EKONOMİ - 03 Mayıs 2021 Pazartesi 12:00

Lavanta ekimine geçti, elektrik faturasından kurtuldu

A
A
A
Lavanta ekimine geçti, elektrik faturasından kurtuldu

Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı Küçükköy’de çiftçilik yapan Fahri Yıldız kendisine ait 15 dönüm arazide mısır ekimine alternatif olarak lavanta ekimine yönelince hem elektrik, gübre, tohum ve ilaç gibi girdi maliyetlerinden kurtuldu hem de gelirini büyük oranda artırdı.

Mardin’in Artuklu ilçesine bağlı Küçükköy’de çiftçilik yapan Fahri Yıldız kendisine ait 15 dönüm arazide mısır ekimine alternatif olarak lavanta ekimine yönelince hem elektrik, gübre, tohum ve ilaç gibi girdi maliyetlerinden kurtuldu hem de gelirini büyük oranda artırdı.


Dicle Elektrik Verimli Tarım Hikayelerinin bu kez konusu Mezopotamya’nın bereketli topraklarına ev sahipliği yapan Mardinli çiftçi Fahri Yıldız oldu. Artuklu ilçesine bağlı Küçükköy’de kendisine ait geniş arazilerde çiftçilik yapan Yıldız, mısır ekimine alternatif olarak lavanta ekimine yönelince hem elektrik, gübre, tohum ve ilaç gibi girdi maliyetlerinden kurtuldu hem de gelirlerini büyük oranda artırdı.


Fahri Yıldız, Türk Kızılay Toplum Merkezleri ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 2018 yılında başlatılan ’Türk Kızılay Geçim Kaynağını Geliştirme Programı Tarımda İstihdam’ Projesi kapsamında aldığı destekle kendisine ait 15 dönüm arazide lavanta yetiştiriciliği yapıyor. Lavanta tarımına beş dönümle başladığını belirten Yıldız, hemen hemen hiç masrafı olmadığını ve gelirinin de yüksek olduğunu gördükten sonra yıldan yıla lavanta ekim alanını artırdığını söyledi.



“Elektrik, gübre, tohum ve ilaç masrafı yok”


Daha önce mısır ekimi yaptığı dönemde çok fazla sulama gerektiği için suyu yer altından motorla çektiğini anlatan Yıldız, bunun da büyük bir enerji maliyeti oluşturduğunu ifade etti. Yıldız, lavantanın sulama ihtiyacının çok az olmasının yanı sıra gübre, ilaç ve tohum giderlerinin de olmadığını dile getirdi. Ekilen fidenin 15 yıl toprakta kaldığını vurgulayan Yıldız, ilk yıl fidenin gelişmesi için sadece 2 kez damlama yöntemiyle suladığını, onun dışında mevsimin çok kurak geçmemesi durumunda bitkinin suya ihtiyacı olmadığını kaydetti.



Yüzde 80 kar marjı


Çiftçi Fahri Yıldız aromatik bir bitki olan lavantanın kozmetik, ilaç ve deterjan sektörlerinde kullanılan değerli bir hammadde kaynağı olduğuna dikkat çekerek, buğday ve mısıra göre yüzde 80 oranında daha iyi kar marjı olduğunu söyledi. Yıldız, “Mısır ve buğdayın aksine bu bitkinin hiçbir masrafı yok. Gübre ve ilaç istemiyor. Lavantayı tek sefer ektik ve bu 15 sene boyunca yerde kalacak. 5 dönümden yaklaşık 10 bine yakın demet lavantayı Ispartalı bir girişimciye sattım. Lavantanın kurutulmuş haliyle satılması durumunda karı yüzde 100 oluyor. Verimi ve karı iyi olduğu için her sene lavanta ektiğim dönüm miktarını artıracağım” dedi.



Pamuk ekimi yerine yem bezelyesi ve yonca önerisi


Yıldız bölgede mısırda olduğu gibi sulama ihtiyacı fazla olan pamukta da girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirterek, alternatif olarak yem bezelyesi ve yonca ekimini önerdi. Kendisinin de önümüzdeki yıl bu iki bitkiyi ekeceğini aktaran Yıldız, şu bilgileri verdi:


“Kasım ayında ekilip, nisan ayı ortalarında hasat edilebiliyor. Dönüm başına bir ton kuru ot elde edilebilecek bir ürün. Kilogram fiyatı 1 liradan alıcı bulabilen yem bezelyesinin dönüm başına maliyeti sadece 15 lira. 100 dönümde maliyet 15 bin lira olurken, getirisi 75-85 bin lira arasında. 50 dönümlük alanda yaptığımız yem bezelyesi ekim denemesinin sonuçları ümit vericiydi. Ayrıca daha az maliyetli olan yonca bitkisinin de yetiştirilmesinin ülkedeki yem açığının giderilmesi ve sürdürülebilir bir tarım için tercih edilmesi gereken ürünler olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.



