POLİTİKA - 27 Mayıs 2019 Pazartesi 14:30

AK Parti Mardin İl Başkanlığı’ndan 27 Mayıs açıklaması

A
A
A
AK Parti Mardin İl Başkanlığı’ndan 27 Mayıs açıklaması

AK Parti Mardin İl Başkanlığı, 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesiyle ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

AK Parti Mardin İl Başkanlığı, 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesiyle ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.


AK Parti Mardin İl Başkanlığı önünde düzenlenen basın açıklamasına, İl Başkanı Faruk Kılıç, Kadın Kolları Başkanı Hülya Hekimoğlu, Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Özkan ve parti üyeleri katıldı. Grup adına açıklamayı AK Parti İl İnsan Hakları Birim Başkanı Mahir Karaboğa okudu. Karaboğa, Türk milletini tepeden dizayn etmeye çalışan toplum mühendisliğinin temellerinin, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen ilk darbe olma özelliğini taşıyan 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ile atıldığını söyledi. Karaboğa, “Vesayet ve statükonun hüküm sürdüğü bir anlayışla gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesi, milli iradeden kopan bir zihniyetin ürünü olarak, demokrasiye, insanlığa ve vicdanlara yönelik büyük bir ihanettir. Dönemin tek partili CHP yönetimine karşı rekor bir oyla iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, kısa zamanda gerçekleştirdikleri projelerle Türkiye’ye çağ atlatmıştır. Milli ve manevi değerlerimizi Anadolu topraklarından silmeye çalışan tek parti CHP’sinin antidemokratik uygulamalarını izale eden merhum Menderes, özellikle din ve vicdan özgürlüğü adına atığı adımlarla milletimizin gönlünde taht kurmuştur. Tek parti rejiminin en büyük ayıplarından olan Türkçe ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun dağında taşında, havasında suyunda Ezan-ı Muhammedi’nin tekrar yankılanmasını sağlamıştır. Tek partili hayattan kalma sorunlara çözüm getiren Menderes’in halkla kurduğu sıkı bağdan rahatsız olanlar yalan ve iftiralarla algı oluşturarak darbeye zemin hazırlamıştır. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, AK Parti ile birlikte demokrasi düşmanı şer odaklarına milli iradenin gücüyle en sert cevabı vermiştir. Demokrasimizin ve özgürlüklerimizin daim olması adına başta Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi ve onları şehit eden demokrasi düşmanlarını unutmadık, unutmayacağız. 27 Mayısların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların, 15 Temmuzların bir daha asla yaşanmamasını temenni ediyor ve darbe dönemlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle, minnetle anıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.