- 20 Nisan 2022 Çarşamba 14:24

Turizm elçisi Korzay, Midyat tarihini tanıttı

A
A
A
Turizm elçisi Korzay, Midyat tarihini tanıttı

Dünyanın birçok yerine gerçekleştirdiği gezilerle sosyal medyada tanıtım yaparak turizme destek sağlayan Gül Korzay Mardin’in Midyat ilçesindeki tarihi yerlerin tanıtımını yaptı.

Dünyanın birçok yerine gerçekleştirdiği gezilerle sosyal medyada tanıtım yaparak turizme destek sağlayan Gül Korzay Mardin’in Midyat ilçesindeki tarihi yerlerin tanıtımını yaptı.


Midyat ilçesinde gördüğü tarihi mekanları sosyal medya hesaplarından takipçilerine ulaştıran Gül Korzay, yöreye özgü telkari ve gümüş sanatının inceliklerinin sergilendiği gümüşçular çarşısına hayran kaldığını dile getirdi. Korzay, “Midyat sizi dinler ve diller şehrine hoş geldiniz tabelası ile karşılar. Burada en çok yöreye has telkari sanatının bulunduğu gümüşçüler çarşısı dikkat çekiyor. Bu kadar tarihi ve kültürel hazinesi olan Midyat sokaklarında muhteşem taş işi evleri gezerken Hercai ve Sıla gibi dizilerin mekanlarını görmeye gelen de bir o kadar kişi var etrafta. Tuhaf bir durum olmakla birlikte belki de bu popülerlik sayesinde birçok ev yıkılmaktan kurtulup restore edilerek kültürel turizm için yeniden ayağa kaldırılmış” dedi.


Savur Midyat yolu üzerinde Dereiçi köyünü ziyaret ettiklerini ifade eden Gül Korzay, burada gördüklerini de sosyal medya hesaplarından takipçileriyle paylaştı. Korzay, “İçinde hem Protestan hem Süryani aynı zamanda Katolik kilisesi bulunan şehir bile az bulunurken tüm bunlara sahip ufak bir köy olan Dereiçi ayrı bir güzelliğe sahip. Bugün terkedilmiş hüzünlü taş evleri ile sizi sımsıcak selamlayan yapayalnız sokaklarını geziyoruz. M.S. 4. Yüzyılda yapılan Mor Yuhanun Süryani Kilisesi de görülmesi gereken yerlerden biri. Terör ve çeşitli baskılardan dolayı halkın tamamına yakını Avrupa ve Amerika’ya göç etmiş. Ancak bu eşsiz yapıyı onarmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için Süryani toplumu el ele vermiş uzaklarda da olsalar köylerine yardım ediyorlar. Baş rahipler için öldükten sonra gömüldükleri bir mezar odası var, mezarlar duvarda lahit tarzında. Kilisenin bahçesinde de taş oyma sanatlarının incelikleriyle bezeli diğer cemaat üyelerinin mezarları var. Bunlardan bir tanesi 1992 yılında PKK teröristlerinin isteklerini yerine getirmediği için katledilen köyün eski muhtarı Bünyamin Circis. Mezar taşında bu olayın ayrıntıları işlenmiş. Bölgede o yıllarda artan terörün ilk kurbanlarından birisi olduğu yazıyor. Midyat gezimizi kısa kısa yolculuklarla sürdürüyoruz günübirlik geziler için mesafeler uzak ama gidip görmeye değecek birçok kültürel hazine var. Mor Gabriel Manastırı da kesinlikle ziyaret edilmesi gereken manastırlardan biri. Temelleri Mor Şmuel ve öğrencisi Mor Şemun tarafından 397 yılında atılan bu tapınak yıllar içinde çeşitli eklentiler ile günümüze kadar ulaşmış. 14. Yüzyıl Moğol istilasında birçok Anadolu cemaati gibi Süryani cemaati de katledilmiş. Yunanistan Atos Dağındaki tapınaklardan bile 400 yıl daha eski tarihi olan bu Süryani Manastırını ziyaret ederken içeride hala aktif cemaati olduğundan randevu alıp grup grup sizi içeriye alıyorlar. 1932 yılına kadar tam 640 yıl süresince Süryanilerin Patriklik merkezi burası. Bugün Süryani Patrikliği Suriyenin Şam şehrindedir. Mor Gabriel Türkiye’deki 4 Metropolit merkezden birisi. Her iki yanında zeytin ağaçları olan bahçenin ortasındaki uzun bir taş yoldan yürüyüp manastırın merdivenlerine ulaştığınızda yapı sizi tüm ihtişamı ile selamlıyor. İçeride ayin yapılan kiliseyi manastırda kalan gençler tanıtıyor” diye konuştu.