“İklim değişikliğiyle mücadele için sürdürülebilir tarım gerekiyor”


Mardinli çiftçi Fahri Yıldız’ı köyünde ziyaret eden Dicle Elektrik Tarımsal Sulama Müdürü Kemal Kaçkın, bölgede mısır ve pamuğa alternatif yapılan lavanta tarımının yaygınlaşmasının ümit verici olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir tarım uygulamaları iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele kapsamında da ele alınmalıdır. Su ve enerji kaynaklarının az tüketildiği çevreci tarım, dünyanın geleceği için hayati önem taşıyor. Çünkü araştırmalar su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’inin tarımsal sulamada kullanıldığını gösteriyor. Üstelik alternatif bitkilerin çiftçiye sağladığı gelir de çok iyi. Şirketimiz bünyesindeki tarımsal sulama uzmanları tarafından iyi tarıma yönelen çiftçilerin arazilerinde kuracakları enerji tesisatlarıyla ilgili her türlü desteği vermeye hazırız” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta otobüs şoförü ’insanlık ölmemiş’ dedirtti 2018 yılında kolu kırılan çocuğu hastaneye götüren, 2023 yılında kaza yapan motosikletli kuryeye yardım eden halk otobüsü şoförü, bu kez de evinin yolunu kaybeden yaşlı kadın için seferber oldu. Yardımsever şoförün yaptığı hareket takdir topladı. 2018 yılında Özel Halk Otobüsü ile sefer halindeyken kolu kırılan çocuğu hastaneye yetiştiren, 2023 yılında yağmurlu yolda kaza yapan motosikletli kuryeye yardımcı olan şoför Muhammet Cin, örnek bir davranışa daha imza attı. 23 Nisan tarihinde duraktan otobüse binerek, tansiyonunun yükseldiğini ve yolunu kaybettiğini söyleyen yaşlı kadını, görevli olduğu hattan çıkarak evine bıraktı. Halk otobüsü şoförünün bu hareketi ‘insanlık ölmemiş’ dedirtti. Rahatsızlanan yaşlı kadını duraktan aldığını belirten şoför Muhammet Cin, “23 Nisan günü akşam Gülyurt seferine çıktım. Meydana geldim bir teyze Deveci Camisini sordu. Deveci Camisini bilmediğimi söyledim, tekrar hattıma devam ettim. Kılavuz Mahallesine gittim, orada teyze inmek istediğini söyledi. Yolcular da Deveci Camisinin burada olmadığını söyledi. O an caminin uzak olduğu aklıma geldi. ‘Teyze sen burada dur, gerekirse ben seni evine kadar bırakacağım. Burada inip mağdur olma’ dedim. Teyze, tansiyonunun yükseldiğini ve gözlerinin zor gördüğünü söyledi. Ailesini aradım, kızıyla irtibata geçtik. Evinin adresini öğrendim. Hattan çıkarak teyzeyi evine kadar bıraktım. Ailesi teşekkür etti, teyze dua ederek indi. Onlardan da Allah razı olsun, dualar ettiler. Yolcular da sağ olsun tepki göstermediler. İnsanlık görevimizi yaptık, kim olsa yapardı. İyilik yapmak asil Türk insanının kanında vardır” şeklinde konuştu.
Van Öğretmen ile öğrencinin gülümseten diyalogu Van’ın Gürpınar ilçesinde görev yapan sınıf öğretmeni ile öğrencisinin sosyal medyaya yansıyan diyalogu izleyenleri gülümsetirken öğrencinin oğlağına ise çok sevdiği öğretmeninin ismini verdiği ortaya çıktı. Gürpınar ilçesinde yer alan Kırkgeçit İlkokulunda görevli sınıf öğretmeni Umut Gürpınar ile öğrencisi Umut Berge’nin ‘yeni doğan oğlak’ görüntüsü sosyal medya platformlarında milyonlara ulaştı. İzleyenleri gülümseten diyalog, sınıf öğretmeni Gürpınar ile kucağında oğlak olan öğrenci Berge arasında geçti. Sınıf öğretmeni Gürpınar, evine döndüğü sırada kucağında yeni doğan sevimli bir oğlakla öğrencisi Berge geldi. Berge, "Öğretmenim bakın bizim keçimiz oldu" dedi. Bu sırada oğlağın güzel olduğunu söyleyen öğretmen, ayrıca oğlağın adını sordu. Öğrencinin ise ‘Emrah’ diye cevap vermesi izleyenleri gülümsetti. “Paylaşılan video çok beğenildi” İHA muhabirine konuşan Sınıf Öğretmeni Umut Gürpınar, okuldan çıkıp eve doğru giderken Umut isimli öğrencisinin kucağında oğlakla kendisine doğru geldiğini belirtti. Bunun güzel bir anı olacağını düşünerek cep telefonunu çıkarıp kayıt altına aldığını ifade eden Gürpınar, “O anda spontane olarak oğlağın adını sordum. Umut da o an düşünerek oğlağın adının ‘Emrah’ olduğunu söyledi. Bunu sosyal medyada paylaştığımda çok fazla insanın beğendiğini, insanların talep gösterdiğini gördüm. Bu da bizi çok mutlu etti. Köy öğrencileri merkezde yer alanlara göre daha naif, daha temiz, biraz daha yaşantıları az çocuklar oluyorlar. Ben köy öğretmeni olmayı çok seviyorum. Öğretmenliğin en kutsal yapıldığı yerler. Umut; akıllı, zeki ve akademik başarısı yüksek bir öğrencimizdir” dedi. Köyde yaşayan çocukların tamamında hayvanlara karşı bir sevgi olduğunu dile getiren Gürpınar, “Çocuklar, bir keçiyle karşılaşınca korkmak, çekinmek yerine sarılıp, kucaklayıp öğretmene koşarak getirebiliyor” diye konuştu. Hayvanları çok sevdiğini söyleyen minik öğrenci Umut Berge ise oğlağa çok sevdiği ‘Emrah’ öğretmenin ismini verdiğini kaydetti.
