SPOR - 18 Mart 2019 Pazartesi 16:46

Mardin’de geleceğin futbolcuları yetişiyor

A
A
A
Mardin’de geleceğin futbolcuları yetişiyor

Mardin Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde açılan futbol kurslarında geleceğin futbolcuları yetiştiriliyor.

Mardin Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde açılan futbol kurslarında geleceğin futbolcuları yetiştiriliyor.


Sosyal projeye imza atan Mardin Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde açılan spor okulundaki futbol okulu, futbolcu fabrikası gibi çalışmaya başladı. Spor okuluna kayıt yapan 6-12 yaş arası yaklaşık 50 öğrenci, futbol antrenörleri eşliğinde geleceğin futbolcusu olmak için ter döküyor. 3 antrenör eşliğinde çalışmalarını sürdüren öğrencilerin hayalleri dünya çapında yıldız futbolcu olmak.


Mardin 21 Kasım Şehir Stadı’nda 50 öğrenciye futbol kursu verdiğini belirten antrenör Rakan Keleş, Mardin Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde hazırladıkları bu tür sosyal sorumluluk projeleri ile çocukların okul hayatlarında daha başarılı öğrenciler olmasına katkı sağlandığını söyledi. Keleş, "Sporla uğraşan çocuklar iyi bireyler olarak yetişir. Kötü alışkanlıklardan uzak kalır. Disiplinli ve sağlıklı olur. Tüm çocuklarımızın ve gençlerimizin sporla ilgilenmelerini arzu ediyorum. Çünkü onları çok seviyoruz. Onların iyi bireyler olması önemlidir. Mardin’den yıldız futbolcular yetişmesini istiyoruz. Bu çocuklarda yetenek var. Bu yeteneği keşfetmeyi istiyoruz. Mardin’den Avrupa’ya gidecek yeni Ozan Kabak’lar yetiştirip Mardin’in tanıtımına daha fazla katkı yapmak için haftanın iki günü burada çocuklara eğitim veriyoruz. Amacımız öğrenci sayımızı biraz daha artırarak futbolu Mardin’e sevdirmek" dedi.


Futbol kursları çalışmaları hakkında bilgi veren antrenör Necat Akman ise, hedeflerinin üretken ve çalışkan sporcu bulmanın yanı sıra kimlik sahibi futbolcular yetiştirmek olduğunu söyledi. Akman, "Futbol kurslarımız da 5 yaş grubu ve 50’e yakın kayıtlı sporcumuz eğitim almaktadır. Saha içi ve saha dışı kendini tanıyan ve kendini yönetebilen bireyler yetiştirmek ve Mardin’de geleceğin futbolcularını yetiştirmek için çalışıyoruz. Diğer Antrenörlerimiz ile birlikte toplumumuza da örnek insanlar hazırlamak arzusundayız" diye konuştu.


Kursa katılan 10 yaşındaki sporcu Sami Muhammet, hayalinde Quaresma ve Atiba gibi futbolcu olmak istediğini söyledi. Sami, "Bu hayali gerçekleştirmek için spor kursunu katıldım. 1 yıldır aralıksız kursa geliyorum. Burada futbol adına güzel şeyler öğrendik. İnşallah burada başarılı olurum. Antrenörlerime çok teşekkür ediyorum, bizimle çok ilgileniyorlar. İlerde çok sevdiğim Beşiktaş takımında futbol oynamak istiyorum" şeklinde konuştu.


Takımın kaleciliğini yapan Seyfi Demirel ise, "Burada arkadaşlık ve dostluk ortamı çok güzel, antrenörlerimiz bizi çalıştırarak gelecekte daha iyi olmamızı sağlıyorlar. Onlara teşekkür ediyorum. Amacım gelecekte Muslera gibi iyi bir kaleci olmak. Çalışmalarımı en iyi şekilde yapıyorum antrenörlerimizde bize saha içi ve dışında nasıl davranmamız gerektiğini öğretiyor” dedi.


Grubun en küçük üyesi 6 yaşındaki Arjen ise, antrenörlerinin kendilerine sunduğu katkı için teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “ Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Astım ve KOAH hastaları çöl tozuna dikkat etmeli” Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Afrika çöl tozları hakkında uyarılarda bulundu. Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden kalkan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine değinen Prof. Dr. Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir. Bu hastaların hava kirliliğinin arttığı dönemlerde acile başvuru ve ölüm oranlarının arttığına dair daha önce yaşanmış büyük hava kirliliği epizotlardan bildirilen veriler vardır” diye konuştu. “Astım ve KOAH hastalarında şikâyetler ortaya çıkabilir” Bu dönemde astım ve KOAH hastalarının şikâyetlerinin artabileceğini dile getiren Prof. Dr. Özlü, “Hastalarımızın şikâyetleri ortaya çıkabilir, var olan yakınmaları artabilir, mevcut tedavileri yetersiz kalabilir. Nefes darlığı, öksürük, balgam, hırıltılı solunum gibi yakınmalarınız ortaya çıkmışsa veya bu yakınmalarının şiddet ve sıklığında artma varsa, genel durumunuzda bir bozulma hissediyorsanız, uykudan uyandıran şikâyetleriniz oluyorsa hemen hekiminize başvurulmalıdır” şeklinde konuştu. “Tozun yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmamalı” Tozun yoğun olduğu saatlerde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Özellikle tozun yoğun olarak hissedildiği saatlerde dışarıya çıkmayınız, pencerelerinizi kapalı tutunuz. Dışarıya çıkmanız mutlaka gerekli ise maske kullanınız” dedi. “Çöl tozu gözlerde kurumaya neden olabilir” Çöl tozlarının bireyi olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Çöl tozları gözlerde ve ciltte kurumaya, tahrişe, kaşıntı ve kızarıklık gibi yakınmalara neden olabilir. Eşya ve yüzeylerde çizilmelere, tahriplere, boyalarda deformasyona da yol açabilir. Çöl tozları ile taşınan mantarlar solunabilir ve duyarlı konakçılarda akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.