Gül Korzay tarih kokan Mardin’in ilçelerinin de şehir merkezi kadar kıymetli ve tarih ile iç içe olduğunu belirterek buraların mutlaka görülmesi gerektiğini de özellikle takipçilerine ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tüketici hakem heyetleri 4 ayda 1,9 milyar liralık uyuşmazlığı karara bağladı Ticaret Bakanlığı, bu yılın ilk 4 ayında tüketici hakem heyetlerine 241 bin 53 başvuru yapıldığını açıkladı. Başvuruların toplam mali değeri ise yaklaşık 1,9 milyar lira olarak belirlendi. Tüketici hakem heyetleri 29 yıldır tüketiciler ile satıcı veya sağlayıcılar arasında yaşanan uyuşmazlıkların çözüm üretmeye devam ediyor. Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre 29 yılda yaklaşık 17 milyon uyuşmazlık yargıya intikal etmeden karara bağlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, tüketici hakem heyetlerine bu yılın ilk dört ayında toplam 241 bin 53 adet başvuru yapılırken, 247 bin 966 adet uyuşmazlık tüketici hakem heyetleri tarafından karara bağlandı. Başvuruların toplam mali değeri ise yaklaşık 1,9 milyar lira olarak belirlendi. En çok ayakkabılar şikayet edildi Yapılan açıklamada, tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurular ürün ve hizmet bazında değerlendirildiğinde ilk sırada yüzde 12,8 ile ayakkabılara yönelik şikayetler, yüzde 5,67 ile kredi kartı üyelik ücreti, yüzde 4,68 ile kıyafet, yüzde 4,25 ile cep telefonu, yüzde 3,94 ile mobilya, yüzde 3,31 ile internet abonelikleri ve yüzde 2,48 ile GSM aboneliği yer alıyor. Sektörel bazda ise aynı dönemde en çok yüzde 57,72 ile perakende ticaret alanında başvuru yapıldı. Bu alanı yüzde 10,63 ile finansal hizmetler ve yüzde 8,83 ile abonelik hizmetleri sektörlerine yönelik başvurular takip etti. Öte yandan yapılan açıklamada, bu dönemde yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 67’sinin e-Devlet üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirildiği kaydedildi.
Trabzon AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken: “Büyük afetlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkıyor, sonra da yenilenmiyor” AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, yaşanan doğal afetler ve depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranlarının yukarı çıktığını belirterek, “Sonra onlar yenilenmez. Bizim en büyük konumuz o dur. Başımıza geldiğinde değil aslında gelecekmiş gibi mutlaka bireylerin, kurumların bütçelerini ayarlamaları ve risk yönetimine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi. AXA Türkiye, 2024 sürdürülebilir gelişim ve büyüme hedeflerini acenteleriyle paylaşmak üzere “Farklıyız, Fark Yaratmakta Kararlıyız” mottosuyla çıktığı etkinlik serisinin Karadeniz Bölgesi ayağının ilkini Samsun’da ikincisini Trabzon’da gerçekleştirdi. Trabzon ve çevre illerden gelen AXA Acenteleri’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, bölgeye ilişkin önemli veriler paylaşıldı. Trabzon ve 25 ili içine alan bölgede 2023’de önemli bir büyüme yakalayan AXA Türkiye, yine aynı bölgede 2024 için ticari ve bireysel sigortalar dahil yüzde 80 büyüme hedefi koydu. Sunumunda AXA Türkiye’nin 2024 yılı için hedef ve stratejilerini paylaşan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, 2023 yılının Türk Sigortacılığı için çok zor bir yıl olduğunu dile getirerek, “Kahramanmaraş depremleriyle başlayan bir yolculuk ve o yolculukta özellikle Haziran ayına kadar çok ciddi anlamda deprem bölgesinde çalışmak durumunda kaldık. Türk Sigortacılığı adına bugüne kadar karşılaşmadığımız kadar büyük bir hasar kümesiyle karşı karşıyaydık. AXA Türkiye olarak da yaklaşık dört ayda 6 bin 500’ün üzerinde sigorta hasar tazminatı ödeme görevimizi yerine getirdik. 