinmek istiyorum, bütün bu çabalar içinde unutulmamalıdır ki Rabbimiz, kadınlara anne olmak gibi çok özel bir imtiyaz bahşetmiştir. Bu güzel hediyenin hakkını vermek de yine kadınlara düşüyor. Bu noktada, kadınlara pozitif ayrımcılık sağlayarak, işlerini kolaylaştırmalıyız. Esnek çalışma saatleri, doğum ve süt izni, kreş hizmetlerine erişim gibi imkanlar, hayatlarının doğal bir parçası olmalı. Nitekim, devletimiz bu imkanları artırmak için çalışıyor. Elbette burada babaların sorumluluğunu da hatırlatmak gerekir. Çünkü aile, anne-baba ve çocuklardan oluşan bir bütündür. Sadece kadına yüklenen aile sorumluluğu, kadını bir süper kahraman olmaya zorlar ki bu, kadınlarımız için ağır bir yüktür. Eve yalnızca para getirmeye yarayan bir baba modeli son derece yetersizdir. Aileyi güçlü tutmak, birbiri ile uyum içinde, güçlü ilişkilere sahip bireylerle mümkündür. Güçlü aileler, güçlü toplum demektir. Türkiye’nin genç nüfus avantajını sağlam bir toplumsal yapı ile tahkim edersek güçlü bir ülke oluruz."



"Sempozyumun verilerini değerlendireceğiz"


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da, misafir bulundukları kentin köklü medeniyeti bugüne taşıyan marka bir şehir olduğunu söyledi. Selçuk, "Mardin Osmanlı döneminin farklı etnik ve birlikte yaşama kendinin somut bir hikayesidir. Bu topraklarda yaşayan insanlar barış ve kardeşliği ile örnek teşkil etmişlerdir. Hükümet olarak bu yapıyı güçlendirmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. İnsan hakları konusunda ilk önemli konuda kadın hakları. Bir toplumda hak ve adalet duygusu kadınlarla başlıyor, yeni nesillere kadınlarla aktarılıyor. Gerçekleştirilen tüm reformların temelinde etkin ve etkili kalma düşüncesi yer alıyor. Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi ile davranıyoruz. Her alanda sağlamaya çalıştığımız fırşat eşitliği de şiddetin sebep ve sonuçları ile anlaşabilmesi bizim için önemli. 2003’te yürürlüğe konan fırsat eşitliği ile ilgili birçok düzenleme yapıldı. Yine hükümetlerimiz döneminde önemli mesafe kat ettik. 2018’de 9 milyon 121 bin kadın iş istihdamı sağlandı. 2023’te kadınların iş gücüne katılımını yüzde 21’e eriştirmeyi hedefliyoruz. Daha bu hafta başında Ticaret ve Orman Bakanlığımız ile kadın kooperatiflerin güçlendirilmesi için ortak bir protokol imzaladık. Eğitim, sağlık ve hizmet haklarından yararlanma konusunda pozitif ayrımcılık sağladık. Kadınların şartlarının iyileştirilmesinde Emine Erdoğan’a teşekkür ediyoruz. Medeniyetin kurucu gücü olan kadını bu sempozyum verilerini değerlendireceğiz” diye konuştu.


Hasan Kalyoncu Rektörü Edibe Sözen ise, bu sempozyumun Mardin-Gaziantep hattında büyük bir heyecanla başladığını ifade ederek, Emine Erdoğan’ın eğitime ve kadına verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Mardin’i övgü solu sözlerle ifade eden Sözen, bu sempozyum kadın dünyasının sorunlarına çözüm olacağını belirtti.


Mardin Valisi Mustafa Yaman ise açılışta gerçekleştirdiği konuşmada, “Cumhurbaşkanımızın riyasetinde son 15 yılda kadınların daha huzurlu ve mutlu olması için gayret ediyoruz. Cumhuriyet tarihinde yapılamayan reformlar yapıldı. Kurtuluş savaşında 15 Temmmuz’da kadınların mücadelesi destek almıştır. Kadınların güçlenmesi yeni nesil için ümit kaynağı olacaktır. Emine Erdoğan hanıma kadınlarımıza verdiği destek için teşekkür ederim” dedi.



Sempozyum oturumlarla devam edecek


Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu Mardin’de toplumsal cinsiyet eşitliği hususunda yerel yönetimin, akademisyenlerin, uluslararası katılımcıların, STK’ların, kadın örgütlenmelerinin ve Mardinli kadınların bir araya gelerek fikir üretebileceği bir zemin olacak. Üç gün olarak planlanan sempozyumda sunumlar iki farklı oturum şeklinde gerçekleştirilecek. Sunumlardan sonra oturumlar tartışma ve sorular ile devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.