İstanbul TAV Havalimanları ilk çeyrekte 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi TAV Havalimanları 2024’ün ilk üç ayına ilişkin finansal ve operasyonel sonuçları açıkladı. TAV bu dönemde 321 milyon avro ciro ve 86 milyon avro FAVÖK elde etti. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV’ın işlettiği havalimanlarında dış hat trafiği geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, “Kış döneminde yolcu trafiğimiz uzayan turizm sezonu ve havalimanlarımıza uçan havayollarının yürütmekte olduğu filo genişletme stratejilerinden olumlu etkilendi. Böylece birinci çeyrekte, geçen seneye göre dış hat yolcumuz yüzde 27, toplam yolcumuz da yüzde 22 büyüdü. Gerek İzmir, gerekse Ankara havalimanlarımız iç hattan dış hata transfer stratejisine odaklanan AJet, Pegasus ve SunExpress’in filo büyümesinden olumlu etkileniyor. Faaliyetlerimizdeki başarının tamamını finansal sonuçlarımıza da yansıtmayı başardık. Ciromuz yüzde 28 artarak 321 milyon avroya ve FAVÖK de yüzde 97 artarak 86 milyon avroya ulaştı. Düşük sezonda olmamıza rağmen net kar da pozitife döndü ve 9 milyon avro oldu. İyi bir başlangıç yaptığımız 2024’ün yüksek sezonu olan yaz aylarında da canlı bir trafik beklemeye devam ediyoruz. Erken rezervasyonlar da bize bu yönde olumlu sinyaller veriyor" dedi. "Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde, Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmeyi planlıyoruz" Tarihi ölçekteki büyük yatırım programlarının planladıkları takvime uygun bir şekilde ilerlediğini söyleyen Kaptan, "Bu program doğrultusunda Antalya, Almatı ve Ankara Esenboğa havalimanlarımızla birlikte diğer havalimanı ve hizmet şirketlerimize yatırım yapıyoruz. Almatı yatırımımız yüzde 94 oranında tamamlandı ve Haziran 2024’te yeni dış hat terminalinin açılışını yapmaya hazırlanıyoruz. Yeni terminalin Almatı yolcusu için hizmet kalitesi ve seyahat tecrübesinde iyileşme oluşturmasını bekliyoruz. Yüzde 77 oranında tamamlanan Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde ve yüzde 42 oranında tamamlanan Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmiş olmayı planlıyoruz. Bu yatırımlarımıza ek olarak, Medine Havalimanı’nın kapasitesini yıllık 8 milyon yolcudan 18 milyon yolcuya çıkaracak ve iki etap halinde yapılacak olan ek yatırımlara da katılma kararı aldık. Bu büyük yatırım programımız sonucunda 2020 yılında 8 sene olan ortalama işletme süremizi 2024 yılında 29 yıla çıkardık. Satın alma bedelleri ve kira peşinatlarını dahil ettiğimizde 2025 yılına kadar toplam yaklaşık 2,5 milyar avro yatırım büyüklüğüne ulaşmış olacağız. Bu büyüklük sektörümüzün geleceğine olan güvenimizin en önemli göstergesidir. Programımızda mesafe kaydettikçe yatırımlarımızın meyvelerini de almaya başlıyoruz. Bu kapsamda, 2024 yılı için 430 milyon ile 490 milyon avro arasında FAVÖK beklemeye devam ediyoruz. İlerleyen senelerde yatırımlarımızdan daha da artan geri dönüşler bekliyoruz ve kendimize orta vadede 2018 yılında yakaladığımız tarihi en yüksek FAVÖK seviyesi olan 573 milyon avroyu geçme hedefi koyuyoruz. Bu hedef artık kısa zamanda ulaşılabilir bir mesafede duruyor. Çalışanlarımızın büyük gayretleri ve hissedarlarımızla iş ortaklarımızın destekleri sayesinde TAV Havalimanları’nı bir dünya markası haline getirmeyi başardık. Orta vadeli hedefimiz olan tüm zamanların en yüksek FAVÖK rakamına ulaşmak hedefimizi de yakın zamanda birlikte gerçekleştireceğimize olan inancım tam” diye konuştu.