10 milyarı aşan bir hasar ödemesi gerçekleştirdik. Tabii sadece depremle ilişkili değil doğal afetlerin aktif olduğu bir yıl. 2022-2023’e baktığımızda deprem dışında diğer doğal afetlerin, fırtınanın, sellerin, kasırgaların ve hatta Ege bölgesinde doğa olaylarının yol açtığı hasarlar önceki yılların 5 misli. Dolayısıyla hem AXA Türkiye olarak hem de Türk Sigortacıları olarak doğal afetlerin risklerinin arttığını gördüğümüz bunun maalesef pekiştiğini gördüğümüz bir yıldı. Bu manada da açıkçası sigortalılarımıza olan tazminat bütünlüklerimizi süratle kapattığımız bir dönemi yaşadık. AXA ailesi olarak bizim biraz daha farklı ödevlerimiz vardı. Türkiye’de AXA Grubu’nun varlığı 130 yılı aşkındır sürüyor ve burada yatırımlarına da devam etme kararı aldı. 2023 yılında bir satın alma gerçekleştirdik. Bu satın alma sayesinde pazar payımız yüzde 8.4’e çıktı. 35 milyarlık bir ciroya ulaştık. Bu satın alma tabii aynı zamanda farklı iş alanlarında; sağlık sigortacılığında, otomobil sigortacılığında, tarım sigortacılığında, kurumsal sigortacılıkta bize çok destek verdi. Acente sayımızı 4 binin üzerine taşıdığımız toplamda 6 bine ulaşan çok güçlü bir organizasyona dönüştük. Bölge teşkilatlanmamızı daha da güçlendirdik. 2023 yılında yine AXA Grubu’nun Türkiye’ye olan güvenini göstermesi açısından önemli bazı gelişmeler de oldu. Hem şirketimizin büyüme tutkusu hem finansal gücü hem sermaye yeterlilik oranının güçlü halde kalması için sene sonunda 4 milyarlık bir sermaye artışı gerçekleşti. Diğer bir açıdan bakarsak müşteri, acente ve çalışanlarımızın hayatını kolaylaştırmak, sadeleştirmek için inovasyon ve teknolojiye yatırım yaptığımız bir yıl oldu. Hasar maliyetleri için yapay zekayı, büyük veriyi kullanıyoruz. Sahte hasar tespitinde mutlaka yapay zekadan istifade ediyoruz. Sağlık sigortacılığında dijital sağlık ürününü ortaya koyduk. Acentelerimizin çok kolay hayatlarını sürdürebilmesi için bir dijital acente platformu geliştirdik. Onun üzerine yatırımlarımız sürüyor. 2023 açıkçası geride kaldı. Ülke olarak çok zorlu dünya olarak çok zorlu bir yılda damağımızda tat çok az kaldı. Ama sigortacı olarak biz AXA Türkiye olarak 2024-2026 yolculuğunu çok güçlü temeller kurduğumuz, geleceğe güvenle bakabildiğimiz bir yılı kapattık diyebilirim” dedi. “Sahada olduğumuz müddetçe sigortalanma oranının yukarı çıkacağını düşünüyorum” Karadeniz Bölgesi’nde bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı açısından çok güzel tohumların atıldığını gördüğünü kaydeden Ölken, “Karadeniz Bölgesi’nde bizim 25 ilimiz var. Kastamonu’dan Hakkari’ye büyük bir üçgen. Türkiye coğrafyasının yüzde 30’u. Çeşitli özellikleri var bu illerin ama şöyle baktığımızda Türkiye’deki ortalama sigortalılık oranlarının bir miktar altında. Ön plana çıkan sigortalar otomobil sigortaları, sağlık sigortaları, konut sigortaları yani bireysel farkındalık biraz daha yukarıda. Ama KOBİ ve ticari sigortacılığın biraz daha gelişim alanı olduğunu görüyoruz. Bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı açısından baktığınızda da çok güzel tohumların atıldığını görüyoruz. Özellikle tasarrufa yönelen halkın bireysel emeklilikten istifade etmek noktasında Karadeniz Bölgesi’nde yani Trabzon civarındaki tüm iller Doğu Anadolu’da da illerimiz var Samsun’un batısında da illerimiz var. Tüm bu illere baktığımızda adım adım geldiğini görüyoruz. Açıkçası farkındalığı arttırmak için bizim görevimiz çok. AXA Türkiye olarak, çok güçlü bir bölge teşkilatlanmamız var. Samsun’da Trabzon’da, Erzurum’da, Van’da temsilciliğimiz var. Mutlak suretle acente ve sigortaların yanında olup gelişen riskler bunları nasıl sigortayla önleyebiliriz bunları öğretmeye, anlatmaya çalışıyoruz. Sahada olduğumuz müddetçe de ben sigortalanma oranının yukarı çıkacağını düşünüyorum. Zorunlu deprem sigortası konut ikilisini, trafik kasko ikilisini, sağlık konut ikilisini, ticari paket