ASAYİŞ - 21 Temmuz 2020 Salı 17:22

Mardin’de seyir halindeki otomobil alev aldı

A
A
A
Mardin’de seyir halindeki otomobil alev aldı

Mardin’in Artuklu ilçesinde seyir halindeki otomobil henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı alev aldı.

Mardin’in Artuklu ilçesinde seyir halindeki otomobil henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı alev aldı. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın söndürüldü.


Olay,Yenişehir Mahallesi Ravza Caddesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, seyir halindeki 67 FA 334 plakalı otomobilin motor kısmı henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı alev aldı. Otomobilin kaput kısmından dumanların yükseldiğini gören sürücü, aracını sağa çekerek durdurdu. Çevredekilerin haber vermesi üzerine bölgeye itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın kısa sürede söndürüldü.


Yangın nedeni ile araç kullanılamaz hale gelirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Romanya’da arı ve propolis masaya yatırıldı 6. Uluslararası Arı Ürünleri Sempozyumu & Uluslararası Bal Komisyonu Yıllık Toplantısı 22-25 Nisan tarihlerinde Romanya’da gerçekleştirildi. Arı ürünleri analizi ve araştırması alanında bir referans niteliği taşıyan konferans, dünya genelinden akademisyenler ve sektör profesyonellerini bir araya getirdi. 4 gün boyunca devam eden konferansta; propolis, polen, bal, bal analiz metotları, kalıntılar, duyusal analizler, coğrafi ve botanik orijin, arı ürünlerinde güvenilirlik gibi pek çok oturumda, alanında uzman kişilerce arı ürünleri alanındaki en güncel araştırmalar paylaşıldı. BEE’O Propolis Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, sempozyumun önemli oturumlarından biri olan "Arı Ürünlerinde Güvenilirlik" başlıklı panelde “Propolisin Standardizasyonu” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumunda, ulusal alanda T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı liderliğinde ve uluslararası alanda ise Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) liderliğinde devam eden standart belirleme çalışmalarına da değinen Samancı, dünya genelinde 23 ülkede, 178 propolis örneğinin incelendiği bir araştırmanın sonuçlarını raporladı. Samancı, “2021-2024 yılları arasında 23 farklı ülkeden toplanan 178 propolis örneklerinin incelendiği araştırmada, 102 örneğin hiç propolis içermediği, 34 propolis örneğinin yüzde 10’un altında propolis içerdiği, 23 propolis örneğinin yüzde 10 ila yüzde 30 arasında olduğu belirlenmiştir. Ayrıca örneklerin yüzde 57’sinde propolis miktarının etikette belirtilmediği tespit edilmiştir. Bu veriler göstermektedir ki, dünya pazarında yapılan propolis sahteciliği, tüketiciyi yanıltmaktadır. Bu nedenle propolisin standardizasyonu; hem tüketicilerin yüksek kaliteli ve güvenilir ürünlere erişimini sağlamak amacıyla hem de büyük firmaların tüketiciyi yanıltmayacak şekilde üretim yapmalarının sağlanması ve daha sıkı bir şekilde denetlenmesi adına çok önemlidir. Hem ulusal hem de uluslararası standartların geliştirmesi konusunda toplantılarda yer alarak bu çalışmaların yürütülmesine katkıda bulunmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Arı varsa hayat var" dedi. Samancı son olarak şunları söyledi: "10 bin alerjik rinit hastası üzerinde yapılan ve 2024 yılında yayınlanan çok merkezli prospektif bir bilimsel çalışmanın verilerine göre; Anadolu propolisi ve deniz tuzlu su içeren burun spreyinin, toplam semptom skorlarında azalma ve yaşam kalitesinde artış sağladığı tespit edilmiştir. Bu verilere dayanarak Anadolu propolisli burun spreyinin alerjik rinit tedavisinde kullanılabilecek doğal bir formül olduğunu söylemek mümkün. Bu çalışma, Dünya’da propolisle ilgili 10 bin hastada yapılmış başka bir çalışma bulunmaması yönüyle oldukça büyük öneme sahiptir."