sigortalarıyla, KOBİ sağlık ürünlerinin bir arada hızlı gelişebileceği bir ortam var. Yeni nesil ürünlere de çok ilgi duyuyor bu coğrafya. Dijital sağlık sigortamızı çıkardık. Açıkçası uzaktan muayene, reçete yazılması gibi çok önemli tam teşekküllü bir sağlık sigortası hizmetini uzaktan yapay zekayla veya doktor görüşmeleriyle sağlıyoruz. Bu anlamda bu bölgede satışlarımız arttı. Geleceğe de umutla baktığımız bir bölge. O yüzden de daha fazla burada olmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu. “Pazar payı olarak sektörün yüzde 8,5 tarafını temsil ediyoruz” AXA Türkiye’nin 130 yılı aşkındır faaliyet gösterdiğini vurgulayan Ölken, “Pazar payı olarak sektörün yüzde 8,5 tarafını temsil ediyoruz. Çok güçlü bir sermaye yapımız var. Çok güçlü bir teknoloji yapımız var. 9 bölge teşkilatımızda birer genel müdürlük hüviyetinde teşkilatlandırdığımızı, organize ettiğimiz bölge yapılanmamız var. Satış teşkilatımız da bu bölgelerde ama teknik hasar, tahsilat gibi diğer unsurlarda bölgelerde çalışıyor. İnovasyon ve teknolojisine çok yatırım yapan bir grubuz ve en önemli özelliğimiz de şirketimizin değerleri arasında müşteri var. Müşterisini ve acentesini çok yakın dinleyen, anlamak için dinleyen, müşterinin acı noktalarında veya ihtiyaç olduğu anda çözüm ortağına dönüşüm sloganıyla hep yanında olan bir grubuz ve hedefimiz sürdürülebilir olmak. Sürdürülebilirlik sigortacılık da çok önemli. Bir günlük iş yapmıyoruz. Bugün yaptığımız poliçenin sorumluluğunu bir yıl taşımakla beraber müşteriyle yaptığınız sözleşmenin çok uzun yıllar beraber yürüdüğünü unutmayalım. Bu manada da kalıcı olmak adına önce finansal tarafımızı çok güçlü kılıyoruz. Acente teşkilatımıza ve teknolojiye yatırım yapmaya dolayısıyla müşterinin ihtiyaçlarını çözmeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Sigortacılıkta elektrik, hibrit ve rüzgar enerjileri sektörleri 2024-2026 yolculuğunda mutlaka girişim alanları olacak” Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon civarında sağlık sigortalısının olduğuna dikkat çeken Ölken, “Türkiye’de otomobil sigortacılığında yani kasko sigortacılığında daha halen sigortalanma oranı yüzde 30. Zorunlu deprem sigortasında yüzde 50-55. Konut sigortalarında yüzde 30-35. KOBİ yüzde 25-30. Yani nereden bakarsanız bireysel yatırımın da ticari yatırımın da sadece üçte biri sigortalı. Bireysel emeklilik tarafına göz atarsak bugün 15-16 milyon sözleşme var sektörde ama bunların gelişmesi imkanı var. Sağlık sigortacılığında büyük potansiyel var. Tabii ki ülkede sağlık hizmetleri çok gelişerek ve genişleyerek verilmeye devam ediyor ama tamamlayıcı sağlık, özel sağlık gibi iki ürünümüzle bütün sigorta sektöründe ciddi fırsat olduğunu düşünüyoruz. Yani şöyle ki Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon civarında sağlık sigortalısı var. Bunun yarısı bireysel yarısı da kurumların satın aldığı poliçeler. Bu manada önemli fırsat alanları var. Tabii sonraki yıllar için yeşil dönüşümle beraber yeşil prim diyeceğimiz, elektrikli araçlar, hibrit araçlar, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve değişen risklere karşı kurguladığımız siber sigortalar, parametrik sigortalar bu 2024-2026 yolculuğunda girişim alanları olacak mutlaka” ifadelerini kullandı. “Doğal afetler, depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkar” Çok güçlü bir sigorta birliğinin olduğunu belirten Ölken, “Yani Türkiye Sigorta Birliği çatısında barındırdığı hayat, hayat dışı şirketleriyle beraber güçlü bir yönetim politikasına sahip ve sigortacılığın gelişmesi adına bu bir sosyal sorumluluk bir taraftan da hem sigorta emeklilik düzenleme ve denetleme kurumuyla hem diğer tüm şirketler veya paydaşlarla eylem planlarıyla ve stratejik planlarıyla çalışıyoruz. Diğer taraftan acentelerimizin eğitimi çok önemli. Çünkü sigortacılığı, sigortayı müşteriye anlatacak en önemli isim acenteler. Öncelikle burada AXA olarak bizim yatırımımız var. Sektörde de birçok şirkette bizim arkamızdan yatırımların geldiğini görmekten mutlu oluyoruz. Gelecek fakültesini biz kurmuş durumdayız. AXA Acentem kampüsü kurmuş durumdayız. Hem online hem fiziksel yıl içinde çok ciddi sayıda eğitim veriyoruz. Acenteler geliştikçe ben tabana yayılmanın daha kolay olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda özellikle şu anda eksik olan kanuni düzenlemelere ihtiyaçlarımız var. Bu konuda sigorta şirketleri birliği çatısında çalışıyoruz. Hem sigortacılık çatı kanununun oluşması hem de eğitim sistemimizin içinde sigorta konusunun bir başlık olarak girmesi bence sigortalanma açısından farkındalık açısından önemli olacak. Maalesef şöyle bir bilgi de vermek isterim. Büyük yaşanan doğal afetler, depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkar. Sonra onlar yenilenmez. Bizim en büyük konumuz o dur. Başımıza geldiğinde değil aslında gelecekmiş gibi mutlaka bireylerin, kurumların bütçelerini ayarlamaları ve risk yönetimine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
Trabzon Akçaabat Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi Trabzon’un Akçaabat ilçesinde tamamlandığında 600 kişilik kapasitesi ile kongrelere ev sahipliği yapması hedeflenen Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ve AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Muhammet Ali Yılmaz, ilçede inşaatı devam eden Akçaabat Kültür Merkezi’ni inceledi. İnşaatında sona yaklaşılan Akçaabat Kültür Merkezi ile ilgili bilgiler veren Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, ilçede devam eden projelerin yeni dönemde tamamlanıp halkın hizmetine sunulması için durmadan çalıştıklarını belirtti. Kültür Merkezi’nin kaba inşaatının bittiğini dile getiren Başkan Ekim, “Tüm hemşehrilerimizle birlikte şehrimizin daha da gelişmesini arzu ediyoruz ve bunun için birlik, dirlik ve beraberlik içerisinde çalışıyoruz. Seçim döneminde Akçaabatlılara şehrimizde devam eden işleri yeni dönemde ivedi olarak nihayetlendireceğiz demiştik. Devam eden önemli işlerimizden bir tanesi de Söğütlü Mahallemizde inşaatı yapılan Kültür Merkezi’mizdir. Halihazırda Kültür Merkezi’mizin inşaatında sona gelindiğini söyleyebiliriz. Yani Kültür Merkezi’nin kaba inşaatı bitti. Önümüzdeki süreçte dış cephesinin yapılması, iç dizaynı, envanter ve ekipman temini de yine aynı hızla yapılacak. Çalışmaların gidişatı neticesinde Akçaabat Kültür Merkezi’mizin tahmini teslim tarihinden önce tamamlanıp halkımızın hizmetine açılmasını öngörüyoruz. Rabbimin izniyle, Akçaabat’ımızın önemli ihtiyaçlarından biri olan tam donanımlı Kültür Merkezi’mizin açılışını hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi. “600 kişilik kapasitesi bulunan amfi salonda kongreler yapılabilecek” Akçaabat Kültür Merkezi’nde 600 kişilik amfi salonu olacağını kaydeden Başkan Ekim, “Kültür Merkezi’nin içerisinde 600 kişilik amfi salon, çok amaçlı salon, fuaye alanı, kültürel ve sanatsal faaliyetler için atölyeler ve bürolar, kütüphane, sportif alanlar, kafeterya, kapalı otopark, sirkülasyon alanları, idari ve teknik alanlar bulunacak. Akçaabat Kültür Merkezi, hem şehirdeki öğrencilerimizin hem de vatandaşlarımızın sosyal aktivitelerini yapabileceği, keyiflice vakit geçirebileceği veya ders çalışabileceği bir tesis olacak. 600 kişilik kapasitesi bulunan amfi salonda kongreler yapılabilecek. Bu sayede Akçaabat kültür, sanat, turizm şehri olmanın yanı sıra kongre şehri haline de gelecek. Kültür Merkezinin üst katında yapılacak olan fonksiyonel kütüphane ise Trabzon Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere bölge öğrencileri aktif olarak kullanabilecek” ifadelerini kullandı.