Düzce Sel riskini azaltmak için Düzce’ye 7 iş makinesi DSİ sel ve taşkın risk azaltma programı çerçevesinde Düzce’ye 7 adet iş makinesi tahsis edildi. "AFAD - DSİ Sel ve Taşkın Risk Azaltma Protokol Töreni ile Karadeniz Bölgesindeki 13 ilde risk azaltma faaliyetleri başlatılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleştirilen AFAD - DSİ Sel ve Taşkın Risk Azaltma protokol töreninde Dere ıslahı ve afet riski azaltma programlarına destek için AFAD envanterinde bulunan 111 adet iş makinesi Devlet Su İşleri’nin kullanımına devredildi. Bu iş makinalarından 7’si de Düzce’ye tahsis edildi. Protokol törenine Düzce Valisi Selçuk Aslan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’de katıldı. Sel ve taşkınla mücadele çalışmaları için Düzce’ye 7 adet iş makinesi tahsis edildiğini söyleyen Vali Selçuk Aslan, “Dere ıslahı ve afet riski azaltma programlarına destek için AFAD tarafından 111 iş makinesini DSİ’ye devredildi. Bu iş makinalarından 7’si de ilimize tahsis edildi. İlave makina kapasitemizle yaşanabilecek sel ve taşkınlara karşı hazırlıklarımıza daha etkili şekilde devam edeceğiz” dedi. Sel ve taşkın riskine karşı kurumların el ele çalıştığına dikkat çeken Milletvekili Ayşe Keşir ise “Karadeniz’de 13 riskli bölgede yağışlar başlamadan çalışmalar hızlanıyor. Dere ıslahı ve afet riski azaltma programlarına destek için şehrimize gönderilecek olan 7 iş makinesinin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerinde bulundu. Dere ıslah çalışmalarının hızlandırılacağını işaret eden Belediye Başkanı Faruk Özlü, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan himayesinde AFAD’dan DSİ bünyesine geçirilen 111 iş makinesinin devir teslimine katıldık. Bu araçlardan 7 tanesi Düzce’mizde sel risklerini azaltmak üzere kullanılacak ve dere ıslah çalışmalarımız hızlanacak” şeklinde konuştu. İlave makine desteği ile yaşanabilecek sel ve taşkınlara karşı hazırlıklara daha etkili şekilde devam edilecek.
Ankara Tavuk eti ihracatına sınırlama Ticaret Bakanlığı tarafından, bütün ve parça dahil olmak üzere, tavuk eti ihracatının 1 Mayıs 2024 tarihinden 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırılmasına karar verildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kümes hayvancılığı ve beyaz et sektöründe dünyanın en önemli üretici ve ihracatçı ülkeleri arasında yer alan Türkiye’de, yıllardır süregelen üretim ve ihracattaki doğru politikalar ile mevcut üretim hacmine ulaşıldığı, sektörün uzun yıllardır iç talep ile yurt dışı talebi bir arada karşılayabilecek kabiliyeti muhafaza ettiği belirtildi. Son yıllarda yaşanan bölgesel ve küresel risklerin, küresel gıda fiyat endeksi üzerinde yukarı yönlü bir eğilim oluşturduğu ve özellikle temel tarım ürünlerinde ülkelerin iç piyasa arzını koruma faaliyetlerini ortaya çıkardığına dikkat çekilerek muhtelif ürünler ile birlikte Türkiye’de tüketim açısından en önemli hayvansal protein aracı olan kümes hayvancılığı ürünlerinin de 2023 yılının Mayıs ayında ’İhracı Kayda Bağlı Mallar Listesi’ne alındığı hatırlatıldı. Açıklamada, "Bununla beraber, 2024 yılının ilk aylarında tavuk eti fiyatlarındaki artış hızının genel enflasyonun, yem ve enerji gibi maliyet kalemleri ile döviz kurundaki aylık fiyat değişimlerinin çok üzerine çıktığı gözlemlenmiştir. Bu durum, söz konusu ürün grubunda olağan piyasa şartlarının dışına çıkıldığını ve olağan fiyatlama davranışlarının bozulduğunu göstermiştir. Fiyat oluşumları izlenirken üretim ve ihracat gelişimleri analiz edilmiş, iç ve dış talepte muhtemel senaryolar titizlikle tetkik edilmiş, ilgili kamu kurumları ve sektörel kuruluşlar ile istişareler gerçekleştirilerek, üretim, tüketim, dış ticaret ve fiyat oluşumları kapsamında detaylı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Tüketim alışkanlıklarındaki ve iç talepte yaşanan değişimlerin, spekülatif fiyat yükselişlerini beraberinde getirdiği görülmüştür. Yapılan analizler iç piyasada tüketici refahının korunabilmesi için arz yönlü sıkıntılara mahal verilmemesini teminen, söz konusu ürün ihracatına yönelik bir takım düzenlemeler yapılması gerekliliğini ispat etmiştir" ifadeleri yer aldı. Açıklamada, sektörde ölçek ekonomisinin sürdürülebilmesi, iç talepte yaşanabilecek dalgalanmaların üretim kaybına sebebiyet vermemesi ve yoğun çabalar ile kazanılan ihracat pazarlarının korunabilmesinin de Türkiye’nin ekonomik menfaatleri açısından önemli olduğunun değerlendirildiğine dikkati çekilerek, "Ticaret Bakanlığımız tarafından, başta Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili resmi ve sektörel kuruluşlar ile yapılan istişareler ve çalışmalar sonucunda, bütün ve parça dahil olmak üzere, tavuk eti ihracatının 1 Mayıs 2024 tarihinden 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise bu yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırılmasına karar verilmiştir" dendi. Denetlenen firmaların yarısına idari para cezası verildi Öte yandan, tavuk eti ürünleri satışlarındaki fiyat artışlarına ilişkin 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında inceleme yapıldığı belirtilerek şöyle denildi: "1.10.2022-31.10.2023 tarihleri dönemini kapsayacak şekilde 16 üretici firmaya Ticaret Bakanlığımız müfettişlerince denetimler gerçekleştirilmiştir. Söz konusu denetimler sonucunda Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından aykırılık yaptığı tespit edilen 8 firma hakkında idari para cezaları verilmiştir. Ancak, son dönemde tavukçuluk sektöründe fahiş fiyat artışı yapıldığına ilişkin şikayet başvuruları sebebiyle, tavukçuluk sektöründe faaliyet gösteren 16 firma hakkında Ticaret Bakanlığımız müfettişlerince denetimlere geçtiğimiz günlerde yeniden başlanmıştır. Ayrıca, Rekabet Kurumu tarafından da 04.01.2024 tarihinde beyaz et sektöründe faaliyet gösteren bazı firmalar hakkında açılan soruşturmanın gerekli idari para cezaları ile sonuçlandırıldığı ve ilgili firmalara 26.4.2024 tarihinde tebliğ edildiği öğrenilmiştir. Bu çerçevede, Tarım ve Orman Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili resmi kuruluşlar ve sektörel kuruluşlar ile koordinasyon halinde çalışarak, ülkemizin tarım ürünleri politikaları ve muhtelif gıda ürünlerinin iç ve dış ticaretinde yapılan düzenlemelerin temel amaçları; dünyada ortaya çıkan yeni eğilimler de dikkate alınarak, yurt içi üretim ve tüketim dengesinin korunması; önceliğimiz olarak yurt içi tüketimin vatandaşlarımız için makul fiyatlarla karşılanması, gıda arz güvenliğinin önündeki tehditlerin bertaraf edilerek ülkemizde sürdürülebilir gıda arzının sağlanmasıdır." Açıklamada, "Önümüzdeki dönemde de, Ticaret Bakanlığımızca, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere, ilgili devlet kuruluşları ve ilgili özel sektör kuruluşları ile güçlü bir işbirliği yapılarak, gıda arzının ve güvenliğinin korunması, halkımızın gıdaya makul fiyatlarla ulaşımının kolaylaştırılması ve gıda piyasalarında oluşabilecek spekülasyonların önlenmesine yönelik olarak görev ve yetki alanımızda bulunan bütün politika ve denetim araçlarına kararlılıkla başvurulacaktır" ifadeleri yer aldı.